@abidin3714 Hocam şehirler arası turu hiç yapmadım , bir kaç kez niyetlendim nasip olmadı , 9 yıldır Merzifon da yaşıyorum soruyorum insanlara şu köyü gördünüz mü, şu gölete gittiniz mi , çoğu bir haber. Amasya yöresi mükemmel güzelliklere sahip insanları anlamıyorum yada ben çok yabaniyim.
Şimdi müsaadeniz olursa bir kıssa anlatacağım konunun önemine binaen ; Hasanül Basri'nin dedesi torununu bir gün yanına alır ,haydi Hasan yavrum sende gel benimle sohbete der ve giderler. Tabi sohbette ki insanlar hatırı sayılır Allah dostları . O günün sohbet konusu şükür hakkındadır. Şükrün tanımını yaparlar aralarında. Şükrün tanımını yapan Veliyullah tan hiç birisi kendi yaptığı tanımı beğenmez. Olmadı bu tanımların hiç birisi derler. Allah'a şükürde demek ki hepimiz yetersiz ve eksiğiz der. Hasanul Basri 6-7 yaşındadır . Dedesi der yavrum Hasan senin fikrin nedir, haydi yavrum sende fikrini söyle. Hasanul Basri ''
Şükür yüce Allah'ın bize vermiş olduğu nimetlerle ona karşı isyan etmemektir '' der. Ve orada bulunan herkes fikri yönden hemfikir olurlar ve anlarlar ki bu çocuk gelecekte insanlara ilmi yönden çok faydalı olacak ve kendi zamanına damgasını vuracak.
Yüce Allah yarattığı her şeye o kadar mizan vermiş ki onu izleyip zevkini alsınlar diye. Hani ben doğaya vurduğumda kendimi şaşa kalıyorum. Bazen dehşete düşüyorum bu kadar mı güzel olur diye. Şimdi bisiklete atlıyorsun , sağlıklıyım çok şükür emeğimle doğadayım diyorsun , sonra doğa ile bir olunca , soğuk bir su içince aman Yarabbi her şey ne kadar güzel diye şükrediyorsun. Yeniden doğmuş gibi oluyorsun.
Tabi herkes benimle aynı inancı paylaşmak zorunda değil , ben kendi etkilendiğim şekilde yazdım. Ama hangi inançta olursa olsun insan doğa ile bir başa kalınca , yeniden doğmuyor mu ?