Merhaba sevgili bisiklet dostları, arkadaşlarım. Benim sizlerin yardımına ihtiyacım var. Daha doğrusu benim ve kız arkadaşımın yardıma ihtiyacı var. Bu konu bizim için çok önemli çünkü yeni yeni bisiklet sevgisini aşıladığım ve yeni yeni bisiklet binmeye başlayan kız arkadaşımın bisiklet binmeye devam etmesini istiyorum. En azından daha az yorularak bisiklet sürmesini istiyorum.
Konu biraz uzun fakat basit; çift amortisörlü bir bisikleti en az maliyetle en iyi hale getirmek.
Bilenleriniz belki vardır, bilmeyenler için diyeyim; her ne kadar bisiklet sevgisi yüksek birisi olsam da ciddi anlamda ilk bisikletimi yaklaşık 1 ay önce edindim. Ayrıntıları geçecek olursak benim bisiklet ve bisiklet aksesuarlarını alma sürecinde hep beraberdik, böylelikle bir heyecan başlattım kendisinde. Kız arkadaşım da bu tutkuya dahil oldu. Bisiklet tutkusu... Fakat henüz dahil oldu. Bir kıvılcım çaktık diyelim. Fakat bunun devamını getirip içinde bisikletlere olan sevgisinin büyük bir aleve dönüşmesine yardımcı olmak istiyorum tabii ki.
Ben de burada beraber yaptığımız tur fotoğraflarımızı paylaşmak istiyorum
Uzun bir girizgah oldu farkındayım. Kısa yazı yazmakta hiç iyi değilim. Sizi daha fazla sıkmadan bisikletinin fotoğraflarını paylaşayım:
Fakat ondan önce ufak bir bilgi vereyim sizlere:
Bisikletimiz eskiden Beldesan ve Yamaha şirketlerinin birleşimi olan Beldesan markasının Cumulus adlı bir modelidir. Beldesan Cumulus.. Bisikletimiz yaklaşık 10 senelik bir emektar.. Hemen umudumuzu kesmeyelim, yani ben öyle istiyorum. Bisikletin kesin donanımına ulaşamadığım için benim gözlemim olan donanımları açıklayayım. Çelik kadroya sahip bayağı ağır bir alet. 21 vites(10 yıl öncesi için bence harika bir vites donanımı ) fakat vitesinin markası birazdan göreceğiniz gibi adını-sanını duymadığınız bir marka. Çift amortisör. İkisi de -haliyle-sağlıklı değil.
Fotoğraflarımız:
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Bisikletin her plastik aksamı ölü hatta ölüdende öte plastiklerin toprak olmasına ramak kalmış diyebilirim. Biz bisikleti sahip olduğumuz az bir ekipmanla ve az bir bilgiyle elden geçirdik. İşte ne yaptık o plastik ve çürümüş aksamları söktük. Zinciri temizleyip yağladık. Sağını solunu sildik.
Buraya maddeler halinde gördüğüm sorunlarını ve sorularımı yazıyorum bisikletin, sizler de maddeler halinde cevap yazarsanız daha iyi anlayabilirim sizi.
Bu noktalar çok önemli
1. İlk olarak kadrodan başlayalım. Kadroda yer yer paslanma mevcut. Bu paslanmalar bir gün biz yokuştan inerken veya turda iken kadro kırılması ile sonuçlanabilir mi? Paslanmaların türü fotoğraflarda mevcut.
2. Arka tekerin bir ''S'' çizme durumu var. Arka tekeri çıkarttım, göbekten sağa sola oynuyor arka teker. Bunun sebebi nedir ve nasıl çözerim?
3.Jant tellerinde de paslanma var, tellerin değişmesi mi gerek yoksa pas sökücü kimyasallarla çözebilir miyiz? Ellerimle yokladım, sağlam gibiler. Hayati açıdan sorun teşkil eder mi?
4.Gidonda da paslanmalar mevcut, aynı şekilde bir sorun teşkil eder mi? Nasıl çözebiliriz?
5.Orta amortisörü nasıl bize en az zarar verecek konuma getirebiliriz?Çözüm nedir. Bu arada o da paslanmış.
6.Fren kolları sert ve sağlıklı frenleme yapmıyor. Veya bana öyle geliyor olabilir. Emin değilim. Benim frenler hd olduğu için tam emin değilim bu konuda. Pabuçlar iyi durumda. Teller değişecek sanırım.
7.Furç yatağından ileri geri oynuyor gidon. Boşluğu nasıl alabilirim? Çektirmeyi alyan ile sıkmayı denedim, vida kımıldamadı. Biraz daha zorlasam mı?
8.Ön/Arka ve Pedaldaki göbek hakkında herhangi bir bilgim yok fakat çatır çutur ses gelmiyor. Anahtarım yok zaten.
Gördüğüm kadarıyla sorunlar bunlar. Şimdi lütfen bana ''Bisiklet ölü, değiş, şunu şunu al'' demeyin ben de biliyorum almasını. Şu durumda böyle bir seçeneğimiz yok. Bisikletin yağ gibi kaymasını beklemiyorum zaten. Kız arkadaşım bisikletin bu hali ile bile zevk alıyor turumuzdan. Fakat ben her an tetikteyim. Şimdilik 2 kere tur yaptık fakat ben çok da rahat olamıyorum. ''Acaba kardo kırılır mı, arka teker fırlar mı, gidon kırılır mı'' diye sorulardan. Bir dahaki turumuzda benim bisikletimi ona verecem, ben onunkini sürecem. Biraz daha kafam rahat eder.
Yukarıdaki sekiz maddeye ek olarak ben de sizlere soruyorum: Kadro sürüş sırasında kırılır mı? Gidon kırılır mı? Tekerdeki teller kopup ağzımızı yüzümüzü dağıtır mı? Arka teker veya ön teker fırlar mı? Kısacası bu bisiklet ortalama bir kullanımda bizim yaralanmamıza yol açar mı?
Durum bu arkadaşlar. Bisiklet için imkanlarım dahilinde herşeyi yapmaya hazırım. Maddi olarak bizi zorlamayacak çözüm arıyoruz. Diğer bir alternatif bisikletçiye götürmek fakat ne olursa olsun kafam rahat etmeyecek ve bisikletçinin bize büyük bir hesap çıkartmasından çekiniyoruz. Bizim için bisiklet güvenle yürüsün yeter. Yani benim çekincelerimden kız arkadaşımın haberi yok, korkmasını istemiyorum. Fakat benim saçlarım beyazlayacak az kaldı. Sorularımı cevaplarsanız bu tutkuya bir kişinin daha katılmasını sağlayabilirsiniz. Ve bizi çok mutlu edersiniz.
Sizin bana ne yapmam gerektiğini söylemeniz yeter, dediğim gibi imkanlarım dahilinde her şeyi yapmaya hazırım. Şunu yap diyin ne yapar eder YouTube'dan videosunu açar, ıncık cıncık eder yaparım yani. Hoşçakalın, cevaplarınızı dört gözle takip ediyorum
Teşekkür ederim okuduğunuz için
Konu biraz uzun fakat basit; çift amortisörlü bir bisikleti en az maliyetle en iyi hale getirmek.
Bilenleriniz belki vardır, bilmeyenler için diyeyim; her ne kadar bisiklet sevgisi yüksek birisi olsam da ciddi anlamda ilk bisikletimi yaklaşık 1 ay önce edindim. Ayrıntıları geçecek olursak benim bisiklet ve bisiklet aksesuarlarını alma sürecinde hep beraberdik, böylelikle bir heyecan başlattım kendisinde. Kız arkadaşım da bu tutkuya dahil oldu. Bisiklet tutkusu... Fakat henüz dahil oldu. Bir kıvılcım çaktık diyelim. Fakat bunun devamını getirip içinde bisikletlere olan sevgisinin büyük bir aleve dönüşmesine yardımcı olmak istiyorum tabii ki.
Ben de burada beraber yaptığımız tur fotoğraflarımızı paylaşmak istiyorum
Uzun bir girizgah oldu farkındayım. Kısa yazı yazmakta hiç iyi değilim. Sizi daha fazla sıkmadan bisikletinin fotoğraflarını paylaşayım:
Fakat ondan önce ufak bir bilgi vereyim sizlere:
Bisikletimiz eskiden Beldesan ve Yamaha şirketlerinin birleşimi olan Beldesan markasının Cumulus adlı bir modelidir. Beldesan Cumulus.. Bisikletimiz yaklaşık 10 senelik bir emektar.. Hemen umudumuzu kesmeyelim, yani ben öyle istiyorum. Bisikletin kesin donanımına ulaşamadığım için benim gözlemim olan donanımları açıklayayım. Çelik kadroya sahip bayağı ağır bir alet. 21 vites(10 yıl öncesi için bence harika bir vites donanımı ) fakat vitesinin markası birazdan göreceğiniz gibi adını-sanını duymadığınız bir marka. Çift amortisör. İkisi de -haliyle-sağlıklı değil.
Fotoğraflarımız:
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Bisikletin her plastik aksamı ölü hatta ölüdende öte plastiklerin toprak olmasına ramak kalmış diyebilirim. Biz bisikleti sahip olduğumuz az bir ekipmanla ve az bir bilgiyle elden geçirdik. İşte ne yaptık o plastik ve çürümüş aksamları söktük. Zinciri temizleyip yağladık. Sağını solunu sildik.
Buraya maddeler halinde gördüğüm sorunlarını ve sorularımı yazıyorum bisikletin, sizler de maddeler halinde cevap yazarsanız daha iyi anlayabilirim sizi.
Bu noktalar çok önemli
1. İlk olarak kadrodan başlayalım. Kadroda yer yer paslanma mevcut. Bu paslanmalar bir gün biz yokuştan inerken veya turda iken kadro kırılması ile sonuçlanabilir mi? Paslanmaların türü fotoğraflarda mevcut.
2. Arka tekerin bir ''S'' çizme durumu var. Arka tekeri çıkarttım, göbekten sağa sola oynuyor arka teker. Bunun sebebi nedir ve nasıl çözerim?
3.Jant tellerinde de paslanma var, tellerin değişmesi mi gerek yoksa pas sökücü kimyasallarla çözebilir miyiz? Ellerimle yokladım, sağlam gibiler. Hayati açıdan sorun teşkil eder mi?
4.Gidonda da paslanmalar mevcut, aynı şekilde bir sorun teşkil eder mi? Nasıl çözebiliriz?
5.Orta amortisörü nasıl bize en az zarar verecek konuma getirebiliriz?Çözüm nedir. Bu arada o da paslanmış.
6.Fren kolları sert ve sağlıklı frenleme yapmıyor. Veya bana öyle geliyor olabilir. Emin değilim. Benim frenler hd olduğu için tam emin değilim bu konuda. Pabuçlar iyi durumda. Teller değişecek sanırım.
7.Furç yatağından ileri geri oynuyor gidon. Boşluğu nasıl alabilirim? Çektirmeyi alyan ile sıkmayı denedim, vida kımıldamadı. Biraz daha zorlasam mı?
8.Ön/Arka ve Pedaldaki göbek hakkında herhangi bir bilgim yok fakat çatır çutur ses gelmiyor. Anahtarım yok zaten.
Gördüğüm kadarıyla sorunlar bunlar. Şimdi lütfen bana ''Bisiklet ölü, değiş, şunu şunu al'' demeyin ben de biliyorum almasını. Şu durumda böyle bir seçeneğimiz yok. Bisikletin yağ gibi kaymasını beklemiyorum zaten. Kız arkadaşım bisikletin bu hali ile bile zevk alıyor turumuzdan. Fakat ben her an tetikteyim. Şimdilik 2 kere tur yaptık fakat ben çok da rahat olamıyorum. ''Acaba kardo kırılır mı, arka teker fırlar mı, gidon kırılır mı'' diye sorulardan. Bir dahaki turumuzda benim bisikletimi ona verecem, ben onunkini sürecem. Biraz daha kafam rahat eder.
Yukarıdaki sekiz maddeye ek olarak ben de sizlere soruyorum: Kadro sürüş sırasında kırılır mı? Gidon kırılır mı? Tekerdeki teller kopup ağzımızı yüzümüzü dağıtır mı? Arka teker veya ön teker fırlar mı? Kısacası bu bisiklet ortalama bir kullanımda bizim yaralanmamıza yol açar mı?
Durum bu arkadaşlar. Bisiklet için imkanlarım dahilinde herşeyi yapmaya hazırım. Maddi olarak bizi zorlamayacak çözüm arıyoruz. Diğer bir alternatif bisikletçiye götürmek fakat ne olursa olsun kafam rahat etmeyecek ve bisikletçinin bize büyük bir hesap çıkartmasından çekiniyoruz. Bizim için bisiklet güvenle yürüsün yeter. Yani benim çekincelerimden kız arkadaşımın haberi yok, korkmasını istemiyorum. Fakat benim saçlarım beyazlayacak az kaldı. Sorularımı cevaplarsanız bu tutkuya bir kişinin daha katılmasını sağlayabilirsiniz. Ve bizi çok mutlu edersiniz.
Sizin bana ne yapmam gerektiğini söylemeniz yeter, dediğim gibi imkanlarım dahilinde her şeyi yapmaya hazırım. Şunu yap diyin ne yapar eder YouTube'dan videosunu açar, ıncık cıncık eder yaparım yani. Hoşçakalın, cevaplarınızı dört gözle takip ediyorum
Teşekkür ederim okuduğunuz için