@Serkan Mıstınoğlu
Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji bölümü son sınıf öğrencisiyim, benim de lisans bitirme tezi yazmam gerekiyor ve sosyal bilim çalışmalarında araştırma teknikleri ve anketler hakkında birkaç görüşümü belirteyim istedim. Sırf bu anket için değil, başka günlerde paylaşılabilecek olan anketler için de benzeri tepkiler gelecektir belli kafa karışıklarını gidermek faydalı olur diye düşünüyorum.
Öncelikle sosyal bilimlerde araştırma yapılacağı zaman belli başlı teknikler kullanılır. Konuyu açan arkadaş niceliksel (quantitative) yöntemlerin başını çeken anketi kullanmış, hemen onu eleştirelim:
ÇOK UZUN YAZMIŞSIN OKUMICAM SADEDE GEL ÖZETİ: Ankette eksik bazı kısımlar var, bu nedenle çok özenilerek yapıldığını düşünmedim açıkçası, o yüzden kendim de doldurmadım. Tezi yazan arkadaş hangi bölümde okuduğu gibi ufak ama çok önemli detayları paylaşsaydı daha güvenilir ve profesyönel bir anket olabilirdi. Bir de zaten bisiklet severler olarak küçük bir grubuz, 200-300 kişiye anket doldurtmak yerine, bir bisiklet turuna veya festivaline gidip, oradaki 50-100 bisikletçiyle tanışıp, yüz yüze derinlemesine görüşme yapmak için randevu alma kararı alınsaydı, ve bu görüşmeler rıza formlarıyla yazılı bir şekilde beyan edilseydi ve ses kayıtlarının kopyaları görüşülen kişilere de aktarılsaydı daha samimi, gerçekçi ve detaylara inilebilen anlamlı bir çalışma yapılabilirdi.
Anketi birisine doldurtmadan önce, hem araştırmacının beyanı, hem de anketin başında bulunan açıklama kısmı aşşşırı derecede önemlidir. Araştırmacının güvenilirliği, kişiye sağladığı emniyet hissi (kişisel bilgilerinin kötü amaçlar için kullanılmayacağı beyanı), araştırmanın amacı ve araştırmanın nasıl ve kimler tarafından yürütüldüğü bilgileri sağlanmalıdır ve kişinin (paylaşmak istemediği bilgilerin zorla alınmayacağı gibi) istediği sorulara cevap verme özgürlüğü gibi hassas noktalar var. En basidinden bu anketi doldurmamızı bekleyen arkadaş Balıkesir Üniversitesi'nde hangi bölümde yüksek lisans yaptığını ve tam adını paylaşmamış, bu da biraz şüphe uyandırıyor.
İlk 4 soru bizim demografik sorular dediğimiz, verileri birbirleriyle karşılaştırmadan önce gruplama yapmak gerekiyor, erkeklerin verileriyle kadınların verileri karşılaştırılabilir örneğin. Bunlar anketlerin büyük bir çoğunluğunda olur ve çoğu zaman en kullanışlı veriler buradan çıkıyor. Ancak 4 soru bana az geldi, bu da anketin profesyönelliğini düşürüp, anketle ilgili şüpheleri arttırıyor. Örneğin ikamet edilen il belki o kadar önemli değil ama kişinin mesleği bence bir sosyal bilimci için olmazsa olmaz bir bilgidir ve bu eksiklik de anketin ciddiyetini sorgulatıyor bana.
Geriye kalan sorular likert ölçeğine göre yapılmış bu da fazlasıyla yaygın bir tekniktir çünkü yüzlerce veriyi işlemek için pratiktir ama bisiklet camiası olarak zaten Türkiye içinde azınlık bir grupken, ankete cevap vermeye gönüllü olan insanlar çok çok daha azınlık bir grup olarak kalıyor, o yüzden bu tercih çok üzerinde düşünülmemiş, en yaygın yöntem bu olduğu için kolaycılığa kaçılmış gibi geldi.
Peki tek araştırma yöntemi bu mu? Tabii ki değil. Anketler niceliksel yöntemlerden biridir, ama niteliksel (qualitative) yöntemler de var, bu yöntemler de benim uzmanlık alanım sayılır, buna bir uzmanlık denirse... Niteliksel araştırmaların en yaygın olanları derinlemesine görüşmeler ve gözlemdir. Bir gazeteci röportajı gibi değildir, araştırmanın ciddiyetine, araştırmacının ve araştırılan kişinin kimliğine ve pozisyonuna göre bir iş mülakatından, psikoterapi seansına ya da çay-kahve sohbetinin rahatlığına kadar yayılan bir skalası vardır. Bana göre bunlar çok daha samimidir, uzun uzun sohbet edilerek kişinin içten cevap vermesi sağlanır ve bir anket gibi sorular dayatılmaz, cevaplar cımbızla veya zorla değil tatlı dille alınır ve kişinin beyanı esastır. Dediği her şey doğru kabul edilir ve cevap vermek istemediği hiçbir şey için zorlanmaz, görüşülen kişi ne anlatmak istiyorsa onu anlatır. Görüşme, kişinin istediği kadar sürer ve istediği zaman biter. Anketlerdeki gibi doldurulması gereken (veya hissettirilen) soru yığını olmaz. Fakat belki de her şeyden önemlisi derinlemesine görüşmelerden önce görüşmecinin okuyup imzalaması beklenen rıza formları vardır. Bu formlar görüşmeye hukuki bir boyut kazandırır ve görüşülen kişinin haklarını korur niteliktedir. Bu formlar da araştırma şirketlerini denetleyen kurumlar tarafından belirli aralıklarla kontrol edilir.