T
Tuğrul
Misafir
Arkadaşlar ,
Mutlu ve Burak arkadışımız 19-20 Mayıs tarihleri arasında uzun bir tur yaptılar.
Sağolsunlar gezi notları ve resimleri gönderdiler.
Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.....
Tarih: 19-20 Mayis 2005
Guzergah: Bostanci-Pendik-Yalova-Cinarcik-Armutlu-Gemlik-Iznik-Orhangazi-Yalova-Pendik-Bostanci
Toplam yol: 257 km
Surus suresi: 12 saat
Ortalama hiz: 21,2 km/h
19 Mayis sabahi bulutlu bir havada yola duzuldum. Bagaj ve canta, esyalar, sular yuzunden hic olmadigi kadar agirlasmis bisikletimle (20 kg!) Maltepe Koprusunun altinda Burak’la bulustugumda ilk soku yasadim. Burak sadece kucuk bir sirt cantasi almisti yanina! “Eh iste ilk tecrubeyi edinmis oldum boylece” deyip Pendik’e hareket ettik. 7.00 arabali vapuru ile Yalova’ya gectik ve seyahat baslamis oldu. Ozet olarak soylemek gerekirse, Yalova-Armutlu arasinda bitmek tukenmek bilmeyen yokuslar var. Acik havalarda Bostanci’dan bakildiginda Adalarin arkasinda gorunen daglarda inip ciktik. Burak her zamanki gibi, aci cekenin bacaklar oldugunu, fazla kafaya takmamam gerektigini soyleyip “Calissinlar isleri ne” dedi! Bu tur telkinlerle, Yalova’dan 3 saat sonra Armutlu’ya ulastik. Guzel bir oglen yemegi yedik. Oradakilerden, yolun devaminda Gemlik’e kadar fazla rampa olmadigini ogrenip tam rahatlamistim ki Burak’in asil niyetinin Iznik’e kadar gitmek oldugunu ogrendim. Neyse ki yolda benim ruhumu teslim etmem halinde, Iznik golunun etrafinda bir de defin isleri ile ugrasmasini istemedigime ikna ettim. Saat 15.00’da, Yalova’dan 95 km yol katettikten sonra Gemlik’e girdik. Deniz kiyisinda guzel bir cay icip meydandaki bir otele yerlestik. Resepsiyon gorevlisi bisikletlerimizi odaya cikartmak istedigimi duydugunda sok gecirdi. Beni ikna etmeye calisti ama sonucta bizim ve bisikletlerimizin rahat edecegi 3 kisilik bir odamiz oldu. Guzel bir pizza, ardindan vitamin takviyesi ve muz partisi yaptiktan sonra saat 21.00 civarinda uyuyalim dedik. Burak hemen daldi. Bense yeni bir tecrube kazandim. Meydana bakan bir otelde, meydana bakan bir odada kalmamak lazimmis. O gece Gemlikliler uyumak bilmedi, ben de gec saate kadar yatakta donup durdum.
20 Mayis sabahi 7 de gene yola duzulduk. Yaklasik iki saat sonra Iznik Golu’nun guneyinden gecerek Iznik merkeze ulasmistik (47 km). Yol oldukca guzel, sadece Narlica’ ya geldiginizde bir miktar tirmanmak gerekiyor. Cay icip biraz dinlendikten sonra bu sefer Iznik Golu’nun Kuzey kiyisindan donuse gectik. Yol genel olarak gol seviyesinde hafif inis cikislarla devam ederken ileride, tepelerde evler dikkatimi cekti, “Sanirim yol oraya cikiyor” diye seslendim Burak’a. Cevabi “Yok canim, kiyida bu kadar yer varken oraya mahalle kurulur mu?” oldu. Kurulurmus. Ciktiktan sonra bu duruma gulduk. Gol kenarinda bir leylek surusunu yerde gorduk (Yorumu size kalmis). Ancak fotograflarini cekemeden ucup gittiler. Gol cevresindeki asfalt oldukca kotu, surekli bir sarsinti ile yol aliniyor. Orhangazi’de otobana ciktigimizda bunu gayet iyi anladik. Ve Yalova’ya ulasmak icin supurgelik rampasi. Birdenbire inanilmaz bir ruzgarla karsi karsiya kaldik. Iki gunun yorgunlugu uzerine tuz biber ekti. Sevgili yol arkadasimin bu konudaki yorumu ise kayda degerdi “Nasil olsa yokusta fazla hizli cikamayacaktik, ruzgar fark etmez o kadar” oldu. Kan bacaklarima hucum etmis oldugu icin ancak “Hiii” diyebildim. Biraz daha ciktiktan sonra (Yandan gecen tirlarin hava koridorlarinin 1 sn lik cekisinden medet umar durumda) yine soylenirken bu sefer bakti, gulumsedi ve “E doga” dedi. Insanin yaninda herseye olumlu bakan bir yol arkadasi olmasi gercekten cok onemli. Tirmanis sonunda Yalova’ya suzulerek indik ve boylece turu tamamlamis olduk. Arabali vapur seyahati, yogun ruzgar altinda Bostanci’ya varis ve sicak banyo…
Mutlu ve Burak arkadışımız 19-20 Mayıs tarihleri arasında uzun bir tur yaptılar.
Sağolsunlar gezi notları ve resimleri gönderdiler.
Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.....
Tarih: 19-20 Mayis 2005
Guzergah: Bostanci-Pendik-Yalova-Cinarcik-Armutlu-Gemlik-Iznik-Orhangazi-Yalova-Pendik-Bostanci
Toplam yol: 257 km
Surus suresi: 12 saat
Ortalama hiz: 21,2 km/h
19 Mayis sabahi bulutlu bir havada yola duzuldum. Bagaj ve canta, esyalar, sular yuzunden hic olmadigi kadar agirlasmis bisikletimle (20 kg!) Maltepe Koprusunun altinda Burak’la bulustugumda ilk soku yasadim. Burak sadece kucuk bir sirt cantasi almisti yanina! “Eh iste ilk tecrubeyi edinmis oldum boylece” deyip Pendik’e hareket ettik. 7.00 arabali vapuru ile Yalova’ya gectik ve seyahat baslamis oldu. Ozet olarak soylemek gerekirse, Yalova-Armutlu arasinda bitmek tukenmek bilmeyen yokuslar var. Acik havalarda Bostanci’dan bakildiginda Adalarin arkasinda gorunen daglarda inip ciktik. Burak her zamanki gibi, aci cekenin bacaklar oldugunu, fazla kafaya takmamam gerektigini soyleyip “Calissinlar isleri ne” dedi! Bu tur telkinlerle, Yalova’dan 3 saat sonra Armutlu’ya ulastik. Guzel bir oglen yemegi yedik. Oradakilerden, yolun devaminda Gemlik’e kadar fazla rampa olmadigini ogrenip tam rahatlamistim ki Burak’in asil niyetinin Iznik’e kadar gitmek oldugunu ogrendim. Neyse ki yolda benim ruhumu teslim etmem halinde, Iznik golunun etrafinda bir de defin isleri ile ugrasmasini istemedigime ikna ettim. Saat 15.00’da, Yalova’dan 95 km yol katettikten sonra Gemlik’e girdik. Deniz kiyisinda guzel bir cay icip meydandaki bir otele yerlestik. Resepsiyon gorevlisi bisikletlerimizi odaya cikartmak istedigimi duydugunda sok gecirdi. Beni ikna etmeye calisti ama sonucta bizim ve bisikletlerimizin rahat edecegi 3 kisilik bir odamiz oldu. Guzel bir pizza, ardindan vitamin takviyesi ve muz partisi yaptiktan sonra saat 21.00 civarinda uyuyalim dedik. Burak hemen daldi. Bense yeni bir tecrube kazandim. Meydana bakan bir otelde, meydana bakan bir odada kalmamak lazimmis. O gece Gemlikliler uyumak bilmedi, ben de gec saate kadar yatakta donup durdum.
20 Mayis sabahi 7 de gene yola duzulduk. Yaklasik iki saat sonra Iznik Golu’nun guneyinden gecerek Iznik merkeze ulasmistik (47 km). Yol oldukca guzel, sadece Narlica’ ya geldiginizde bir miktar tirmanmak gerekiyor. Cay icip biraz dinlendikten sonra bu sefer Iznik Golu’nun Kuzey kiyisindan donuse gectik. Yol genel olarak gol seviyesinde hafif inis cikislarla devam ederken ileride, tepelerde evler dikkatimi cekti, “Sanirim yol oraya cikiyor” diye seslendim Burak’a. Cevabi “Yok canim, kiyida bu kadar yer varken oraya mahalle kurulur mu?” oldu. Kurulurmus. Ciktiktan sonra bu duruma gulduk. Gol kenarinda bir leylek surusunu yerde gorduk (Yorumu size kalmis). Ancak fotograflarini cekemeden ucup gittiler. Gol cevresindeki asfalt oldukca kotu, surekli bir sarsinti ile yol aliniyor. Orhangazi’de otobana ciktigimizda bunu gayet iyi anladik. Ve Yalova’ya ulasmak icin supurgelik rampasi. Birdenbire inanilmaz bir ruzgarla karsi karsiya kaldik. Iki gunun yorgunlugu uzerine tuz biber ekti. Sevgili yol arkadasimin bu konudaki yorumu ise kayda degerdi “Nasil olsa yokusta fazla hizli cikamayacaktik, ruzgar fark etmez o kadar” oldu. Kan bacaklarima hucum etmis oldugu icin ancak “Hiii” diyebildim. Biraz daha ciktiktan sonra (Yandan gecen tirlarin hava koridorlarinin 1 sn lik cekisinden medet umar durumda) yine soylenirken bu sefer bakti, gulumsedi ve “E doga” dedi. Insanin yaninda herseye olumlu bakan bir yol arkadasi olmasi gercekten cok onemli. Tirmanis sonunda Yalova’ya suzulerek indik ve boylece turu tamamlamis olduk. Arabali vapur seyahati, yogun ruzgar altinda Bostanci’ya varis ve sicak banyo…