Sonbaharın dağlara getirdiği güzellikler yitmeden,Istıranca Dağları'na bir tur düzenleyelim istemiştik ve Trakya Bisiklet Grubu olarak ilk gezimizi 28-29 Ekim tarihinde gerçekleştirdik. Lüleburgazdan 3, İstanbul'dan 2 üyemizin katılımı ile gerçekleşen gezi; 28 Ekim sabahı saat:08.10 da Lüleburgaz Kongre meydanındaki buluşma ile başladı. Sabahın erken saatlerinde 5 derece olan sıcaklık, basılan pedalların harareti ve güneşin de yükselmesi ile ilk 10-15 km den sonra grubu daha az etkiledi. Tur rotamız daha önce belirlenen; Pınarhisar yolu,Karağaç,Ertuğrulköy,Poyralı,İslambeyli,Yenice,Demirköy,İğneada şeklinde idi.
Köy kahvelerinde yapılan sohbetler ve içilen çaylardan alınan keyifin yanısıra bol fotoğraf çekimi de yolda geçen süreyi biraz uzattı. Rüzgar hızının sıfır olması ve dağlara inenen sonbarın nefis manzaraları ve güneşi geziyi bisiklet ve fotoğraf açısından keyifli kılan diğer unsurlardı. İğneada'da kaldığımız; 2,5 yıldızlı otelimiz sıcak suyu, kliması denize sıfır manzarasına karşın (yapılan pazarlıkla) ancak pansiyon için geçerli olabilecek bir fiyatla tüm beklentilerimizi karşıladı. Akşam kurtlar gibi acıkmış halde girdiğimiz Lokantadaki pazarlığın sonunda ise bol salatalı ve az biralı bol balık ise (kilo ile balık alsanız daha pahalıya gelecek kadar) çok düşük bir fiyata afiyetle gövdeye indirdik. Pazarlık olayında en çok katkısı olan gezinin kasası görevindeki Suat'ın bu konudaki çabaları takdirlerimizi kazandı.
Diğer bir sevindirici olan ise; 100+100 Km.lik yol boyunca zincir atması, lastik patlaması da dahil hiç teknik bir sorun yaşamamızdı. 29 Ekim sabahı Balkanlar üzerinden gelen sisili ve çisentili hava ile birlikte yapılan poğçalı, çaylı kahvaltının ardından, ekip ancak saat:09.00 dolayında yola çıkabildi.Kahvaltı sırasında iki sevimli konuğumuz Rahman'ın ikramı bir ekmekle karnını doyurdu. Gerek gidişte gerekse dönüşte Demirköy'de içilen nefis çorbalar gücümüze güç kattı. Sabah geç yola çıkmamızın ve saatlerin geri alınmasının sonucunda son 25 km karanlıkta alınsa da herkesin farları ve arka lambaları yanında olduğu için her hangi bir sıkıntı yaşanmadı. Hatta köy yollarında gece yolculuğun keyifli ve güvenli olduğunu gördük. İstanbul ekibini son dakikada, zar zor vedalaşarak Harem'e kadar giden otobüse bindirdik. Lüleburgaz ekibi ise iki gününlük son derece keyifli ve güzel geçen turumuzun heycanı dağılmadan vedalaşıp evlerinin yolunu tutu.
Anlatımı kısa, fotoğrafları bol tutmaya çalıştım. Sanırım fotoğraflara eklentiler olacaktır. Keyifli seyirler.
Tur Verileri:
Gidiş
Lüleburgaz Çıkış Saati : 08.10
İğneada Varış Saati : 18.10
Pedal Süresi : 5'.40''
Mola Süresi : 4'.20''
Ortalama Hız : 17,32 Km/Saat
Dönüş
İğneada Çıkış Saati : 08.50
Lüleburgaz Varış Saati : 18.40
Pedal Süresi : 6'.00''
Mola Süresi : 3'.50''
Ortalama Hız : 17,43 Km/Saat
(link)
(link)
Yükseltiler
(link)
Süleyman Abi ve Özcan Otobüsten İniyorlar
(link)
Lüleburgaz Kongre Meydanında Buluşuyoruz
(link)
Karağaç Sapağı
(link)
Trakya'nın Köy Yolları
(link)
(link)
(link)
Demirköy Sapağı
(link)
Tırmanışlar Başlıyor
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Sonbaharın Renkleri
(link)
Çeşmelerin Karşısında Mola
(link)
Güzellik Çeşmesi
(link)
(link)
Jandarma Kule
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
2,5 Yıldızlı Otelimiz
(link)
İğneada'da Güneş Doğuyor
(link)
Sahilde Balıkçılar
(link)
Kahvaltı Konuklarımız
(link)
Hava Düne Göre Kapalı ve Çisenti Şeklinde Yağmur Var
(link)
Ormanın Cömertliği; Yanmayı Bekleyen Odunlar
(link)
Bu Yollar Hiç Bitmesin İstiyor İnsan
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Lüleburgaz'a doğru Gün Batımı
Köy kahvelerinde yapılan sohbetler ve içilen çaylardan alınan keyifin yanısıra bol fotoğraf çekimi de yolda geçen süreyi biraz uzattı. Rüzgar hızının sıfır olması ve dağlara inenen sonbarın nefis manzaraları ve güneşi geziyi bisiklet ve fotoğraf açısından keyifli kılan diğer unsurlardı. İğneada'da kaldığımız; 2,5 yıldızlı otelimiz sıcak suyu, kliması denize sıfır manzarasına karşın (yapılan pazarlıkla) ancak pansiyon için geçerli olabilecek bir fiyatla tüm beklentilerimizi karşıladı. Akşam kurtlar gibi acıkmış halde girdiğimiz Lokantadaki pazarlığın sonunda ise bol salatalı ve az biralı bol balık ise (kilo ile balık alsanız daha pahalıya gelecek kadar) çok düşük bir fiyata afiyetle gövdeye indirdik. Pazarlık olayında en çok katkısı olan gezinin kasası görevindeki Suat'ın bu konudaki çabaları takdirlerimizi kazandı.
Diğer bir sevindirici olan ise; 100+100 Km.lik yol boyunca zincir atması, lastik patlaması da dahil hiç teknik bir sorun yaşamamızdı. 29 Ekim sabahı Balkanlar üzerinden gelen sisili ve çisentili hava ile birlikte yapılan poğçalı, çaylı kahvaltının ardından, ekip ancak saat:09.00 dolayında yola çıkabildi.Kahvaltı sırasında iki sevimli konuğumuz Rahman'ın ikramı bir ekmekle karnını doyurdu. Gerek gidişte gerekse dönüşte Demirköy'de içilen nefis çorbalar gücümüze güç kattı. Sabah geç yola çıkmamızın ve saatlerin geri alınmasının sonucunda son 25 km karanlıkta alınsa da herkesin farları ve arka lambaları yanında olduğu için her hangi bir sıkıntı yaşanmadı. Hatta köy yollarında gece yolculuğun keyifli ve güvenli olduğunu gördük. İstanbul ekibini son dakikada, zar zor vedalaşarak Harem'e kadar giden otobüse bindirdik. Lüleburgaz ekibi ise iki gününlük son derece keyifli ve güzel geçen turumuzun heycanı dağılmadan vedalaşıp evlerinin yolunu tutu.
Anlatımı kısa, fotoğrafları bol tutmaya çalıştım. Sanırım fotoğraflara eklentiler olacaktır. Keyifli seyirler.
Tur Verileri:
Gidiş
Lüleburgaz Çıkış Saati : 08.10
İğneada Varış Saati : 18.10
Pedal Süresi : 5'.40''
Mola Süresi : 4'.20''
Ortalama Hız : 17,32 Km/Saat
Dönüş
İğneada Çıkış Saati : 08.50
Lüleburgaz Varış Saati : 18.40
Pedal Süresi : 6'.00''
Mola Süresi : 3'.50''
Ortalama Hız : 17,43 Km/Saat
(link)
(link)
Yükseltiler
(link)
Süleyman Abi ve Özcan Otobüsten İniyorlar
(link)
Lüleburgaz Kongre Meydanında Buluşuyoruz
(link)
Karağaç Sapağı
(link)
Trakya'nın Köy Yolları
(link)
(link)
(link)
Demirköy Sapağı
(link)
Tırmanışlar Başlıyor
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Sonbaharın Renkleri
(link)
Çeşmelerin Karşısında Mola
(link)
Güzellik Çeşmesi
(link)
(link)
Jandarma Kule
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
2,5 Yıldızlı Otelimiz
(link)
İğneada'da Güneş Doğuyor
(link)
Sahilde Balıkçılar
(link)
Kahvaltı Konuklarımız
(link)
Hava Düne Göre Kapalı ve Çisenti Şeklinde Yağmur Var
(link)
Ormanın Cömertliği; Yanmayı Bekleyen Odunlar
(link)
Bu Yollar Hiç Bitmesin İstiyor İnsan
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Lüleburgaz'a doğru Gün Batımı