Kadir AYINTAP
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 27 Kasım 2009
- Mesaj
- 909
- Tepki
- 2.702
- Şehir
- İstanbul Maltepe
- İsim
- Kadir
- Bisiklet
- Cannondale
Merhaba Arkadaşlar.
Kurban bayramının 9 günlük piyango gibi Tatilinin sadece 4 günü bize vurdu
Bu 4 günün 2 gününü Bisiklet gezisine diğer
2 gününü ise akraba ziyaretine ayırdık... Yol arkadaşım Mehmette bana ayak uydurdu...
Bu iki günde bisikletle ne yapılır diye bir çok plan ve parkur içinden
Yedigöller bize cazip geldi...
2 günlük tur süresince hava durumu güzel ve güneşliydi...
Tur arkadaşım Mehmetle Birlikte bayramın birinci günü sabahı
otobüsle İst"dan önce izmite oradan bir aktarma yapıp
başka bir otobüsle saat 13:00 de Düzceye ulaştık.
Öğle yemeği ve yolculuk alışverişinden sonra saat 14:10 da Düzceden
Yedigöllere doğru pedal çevirmeye başladık.
Düzce Çoban mevkii...
Akçakoca yönünde 2 km kadar gitttikten sonra sağa yedigöller yönüne dönüyoruz...
3 yıldır Mehmetle aklımızda olan Yedigöller yolculuğu başlıyor sonunda
Trafiğin fazla yoğun olmadığı Yığılca"ya doğru giderken...
Mehmet bisikletinin selesine ince ayar yaparken
Hasanlar barajı su havzasında bir koyun sürüsü...
Düzce Hasanlar barajı...
Aydın diye bir yerden geçerken...
Yol üzeri geçtiğimiz köylerden biri...
Yığılcaya kadar 35km. yol düz sayılır... Yığılcada bir çay molası verdik mola sonrası yola devam...
Yığılcadan sonra yol boyu çok güzel bir dere size eşlik ediyor...
Biz 4 saatte hava kararmadan varmayı planladığımız yedigöller yolu tahminimizden çok fazla rampalı çıktı,
yani evdeki hesap çarşıya uymadı... saat 17:30 civarı...
Yolun rampalı oluşunun yanı sıra en güzel şey manzara ve mevsim olarak ağaçların aldığı renk...
Yedigöllere doğru...
Hatırı sayılır bir rampayı tırmandıktan sonra manzara keyfi hava iyice karardı ve bizim daha çok yolumuz var...
Hava karardıktan sonra kaç tane rampa çıkıp indiğimizi hatırlamıyorum ama
yorgunlukla birlikte daha 17 km yolumuzun olduğunu görmek o an için yıkıcı bir tabloydu...
Hava karardıktan sonra 4 saat pedal çevirdik gece saat 22:00 de yedigöllere ulaştık
bu karanlıkta 4 saat yanımızdan tek bir arac gecmedi...
Gece karanlıkta pedal çevirmek farklı bir deneyim oldu 4 saat içinde 1800 rakıma çıkıp
sonrasında 300 rakıma indik ve tekrar 700 rakıma çıkıp yedigöllere ulaştık...
Daha evvel Uludağ ve izmit Kartepe tırmanmış biri olarak burası o parkurların yanında
çok daha zor olduğunu söylemek isterim eğim çok daha fazla...
Gece saat 22:00 de vardığımızda ilk uygun yere cadır kurup karnımızı doyurmak niyeti ile
az daha zifiri karanlıkta gölü düzlük zannedip göle çadır kuracaktık
ilk gördüğümüz kişi camp alanını tarif edince girişten 300 mt ileriye gidip camp yerini bulduk
gördüğümüz yoğunluk bizi şaşırttı nerdeyse cadır kuracak yer yok denilecek kadar çok
cadırın oluşu bize garip gelmişti bu kadar kalabalık beklemiyorduk...
neyseki bir yer gözümüze kestirip cadır kurduktan sonra ateş yakıp yanımızda getirdiğimiz tavukları pişirip yedik...
su ısıtıp yorgunluk çayı içtik... gece saat 24:10 gibi yatmıştık...
Gece Yakın çadırlardan gelen horlama seslerine rağmen şimdiye kadarki
çadırda uyuduğum en rahat uyku diyebilirim o gece için
Sabah, Çadırdan çıkınca bir göl kıyısında olduğumuzu anladık
Uyanır uyanmaz biraz odun topladım... camp alanında tek kuru dal kalmamış...
bisikletle biraz pedal çevirip ilk gözümü kestirdiğim ormana daldım...
çadır kurduğumuz yer... sabah kahvaltı için ateş yakıyorum... Mehmet daha çadırından çıkmadı...
Göle Yansımalar...
Kahvaltı hazırlıkları... Mehmet siparişlerimi getiriyor devasa yapraklar...
Yedigöller...
Çadırlarımız... Kahvaltı hazırlıkları devam ediyor
Çay suyu ısınsın diye beklerken...
Ve kahvaltımız ... Buraya bisikletle gelecek arkadaşlara şunu söylemek isterim
burada bir büfe, bakkal, lokanta, restorant vs yok! Daha evvel 3 kez araçla geldiğim içim bu konuda bilgim vardı...
En yakın alış veriş yeri 50 km geride mutlaka alış verişinizi yapıp gelin yoksa aç kalırsınız...
Kahvaltı sonrası keşif ve fotograf çekimi...
Yedigölleri besleyen derelerden biri...
Derenin daha ilerisi...
Yedigöller...
Çadırlarımızı toparlayıp bagajlarımızı yükledik...
Yedigöller...
Yol arkadaşım Mehmet...
Bu yollarda tam benim bisiklete göre
Mehmet fotograf makinasının netlik ayarını tam ayarlayabilse daha iyi olacakmış
Bisikletlerimiz...
Büyük Göl...
Mehmetle birlikte...
Cennetten bir köşe gibi... gerçekten çok güzel bir yer...
Tabiatın renkleri harikulade...
Yedigöller için ayırdığımız iki günün sonuncusundayız yani dün yola çıktık gece saatlerinde buraya vardık...
ve akşam saatlerinde Karadeniz kıyısında Akçakocada memleketimde olmak zorunda olduğumuz için buradan saat 11:00
sularında ayrılmak durumundayız buranın pek tadını çıkaramadık doyasıya gezemedik... sadece 3 saat etrafı gördük...
Parkurun zorluğu sebebi ile erken çıkmak zorundayız... şunu anladımki Yedigöller 2 günde gel git olacak bir gezi parkuru değil...
Umarım ilerleyen zamanlarda Allah nasip ederse daha uzun bir vakit ayırdığımız zamandan tekrar geliş nasip olur...
diyerekten Yedigöllerden bu güzellikten ayrılıyoruz...
Gölün künyesi
Gece 1 saat 15 dakikada cıktığımız yolu 10 dakikada inmek çok zevkliydi
Yine geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz istikamet Akçakoca...
Yol 3 km kadar bir uçurum kenarından ilerliyor.. 150mt aşağıda çok güzel bir dere ve bir çağlayan,
yaz olsa yüzülecek harika bir yer... ama aşağıya inmek mesele
Yığılca yönüne doğru devam rampalar yorucu, manzara dinlendirici dinlendikmi? hayır
Renk cümbüşü... Allah"ın sunmuş olduğu güzellik...
Yığılcadan sonra farklı bir yola sapıyoruz Düzce yerine Alaplı karadeniz sahiline doğru ilerliyoruz...
Zonguldak il sınırı...
Öğle yemeği saati geçmiş olsada sabah kahvaltısı çok sağlam olduğundan saat 16:30 civarı Alaplı yakınlarında
kendi imkanlarımızla bir öğle yemeği molası... mola için biçilmiş kaftan
Alaplı giriş...
Karadeniz sahil yolu... Akçakocaya az kaldı pedal çevirmeye devam...
Memleketim Akçakocaya varıyoruz Bayramın ikinci günü Akşamındayız...
Yedigöllerde geceyi saymazsak toplamda 3 saat gezip görebildik haa deydimi deydi...
Ama aynısını tekrar yaparmıyım asla 2 gün git gel yapmam burası için 3 gün şart...
Kısacası Elde var koca bir yorgunluk artık dinlenme zamanı
Akçakoca memleketim, fotograf Limandan.. Gün geceye kavuşurken...
Akçakoca"da bayramın 3. günü bisikletsiz geçti... planımız 4. gün sabahı pedal çevirerek dönemkti ist"a
ama yoğun yağmur sebebi ile otobüsle dönüyoruz ve düzce güven firmasında bayram dönüşü yer bulmak bizi çok mutlu etti
zira hiç bir yerde ist dönüş yeri mevcut değildi... muavin sağolsun hiç zorluk çıkarmadan bisikletleri bagaja aldı
bu dahada sevindiriciydi
Gezimizi görüntüleyip bakmak için zaman ayıran herkese teşekkür ediyorum
En yakın zamanda farklı bir parkurda yeni fotograflarla buluşmak görüşmek dileği ile sağlıcakla kalın...
Selam ve sevgiler
Kurban bayramının 9 günlük piyango gibi Tatilinin sadece 4 günü bize vurdu
Bu 4 günün 2 gününü Bisiklet gezisine diğer
2 gününü ise akraba ziyaretine ayırdık... Yol arkadaşım Mehmette bana ayak uydurdu...
Bu iki günde bisikletle ne yapılır diye bir çok plan ve parkur içinden
Yedigöller bize cazip geldi...
2 günlük tur süresince hava durumu güzel ve güneşliydi...
Tur arkadaşım Mehmetle Birlikte bayramın birinci günü sabahı
otobüsle İst"dan önce izmite oradan bir aktarma yapıp
başka bir otobüsle saat 13:00 de Düzceye ulaştık.
Öğle yemeği ve yolculuk alışverişinden sonra saat 14:10 da Düzceden
Yedigöllere doğru pedal çevirmeye başladık.
Düzce Çoban mevkii...
Akçakoca yönünde 2 km kadar gitttikten sonra sağa yedigöller yönüne dönüyoruz...
3 yıldır Mehmetle aklımızda olan Yedigöller yolculuğu başlıyor sonunda
Trafiğin fazla yoğun olmadığı Yığılca"ya doğru giderken...
Mehmet bisikletinin selesine ince ayar yaparken
Hasanlar barajı su havzasında bir koyun sürüsü...
Düzce Hasanlar barajı...
Aydın diye bir yerden geçerken...
Yol üzeri geçtiğimiz köylerden biri...
Yığılcaya kadar 35km. yol düz sayılır... Yığılcada bir çay molası verdik mola sonrası yola devam...
Yığılcadan sonra yol boyu çok güzel bir dere size eşlik ediyor...
Biz 4 saatte hava kararmadan varmayı planladığımız yedigöller yolu tahminimizden çok fazla rampalı çıktı,
yani evdeki hesap çarşıya uymadı... saat 17:30 civarı...
Yolun rampalı oluşunun yanı sıra en güzel şey manzara ve mevsim olarak ağaçların aldığı renk...
Yedigöllere doğru...
Hatırı sayılır bir rampayı tırmandıktan sonra manzara keyfi hava iyice karardı ve bizim daha çok yolumuz var...
Hava karardıktan sonra kaç tane rampa çıkıp indiğimizi hatırlamıyorum ama
yorgunlukla birlikte daha 17 km yolumuzun olduğunu görmek o an için yıkıcı bir tabloydu...
Hava karardıktan sonra 4 saat pedal çevirdik gece saat 22:00 de yedigöllere ulaştık
bu karanlıkta 4 saat yanımızdan tek bir arac gecmedi...
Gece karanlıkta pedal çevirmek farklı bir deneyim oldu 4 saat içinde 1800 rakıma çıkıp
sonrasında 300 rakıma indik ve tekrar 700 rakıma çıkıp yedigöllere ulaştık...
Daha evvel Uludağ ve izmit Kartepe tırmanmış biri olarak burası o parkurların yanında
çok daha zor olduğunu söylemek isterim eğim çok daha fazla...
Gece saat 22:00 de vardığımızda ilk uygun yere cadır kurup karnımızı doyurmak niyeti ile
az daha zifiri karanlıkta gölü düzlük zannedip göle çadır kuracaktık
ilk gördüğümüz kişi camp alanını tarif edince girişten 300 mt ileriye gidip camp yerini bulduk
gördüğümüz yoğunluk bizi şaşırttı nerdeyse cadır kuracak yer yok denilecek kadar çok
cadırın oluşu bize garip gelmişti bu kadar kalabalık beklemiyorduk...
neyseki bir yer gözümüze kestirip cadır kurduktan sonra ateş yakıp yanımızda getirdiğimiz tavukları pişirip yedik...
su ısıtıp yorgunluk çayı içtik... gece saat 24:10 gibi yatmıştık...
Gece Yakın çadırlardan gelen horlama seslerine rağmen şimdiye kadarki
çadırda uyuduğum en rahat uyku diyebilirim o gece için
Sabah, Çadırdan çıkınca bir göl kıyısında olduğumuzu anladık
Uyanır uyanmaz biraz odun topladım... camp alanında tek kuru dal kalmamış...
bisikletle biraz pedal çevirip ilk gözümü kestirdiğim ormana daldım...
çadır kurduğumuz yer... sabah kahvaltı için ateş yakıyorum... Mehmet daha çadırından çıkmadı...
Göle Yansımalar...
Kahvaltı hazırlıkları... Mehmet siparişlerimi getiriyor devasa yapraklar...
Yedigöller...
Çadırlarımız... Kahvaltı hazırlıkları devam ediyor
Çay suyu ısınsın diye beklerken...
Ve kahvaltımız ... Buraya bisikletle gelecek arkadaşlara şunu söylemek isterim
burada bir büfe, bakkal, lokanta, restorant vs yok! Daha evvel 3 kez araçla geldiğim içim bu konuda bilgim vardı...
En yakın alış veriş yeri 50 km geride mutlaka alış verişinizi yapıp gelin yoksa aç kalırsınız...
Kahvaltı sonrası keşif ve fotograf çekimi...
Yedigölleri besleyen derelerden biri...
Derenin daha ilerisi...
Yedigöller...
Çadırlarımızı toparlayıp bagajlarımızı yükledik...
Yedigöller...
Yol arkadaşım Mehmet...
Bu yollarda tam benim bisiklete göre
Mehmet fotograf makinasının netlik ayarını tam ayarlayabilse daha iyi olacakmış
Bisikletlerimiz...
Büyük Göl...
Mehmetle birlikte...
Cennetten bir köşe gibi... gerçekten çok güzel bir yer...
Tabiatın renkleri harikulade...
Yedigöller için ayırdığımız iki günün sonuncusundayız yani dün yola çıktık gece saatlerinde buraya vardık...
ve akşam saatlerinde Karadeniz kıyısında Akçakocada memleketimde olmak zorunda olduğumuz için buradan saat 11:00
sularında ayrılmak durumundayız buranın pek tadını çıkaramadık doyasıya gezemedik... sadece 3 saat etrafı gördük...
Parkurun zorluğu sebebi ile erken çıkmak zorundayız... şunu anladımki Yedigöller 2 günde gel git olacak bir gezi parkuru değil...
Umarım ilerleyen zamanlarda Allah nasip ederse daha uzun bir vakit ayırdığımız zamandan tekrar geliş nasip olur...
diyerekten Yedigöllerden bu güzellikten ayrılıyoruz...
Gölün künyesi
Gece 1 saat 15 dakikada cıktığımız yolu 10 dakikada inmek çok zevkliydi
Yine geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz istikamet Akçakoca...
Yol 3 km kadar bir uçurum kenarından ilerliyor.. 150mt aşağıda çok güzel bir dere ve bir çağlayan,
yaz olsa yüzülecek harika bir yer... ama aşağıya inmek mesele
Yığılca yönüne doğru devam rampalar yorucu, manzara dinlendirici dinlendikmi? hayır
Renk cümbüşü... Allah"ın sunmuş olduğu güzellik...
Yığılcadan sonra farklı bir yola sapıyoruz Düzce yerine Alaplı karadeniz sahiline doğru ilerliyoruz...
Zonguldak il sınırı...
Öğle yemeği saati geçmiş olsada sabah kahvaltısı çok sağlam olduğundan saat 16:30 civarı Alaplı yakınlarında
kendi imkanlarımızla bir öğle yemeği molası... mola için biçilmiş kaftan
Alaplı giriş...
Karadeniz sahil yolu... Akçakocaya az kaldı pedal çevirmeye devam...
Memleketim Akçakocaya varıyoruz Bayramın ikinci günü Akşamındayız...
Yedigöllerde geceyi saymazsak toplamda 3 saat gezip görebildik haa deydimi deydi...
Ama aynısını tekrar yaparmıyım asla 2 gün git gel yapmam burası için 3 gün şart...
Kısacası Elde var koca bir yorgunluk artık dinlenme zamanı
Akçakoca memleketim, fotograf Limandan.. Gün geceye kavuşurken...
Akçakoca"da bayramın 3. günü bisikletsiz geçti... planımız 4. gün sabahı pedal çevirerek dönemkti ist"a
ama yoğun yağmur sebebi ile otobüsle dönüyoruz ve düzce güven firmasında bayram dönüşü yer bulmak bizi çok mutlu etti
zira hiç bir yerde ist dönüş yeri mevcut değildi... muavin sağolsun hiç zorluk çıkarmadan bisikletleri bagaja aldı
bu dahada sevindiriciydi
Gezimizi görüntüleyip bakmak için zaman ayıran herkese teşekkür ediyorum
En yakın zamanda farklı bir parkurda yeni fotograflarla buluşmak görüşmek dileği ile sağlıcakla kalın...
Selam ve sevgiler