Turun anlatımına başlamadan önce, biraz öncesi hakkında birşeyler yazmak istiyorum... Öncelikle bisikletle maceram -çocukluk yıllarım hariç- 2014 yazında, arkadaşımdan ödünç aldığım Trek 3700 ile başladı.. Yıllardır bisiklete binmemiştim ve yaptığım plana göre, Derince - Bağırganlı arasını (70 km) bisikletle gitmeye karar vermiştim.. Sabah 6 civarıydı sanırım çıktım yola, akşam üzeri Bağırganlıya vardım
Dönüşü otobüsle yapmak zorunda kaldım tabi
Eve döndükten sonra 2-3 gün boyunca kıçımın üzerine oturamamıştım
Ama uzun zamandır böyle keyifli bigün geçirmemiştim.. Ve bunu spor haline getirip, hayatımın bir parçası yapmaya karar vermiştim. Bir bisiklet alıp (Salcano Astro), KOBİDOS'a (Kocaeli Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği) katılarak aslında farkında olmadan İtalya turumun ilk adımlarını atmış oluyordum.
Yine birgün turlarken yol arkadaşlarımdan biri olan Murat Çağlayan'ın "Bu sene İspanya'ya gidicem bisikletle, gelecek olan var mı ?" lafına kulak misafiri oldum.. Anca kulak misafiri oldum, çünkü daha önce ne yurtdışına çıkmıştım, ne de bisikletle uzun tur yapmıştım.. Bi de işyerinden o kadar izin alabilecek miyim endişesi vardı tabi...
Bu turu yapabileceğime kendimi ikna ettikten sonra işyerinden izin alındı, vize başvurusuydu, gerekli ekipmanlardı falan derken planlar yapılmaya başlandı... Tabi bu aşamada hedef olan İspanya turu, Serdar Onat'ın da katılımıyla zaman içerisinde Yunanistan-Arnavutluk-İtalya turuna dönüştü ve bunda karar kıldık...
3 kişiydik.. Murat Çağlayan ( Resim öğretmeni), Serdar Onat (TSK'da Yarbay) ve Murat Kidiri (bir garip işçi, amele
)
Ben ve Merida'm herşeyimizle hazırdık artık
*** 9 Temmuz 2015 günü maceramız başladı...
1.Gün.. (Derince - Büyükçekmece)
* Gerçekten çok heyecanlıydım, böyle bi turu hayatımda belki de bir kere daha yapamayacağımın farkındaydım... Son kontrollerimi de yapıp evdekilerle de vedalaştıktan sonra Murat hocayla buluşmak için ana yola çıktım.
Murat hocayı beklerken..
Artık yola koyulmuştuk, bildiğin gidiyoduk yani, bi yandan bisiklet sürüyorum, bi yandan suratımda şaşkın salak bi gülümseme..
Yola çıktıktan sonra heyecan falan kalmamıştı artık, böyle birşeyin yapılabilir olduğunu görmek, kendimi daha tur yeni başlamasına rağmen başarmış saymama sebep oldu
bundan sonrası artık işin eğlence kısmıydı.. Her anından zevk almam gereken günler başlamıştı.
Hava çok sıcaktı, ilk molamızı Hereke'de petrol istasyonunda verdik, ufak bi çay molasından sonra yolumuza devam ettik.
Murat hocanın da bisikleti Merida..
Bu arada tura çıkmadan önce rubleyi Yakup Kadıoğlu ile beraber büyüğü ile değiştirmiştik. Dilovası ve Gebze rampalarında bunun ne kadar iyi bi fikir olduğunu anlamış oldum
Öğle yemeğini Tuzla Balıkçısı'nda yemeye karar verdik.. Sonrasında sahil yolundan Bostancı'ya devam edip feribotla Bakırköy'e geçtik..
İstanbul'un malum trafiğinden kaçmak için elimizden geleni yaptık ama yine de yordu İstanbul bizi.. Bir daha böyle bir tur yaparsam direk sınırdan başlarım orası kesin
Günün sonuna doğru yaklaşırken Büyükçekmece rampası mahvetti beni, o yoğun trafiğin yanından rampa çıkması hiç keyifli değildi
Bi yandan arabalardan "helal olsun, adamsınız" diye gaz verenler, bi yandan polisin "çıkın la yoldan" anonsuyla yolumuza devam ediyoduk
Büyükçekmece'yi geçtikten sonra kendimize kalacak yer bakınmaya başladık ve bir petrol istasyonunun arka tarafında yeşillik bi alana çadırlarımızı kurduk. Ee haliyle terlemiştik, duş almamız gerekiyodu, petrol istasyonunun tuvalet tarafında bi çeşme ve uzunca bi hortum bulduk
açık havada duşumuzu alıp, çamaşırlarımızı yıkadık... Yanımızda konserve barbunya, patlıcan vs. vardı, petrolün yanındaki restorandan ekmek alacaktık, Ramazan ayında olduğumuz için millet iftarını yaptıktan sonra restorana girip ekmek almak istediğimizi söyledik.. Arkadaşlar ekmek yapmadıklarını fakat pide verebileceklerini söylediler, parasını vermek istedik ama sağolsunlar kabul etmediler.. Allah razı olsun.
Karnımızı doyurduktan sonra çayımızı da demledik, güzel bi çay keyfi günün bütün yorgunluğunu aldı gitti resmen.. Tur boyunca en mutlu olduğum anlar çay keyfi yaptıklarımdı sanırım
Ve ilk günü böylece sonlandırmış olduk, yarın yeni bir güne enerjik başlamak için dinlenme zamanı...