Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Yaşam için acil dayanışma çağrısı

Berk_D

Daimi Üye
Kayıt
16 Ekim 2010
Mesaj
217
Tepki
129
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Geotech
Kastamonu’nun Cide ilçesindeki Loç Vadisi’nde yapılması planlanan hidroelektrik santraline karşı çıkan yöre köylüleri ve yaşam savunucuları projeyi gerçekleştirecek olan Orya Enerji’nin Karaköy’deki binası önünde süresiz oturma eylemi başlattılar. Oturma eyleminden önce bir basın açıklaması yaparak Orya Enerji’nin vadilerine yapmış olduğu saldırıdan bahseden sarı yazmalılar, şirket Loç vadisinden çıkana dek şirket önünde bekleyeceklerini ve oturma eylemini sürdüreceklerini dile getirdiler.

Şirketin mesai saatleri içerisinde şirketin giriş kapısı önünde dönüşümlü olarak bekleyeceklerini belirten köylüler, yaşamları yok eden enerji politikalarına karşı yaşamı savunan tüm duyarlı insanları dayanışmaya çağırıyorlar. Köylerinden oturma eylemine katılmak için gelen Loç’lu kadınlar; "Dava süreci devam ederken iş makinelerini topraklarımıza soktular. Ağaçlarımızı kestiler. Köy meydanına şantiye binası yapmak istediler. Biz Loç Vadisi’ne sahip çıkıyoruz ve herkesi sahip çıkmaya davet ediyoruz. O yüzden de her gün burada oturacağız, yılmayacağız ve Orya Enerji vadimizden çıkana kadar eylemimiz sürecek" dediler.

Arkadaşlar bizde bisikletliler olarak bir dayanışma turu düzenleyelim. Ben ve bir kaç arkadaşım bu turu zaten gerçekleştiricez ancak başka arkadaşlarda gelmek ister diye forumdan duyurusunu yapmanın faydalı olacağına kaanat getirdik. Şu sıralar hava koşulları tur için pek elverişli değil. Uygun zamanda forumdan günü belirleyip bir tur düzenleyelim. Bizim kafamızda plan Beşiktaş'ta buluşulup bisikletlerimizle ve sarı yazmalarımızla Karaköy'deki direniş alanına gitmek var ancak güzergah değişebilir. Bisikletli bireyler olarak bu turu düzenlersek belki daha sonra örgütlü bisiklet çevreleride Loç köylüleri ve yaşam savunucularının yanına toplu bir dayanışma turu da düzenlerler. Görüşmek üzere...
 
  • Beğen
Tepkiler: yolcu...
Scudo
protesto nerde ben orda gün ve saati belli ederseniz gelirim...
altın çıkaracağız diye çirakua apaçilerin topraklarına saldıran beyazların akibeti fena olmuştu ve 25 yıl geronimo diğer adıyla goyatlay çirakua apaçisi fena dövdü beyaz amerikalıları ,kadın çoluk çocuk demeden öldürdü geronimo hemde meksikalılarıda tepeledi adamın çoluğunu çocuğunu öldürdü meksikalılar ....
onu koca abd ,aslında o vakitler küçük abd idi ,5000 amerikan süvarisi ile ele geçiremedi geronimoyu, eğer teslim olmazsa tüm apaçileri öldüreceklerini söyleyen abd hükümetinin tehditlerini yapabileceğini anlayınca ,35 adamı ile teslim oldu ...
yukardaki olay bana bu olayı anımsattı nede olsa kızılderililer doğanın ateşli savunucuları idi yok edildiler ama aslında bedenen fikirleri ve düşünceleri ve doğaya insana ve kainata bakış tarzları efsaneleşerek günümüze kadar gelmiştir vede bundan sonrada devam edecektir doğayla savaşan kendisi ile savaşır bu uygarlık bir gün ettiklerini fena ödeyecek doğaya...........
bu uygarlık en büyük sabıkalıdır doğa karşısında ve yıkılması yakındır...
 
Arkadaşlar böyle oyunlara gelmeyin.Kaz dağlarında altın madeni aranmasına da alman maden şirketleri karşı çıkmış ve protestoları finanse etmiştir.Köylülerde buna alet edilmektedir.Türkiye Alman maden firmalarından yılda yaklaşık olarak 5 milyar dolarlık altın almaktadır.Bu rant ve gelişme çabalarına vurulan ajan oyunlarıdır.Necip Hablemitoğlu da bu gerçekleri yazdığı için öldürülmüştür.Avrupa birliği ülkeleri su kaynaklarından %92 ve üzerinde enerji(hidroelektrik santralleri ile) elde ederken Türkiye sadece %29 oranında su kaynaklarını kullanmaktadır. Bu foruma mesaj yazacak kadar bile enerji elde etmek için bu barajlara ihtiyacımız var.Tarlaların sulanması içinde bu barajlara ihtiyacımız var.Ne yazık ki rüzgar enerjisi ülke ihtiyacının % 1 ini bile karşılayamamakta.Evinizin elektriği bir saat bile kesilince veryansın ediyorsunuz ama baraja karşı çıkıyorsunuz.Lütfen okuyun. BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLMAYIN.
 
  • Beğen
Tepkiler: sakir yetisen
dostum yukarda sonu gelecek dedim uygarlığın devam ediyorum ....
önce şuna açıklık getirelim...

iki türlü bilim vardır

1- kara bilim
2- beyaz bilim

malesef kara bilim günümüz uygarlığa yön vererek dünyayı yaşanmaz bi hale getirmiştir zehir soluyoruz ...
enerjiyi elde ederken doğanın özüne zarar vermeden elde edilmesi gerekirdi biz ne yaptık , toprakları deldik petrolü çıkardık gene deldik altın çıkardık yahu altın dediğin nedir ki alt tarafı bir sarı taş parçası bunun ne önemi var kızılderili için yoktu...
ha bu insanoğlu öyle bir sistem yarattıki bu sorgulanacak bunun adını koyalım nedir bunun adı parasal sistem doğrumu doğru...
insanoğlu,bu sistemi var etmek için doğayı kurban etmiştir..........
insanoğlu bi kere burdan tokatı yiyecek, nasılmı koca buz denizi eridi bunun etkilerini 50 yıl içersinde göreceğiz ......
son iki yüz yıldır doğaya ne yaptık bi ona bakalım ....
fabrika dumanları havadaki oksijene ne yaptı arabaların egsozları ne yaptı uçaklar ne yaptı ....
hava zehirlendimi .......
şimdi bunlardan nasıl kurtulacağız ......
devreye akıllı bilim beyaz bilim girecek mevcut temiz teknoloji girecek ..
bu teknoloji ki asla benim dünyamın denizlerine havasına atmosferine ve insanına hayvanına bitkilerine kısacası doğaya hiç bir zararı olmayacak ..............
bunları araştıracak olan bilim adamlarıdır ....
iyi niyet esas olacak amaç doğanın korunması ve mevcut teknolojinin doğaya olan zararlarının irdelenmesi ve akabinde doğaya ve insana hayvanlara hiç bir zararı olmayan enerji üretme biçimlerine acilen soyunulması esas olan budur ..gerisi hikayedir............
 
Şuna Da AÇiklik Getİrelİm:bİz TopraĞi Delİp Petrol Çikarmadik,bİz TopraĞi Delİp Altin Çikarmadik,bİz Sİzİn KullandiĞiniz Sco,... Gİbİ Bİsİkletlerİ Yapmak İÇİn Ham Madde Kaynaklari Olan 3.dÜnya Ülkelerİnİ SÖmÜrmedİk Bunu Bati Medenİyetİ Yapti,dÜnyanin Sonunun GeldİĞİnİ Bende DÜŞÜnÜyorum Ama Bunu Bİz Yapmadik Batililar Yapti.bİzİm Barajlarimiz YapilmadiĞinda DÜnyanin KurtulacaĞina İnaniyorsaniz Evİnİzİn ElektrİĞİnİ Kesİp Oturun.amerİkan VatandaŞlari Da 5000 Cc Motorlu AraÇlar Kullansin Bİzİm 8 Katimiz Elektrİk TÜketsİn,dÜnyayi YÖnetsİn LÜtfen Okuyun: Bİlİmİn Kİrlİsİ, Temİzİ, Beyazi, Sİyahi Olmaz; Bİlİme Hangİ Toplum Sahİpse O Toplum Onurlu Olur Ayakta Durur. BaŞka Toplumlar Tarafindan YÖnetİlmez.
 
bilimin siyahı beyazı var derken bilimin kötüye kullanılması anlamındadır sembolik bir ifade kullanılmıştır.. yanlış anlaşılmasın.....
evet yaraya bastınız herşeyi batılılar yaptı ve fakir ülkeleri sömürdü ama bize düşen görev ise şu olmalı türkiye olarak kalkınacaksak muasır medeniyetin seviyesinin üstüne çıkmak ..
yani batının düştüğü hatalara düşmemek biz batı uygarlığının handikaplarını görerek doğaya verdiği zararları ,bunlardan ders alarak kendi uygarlık anlayış ve düşüncemizi bu topraklar üzerinde oturtmak ,o da neden geçer doğayı kirletmeden, daha insan ruhuna uygun planlamacılık, gürültü ve pis kokan şehirler yerine temiz oksijenli şehirleri var etmek ....
ülkemiz malesef batının çok kötü kopyası olmuştur marmara denizi kokmaktadır karadeniz can çekişmektedir ve istanbulda yazın nem oranı iğrenç seviyelere gelmektedir...
evet bu istanbulun yaz havası dayanılmaz durumlara gelmiştir...
bilime saygı konusunda hem fikiriz şimdi daha doğaya zararsız enerji üretme biçimlerine öncelik verilmesi gerekmektedir bu ülkede 200.000 e yakın düşünen
ve icat araştıran bilim adamlarımız yoktur......
bu konuda çalışmalara üniversite genelinde ve bilim kuruluşları genelinde başlanması gerekmekte yani biz temiz enerji biçiminin ne olacağını bulmak durumundayız barajların çevreye verdiği zararlar varmıdır yokmudur evet elektriği çok az harcayan bi insan olarak ayda bana 18 ytl gelir doğa karşısında en az suçlu bir insan olduğumu görmekteyim evimde asla teknolojik alet fazlalığı yoktur karbon doğaya zararlı bir elementtir karbon bisikletlerin yapılırken doğaya zarar verilmeden üretilmesi gerekmektedir ...
her şey üretilirken ta işin başından beri doğaya zararı olmaması gerekirdi batılılar herşeyi berbat etti peki istanbulu biz ne yaptık durum ortada hergün görüyorum bu çarpık kentin çarpık kentleşmesini bir tek yeşil bırakmadık ağaçları kestik bu konuda herkes suçludur sizin anlayacağınız benim gözümde tüm uluslar doğa dersinden sınıfta kalmışlardır önce doğa sonra teknoloji oda doğaya zarar vermeyen cinsten olacak ....
 
Kudret bey yanlışlar konusundaki yorumlarınıza katılıyorum ama ne yazık ki temiz enerji kaynağı olarak barajların alternatifi yok.Biz en temiz enerji kaynaklarımızı yani barajlarımızı değerlendiremezsek ve enerji yoksunu dışa bağımlı (iran,rusya) bir ülke olma konumundan çıkamazsak bilim üretemeyiz ve alternatiflere öncülük edemeyiz.Madem batı yanlış yaptı doğrusuyla düzeltecek olanlar bizleriz bunun yolu da öncelikle enerjiden geçer.Meksika körfezindeki petrol faciasını(dünya tarihinin en büyük çevre felaketidir) örtbas eden batı neden bizim barajlarımıza saldırmakta,sözde çevreci olan greenpeace ve benzeri kuruluşlar neden batılı ülkeler tarafından desteklenmekte ve A.B.D. de eylem yapmamaktadır, meksika körfezi mahvolduğunda bu örgütler ortada yoktu biz baraj yapmaya kalkınca kudurmuş gibi en önde koşuyorlar.Lütfen ülke kaynaklarına sahip çıkalım baraj yapılmazsa İTHAL ETTİĞİMİZ PETROLÜ VE DOĞALGAZI YAKARAK ELEKTRİK ELDE EDECEĞİZ KARARI SİZE BIRAKIYORUM benden bu kadar.
 
  • Beğen
Tepkiler: enver avcı
bir yanlışık oldu herhalde adım kudret...
barajlar konusunda daha dikkatli olunmalı çevrenin tüm ekolojisini değiştirmesi dışında bir sorun varmıdır yokmudur bu irdelenmeli ve tabi yoksa barajlar yapılmalı büyük dev pervanelerden ,rüzgar gücünden elektrik elde edilmesi pahalı olmaktan çıkarılmalıdır bu yatırımlar ucuza mal edilmeli ve bütçeyi sarsmamalı çöplerden enerji elde edilinebilinirmi düşünülmeli güneş enerjisinden faydalanmak kesinkez lazım temiz enerji elde etme yolları daha fazla araştırma bu konuda yapılmalı ... ülkemize karşı oynanan oyunları hepimiz bilmekteyiz bunlar içerden destekle olmaktadır...
enerji politikaları acımasızca devam ettirilmektedir su ile işleyen motoru yapan türk dostumuzu yok ettiler...
bunlar çok düşündürücü f-16 ların düşmanmı yoksa dostmu olduğunu anlayan yazılımı çözen aselsandan üç mühendis şaibeli bi şekilde intihar etti ...sadece enerji sektörü değil silah ve ilaç sektörüde bu ülkeyi ahtopotun kolları gibi sarmıştır buna karşı içerde fbı gibi ve dışarda cıa gibi çok güçlü teşkilat kurmamız gerekmekte ..
evet son tahlilde kendi enerji kaynaklarımızdan boruda işleyerek ama doğaya zarar vermeden çözeceğiz bunun için bilime dünden daha fazla ihtiyacımız ve araştırıcılık ruhumuza ihtiyacımız vardır...
teşekkür ederim....
 
@baranozhan

bizim madenleri kimler çıkarmak istiyor? altınları kimler götürecek, bize neler kalacak. çok bilen arkadaş, bunları da anlat, bizi bilinçlendir.
 
dostlarım aşağıdaki bilgileri sizlerle paylaşayım dedim ..

Ekosistemin parçaları (ister bitki türü ister iklim isterse toprak olsun) onbinlerce ve hatta milyonlarca yıllık bir zaman süreci içinde evrimleşerek ortaya çıkmışlardır. Uzun zaman içindeki bu evrimleşmeye bağlı olarak canlı ve cansız parçalar arasında dengeli bir düzen ve çok ince ayarlanmış bir uyum vardır. Her parça birbirleriyle değişik derecelerde ilişkilidir. Ekosistemin sağlıklı işlemesi için sistem içinde her bir parçanın ayrı bir işlevi ve görevi oluştu. Parçalar bu görevlerini farklı zamanlarda ve farklı koşullarda yerine getirebilirler. Ekosistemin parçalarından herhangi biri bozulursa veya o parça sistemden çıkarılırsa ekosistem verimli çalışamaz zamanla bozulur ve önceki görevini yapamaz hale gelir.

Meselenin daha iyi anlaşılması için geçmişten iki örnek verelim:
* Mısır'da Nil nehri üzerinde 1968 yılında zamanın 'mühendislik harikası' olarak adlandırılan Asuvan Barajı yapılmıştı. Amaç elektrik enerjisi üretme ve sulama suyu elde etme idi. Bu barajın işletmeye açılmasından kısa bir süre sonra; delta tarafında kalan topraklar çoraklaşmaya nehir ağzındaki denizde yaşayan balık türlerinin çoğu yok olmaya yabancı uyruklu insanlarda bir karaciğer hastalığı gittikçe artmaya başladı.
Baraj bu bölgede şu olumsuz etkiyi yapmıştı:
Baraj yapılmadan önce Nil nehri tarım bakımından çok verimli zengin alivyonlu topraklar taşıyor ve bunlarla Nil deltasını doğal gübrelerle gübreliyordu. Ayrıca bu deltayı suluyordu. Baraj yapılınca doğal gübreleme durdu aynı zamanda kurak bir alan meydana geldi. Bunun sonucunda deniz suyu ve şiddetli buharlaşmayla delta toprakları tuzlandı ve çoraklaştı.
Nil nehri baraj yapılmadan önce denize döküldüğü kısımda yaşayan balıklara bol miktarda oksijen getiriyordu. Bu sular barajla tutulunca hem oksijen akımı hem de balıklar için yem olabilecek bazı organik madde taşınması ortadan kalktı. Bütün bunlarda ekolojik dengeyi bozarak bazı balık türlerinin yok olmasına neden oldu.
Sulama başlayınca sulanan tarlalarda salyangozlar arttı. Müslüman olmayanlar bunlardan bol bol yedikleri için karaciğer hastalığına yakalandılar. Bunun nedeni biraz güç anlaşıldı. Ancak bir zooloji uzmanı salyangozlarda parazit olarak yaşayan bir canlının varlığını ortaya çıkardıktan sonra hastalığın bu parazitten meydana geldiği belirlendi.
* Endonezya'nın Borneo Adası'nda BM örgütü tarafından 1950'li yıllarda DDT ile sıtma mücadelesi başladı. Sonuçlar:
Köylülerin sazdan yapılmış damları çökmeye başladı. Veba hastalığı salgını ortaya çıktı.
Sıtma mücadelesi için kırsal alanlardaki ker*** evlerin duvarlarına da DDT sıkılmıştı. Buralarda yaşayan ve tırtılların düşmanı olan bazı böcekler öldüler. Tırtıllar da düşmanları yok olduğu için çoğaldılar. Kitle üremesi yapan bu tırtıllar saz damları yemeye başladılar. Bunun sonucunda saz damlar çökmeye başladı.
İlaçlama sonucunda evlerdeki hamam böceklerinde DDT'ye karşı bağışıklık meydana geldi. Bu zehirli ilaç bunların vucudunda büyük miktarlarda birikti. Bu biriken DDT beslenme zinciri yoluyla önce onları yiyen kertenkelelere onlardan da kedilere geçti. Belli bir süre sonra kediler ölmeye başladı. Kediler azalınca meydan farelere kaldı ve kitle üremesi yaptılar. Böylece veba hastalığı kaynağı yaratılmış oldu.
Bütün burada artardığımızdan çıkarılması gereken bir sonuç var: Ekosistem içinde bir unsur çıkarıldığında oluşmuş doğal denge bozulur ve kendi içinde diğer unsurlara zincirleme bir etki yaparak olumsuz açıdan etkiler

benim yorumum ise....

-gördüğünüz gibi doğada bir taşı oynatmakla insanoğlu nelere yol açmakta kendisi zarar görmekte temiz enerji elde etmek için daha çok araştırmalar yapılması ekolojik denge açısından bence çok önemli...
ikinci olay ise son derece ilginç bi olaydır bir ddt nelere yol açtı...
 
@baranozhanpardon, sen doğruların tek bileni olan arkadaş, bu doğru bilgileri hangi kaynaktan aldğını merak ettim.
bizim gibi cahilleri aydınlatsan, emperyalizm aşkına.
ben sana desem ki; örneğin kazdağlarından çıkarılacak olan altının maddi değerinden daha değerli bir zeytinimiz var. biraz bunlarıda araştır. bizim gibi cahiller sana öğretemez nasılsa.
bir örnek daha; nestle firmasının, bizim suyumuzu şişeleyip bize parayla satığından haberiniz vardır kesin. BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OL.
 
  • Beğen
Tepkiler: barhan
Rüzgar enerjiji arkadaşlara sesleniyorum,,o tirbünlerden onbinlercesini yaparsanız anca yeterli enerji elde edersiniz.Şimdi size rüzgar enerjisinin yan etkilerini sayayim,öncelikler en basit olarak görsel bir kirlilik oluşturucaklar 50 metre boylarıyla yan yana binlercesi o çok sevdiğiniz dağ manzarı olucak beyaz rüzgar santralleri
2.hepsi ithal ve gene petrol bazlı kompanantler ve çevreyi göreceli olarak kirlettiğini düşündüğümüz onlarca kompanentden oluşmaktadırlar.
3.En önemlisi ise rüzgarlar tarih başından beri var,rüzgarlar iklimleri direk olarak etkiler hayatın en önemli elementidir rüzgar biz insanlar bunuda enerjiye çevirirsek rüzgarla oluşan dengeyi altüst ederiz.
Tabikide bu saydıklarım orta ve uzun vadede insanlıgı ve diğer canlıları etkilicek şeyler sonuçta.Eğerki çok çok uzun vade dersek doğa zaten dengesi bulur evrim güzel birşeydir.
Enerji devamlı şekil değiştirir bunlara çok takılmamak lazım green peacedir falan hikaye onlarda biliyor zaten bunu aklı başında herkez bu konularda tartışmanın boş oldugunu bilir.
Şimdi bir yeşil dünya havası başladı ipide dünyayı en çok kirleten amerika çekiyor.Bir örnek verelim bakalım.Bu green balonunun bayrak gemisi elektirikli arabalar dimi?
Elektirikli araba yapılırken inek dışkısından yapılmıyor dimi?bildiğimiz metalden üretiliyor metal çıakrtılırken ne kadar enerji sarf ediliyor biliyormusunuz veya çevre kirletiliyor?akülere gelelim birsürü toksinden oluşan aküler çok daha tehlikeli,gelelim araçlar enerjiyi nerden sağlıcak?oda ne bisikletçi bir arakadaşımız güneşden diyor alkışlıyorum o arkadaşı :)
güneş panellerini yapmak için ne kadar enerji ve materyal harcıyoruz biliyormusunuz?Petrolle aynı :) yani aynı kirletme oranı bunlar ama sizden gizleniyor ama aklı başında olanlar biliyorlar bu gerçeği.A o bilmiş arakdaş şimdi dicekki arabalar kendi enerjisini üreticek fren yaparak :))) bildiğimiz araçlar normal fren sistemleriyle 5 saniyede dururken enerji transferi yapan araçlar daha uzun mesafede durmaktadırlar çünkü durma enerjisini transfer etmekdedir gene aynı kapıya çıkıyoruz.gördüğünüz gibi evrenin kuralı dengedir ne yaparsak yapalım her sonuç aynıdır.
gelelim anlıcanız örneklere bisikletle işi gitmek gezmekden bahsediyorsunuz dimi yeşil olmak için :)
Bu lafa bayılıyorum yeşil olmak son 2 senedr çıktı başımıza.Fakat arkadaşlar bisikletler hiç bildiginiz gibi yeşil araçlar değiller.bisikletin motoru sizlersiniz,yani o motoru çalıştrmak için daha çok tarlaya ihtiyacımız olucak daha çok traktöre ve daha çok suya ve tabi üretimin diğer çarkları ulaştırma zart zurt ve zaman kaybını saymıyorum.
Yani bitiene kadar petrole kömüre devam çevreyide göreceli olarak kirletebilirsiniz bunuda unutmayın.Yaşamaya bakın biraz boşverin gerçekten boşverin.
 
  • Beğen
Tepkiler: barhan
@ibrahim taş

Ben sana cahil demedim, demekte istemem, ama şu son cümlen çok üzücü umarım okuyup araştırıp konuşmanın, tartışmanın(kavganın alayın değil) önemini bir gün anlarsın.Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak istersen özelden mesaj at sana yardımcı olmaya çalışırım bu konuyla ilgili kişilerle de görüştürürüm.
 
derşan dostum ...
mevcut var olan rüzgar gücünden ve güneş enerjisinden enerji elde edilmesi olayında haklı gördüğüm durum görüntü kirlilliği evet buna da çözüm bulunabilinir bizden gizlenen güneş panelleri konusunda bi durum varsa tabi o durum düzeltilmeli amaç her zaman doğaya karşı ilkeli olmak ....
para kazanmak için doğayı harcamamak ...
insanların kafalarına yanlış yunluş bilgileri sunmamak ...
sırf kar etmek için doğruları halktan gizlememek etik olmak ..dürüst olmak doğaya karşı ahlaklı olmak
evet insanoğlunun kendisi zati doğa için külfet toplam 7 milyara yaklaşıyoruz bu kadar nüfusu bu doğa kaldırmayabilir ................
korkarım dengeleyecek bizi...................
 
Zeytin konusunada gelim arkadaşlar :) Zeytin bütün akdenizde var.Gen soyları daha iyi olan zeytin ağaçları italyada çogunlukta türkiyedikiler zamanında soy olarak çok ileriydi ama yanıp kül oldu ve toprak zehirlendi.Şimdi zeytin diye diretirsek anca ihraç ederiz ama marka olamayız tıpkı yarış atları gibi agaçlarda genlerini yitirirse pek bir anlamı kalmıyor.Arkadaşlar dediğim gibi kendinizi üzmeyin ebedi denge hep kurulur :)
Bugün nestle satar yarın türk bir girişimci amerikada amerikalıya satar takılmayın beyler bunlara çok resimin içine girmişsiniz şöyle aya doğru gidin birde ordan bakın insanlıgı hiçbir izini bile göremezsiniz.İnsanlar şu dünya alemde ne zamandır var?Ayrıntıya dalarsanız hayatlarınız size eziyet olur.

Kudret abi bak çok doğru konuya parmak bastın,Evet dengelenicez.
Dediğin gibi herşeyin çözümü var misal sen diyorsinki abi görüntü kirliliği olmucak şekildede yapılabilir ama gene bir yapım süreci olucak gene bir enerji trensferi yaşanıcak.
Kudret abi sen aslında en güzel örneksin hep bisiklet üstündesn dimi?2 senede yanılmıyorsam 30 000 km yol yaptın ne kadar zaman kaldın bisiklet üstünde varmı yol bilgisayarında kayıt abi?Sana harcadıgın kaloriyi bulurum ve o harcadıgın kaori için ne kadar dünyanın kaynaklarını tükettiğini söylüyebilirim.Bir araba alıp aynı km yapsan daha az vakittte yaparsın ve herşey eşitlenir dimi?Burda tek ayrıştırıcı senin mutlu olman.
Büyük düşünün arkadaşlar resme geniş bakarsak ne doğa ne başka hiçbirşeyi etkiliyemeyiz.Büyük atatürk.napolyon,sezar,cengiz hanvs vs bunlar bile geldi geçti.Ne ağaçlar geldi yandı gitti ne değişti?Bu dünya insan oğlunun yarattıgı en dehteş verici silahlardan bile daha güçlü güçler tarafından defalarca yok edildi ne oldu sonunda hayat gene ortaya çıktı gene düzen kuruldu ha eski düzen yoktu yepyeni bir gelişim süreci odu bitti geçti.Yormayın kendinizi.
 
bu bakış açısı geniş bir düşünce biçimi olarak çok güzel oldu şimdi...
evet kalori harcadım 30.000 km yi geçmiştir ve kaynak tükettik ,evet bu açıdan bakınca doğru lafa ne denir...
büyük düşününce dediğin çok mantıklı tabi resmin içinde kalınca çerçeve içinde kalıyorsun hay aklınla bin yaşa derşan ...
evvettttttttttttttttttt
hiç bir şekilde doğayı etkileyemeyiz milyonlarca yıl içinde gidip gelseydim bir zaman makinesi içinde ,derdimki bu doğa yine kendini yenilemiş ...ve başka biçimde...........
yaşam bi şekilde yeniden var olur ve sonuçta güneşin infilak etmesi ile sistem içersinde tüm gezegenlerde yok olur ve yeniden kozmik toz bulutlarından yepyeni bir sistem daha var olur uçtuk gene ....
 
Arkadaşlar burada meselenin doğruluğu veya yalnışlığı üzerinden bir tartışmaya girmek için konuyu açmadım. Ancak şunu söyleyebilirim ki bugün Loç vadisi özelinde yoğunluklu olarak Karadeniz bölgesi olmakla birlikte her yerde yaşamı yok eden enerji kaynaklarına karşı bir mücadele sürmekte. Loç vadisi köylüleri yıllardır kendi yaptıkları tahta köprüleri ve akan derelerinden güç alan su değirmeniyle elektriklerini karşılıyorlardı ancak son süreçle birlikte bu durum yok edildi, binlerce ağaç kesildi ve toprak yollar yapıldı bunun bir sonra ki aşaması asfalt yol ve otoyollar olacaktır, beton köprüler yapıldı, köylülerin arazilerine çok komik rakamlarla ve kendilerine sormadan zoraki 'satın alındı' ve utanmazcasına suda devlet tarafından satıldı. Bu Hes'ler yöre halkına elektrik değil kentlerin alışveriş merkezlerine elektrik sağlayacak. Ayrıca Derede İnsan boyunda balıklar her gün ölüp karaya vuruyor. Hayvanların sulak yerleri artık çamur içerisinde. Köylü ekip biçtiği araziyi sulayamıyor. Ve daha bir sürü şey sayabilirim size yani bu mücadele salt çevreci bir mücadele değil özünde yaşam için bir mücadele bugün direnişin 4. günü son 2 gündür kara-yağmura rağmen direniş sürüyor. Bugün bende yanlarındaydım açıkcası şunu söylemek gerekli ki buz gibi soğukta o teyzelerin benden sizden sağlam ayakta durduğunu görünce bu mücadeleye dışarıdan laf söyleyen herkesin yüzüne tüküresim geliyor. Ayrıca direnişten notlar vermek gerekse de ilk günler ortalıkta olmayan çevik kuvvet polisi son 2 gündür 2 otobüs şeklinde şirketin önünde bizimle birlikte nöbete geçti ayrıca çevrede bulunan esnaflardan bir tanesi bizlere ilk günden beri çay-kahve ikram etmekteydi bugün zabıtalar gelip önünde masaları bahane ederek kendisini taciz ettiler. (Yanında 2 tane daha aynı alana masa koyan diğer işletmelere hiç birşey denmedi.)

Dayanışma turu gününe dairda bu hafta komple yağış var ancak önümüzdeki Cumartesi'den itibaren hava düzeliyor 12-13 derecenin üstüne çıkıyor. Hafta içerisi yapılabilir herkes uygun olur mu bilmiyorum ama yada haftaya cumartesi olabilir. Hava durumuna bakarak katılmak isteyenler kendilerine uygun günü belirtirlerse hep birlikte karar vermiş oluruz.
 
berk bey...
şimdi bir önerim var bu düşünceme ne diyeceksiniz...
bisikletliler derneği ile temasa geçmenizi önereceğim koca istanbulda bisikletliler derneği tek başına kaldı ve bir adet stk mız var bu derneğe hem destek olacağız hemde her türlü bizim haklarımızı koruyan eylemlerinde arkalarında olacağız ayrıca çevre örgütleri ile temasa geçilmesinde fayda var güç birliği yapmakta fayda sadece bisikletliler derneği değil çevreci örgütler hepimiz ve hatta pedal sesi ve diğer istanbulda ne kadar bisiklete gönül vermiş insanlar varsa hepsi organize olarak aynı gün ve saatte şirketin kapısı önünde dikilmeliyiz ve basınla temasa geçilmeli aksi takdirde havada kalır bu olay basını sevmeyebiliriz ama orada haber türkün kameraları hazır olursa yada başka tv kanallarının bu daha etkili olacaktır ....
etkili bir eylemin en ince ayrıntılarına kadar planlanmasında fayda var diyorum ayrıca bu forumda herkes çalışmakta hafta içi uygun değil en iyi gün pazardır ve cumartesi bile bu forumda çalışanlar vardır....bu eylemi face den de örgütlemek doğru olabilir ama bu eylemi götürecek olan bence kesin kez çevreci örgütlerdir onlarla temasa geçilmesinde fayda var benim onlarla irtibatım olsa çevre örgütlerine bu durumu haber ederdim şimdi diğer arkadaşlarımla geri sayfalarda yaptığım konuşmaların dışına çıkarsam günümüz dünyasına dönersem evet bişeyler yapmalı ama 3-5 kişi ile değil binlerce onbinlerce kişi ile dikilmeliyiz şirket kapısının önüne çevreciler bisikletçiler sağ duyulu halk ile ...
 
Zaten bu işin örgütleyicisi bölgede mücadele veren yöre derneğiyle birlikte bazı destekçi yaşam savunucu örgütlenmeler. Hergün farklı çevrelerce ziyaretler yapılmakta diğer Hes direnişlerinin yaşandığı bölgelerdeki derneklerde desteğe gelmekte. İlk gün CNNTürk canlı yayınla bağlantı yaptı bugün Radikal röportaja geldi. Dediğiniz doğru ancak şöyle olursa daha doğru olur gibi geliyor eğer bisiklet derneklerine bağlarsak onlar anında refleks gösterip hemen turu gerçekleştiremeyebilirler olay daha bürokratik bir hal alabilir, en iyi ihtimalle (ki benim kafamdaki böyle birşey) biz kesin kararlı 10 bisikletli günü saati yeri belirleriz sonra basına ve örgütlü bisiklet çevrelerine destek maili atarız katılmak isteyen katılır sonrasında da ucunu açık bırakırız bisiklet örgütleri tekrar tur düzenleyeceklerdir.
 
biz kesin kararlı 10 bisikletli günü saati yeri belirleriz sonra basına ve örgütlü bisiklet çevrelerine destek maili atarız katılmak isteyen katılır sonrasında da ucunu açık bırakırız
 
Geri