amd
Sic ad nauseam !
- Kayıt
- 17 Eylül 2011
- Mesaj
- 401
- Tepki
- 709
- Şehir
- Antalya
- Başlangıç
- 1993—94
- Bisiklet
- Giant
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Merhabalar,
Uzun zamandır gerçekleştirmek istediğim ancak bir türlü vakit bulamadığım şeydi bisiklet ile Alanya'ya gitmek. Buna ek olarak, yol bisikletim olduğu için yanıma fazla şey alamayacağımdan dolayı, aynı gün içinde Alanya'ya gidip geri dönmek de(280km) pek olası değildi. Ancak hem forumdaki yüklü tur bisikleti konusunda hem de çeşitli internet sitelerinde, yol bisikletine bulduğunu yükleyip tura çıkan bir çok insanın fotoğrafını görünce ben de niyetlendim bu olaya. Tek sorun, fotoğraflarda görüğüm insanlarla aramda 20-25kg fark olması. Şişman olmasam da, iri ve biraz kilolu olduğumdan (105), bisiklete yükleyebileceklerim sınırlıydı.
Günlük turlarda kullanmak adına sele borusuna bağlanabilen bagajlardan alarak başlagıcı yaptım ve önceki bisikletimden kalma bagaj çantasını da takar takmaz ilk mini turuma geçenlerde çıktım. Fotoğrafını da paylaşmıştım ilgili konuda.
(link)
O günün verdiği güven ile çantayı tamamen doldurarak, uzun süredir gerçekleştirmek istediğim Alanya turu için hazırlıklara başladım.
17 derece açılı, fazlasıyla agresif gidon boğazını söküp yerine bisikletin üstünde gelen (6 dereceydi sanırım) gidon boğazını ters açıda takarak gidonu olabildiğince yükselttim.
Sele en büyük sorundu benim için ve iyi bir sele alacak durumda da değildim. Ne yapsam diye düşünürken, katlanır bisikletim olduğunu hatırladım. Onun üzerindeki seleyi takarak belki de kendime en büyük iyiliği yapmış oldum. Tur boyunca ne bir uyuşma ne debir ağrı yaşadım, gayet konforlu geçti turum.
Tura çıkma düşüncesinden önce, ben bu çantaya yedek lastik, yama seti, alyan ve bir kaç atıştırmalıktan başka ne koyarım diye düşünürken, çantayı tur için hazırlarken boş yer bulamadım. Yedek termal içlik, yedek termal tayt, eşofman altı, tişört, yedek dış lastik (ne olur ne olmaz), alyan ve yama seti, karbonhidrat jelleri (büyük kurtarıcı) ve protein barlar, kamera, şarj aleti, spor ayakkabı, kitap vs. vs.
Çift matara, gidonda kamera, çanta, kısacaası tüm aksesuarlar tahmini 10 kilodan fazlaydı. Ben 105 kiloyum, bisiklet 9 kilo. Gelelim asıl olaya;
-İnce lastikler hemen patlar, onu alma MTB al. + Bir kez dahi patlamadı, jantlardan en ufak ses gelmedi, üstelik bisikleti alalı 1.5 sene olmasına rağmen henüz akord yapılmadı.
-Yol kadroları fazla ağırlığa gelmez, kırılır, çatlar. + Yukarıdaki hesapta 115kg yük var bisiklette (o da tahmini rakam, daha fazla muhtemelen) ve ara ara elektrikli motorlar ile yarıştım. Hem sağlam hem de o yüke rağmen canavar gibi.
-Yol bisikleti konforlu olmaz, MTB gibi rahat değil. + Güzel seleyi taktıktan sonra olay bambaşka boyutlara giriyor. Merak eden ya da aksini iddia eden varsa bisikleti bir tur verebilirim
Gidiş ve dönüş esnasında antrenman yapan takımlara rastlamak da ayrıca güzel oldu. Kolls Cycling Team ve Astana'ya (genç takımdı sanırım) denk geldim. Kolls Ukrayna takımıymış ve altlarında çoğunlukla Colnago ve bir kaç tanesinde Bianchi Oltre vardı ki of ki ne of Sabah dönüş yolunda Astana geçti yanımdan ama sadece 3 kişilerdi. Dünya gözüyle S-Works'ü de görmüş oldum
Toplamda 284km yol boyunca, tur bisikleti alma düşüncesi iyiden iyiye kafamda oturdu. Yol ve katlanırı satmadan bütçe ayarlamam lazım yavaştan.
Biraz fazla uzun oldu, vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Gelelim fotoğraflara
Yolun henüz başı, Antalya Expo karşısı.
Hayırlı işler
Kızılot Sahili
İncekum Sahili, Alanya'ya az kaldı.
Alanya girişi. Beklediğimden çok daha güzel bir yerdi. Antalya'da yaşıyor olmama rağmen ilk kez geldim, o da bisikletle nasip oldu.
Mutlu son Bisikleti dışarda bırakın biz bakarız, gece de restorana alırız dedilerse de kabul etmedim, yanıma aldım.
Alanya Sahili hem Konyaaltı hem de Kemer Sahili'nden çok daha güzelmiş bu arada. Lara Sahili'ne benziyor ama ilk defa görüyor olmamdan kaynaklı olsa gerek, daha bir güzel geldi bana.
Uzun zamandır gerçekleştirmek istediğim ancak bir türlü vakit bulamadığım şeydi bisiklet ile Alanya'ya gitmek. Buna ek olarak, yol bisikletim olduğu için yanıma fazla şey alamayacağımdan dolayı, aynı gün içinde Alanya'ya gidip geri dönmek de(280km) pek olası değildi. Ancak hem forumdaki yüklü tur bisikleti konusunda hem de çeşitli internet sitelerinde, yol bisikletine bulduğunu yükleyip tura çıkan bir çok insanın fotoğrafını görünce ben de niyetlendim bu olaya. Tek sorun, fotoğraflarda görüğüm insanlarla aramda 20-25kg fark olması. Şişman olmasam da, iri ve biraz kilolu olduğumdan (105), bisiklete yükleyebileceklerim sınırlıydı.
Günlük turlarda kullanmak adına sele borusuna bağlanabilen bagajlardan alarak başlagıcı yaptım ve önceki bisikletimden kalma bagaj çantasını da takar takmaz ilk mini turuma geçenlerde çıktım. Fotoğrafını da paylaşmıştım ilgili konuda.
(link)
O günün verdiği güven ile çantayı tamamen doldurarak, uzun süredir gerçekleştirmek istediğim Alanya turu için hazırlıklara başladım.
17 derece açılı, fazlasıyla agresif gidon boğazını söküp yerine bisikletin üstünde gelen (6 dereceydi sanırım) gidon boğazını ters açıda takarak gidonu olabildiğince yükselttim.
Sele en büyük sorundu benim için ve iyi bir sele alacak durumda da değildim. Ne yapsam diye düşünürken, katlanır bisikletim olduğunu hatırladım. Onun üzerindeki seleyi takarak belki de kendime en büyük iyiliği yapmış oldum. Tur boyunca ne bir uyuşma ne debir ağrı yaşadım, gayet konforlu geçti turum.
Tura çıkma düşüncesinden önce, ben bu çantaya yedek lastik, yama seti, alyan ve bir kaç atıştırmalıktan başka ne koyarım diye düşünürken, çantayı tur için hazırlarken boş yer bulamadım. Yedek termal içlik, yedek termal tayt, eşofman altı, tişört, yedek dış lastik (ne olur ne olmaz), alyan ve yama seti, karbonhidrat jelleri (büyük kurtarıcı) ve protein barlar, kamera, şarj aleti, spor ayakkabı, kitap vs. vs.
Çift matara, gidonda kamera, çanta, kısacaası tüm aksesuarlar tahmini 10 kilodan fazlaydı. Ben 105 kiloyum, bisiklet 9 kilo. Gelelim asıl olaya;
-İnce lastikler hemen patlar, onu alma MTB al. + Bir kez dahi patlamadı, jantlardan en ufak ses gelmedi, üstelik bisikleti alalı 1.5 sene olmasına rağmen henüz akord yapılmadı.
-Yol kadroları fazla ağırlığa gelmez, kırılır, çatlar. + Yukarıdaki hesapta 115kg yük var bisiklette (o da tahmini rakam, daha fazla muhtemelen) ve ara ara elektrikli motorlar ile yarıştım. Hem sağlam hem de o yüke rağmen canavar gibi.
-Yol bisikleti konforlu olmaz, MTB gibi rahat değil. + Güzel seleyi taktıktan sonra olay bambaşka boyutlara giriyor. Merak eden ya da aksini iddia eden varsa bisikleti bir tur verebilirim
Gidiş ve dönüş esnasında antrenman yapan takımlara rastlamak da ayrıca güzel oldu. Kolls Cycling Team ve Astana'ya (genç takımdı sanırım) denk geldim. Kolls Ukrayna takımıymış ve altlarında çoğunlukla Colnago ve bir kaç tanesinde Bianchi Oltre vardı ki of ki ne of Sabah dönüş yolunda Astana geçti yanımdan ama sadece 3 kişilerdi. Dünya gözüyle S-Works'ü de görmüş oldum
Toplamda 284km yol boyunca, tur bisikleti alma düşüncesi iyiden iyiye kafamda oturdu. Yol ve katlanırı satmadan bütçe ayarlamam lazım yavaştan.
Biraz fazla uzun oldu, vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Gelelim fotoğraflara
Yolun henüz başı, Antalya Expo karşısı.
Hayırlı işler
Kızılot Sahili
İncekum Sahili, Alanya'ya az kaldı.
Alanya girişi. Beklediğimden çok daha güzel bir yerdi. Antalya'da yaşıyor olmama rağmen ilk kez geldim, o da bisikletle nasip oldu.
Mutlu son Bisikleti dışarda bırakın biz bakarız, gece de restorana alırız dedilerse de kabul etmedim, yanıma aldım.
Alanya Sahili hem Konyaaltı hem de Kemer Sahili'nden çok daha güzelmiş bu arada. Lara Sahili'ne benziyor ama ilk defa görüyor olmamdan kaynaklı olsa gerek, daha bir güzel geldi bana.
Dosyalar
-
47,8 KB Okunma: 16
-
71,8 KB Okunma: 19