Yokuşlar hangisiyle kolay veya hızlı çıkılır? dağ, şehir, yol, katlanır.

@Enes Gürel

Sıska olan her durumda fark atar.

@mehmet ali bostan

belirttiğiniz şartların gerçekleşmesi fizik kurallarına aykırı
yol bisikletleri ile mtblerin sistemleri farklıdır, ağırlıkları da farklıdır. ki siz yol bisikleti ağırlığında bir mtb almayı kafanıza koyarsanız 3bin liradan kapı açıyolar.. aynı ağırlıktaki bir yol bisikletini 1300 liraya bulabilirsiniz halbuki.

1- bütçe belirtiniz
2- mesafe belirtiniz
3- bu mesafe sadece yokuş mu? yüzde kaçı yokuş? yokuşun dikliği nedir?
4- ulaşım amaçlı mı kullanacaksınız?
5- kaç yaşındasınız

yol bisikletleri hız ve performans vaad eder. buna karşılık olarak rahatlığınızdan feragat edersiniz. biçok kişinin deyimiyle "2 büklüm" gidersiniz aero pozisyon alacam diye.
mtbler daha geniş bir kullanıcı kitlesine sahiptirler fakat ağırdırlar. ortalama bir yol bisikleti 8-9 kilo olsa ortalama bir mtb emin değilim ama 13 civarı olacak herhalde

aradığınız cevap yol bisikleti gibime geliyor ama neyse adı üstünde yol bisikleti. söz konusu asfaltsa, her türlü yol bisikletidir zaten.. hiç mtb vs yol bisikleti kapışması görmedim bayır yukarı muhtemelen yol alacaktır kapışmayı.. sporcuların aynı güçte olduğunu düşünürsek

Soru çok basit ama karmaşık bir hale getirilmiş sanki.
Birçok kişi sürücünün kondisyonuna getirip bağlamış ama soruda onu sormuyor. Aynı sürücü için cevap isteniyor.

Cevap veriyorum: yol bisikleti.

Açıklama isterseniz şunu yazabilirim. Yol bisikleti diğer bütün türlerden hafiftir. Hafiflik de yokuş çıkmada fark edilir bir kolaylık sağlar. Bir arkadaş yokuş az eğimliyse yol bisikleti, çok eğimliyse MTB demiş. Zekice bir yaklaşım ama ben katılmıyorum. Eğim çok zorlarsa biraz bisikletten inersiniz elinizde götürürsünüz. Mesela 30 km'lik bir çıkış yolu düşünelim. Bazen düz bazen hafif yokuş bazen sert yokuş çıkıyorsunuz. Yol bisikleti ile bu etap daha rahat bir şekilde alınacaktır (çok sert yokuşlarda bisikleti elinizde götürseniz bile).

@Bilal Demir

katılıyorum

Hafif olan bir bisiklet ile herkes yokuş çıkar yokuş çıkmak için gidip 3000-5000 tl verip carbon bisikletmi alalım peki??

@Oğuz kurt

oğuz bey, şöyle düşünün alüminyum yada karbon bisikletle bir bayırı 5 dakikada çıkabilirsiniz, ama demir bir bisikletle 10-15dk'da çıkarsınız.

Ok ama!daha ağır bir bisiklet ile çıkmakda insanın kendi gücünü ve performansını görmek açısından çok iyi bir deneyim bu arada 10-15 dk'lık bir sürede çıkan bisikletci arkadaşlar varsa daha çok çalışmaları lazım gibime geliyor.tabii çok dik uzun bir yokuş ve rampa ise eğer lafım yok ama ortalama bir rampa ve yokuş'da bu süreler çok uzun bence.

@Oğuz kurt

Çok güzel bir soru, aslında belki birçok kişinin aklındaki bu soru için sizi tebrik ediyorum.

Ben şahsi düşüncemi söyleyeyim, ben yokuşu daha hızlı çıkayım diye 2-3 bin lira fazladan vermem. Ama imkanım oldukça o pahalı bisikletlerden kullanmak isterim. Neden, çünkü bunu sürmek çok zevkli. Yazıyı burada bitirebilirim. Ama biraz daha açıklama isterseniz şöyle anlatayım.
Ben öyle doğa sporlarıyla çok uğraşan birisi değilim. Ama paragliding (yamaç paraşütü) yaptım. Yani resmen uçtum. Ama yol bisikleti bence insana paraşütten daha fazla bir uçma hissi veriyor. Daha önce MTB kullandım, şu anda 9,5 kg ağırlığa sahip kaliteli bir yol bisikletim var. Mesele bence yokuşu hızlı çıkmaktan çok farklı. Mesele aldığınız keyif. Verdiğiniz enerjinin en verimli şekilde yola dönüşmesi. Bunun için tüm harcamalarımdan kısıp, para biriktirip en üst düzey yol bisikletini kullanmaya bence değer.

@Berksan

Vites oranları yetmediği için bisikletten inip yürümek zorunda kalmadığınız sürece bu denli bir fark oluşmaz. 70 kiloluk bir binici, 7 kiloluk bisiklet ile 5 dakikada çıktığı yokuşu; 15 kiloluk bisikletle de 6-7 dakikada çıkar.

Valla bilal bey böyle bir ülkede ortalama ruh hastası sayısı bir normale 5 iken,yollarımız bu kadar berbatken,bu dedikleriniz bana çok uzak.5000 tl veripde o bisikleti gerçekden sadece ve sadece bisiklet yolunda'ki orda bile bazı mahlukatlar sayesinde keyifle kullanamadık'dan sonra o kadar parayı bağlayamam.peugeot'umla mesut mutlu yaşarım

yokuş çıkmak için öncelikle bol bol yokuş antrenmanı yapmanız gerekmekte ve fazla kilolarınız varsa bunları eritmek şart, sonrasında performansınızın geliştiğini göreceksiniz ama antrenmanlar düzenli olmalı haftada en az 2-3 biniş, tabi ki yol bisikleti ile uygun bir kombinasyonda yokuşları çok daha süratli çıkabilirsiniz, çok dik yokuşlarda mümkün olduğunca yüksek kadans da çıkılmalı. iyi günler..

Su altı dalış rekorlarını kırdıran palet,
boksu kazandıran eldiven,
maratonu kazandıran ayakkabı,
tenis maçını kazandıran raket,
dağların zirvesine çıkartan şey kaz tüyü tulum,
yarışları kazandıran, yokuşları çıkartan şey sadece bisiklet değildir,
ruhtur

Sporda, ruh, antreman, hırs, istek, vazgeçmemek, azim, kararlılık, idealler neredeyse her şeydir.

Ruh olmadan karbonlar, 5 kg bisikletler, 100 gr lık seleler ancak bunun edebiyatını yapmaya yarar.

Ya yol bisikleti yokuş çıkar mı arkadaşım ? Yol bisikletinin dişli oranları çok yüksek.

@enes savaş
2 senedir yol bisikleti kullanıyorum.oranlar da en küçük vites 39-23.o kadar da güzel çıkıyorum ki yokuş.üstelik kilo fazlam da var.bak biraz yukarda soner sarıhan yazmış gayet güzel bir şekilde.önce orayı oku sen bence...

Soru çok yanlış öncelikle. O kadar çok parametre var ki; bisikletin ağırlığı, bisiklete binenin ağırlığı ve boy uzunluğu, bisikletin kadro boyu, lastik çapı ve genişliği, yokuşun eğimi, yokuşun uzunluğu, parçaların birbirine uyumu, komponentin kalitesi, mekanik enerji kayıpları, bisikletçinin kondüsyonu, dişli oranları... Neyle neyi kıyaslayalım? Aynı ağırlıkta, aynı dişli oranına sahip, farklı jant ebatlarında, aynı kalite bisikletleri mi kıyaslayacağız?

Herhangi bir bisiklette, kişiye göre yokuş çıkmaya uygun dişli oranı seçilirse, denge sağlandığı sürede bütün yokuşlar çıkılır. Aktif olarak 4 bisiklet kullanıyorum; dördüyle de çıktığım belli başlı yokuşlardan bahsedeyim. 28 jant Peugeot bisikletimle, 2 km uzunluğundaki, ortalama %11 eğimli Cinnah yokuşunu çıkamıyorum. 27 jant 53/17 fixed bisikletimle de... 28 inch, Cannondale Caad10 52-38/11-25 dişli oranlarına sahip bisikletimle Cinnah'ı durmadan, canım sıkılana kadar, trafik kalabalıklaşana kadar çıkıyorum, iniyorum, çıkıyorum, iniyorum... Sırtımda yükle, 26 inch, 17,5 kg Bisan kadro dağ bisikletimle de Cinnah'ı çok rahat çıkıyorum. Denemedim ama, bu bisikletle de durmadan defalarca çıkarım bu yokuşu. TRT yokuşu vardır Ankara'da, oldukça meşhur... Yokuşun meşhur olması, sadece dikliğinden değil, uzun ve dik oluşundan kaynaklı. Cannondale ile bu yokuşu çıkıyorum ama sonlara doğru zorlandığım oluyor. Nabzı yükselmeden, yorulmadan, zorlanmadan TRT'yi çıkan kişi yoktur demiyorum ama varsa da çok azdır. Bisan'la, yavaş ama oldukça rahat çıkıyorum bu yokuşu. Cannondale 8,2 kg, Bisan 17,5 kg. Hatta suları eklersem 19 kilogramı buluyor. TRT'yi boşver, Kınalıada'da Sakızlı Sokak var; eğim yeri geliyor %40'ları buluyor. Zorlanarak da olsa, Bisan'la çıkabiliyorum burayı. Cannondale ile çıkmayı düşünmem bile...
Bu parametrelere göre, yokuşları en rahat, 26 inch dağ bisikletimle çıktığımı söylerim. Tek sebebi var, dişli oranı... 22/30 oranıyla çıkmak mı daha kolay, 38/25 oranıyla çıkmak mı? 28 inch Cannondale 8,2 kg, 26 inch Bisan 17,5 kg... Bisan 8,2 kg olsaydı, belki 22/30 yerine daha büyük bir dişli oranı seçerdim ve yokuşları daha hızlı çıkardım. Seçeceğim oran Cannondale de olduğu gibi 38/25 olur muydu? Olmazdı; 38/25 oranından daha küçük ama 22/30 oranından daha büyük bir oran seçerdim.
Profesyonel sporcu değilim, bisiklete keyfi binen bir adamım. Yarış koşan profesyonel sporcular için bu değerler, benim değerlerimden çok daha farklı, katsayılar çok daha yüksek olmalıdır diye düşünüyorum. Ama, ne olursa olsun, yokuşu bisiklet çıkmaz; pedalı çeviren çıkar.

Kınalıada, Sakızlı Sokak...

(link)


(link)

soru zeka bulmacası gibi olmuş. cevap veriyorum; hepsiyle nasılmı hepsini bir kamyonete koyarsınız rahat rahat çıkarsınız. bu ne arkadaş önceden havuz problemi vardı, şimdi yokuşlar problem oldu. bırakın iyi olan çıksın, olmayan elinde götürsün yada düz yol varsa geze geze oradan dolaşsın. bu canında kıymetini bilelim yokuş çıkıcam diye hırs yaparken bir sakatlanırsınız sonra düz yolda bisiklet kullananı youtube'den izlersiniz. bırakında zevkini yaşayın bisikletin. adam 40 gram daha hafif diye 250 tl veriyor misal tiagrayı çıkartıp ultegra takıyor sonuç ne hiç giden para anlayamadığın bir değişime kafa yormaca. yapmayın arkadaşlar bukadar hastada olunmazki zevkini alın bu bisikletin problemlere kafa takıp stres yapmayın.

nedense kullandığım bisikletlerde yokuşta zorlamadayken vites değiştirmeme rağmen vites kendiliğinden atıyor ya uzun süre yağlamıyorum yada rotorları yamultuyorum sürüş tarzımda mı problem var çözemedimm... düz yolda hiç problem yok, ben değiştirmeden vitesler atmıyor, ama rampada öyle çok yüksek viteslede çıkmaya çalışmıyorum yalnız şu var;

tam rampaya hızımı almışım geliyorum yavaşlamadan önce, pedal boşa dönerken vitesi düşürüp durmaya yakın çok düşük viteste gitmeye yokuşu rampayı çıkmaya çalışıyorum sonrada tak tuk vites bir tarafından değişmeye çalışıyor. sele yukardayken daha çok oluyor bu durum. sele tam boyuma göreyken olurken, ama sele daha aşağıda bu kendi kendine vitesten tak tak değiştirmeye çalışma sesleri durumları olmuyor..

bir bisikletimiz var ise tarzımızı belirlemek bize kalır

1- ya performansa yönelik çalışmalara başlarsınız tabi bunun için doğru kaynaklara başvurup doğru bilgileri alarak
tekniğin ne olduğunu bilerek ,beslenmeyede dikkat ederek ,asla düz yol beklemeyin tabi niyetiniz uzun gitmek ise ,ve yokuşları seveceksiniz başka çare yok
bir performans bisikletçisi rampalardan kesin haz almalı ,evet acıdan bir an önce kurtulmak için rodrigez çabuk çıkıyor idi ,rodrigezden farkım ben rampalara aşığım ,herkes benim gibi asla düşünmek zorunda değil, ben en iyi rampada konsantre olurum ,86 km gittikten sonra bu 86 km içinde sadece gölcük ' e gelirken hafif eğimleri almış idim,
ama suadiye rampalarına vardığım zaman asla içimde sıkıntı hissetmedim 16 km lik rampada ,

eğim orada 7 dir ,bilakis zevkle ve hırsla daldım rampaya ,gençliğimden beri evet açıkça itiraf ediyorum rampa delisi idim, rampa fanatiği idim ve rampaları devirmek bana acaip haz veriyor idi ,halada öyle ,rampayı devirdiğim zaman yaşamımdan bir engel daha gidiyor idi böyle düşünüyorum belki size komik gelebilir ama garip bi düşünce tabi,

2 - ikincisi zevk almak bisiklete binerken bu da bir yol ,
yorulmadan ya da az yorularak ,olayı içine sindire sindire ,yavaş bisiklet kullanmak ,zaman ile dert yok, yavaş giderim sonunda gideceğim yere varırım ,30 kilo yük ile türkiye turuna çıkarım ,zamandan bana ne diyenler bu şekilde takılır gideceğiniz hedef vardır ve o hedefe aman bi an önce ulaşayım diye derdiniz yoktur, bu da bi tarzdır ki bu tarzda benim hoşuma gider ,gittiğiniz yerlerin resimlerini çekersiniz, insanlar ile tanışırsınız ,
belgesel tur bisikletçiliği gerçekte sevdiğim bir hobide ,ama kafayı takdık bi kere performans diye ,amatör kafada kaldım yıllarca ,profesyonel düşünemedim bir bisiklet takımına girmedim feridun tezbaşaran gibi,yani alaydan kendimi yetiştirmeye çalıştım bir de bu ülkede benim tarzda koşan yok cyclo cross bisikletçiliğine uygun benim tarz ,sadece asfaltta kalmayı sevmiyorum illaki ağır stabilizeye gireceğim oradan düz toprak zeminlere tabi çok sert değil ,yarış gidonu ile ağır stabilizede gitmek, oradan düz toprak zeminlerde basmak hüner ve teknik beceri gerektirmekte, kendine öz güven tam olmalı asla korkuya kapılmamalı korku adama kaza yaptırır hız yaparken kafanızdan korkuyu sileceksiniz..dıştan herhangi bi tehlike geldiğinde saniye farkı ile savuşturmasını bileceksiniz.

Bence bu tartışma 100 sayfayı bulur.

bildiğim kadarıyla anlık olarak az enerji harcamak için jant boyutu küçük arka dişli olabildiğince büyük ön dişli olabildiğince küçük olmalı.
ama hızlı çıkmak için jant büyük ön dişli büyük arka dişli küçük olmalı.