MehmetAliB.
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 20 Ekim 2013
- Mesaj
- 2.121
- Tepki
- 4.927
- Şehir
- Antalya
Uzun zamandır yol bisikleti modellerine bakıyordum. Evdeki ikinci bisiklette gidince yeni bisiklet almak lazım geldi ve iyice araştırmaya başladım. O model senin bu model benim bakınırken özellikle dergi testlerine dikkat kesildim. Önce nasıl bir model alacağıma karar vermem gerekiyordu. Aero yol bisikletlerini seviyordum fakat almayı düşündüğüm model aero yol bisikleti olmamalıydı. Bu modeller sertlik bakımından isteneni verse de rahatlık bakımından geride kalıyorlardı. Cyclocrosslara baktığımda ise geniş lastik takma avantajının yanında çeşitli dezavantajlara sahip olduklarını gördüm.
Alüminyum ya da karbon ilk başlarda pek önemsemedim. Ancak daha sonra karbonda karar kıldım. Nihayetinde sürekli kullanacağım için karbona terfi etmek yerinde olacaktı. Her ne kadar hobi kullanıcısı olsamda karbon keyfi yapmanın zamanı gelmişti.
Sonunda endurance tarzında bir yol bisikleti almaya karar verdim. Bu modeller hızın yanında rahat sürüşü de vaad ediyordu. O inceleme senin bu test benim okurken Cannondale Synapse dikkatimi çekti. Oldukça fazla övülüyordu ve 2014'ten sonra yenilenmiş halinin memnuniyetsizine hiç rastlamadım. Ayrıca hız ve rahatlığı konusunda herkesin hemfikir olduğunu gördüm. Cannondale yanında Trek gibi bazı markaların endurance modellerine de baktım. Ancak ne yazıkki Türkiye fiyatları Avrupa fiyatlarına nazaran uçuyordu. Sonunda Cannondale Synapse modelini kafamda netleştirdim.
Buradaki satıcısına gittim ve denemek istedim. Elinde benim istediğim Synapse Carbon 105 6 modeli olmadığı için ön sipariş verdik ve beklemeye başladım. Ön sipariş beklemesi çok sıkıcı. Aylar sürünce çok çok sıkıcı. Neyseki kış sezonu olduğu için fazla bisiklet sürmüyordum. Sonunda kavuştuk ve bir süre kullandıktan sonra bu inceleme yazısını yazmaya karar verdim.
Buradan ilgili davranışları ve bir miktar indirimi için Antalya Delta Bisiklete tekrar teşekkür ediyorum.
Bisiklet malum olduğu üzere karbon. Üzerinde 105 set takılı. Bisiklet markaları fiyatı düşük tutmak maksatlı bir kaç yeri grupsetin dışında markadan takarlar. Cannondale de öyle yapmış. Arka fren tektro. Aynakol FSA Gossamer. Sele borusu, gidon ve gidon boynu Cannondale C3. Sitesinde C4 yazıyor ama Türkiye'ye C3 geliyor. Cannondale'de bunların iyilik sırası C1'den başlıyor ve C4'e kadar gidiyor. Gidon boynunu azcık uzun geldiği için (kadro boyu 56. Benim net kadro boyum 55) 1 cm daha kısa Token'le değiştirdim. Gidon bandı jel diye tabir edilen türde. Eldivensiz kullandığım halde ellerimde acıma yok.
Bunların dışında grupsetin tamamı Shimano 105 5800. 105 5800 hakkında bolca inceleme yazısı var. 5700'e göre iyileştirmeler yapılmış. Ağırlığı dışında gayet memnun kalınacak bir set olduğu söyleniyor. Nitekim ben de memnun kaldım. Bu arada aynakol kompakt 50-34, kaset ise alışılmışın dışında 11-32. Bu da geniş vites aralığı demek. Geniş vites aralığı benim gibi amatörler için sevindirici tabi.
Jantlar giriş seviyesi sayılacak Shimano RS 10. Bisikletle gelen herhangi bir yeri eskitmeden değiştirmeyi sevmediğim için değiştirmeyeceğim. Ama ilerde ilk yenileyeceğim yer sanırım burası olacak. Lastikler Scwalbe Lugano. Üzerinde minik dişleri var. Bence iyiki var. Ebat 622x25. Ben 28 isterdim lakin bundan da memnun kaldım. Bu arada Synapse'in bazı modelleri 25, bazılarıysa 28 lastikle geliyor.
Selesi oldukça konforlu. Üzerine oturunca aşağı doğru çöken bir yapısı var. Yastık kısmından bahsetmiyorum. Kabuk kısmı bildiğiniz aşağı doğru çöküyor ) Alt tarafına baktığımda orta kısmının 10 cm kadar yarık yapıldığını gördüm. Yumuşak yastıklı konformist ) bir sele.
Sele borusu alışılmışın dışında 25.4 mm tercih edilmiş. Tümsek çukur gibi yerlerden geçerken arkaya doğru hafifçe esneyerek arkaya yardımcı oluyor. İncecik selenin başka avantajı da aerodinami. Benim için önemli değil. Yalnız şekil olarak kadroya doğrudan monte edilmesini çok beğendim.
Endurance konusuna yabancı olanlar için ekleyeyim. Dayanıklılık tarzı yol bisikletlerinde geometri; kabaca 1 cm kadar daha kısa uzanma mesafesi, daha uzun ön yükseklikle sağlanıyor. Daha uzun ön yükseklik alın borusunu uzatıyor. Bunun yanında iki teker arasındaki mesafe kısmen artırılıyor. Ancak bu tarz bisikletlerde fark sadece geometriyle sağlanmıyor. Asıl farkı oluşturan şey kadro özellikleri.
Kadroya gelirsek. Cannondale'nin Ballistec adını verdiği katmanları farklı hazırlanmış kompakt yapıda gövdeye sahip. Bir iddiaya göre askeri teknoloji içeriyormuş. Alın borusundan alt çeki borusunun damla şekline kadar her yerde aero özellik katılmaya çalışılmış. Elbette aero kadrolar kadar değil. Yalnız bu kadronun asıl farkı daha başka. Asıl farkı SAVE PLUS adını verdiği titreşim emme özelliği. Arka çeki boruları yukarıdan aşağıya doğru inerken bükümlü bir şekilde iniyor. Aynışey zincir borusu için de geçerli. Aynı zamanda karbon örümü sertlik gereken yerlerde sertlik; darbe emme, rahatlık gereken yerlerde de rahatlığa göre örüldüğü için ciddi manada işlevli bir hale gelmiş. Bu özellik maşada da var. Üzerinde Micro Süspansion Zone yazıyor. Adlandırmaya bak )
Orta kısımda Power Pyramid denen seat tube borusun alt kısmıyla göbeğe bağlanan yer ikili şekilde hazırlanmış. Bunu ilk fark ettiğimde rahatlık odaklı zannetmiştim ama tam tersine sertlik ve tam güç aktarımı için yapılmış. Nedenini ben anlayamadım. Anlayabilen varsa beri gelsin.
Göbek demişken göbek kısmı malum Cannondale buluşu BB30. Pardon, BB30A. BB30'un halkalarından (spacer) birini göbeğe entegre etmişler ve olmuş BB30 A.
Bisiklette beğenmediğim bir yer oldu. Gidon boğazındaki halkalar çok uzun kalıyor. Maşa borusunu kısalttırdım ve halkaların tamamını çıkardım. Şu anda bile furç kısmının çıkıntısı bir miktar uzun geliyor. Aksi gibi yarı entegre. Furç çıkıntısını kestirmek için iyi bir yer bulmam gerekecek.
Sürüşe gelince. Hızla konforun birleşimi dersem yeterli olur. Daha da açmam gerekirse bisikleti bir parçammış gibi yönlendirebiliyorum. Hız konusunda beklentilerimi karşıladı. Benim asıl beklentim rahatlık yönündeydi. Uzman veya yarışan biri değilim. Herhangi bir hobi kullanıcısıyım. Şimdiye kadar denediğim yol bisikletlerini rahatsız bulmuştum. Synapse ise harika bir şekilde rahat. Taş kaldırım, asfalt yol, toprak yol nerede sürersem süreyim yüzümde acı ifadesi yerine gülümseme oluyor. Hatta işi eğlenceye vurup bazen abartılı yerlere sürüyorum.
Daha fazla bilgi için güzel bir tanıtım sayfası hazırlamışlar
(link)
Tasarımdan üretime kadar öyküsü için (Enter)
(link)
İşte böyle. Yazmak uzun sürdü. Şimdi bisiklete binme zamanı. Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın.
Alüminyum ya da karbon ilk başlarda pek önemsemedim. Ancak daha sonra karbonda karar kıldım. Nihayetinde sürekli kullanacağım için karbona terfi etmek yerinde olacaktı. Her ne kadar hobi kullanıcısı olsamda karbon keyfi yapmanın zamanı gelmişti.
Sonunda endurance tarzında bir yol bisikleti almaya karar verdim. Bu modeller hızın yanında rahat sürüşü de vaad ediyordu. O inceleme senin bu test benim okurken Cannondale Synapse dikkatimi çekti. Oldukça fazla övülüyordu ve 2014'ten sonra yenilenmiş halinin memnuniyetsizine hiç rastlamadım. Ayrıca hız ve rahatlığı konusunda herkesin hemfikir olduğunu gördüm. Cannondale yanında Trek gibi bazı markaların endurance modellerine de baktım. Ancak ne yazıkki Türkiye fiyatları Avrupa fiyatlarına nazaran uçuyordu. Sonunda Cannondale Synapse modelini kafamda netleştirdim.
Buradaki satıcısına gittim ve denemek istedim. Elinde benim istediğim Synapse Carbon 105 6 modeli olmadığı için ön sipariş verdik ve beklemeye başladım. Ön sipariş beklemesi çok sıkıcı. Aylar sürünce çok çok sıkıcı. Neyseki kış sezonu olduğu için fazla bisiklet sürmüyordum. Sonunda kavuştuk ve bir süre kullandıktan sonra bu inceleme yazısını yazmaya karar verdim.
Buradan ilgili davranışları ve bir miktar indirimi için Antalya Delta Bisiklete tekrar teşekkür ediyorum.
Bisiklet malum olduğu üzere karbon. Üzerinde 105 set takılı. Bisiklet markaları fiyatı düşük tutmak maksatlı bir kaç yeri grupsetin dışında markadan takarlar. Cannondale de öyle yapmış. Arka fren tektro. Aynakol FSA Gossamer. Sele borusu, gidon ve gidon boynu Cannondale C3. Sitesinde C4 yazıyor ama Türkiye'ye C3 geliyor. Cannondale'de bunların iyilik sırası C1'den başlıyor ve C4'e kadar gidiyor. Gidon boynunu azcık uzun geldiği için (kadro boyu 56. Benim net kadro boyum 55) 1 cm daha kısa Token'le değiştirdim. Gidon bandı jel diye tabir edilen türde. Eldivensiz kullandığım halde ellerimde acıma yok.
Bunların dışında grupsetin tamamı Shimano 105 5800. 105 5800 hakkında bolca inceleme yazısı var. 5700'e göre iyileştirmeler yapılmış. Ağırlığı dışında gayet memnun kalınacak bir set olduğu söyleniyor. Nitekim ben de memnun kaldım. Bu arada aynakol kompakt 50-34, kaset ise alışılmışın dışında 11-32. Bu da geniş vites aralığı demek. Geniş vites aralığı benim gibi amatörler için sevindirici tabi.
Jantlar giriş seviyesi sayılacak Shimano RS 10. Bisikletle gelen herhangi bir yeri eskitmeden değiştirmeyi sevmediğim için değiştirmeyeceğim. Ama ilerde ilk yenileyeceğim yer sanırım burası olacak. Lastikler Scwalbe Lugano. Üzerinde minik dişleri var. Bence iyiki var. Ebat 622x25. Ben 28 isterdim lakin bundan da memnun kaldım. Bu arada Synapse'in bazı modelleri 25, bazılarıysa 28 lastikle geliyor.
Selesi oldukça konforlu. Üzerine oturunca aşağı doğru çöken bir yapısı var. Yastık kısmından bahsetmiyorum. Kabuk kısmı bildiğiniz aşağı doğru çöküyor ) Alt tarafına baktığımda orta kısmının 10 cm kadar yarık yapıldığını gördüm. Yumuşak yastıklı konformist ) bir sele.
Sele borusu alışılmışın dışında 25.4 mm tercih edilmiş. Tümsek çukur gibi yerlerden geçerken arkaya doğru hafifçe esneyerek arkaya yardımcı oluyor. İncecik selenin başka avantajı da aerodinami. Benim için önemli değil. Yalnız şekil olarak kadroya doğrudan monte edilmesini çok beğendim.
Endurance konusuna yabancı olanlar için ekleyeyim. Dayanıklılık tarzı yol bisikletlerinde geometri; kabaca 1 cm kadar daha kısa uzanma mesafesi, daha uzun ön yükseklikle sağlanıyor. Daha uzun ön yükseklik alın borusunu uzatıyor. Bunun yanında iki teker arasındaki mesafe kısmen artırılıyor. Ancak bu tarz bisikletlerde fark sadece geometriyle sağlanmıyor. Asıl farkı oluşturan şey kadro özellikleri.
Kadroya gelirsek. Cannondale'nin Ballistec adını verdiği katmanları farklı hazırlanmış kompakt yapıda gövdeye sahip. Bir iddiaya göre askeri teknoloji içeriyormuş. Alın borusundan alt çeki borusunun damla şekline kadar her yerde aero özellik katılmaya çalışılmış. Elbette aero kadrolar kadar değil. Yalnız bu kadronun asıl farkı daha başka. Asıl farkı SAVE PLUS adını verdiği titreşim emme özelliği. Arka çeki boruları yukarıdan aşağıya doğru inerken bükümlü bir şekilde iniyor. Aynışey zincir borusu için de geçerli. Aynı zamanda karbon örümü sertlik gereken yerlerde sertlik; darbe emme, rahatlık gereken yerlerde de rahatlığa göre örüldüğü için ciddi manada işlevli bir hale gelmiş. Bu özellik maşada da var. Üzerinde Micro Süspansion Zone yazıyor. Adlandırmaya bak )
Orta kısımda Power Pyramid denen seat tube borusun alt kısmıyla göbeğe bağlanan yer ikili şekilde hazırlanmış. Bunu ilk fark ettiğimde rahatlık odaklı zannetmiştim ama tam tersine sertlik ve tam güç aktarımı için yapılmış. Nedenini ben anlayamadım. Anlayabilen varsa beri gelsin.
Göbek demişken göbek kısmı malum Cannondale buluşu BB30. Pardon, BB30A. BB30'un halkalarından (spacer) birini göbeğe entegre etmişler ve olmuş BB30 A.
Bisiklette beğenmediğim bir yer oldu. Gidon boğazındaki halkalar çok uzun kalıyor. Maşa borusunu kısalttırdım ve halkaların tamamını çıkardım. Şu anda bile furç kısmının çıkıntısı bir miktar uzun geliyor. Aksi gibi yarı entegre. Furç çıkıntısını kestirmek için iyi bir yer bulmam gerekecek.
Sürüşe gelince. Hızla konforun birleşimi dersem yeterli olur. Daha da açmam gerekirse bisikleti bir parçammış gibi yönlendirebiliyorum. Hız konusunda beklentilerimi karşıladı. Benim asıl beklentim rahatlık yönündeydi. Uzman veya yarışan biri değilim. Herhangi bir hobi kullanıcısıyım. Şimdiye kadar denediğim yol bisikletlerini rahatsız bulmuştum. Synapse ise harika bir şekilde rahat. Taş kaldırım, asfalt yol, toprak yol nerede sürersem süreyim yüzümde acı ifadesi yerine gülümseme oluyor. Hatta işi eğlenceye vurup bazen abartılı yerlere sürüyorum.
Daha fazla bilgi için güzel bir tanıtım sayfası hazırlamışlar
(link)
Tasarımdan üretime kadar öyküsü için (Enter)
(link)
İşte böyle. Yazmak uzun sürdü. Şimdi bisiklete binme zamanı. Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın.