yarışmalarımız daha renkli geçebilir

Düzenlenen yarışmalarımız çok daha renkli geçebilir diye düşünüyorum.bu bizlerin ellerinde,öncesinde yol ve MTB nin bir düşman gibi birbirlerinden ayrı olmasına ayrı dünyalarmış gibi savaş içerisinde olmasına tahammülümün olmadıgının bilinmesini istiyorum.Sizlere açık bir öz eleştiride bulunayım hayatımda ilk defa iki buçuk yıl önce bir bisikletim oldu.bianki...ve onunla ilk defa iki yıl önce kapadokyadaki yarıilara girdim.geçenlerde yeni bisikletimi aldım.(scale 60)yarışlara hazırlanmaya çalışıyoruz.Siz güzel insanlarda etkilendik kulüp çatısı altında toplandık ve emin adımlarla büyüyoruz.bu güzel sporun içerisine girdikce kopuklukların,çatışmaların olduğunu ğördük.bunlardan ilkide mtb ve yol çatışması.unutmamamız gereken tek şey her iki ekibinde bisiklete bindiği ğerçeği.Ben kendi adıma bütün yarışlarda yolunda olmasını ve hep bir arada olmamızı istiyorum.ne olur kendimizi her gün sorgulayalım.ve ne olur bisiklet için hergün yeni ve güzel şeyler yapalım.sizleri seviyorum...

can abi sana sonu kadar katılıyorum çok haklısın birlik beraberlikten nelae çıkmaz ki ortaya saygılar

ben tüm katılımcılarımızdan bu konuda destek bekliyorum.bunu başarabiliriz...

Valla başından beri yapmaya çalıştıklarımızın (hepimizin) bir tanesi bu konu.Özellikle kendi başıma etrafımdaki insanlarla mücadele içindeyim bu konuyla ilgili.Abim bir yol bisikletçisi ve ona saygı duyuyorum.Ve diğer tüm yolculara inanın o kadar cana yakın insanlarki.Hatta abimlerin 20-25 kişilik bir gurubu var acayip eğlenceli insanlar.

Bence ayrım yapma konusunu düşünmek bile saçmalık.Sonuçta herkes iki teker kullanıyor.

@cannonfire

arkadaşlarımızın birçoğu bugün yarıişlarda olduğu için yorgundu sanırım bu konuda tüm arkadaşlarımızın i.çten yardımlarını paylaşımlarını istiyorum.(bir insan bir dünya)hepinizi çok seviyorum,yüreğiniz her daim hafif kalsın...

Can öncelikle sanmıyorum ki yol bisikletçileri ile dağ bisikletçileri düşman olsun . En azından İstanbul için böyle bir şey geçerli değil... Ya da benim çevrem için .
Ancak bir de şöyle bir gerçek var; Bir yol bisikletçisi ile bir dağ bisikletçisinin "bisiklet" çerçevesinde bir araya gelmesi pek mümkün değil. Yolda gitseler dağ bisikletçisine kelimenin tam anlamıyla "yazık" olur . Araziye girseler de yol bisikletçisi arkadaş adına pek hayırlı olmaz .
Bir dağ bisikletçisi olarak; Yol bisikletçisi arkadaşlarımızı seviyoruz .

Türkiye ve Balkan dereceleri olan "dağ" bisikletçilerinin bir kısmı aslında "yol" cudur. Örnek; Nevzat,Mustafa ve Eyüp...

can abinin istediği sey her mtb yarısı olan yerde yol yarısıda olsun

dag ve yol bisikleti konusunda kesinlikle ayrim var ve bence bu ayrimi belirginlestiren federasyon oldu.benim yaristigim siralarda federasyonun dag bisikleti milli takimi bile yoktu hatta dag yarislari o kadar duzensiz ve basina buyruk tu ki. kimse dag bisikletini o kadar takmiyordu. sonradan sonraya dag bisikleti parlayinca federasyon bu dag bisikletine egilmeye basladi.ama hala yeterli odenek oldugunu dusunmuyorum. baksaniza koskoca dag bisikleti milli takiminin bisikleti yok. her kes kendi imkanlari ile aldigi bisikletlerle yarisiyo. bu adil deil.dag bisikletine her konuda ilginin artmasi gerekiyo. ayrim kalkmali bence...

Bence bu ayrım birazda yol bisikletçiliğinin bisiklet dünyasındaki tarihi geçmişi ile ilgili.Bir tarafta 1903 yılından beri 1 asırı aşkın süredir devam eden,gelenekseleşmiş,yol bisikletçiliğinin doruk noktasıda diyebileceğimiz "Le Tour De France",1909'dan beri yine 1 asıra yakın süredir koşulan "Giro d'Italia" ve tabiki ilk padalı 1935 yılında basılan "Vuelta a Espana" bisiklet turu.Saydığımız 3 bisiklet turu UCI'ın takviminde "Pro Tour" olarak yer alıyor.Bir zamanlar bisiklet denildiği zaman insanların aklına yol bisikletinin,yol bisikletçiliğinin gelmesi doğaldı.Yol bisikletlerinin cirit attığı tarihlerde,Dağ bisikleti diye bir kavram bile yoktu.Dağ bisikletinin tarihide sanıyorum 30 yıl öncesine dayanıyor.Yolcular öyle zannediyorumki o günleri düşünerek daha eskiyiz,bizim geleneklerimiz var,dağcılara ne gerek vardı diye haksız bir düşünce içindeler.Aslında yok bir farkımız.Sonuçta bisiklet doğayla dost bir taşıt.İnsanda doğanın bir parçası.İnsan şehir içinde,şehirler arası asfalt yollarda yol bisikletini veya dağ bisikletini seçebilir.Bunda özgür.Lakin aynı insanın dağda,engebeli arazide,taşta,toprakta özgürlüğü bitiyor.Dağ bisikletini seçmek zorunda.Bir yol bisikleti ile arazide ne kadar gidersiniz?bu soruyu cevapladığınızda dağ bisikletinin ne demek olduğunu anlarsınız.Uzun lafın kısası ister dağ,ister yol.Neye binerseniz binin ama bisiklete binin.
Bu arada her nekar kullanıcı ismimin altında yeni üye yazsada,forumun kurulduğu ilk günden beri üyeyim,kalu bela dan beride bisiklete binerim Hep okuma modunda idim ilk okur-yazar deneyimim olduğu için yeni üye kategorisindeyim.Bunu da dipnot olarak düşmek istedim.Saygılar,sevgiler.

Bu konuda kim suçlu kim suçsuz yada bunu aramanın ne kadar doğru olup olmuyacağını bilmiyorum.Bildğim tek şey birşeyler yapmamız gerçeğidir.
Güzel insanlar ben sizlerin yüreklerinize sesleniyorum.Doğruyu bulacak olan kabul etsekte etmesekte bizleriz.Çok sevdiğim kardeşimin bir lafı vardı:Kendimizden ne kadar kaçabiliriz.
Bir noksan varsa bunu bulup cesaretle ortaya koymalıyız.Aksi durumda delalete düşüp,boşa pedal bastığımı düşüneceğim.
Birkez daha yüreklerinize sesleniyorum...
Sözlerime kulak verin...
Sevgiyle