Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Yas sürecinin aşamaları

thomisus lx

Forum Bağımlısı
Kayıt
25 Haziran 2007
Mesaj
2.910
Tepki
2.024
Yine bir kız arkadaşımdan ayrıldım. bu kaçıncı? Yaşadığım aşamlardan 3. evredeyim ama zaten birisi aşamaları yazmış.

Yas Sürecinin Aşamaları
1969 yılında, psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross “yas sürecinin beş aşaması” olarak bilinen şeyin ne olduğunu açıklamıştır. Kederin bu aşamaları, Elisabeth Kübler-Ross’un ölümcül hastalıklara yakalanan hastaların duygularıyla ilgili çalışmalarına dayanmaktadır ancak pek çok kişi bunu sevilen birinin ölümü ya da ayrılık gibi farklı türde olumsuz hayat değişiklikleri ve kayıplarına genellemiştir.

Yas sürecinin beş aşaması:
  • İnkâr: “Bu benim başıma gelemez.”
  • Öfke: “Bu niye oluyor? Kim suçlu?”
  • Pazarlık: Allahla veya başkasıyla anlaşma, “Bunun olmamasını sağla, karşılığında ben de____.”
  • Depresyon: “Hiçbir şey yapamayacak kadar üzgünüm.”
  • Kabulleniş: “Olanlarla barışığım.”

Bir kaybın ardından bu duygulardan herhangi birini yaşadıysanız, bilin ki verdiğiniz bu tepkiler doğal ve siz, zamanla iyileşeceksiniz (çoğu insan için bunu bilmek bile oldukça yardımcı olabilir). Eğer bu aşamalardan geçiyorsanız, büyük ihtimalle bunları düzgün, sıralı olarak yaşamayacaksınız, bu yüzden ne hissetmeniz ya da hangi aşamada olmanız “gerektiği” ile ilgili olarak endişelenmeyin. Bununla birlikte yas tutan/kederli olan herkes bu aşamaların hepsini geçirmez ve bu bir sorun değildir. Sanılanın aksine, iyileşmek için her aşamadan geçmek zorunda değilsiniz. Aslında, bazı kişiler bu aşamaların hiçbirini yaşamadan da üzüntülerini giderir.

Kübler-Ross’un kendisi de bu aşamaların yas tutan herkese uygulanan sabit bir çerçeve olmasını amaçlamamıştır. 2004 yılındaki ölümünden önceki son kitabında, kederin/yas sürecinin beş aşamasının “asla karışık duyguları düzgün paketlere tıkıştırmaya yardımcı olma anlamına gelmediğini” söylemiştir. Bunlar pek çok kişinin yaşadığı kayba karşı yanıtlardır ancak normal bir kayıp olmadığı gibi kayba karşı tipik bir yanıt da yoktur. Kederimiz, hayatlarımız kadar bireyseldir. Keder, lunaparklardaki hız trenlerine benzeyebilir.

Yas sürecini bir dizi aşamalar yerine, birçok inişi ve çıkışı, tepe ve dip noktaları olan bir hız treni olarak da düşünebiliriz. Birçok hız treni gibi başlangıçta daha zor olma eğilimindedir, inişler daha derin ve uzun olabilir. Zor dönemler zaman geçtikçe daha az yoğun ve daha kısa hale gelmelidir ancak bir kaybı atlatmak zaman alır. Bir kayıptan yıllar sonra bile, özellikle bir aile düğünü veya bir çocuğun doğumu gibi özel olaylarda yine güçlü bir keder duygusu ile karşılaşabiliriz.

Kaynak: (link)
 
Scudo
Arkadaşımın işyerindeki sekreter bayanın yıllardır birlikte olduğu bir arkadaşı vardı, bu sene evlenmeyi düşünüyorlardı, ceyizler alınmıştı, çocuk bu ay kısa dönem askere gidecek, dönüşte düğün yapılacaktı. Geçen hafta birlikte trafik kazası geçirdiler, çocuk 1 hafta yoğunda yattı ve vefat etti. Buradan bakınca ayrılıkta yas tutmak biraz abartı bir duygu durumu gibi görünüyor.
 
Geri