Bildiğim kadarıyla bisiklet tekerlerinin yere temas ettiği iki noktanın arası (wheelbase) ne kadar kısa olursa, ani bir şekilde hızlanmak o derece kolaylaşır. Bisikletin sürücünün hareketlerine verdiği karşılığın süresi de bu mesafeyle beraber kısalır. Küçük kadroların bu yönde avantajı vardır.
Tabii işin bir de anatomik yönü ve sele üzerinde geçirilen zaman faktörü var. Eğer sürüş esnasında rahat bir pozisyonda değilsek kısa zaman sonra ağrılar ve tutulmalar başlar.
Bu nedenle -anatomimizin izin verdiği sınırlar dahilinde olmak üzere- bisikletle yapılacak faaliyete göre farklı boylarda kadrolar seçilebilir.
Kendi bisikletim üzerinde birkaç ölçüm yaptım.
İkinci el alırken kadro boyunun 52 cm olduğu belirtilen peugeot bisikletimin üst boru uzunluğu (sele borusu ortasından furş yatağı ortasına dek) 53 cm. Giant bisiklette aynı uzunluk 53,5 cm olarak verilmiş.
Peugeot'da üst borunun (yere paralel) yerden yüksekliği ise 76-77 cm civarında. Giant'ta ise bu yükseklik 73 cm civarında. Bu fark da büyük ihtimalle üst borunun eğimli olmasından kaynaklanıyor.
Benim boyum 168 cm, bacaklarım ve üst gövdem ise birbirine orantılı. Bu durumdayken bisikletimin boyu bana gayet uygun. Bisiklet bacaklarımın arasında, ayakkabı giymiş halde yere basarken, üst borunun varlığı benim için bir tehdit oluşturmuyor
Bu açıdan bakılırsa, 166 cm boyundaki arkadaşımız için bu kadronun küçük kalacağını düşünmüyorum. Üstelik üst boru eğimli olduğu için daha aşağıda kaldığından, (73cm < 76cm) arkadaşın bacakları gövdesine göre kısa bile olsa yine sorun olmaz gibi. Elbette en iyisi imkan varsa deneyip almaktır.