krizalittt selam
Bisiklet hafifletmek gerçekten çok keyifli bir şey. Özellikle ciddi ağırlık tasarruflarının ardından aldığın sürüş keyfi de cabası. Ancak V frenli 10,1 disk ile de 10,5 kg seviyelerini görmüş birisi olarak kesinlikle şunu söylemeliyim ki bir süre sonra bisiklette aradıkların ister istemez ağırlığın ve performansın önüne geçiyor. Aradığın keyif performansın ötesinde oluyor. Görsellik arıyorsun, içine sinen bir güzellik, baktığında "Benim bisikletim" diyebileceğin bir tasarım arıyorsun.
O nedenle kadronu değiştirmeden önce çok iyi düşün. Hem görsel tasarımı, hem geometrisi, hem de kalitesi çok yüksek bir kadroya sahipsin. Şimdi bu kadroyu satıp sırf 300 gr hafif diye tek renk bir bisiklete binmek inan sürüş keyfinden çalıyor. Bunu bizzat yaşadım. Hafif olduğu için kullandığım (markası önemli değil) mat siyah bir kadrom vardı. Önce onu boyadım istediğim gibi (o zaman ki SID WC maşamın renklerine uygun) Daha sonra hem görüntüsü hem de teknolojisi için SID'i mi ondan 300 gr ağır olan Fox F100x ile değiştirdim. Sonra mı? Kadromu yine ondan 100 gr kadar ağır olan başka bir kadro ile değiştirdim.
Sonuç? Tam istediğim sürüş keyfi. Bisikletim şu anda normalde olabileceğinden yarım kilo ağır. Ama ben bu durumdan hiç şikayetçi değilim çünkü beni tatmin eden, "İşte budur" dediğim bir görüntüsü var.
Bilmem düşüncelerimi ne kadar anlatabildim. Ancak gerçekten hem ağırlığı, hem tasarımı hem de görüntüsü ile %100 içine yatan bir kadro almayacaksan sakın bu kadronu değiştirme derim. Benim nacizane fikrim