serkan yıldız
Daimi Üye
- Kayıt
- 1 Ağustos 2009
- Mesaj
- 248
- Tepki
- 162
- Şehir
- İSTANBUL
Değerli abim Alpaslan abi ile şehir dışına ilk turumuzu Yuvacık Barajı'na yaptık. Hem gün içinde gidip dönebileceğimiz, hem de kendimizi fazlaca yormadan test edebileceğimiz güzel bir tur oldu. Şimdi gelelim turun fotolarına...
Sabah saat 7de Bostancı'da buluşulur. (Gözlerden de anlaşılacağı üzere uyanmak kısmı genelde yola çıktıktan çok sonra oluyor bende )
(link)
Sonra Adapazarı trenine atlanır, yaklaşık bir saatlik güzel bir yolculuk olur. Bisiklet başına 5tl ücret işin tadını kaçırmak için uğraşır ama gezinin tadını bozamaz, o kadar! Yola devam edilirken foto falan çekilir (Alpaslan abi bıraksa da uyusak diye içten geçirilir ama nerde..)
(link)
Efendim İzmit merkezde trenden inilir. (Bu arada ilk defa gidecekler için hatırlatmakta fayda var. Bisikletler trende biraz fazlaca yer kapladığı için sabahın erken saatlerinde yola çıkmakta fayda var, biz pazar sabahı çıktığımız için sorun olmadı)
Sonra Gölcük sapağından girilerek e5ten ayrılınır. Buradan sonra yaklaşık 5 km kadar sonra Yuvack sapağına varılır. Soldan tali yola girilerek hafif meyillerden oluşan yola girilir.
Barajın başlangıcına kadar iki tane sağlam rampa haricinde pek birşey yok sayılır, hatta görülecek de pek birşey olmadığı için foto da çekmemiliz herhalde
İlk dinlenme molası barajın göründüğü virajda verilir. E tabi bir poz da verelim hazır durmuşken.
(link)
Ayrıca bir miktar da sisin olabildiği bir mekan olduğunu da gösterelim.
(link)
(link)
(link)
Nerde kalmıştık, hee sonra durmak yok yola devam deyip basıyoruz pedallara. Yol üzerinde birkaç yerde herhalde gelen geçen piknik yapabilmek ve dinlenmek için banklar konulmuş. Her birisinde de doğal kaynak suları var, mataraları burada buz gibi suyla doldurabilirsiniz. (veya bizim gibi fırsat bu fırsat deyip birşeyler atıştırabilir veya biraz uzanıp rampanın yorgunluğunu atabilirsiniz.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Yola devam ederken bolca yeşillik de görmeden olmaz tabii.
Yaklaşık orta tempo ile (20km ort hız ile) 1 saat gidildikten sonra ana yoldan hiçbir yere sapmadan yola devam edildiğinde barajı besleyen dereyi görebilirsiniz.
(link)
(link)
(link)
(link)
Güzelce yenilip içilip dinlenildikten sonra aynı yoldan geri dönüş yoluna geçilir. Unutmadan söyleyelim gidiş boyunca tırmanılan rampaların tadı dönüşte sonuna kadar çıkıyor. 65-70 km hızı görebilirsiniz.
Bu da dçnüşte istasyona vardığınızda muhtemelen alacağınız şekil
(link)
Bir de bizim döndüğümüz ve tre beklediğimiz saatte Haydarpaşa'da yangın çıkmıştı. O yorgunlukla basıp terminale gitmek zevki tadından yenmedi tabi
Sonuçta bizim gibi doğada bulunmayı, kafa dinlemeyi, biraz da yemeyi içmeyi seven her bisikletsever dostumuza bu rotayı tavsiye ediyoruz.
Selamlar...
Sabah saat 7de Bostancı'da buluşulur. (Gözlerden de anlaşılacağı üzere uyanmak kısmı genelde yola çıktıktan çok sonra oluyor bende )
(link)
Sonra Adapazarı trenine atlanır, yaklaşık bir saatlik güzel bir yolculuk olur. Bisiklet başına 5tl ücret işin tadını kaçırmak için uğraşır ama gezinin tadını bozamaz, o kadar! Yola devam edilirken foto falan çekilir (Alpaslan abi bıraksa da uyusak diye içten geçirilir ama nerde..)
(link)
Efendim İzmit merkezde trenden inilir. (Bu arada ilk defa gidecekler için hatırlatmakta fayda var. Bisikletler trende biraz fazlaca yer kapladığı için sabahın erken saatlerinde yola çıkmakta fayda var, biz pazar sabahı çıktığımız için sorun olmadı)
Sonra Gölcük sapağından girilerek e5ten ayrılınır. Buradan sonra yaklaşık 5 km kadar sonra Yuvack sapağına varılır. Soldan tali yola girilerek hafif meyillerden oluşan yola girilir.
Barajın başlangıcına kadar iki tane sağlam rampa haricinde pek birşey yok sayılır, hatta görülecek de pek birşey olmadığı için foto da çekmemiliz herhalde
İlk dinlenme molası barajın göründüğü virajda verilir. E tabi bir poz da verelim hazır durmuşken.
(link)
Ayrıca bir miktar da sisin olabildiği bir mekan olduğunu da gösterelim.
(link)
(link)
(link)
Nerde kalmıştık, hee sonra durmak yok yola devam deyip basıyoruz pedallara. Yol üzerinde birkaç yerde herhalde gelen geçen piknik yapabilmek ve dinlenmek için banklar konulmuş. Her birisinde de doğal kaynak suları var, mataraları burada buz gibi suyla doldurabilirsiniz. (veya bizim gibi fırsat bu fırsat deyip birşeyler atıştırabilir veya biraz uzanıp rampanın yorgunluğunu atabilirsiniz.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Yola devam ederken bolca yeşillik de görmeden olmaz tabii.
Yaklaşık orta tempo ile (20km ort hız ile) 1 saat gidildikten sonra ana yoldan hiçbir yere sapmadan yola devam edildiğinde barajı besleyen dereyi görebilirsiniz.
(link)
(link)
(link)
(link)
Güzelce yenilip içilip dinlenildikten sonra aynı yoldan geri dönüş yoluna geçilir. Unutmadan söyleyelim gidiş boyunca tırmanılan rampaların tadı dönüşte sonuna kadar çıkıyor. 65-70 km hızı görebilirsiniz.
Bu da dçnüşte istasyona vardığınızda muhtemelen alacağınız şekil
(link)
Bir de bizim döndüğümüz ve tre beklediğimiz saatte Haydarpaşa'da yangın çıkmıştı. O yorgunlukla basıp terminale gitmek zevki tadından yenmedi tabi
Sonuçta bizim gibi doğada bulunmayı, kafa dinlemeyi, biraz da yemeyi içmeyi seven her bisikletsever dostumuza bu rotayı tavsiye ediyoruz.
Selamlar...