Kıssadan hisse-başımdan geçen uzun bir hikaye - Bisiklet firmalarına mesajı yanında -

Metin Güler

Daimi Üye
Kayıt
26 Haziran 2007
Mesaj
369
Tepki
320
Şehir
BURSA
Bisiklet
Scott
Herkese selamlar, dün başımdan geçen bir olayı burada paylaşmak istiyorum, yazıyı okuduktan sonra benim aldığım dersten sizin de pay çıkaracağınızı umuyorum :)

Malum ramazan ayına sayılı günler kala neredeyse bütün yazı toplamakla geçirdiğim ve bu sebeple de fazla gezemediğim bisikletimle şehir içinde turlamak için akşam üstü 5 gibi evden çıktım.
Oturduğum ovadan Uludağ'ın eteklerine doğru başlayan turum bu istikamette şehrin batısına doğru ilerlerken henüz 8-9km olmuştu ve başıma daha önce gelmeyen bir durum geldi.Yokuş aşağı indiğim sırada trafiğin de işlek olduğu bir virajda ön tekerim ani bir şekilde ses çıkararak indi..Bu sırada ufak çaplı bir kaza da atlattığım söylenebilir.Neyse zar zor toparladım ve eğer dış lastikte bir sorun yoksa sıradan bir patlamadır diyerek kenara aldım bisikletimi..Daha yeni ısındım ve turum yarım kaldı diye üzülürken bir yandan da lastiğimi kontrol edip yama yapabileceğim uygun bir yer arıyordum..O yeri buldum ve lastiğe baktım, dışında birşey yoktu çok şükür yama ve yapıştırıcı da vardı yanımda..biraz vakit kaybetsem de şimdi halledip kaldığım yerden devam ederim diye düşünerek lastiği çıkarmaya başladım..Fakat asıl kaynar su burada döküldü başımdan aşağı..Lastik sibobun bağlantı noktasından 5-6mm kadar yırtılmıştı ve oradan hava kaçırıyodu..
Talihsizlikler silsilesi bu durumu farketmemle başladı ve az sonra yaşayacaklarım gözümün önüne geldi..Şöyle ki:
Evden çıkarken yanıma para almamıştım
Bonus olarak kontörüm de bi çok öğrenci gibi -30
Bu şartlarda yapabileceklerimi düşünüyorum hemen:
Eve elde bisikletle yürümek demek en az 2 saat (bu en son şans olarak bi kenarda)
Yakınlarda olabilecek arkadaşlarımı düşünüyorum ..olan iki kişi de şehir dışında..
Elimde olan sadece ödemeli limitimi kullanmak..Elman' a ulaşıyorum ve durumu anlatıyorum onunla da bir çözüm bulamayınca civardaki bisikletçilere gidip rica etmek kalıyor..
Bulunduğum civarda nerede bisikletçi var tam bilmemekle beraber patlak lastiği takıyorum tekrar..Bu sırada mahallelerinde bisikletleriyle dolaşan küçük çocuklar etrafımda toplanmaya başlıyorlar ve biraz da olsun yüzümü güldürmeyi başarıyorlar :) Gelen sorulardan en ilginç olanları :
-Abi arka fren nerde?
Diski gösteriyorum gerçekten çok şaşırıyor.Diğeri:
-Abi işin çok zor ya lastik patlamış bi de pedalların da kırılmış.. (SPD leri gösteriyor) Yine gülümseyerek açıklıyorum onları da..Daha sonra bu genç bisikletçilere en yakın bisikletçinin yerini soruyorum ve tarif ediyorlar..
Bisikletçileri buluyorum, ufak bir meydanın etrafında bir iki dükkan var ve mahalle bisikletçisi diye tabir edilen hemen hemen heryerde görülebilen türden aynı zamanda kiralık bisiklet de veriyorlar..Tam seviniyorum bisikletçi bisikletçinin halinden anlar yardım eder diye ve yaklaşıyorum bi tanesine selamımı veriyorum ama yanıldığım o an içime doguyor..Adam beni baştan aşağıya süzdükten sonra "buyur" diyor..Lastiğimin siboptan yırtıldıgını ve iç lastik almam gerektiğini ellerinde olup olmadığını soruyorum ( Tabiki her bisikletçi de olur ama halimi anlaması açısından konuya bir giriş arıyorum) Fiyatını soruyorum aldığım cevap 7,5tl ( bu fiyata heralde 2 adet alınır o iç lastikten..ki o fiyatı duyduktan sonra kafamdan geçenlerin olmayacağını alnıyorum ama soruyorum yine de)..Diyorum hocam evim cok ters yerde yanımda da hiç param yok yolda kaldım?Daha sonra getirsem?
Bakışlardan anladığımı söylüyorum ( Altında onnumara bisiklet formayı da çekmişsin de param yok diye beni mi yiyosun şimdi ) Kem küm ediyor..o sinirle bende "tamam hocam kolaygelsin" deyip uzaklaşıyorum.Hemen köşede bir bisikletçi daha var ona gidiyorum ama giden geleni aratır hesabı önünde iki tekerlek gördüm diye bisikletçi olduğunu sanmışım meğer içerde yağ içinde bir abimiz selamlaştıktan sonra önce beni sonra bisikleti süzüyor ve aynı soruları soruyorum.. "CST var!" diyor..Ne kadar diyorum, ağız birliği etmişcesine "7,5!" cevabını alıyorum..peki hocam durumum bu şekilde hani yardımcı olabilirmisin diyorum yine aynı kem-küm yapabileceğim bişey yok falan diyor..Aynı hızla çıkıyorum dükkandan...Ama en çok kendime kızıyorum ve elde kalan son şansı denemeden önce Elman'ı tekrar arıyorum.Şanslıyım ki ödemeli limitim henüz dolmamış onca kişiyi aramama rağmen ve evdekilerin beni aramasını söylüyorum...Telefonda babama olan biteni anlattıktan sonra abimin beni almaya gelmesini söylüyorum..Bir saat sonra anca gelebileceğini ögreniyorum ve bu süre içinde boş durmaktansa belki bir bisikletçi daha bulurum ümidiyle eski Bursa mahallelerinin içinde dolaşmaya başlıyorum elimde bisikletimle sora sora bisikletçi diye gittiğim ama motorsiklet tamirhanesi olan eski küçük bir yer buluyorum ve orda bir ikinci şokla karşılaşıyorum ama iyi anlamda.Talihsizliğe o kadar alışmışım ki bu beni oldukça şaşırtıyor:
Oradaki abiler beni görür görmez hemen durumu soruyorlar, anlatıyorum, işin ciddiyetini anlıyorlar..Ellerinde -bir ümit- iç lastik olup olmadığını soruyorum "malesef" yanıtını alıyorum ama hava kararmak üzere olduğundan "istersen bisikleti dükkana bırakıp eve dönebilirsin" diyorlar..Teşekkür ederek ordan ayrılıyorum..Yardımcı olamasa bile nezaketi elden bırakmayanların varlığına şahit olup içim biraz olsun rahatlıyor.Tekrar geri dönüyorum ve abime söylediğim yerde beklemeye başlıyorum..Gelip arabayla alıyor beni..

Belki herkesin başına gelebilecek sıradan bir olaydı altı üstü "lastik patlaması" idi ama en kötü senaryoya hazırlıklı olmak gerekliymiş..Bu olaylar silsilesinden çıkan en önemli dersler ve verilmek istenilen mesaj ise:

1) Parasız yola asla çıkma!
2) Yama seti hiç birşeydir..İç lastik Herşey!!
3) Kontör de enaz para kadar önemli!

Vermek istediğim mesaj işe:

Bursa merkezine 1km civarında bir yerde bu durumu yaşamama rağmen Bisikletçinin halinden anlayacak, Bisikletin ne olduğunu bilen 1 Bisikletçiye (Bayi Anlamında) ulaşamamak ve akla gelen soru: "Neden Bursa'da da forumda hergün reklamını gördüğümüz bisiklet firmalarından bir tane yok?!"..İstanbul-Ankara-İzmir gibi şehirlerde bayileri olan, bisikletçiye değer veren Türkiye'de adı geçen bisikletçilerden bir tanesini de Bursa'da görmek isterim..Bu olayı yaşadıktan sonra bu soru aklıma takıldı ve sırf bu isteğimi duyurabilmek için bu yazıyı yazdım.Yoksa diğer anlattıklarımı herkes az çok yaşamıştır veya farkındadır..Bahsettiğim o insanların tutumları da forumda defalarca tartışılmıştır..hala da tartışılabilir saygı duyarım.

Sıkılmadan okuduysanız ve mesaj yerine ulaştıysa ne mutlu bana..Eğer o imkana sahipiseniz ve bir şekilde bu isteği dile getirirseniz mesaj yerine ulaşır..Sürç-i lisan ettiysem de affola..Bu saatte bu kadar ola :) Herkese iyi forumlar..
 
Scudo

Berke ÖZTÜRKMEN

Forum Bağımlısı
Kayıt
23 Temmuz 2008
Mesaj
1.883
Tepki
306
Şehir
İzmir
Bisiklet
Diğer
Bisiklet ile mesafe ne kadar kısa olursa olsun veya gideceğiniz yolda lastiğinizin başına kötü birşey gelmeyeceğini düşünseniz bile, cebinize veya sele altı çantanıza veya bir lastik ile sele borusuna tuturmak sureti ile yedek en az 1 adet iç lastik almak gerekli.

Sizin başınıza geldiği gibi her zaman küçük bir diken veya cam parçası bütün sorunumuz olmuyor. Siboptan yarılır, içten jant keser, get kesebilir, veya lastik kat yapar yine kesilir, veya çukura girersiniz jant keser varyasyonlar çok yani her zaman hazırlıklı olmak lazım.

Bana sorarsanız en güzel çözüm küçük bir bisiklet sırt çantası. Arka cepte cüzdan anahtar telefon taşımaktansa böyle küçük bir sırt çantasına ihtiyacınız olan anahtar takımı, yedek iç lastik(ler), yama seti, ile birlikte herşeyinizi koyabilirsiniz.

Biraz da hatırlatma yapalım ;

* Bisikletinize ve özellikle lastiklerinizin durumunu sürekli takip edin. Kadroda başlayan küçük bir çatlak veya dış lastikteki bir taş çiziği yüksek hızlarda başınıza beklenmedik sorunlar açabilir.
* Mesafe ne kadar kısa veya gideceğiniz yer trafikten ne kadar uzak olursa olsun üşenmeyin ve kaskınızı her zaman takın.
* Her zaman olmaz ama nakit ve telefon kontörü durumları da önemli gördüğünüz gibi.
* Ve bisikletinizi dinleyin. Onu kullanırken sizinle sürekli konuşur. Bazen şarkı söyler bazen de homurdanır ;)

GEÇMİŞ OLSUN
 

Piskiletci

Forum Bağımlısı
Kayıt
20 Ağustos 2008
Mesaj
2.855
Tepki
2.578
Bisiklet
Corratec
@mehty
Dün lasttiğime cam girmesi üzerine yedek iç lastiğin önemini anladım. Tam bir buçuk saaat bisiklet elimde yürüdüm eve kadar.
 

Abdullah Hakkı

Forum Bağımlısı
Kayıt
12 Eylül 2006
Mesaj
1.388
Tepki
673
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Diğer
allaha şükür başıma böyle bişey gelmedi ama bende şöyle bişey var: sele altı çantamda her zaman bir çakmak ve bir iç lastik bulunur. ayrıca pompa da kadroya sabitlenmiş tutacağının içinde durur her zaman. allah hiçbirini lazım etmesin tabikide. bi tanede katlanabilir dış lastik taşımak geçiyor içimden. oda lazım.
 

ASTROCU

Aktif Üye
Kayıt
27 Haziran 2008
Mesaj
186
Tepki
44
Şehir
ESKİŞEHİR-MERKEZ
öncelikle geçmiş olsun diyor,bu yazdığınız için teşekkür ediyor,dediklerinizin önemini anlıyor,bir daha başınıza ve başımıza gelmemesini temenni ediyor,iyi forumlar diliyorum!iyi geceler!
 
  • Beğen
Tepkiler: Abdullah Hakkı

Abdullah Hakkı

Forum Bağımlısı
Kayıt
12 Eylül 2006
Mesaj
1.388
Tepki
673
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Diğer
@ASTROCU

sizde bayağı masraflı oldunuz canım :D:D:D:D

sizede iyi forumlar ve geceler
 

paramedik34

Forum Bağımlısı
Kayıt
27 Temmuz 2008
Mesaj
618
Tepki
819
Şehir
Maltepe, Ümraniye, Şile
Resmen dağ başında başıma gelen olay şudur:

Bozuk zeminde hızla hareket halindeyken arka attırıcının tutunduğu kulakçık kırılır ve attırıcı jant telleri ile kadro arasından daracık yerden tam tur dönerek bir iki jant telini kırar ve bu jant tellerinin başıda iç lastiği bir kaç yerden deler.

Para, cep telefonu hak getire.

Malzeme malzeme! o an yanımda bulunanlar: ruble sökücü, zincir sökme anahtarı, iç lastik, pompa, pense ve tornavida takımı.

Vitesi yerinden alıp arka 7'li dişlinin ortasına küçülttüğüm zinciri takıp ön attırıcıyıda orta aynakol yaprağına getirdim.

15 km geri dönüş mesafesinden sonra 5 km'de bir traktör romorkuna asıldım.

Tedbirsiz yola çıkmayın. Buna ilk yardım malzemeleride dahil