Baki KAYAN
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 28 Temmuz 2011
- Mesaj
- 871
- Tepki
- 1.874
- Şehir
- Isparta/Yalvaç
- Bisiklet
- Colnago
1956, MAYIS, 19
Zorlanıyorum artık…
Yaş 35… Bırakmalı mıyım? Son bir kez daha olur mu? Evet denemem lazım. Mayıs bitiyor aslında, havalar da belli değil ancak Giro d’Italia benim için oldukça önemli bir yarış… Evet katılacağım…
12.etap…
Buralara kadar sorunsuz geldim. Sorunsuz bir 11 etap geçirdim, rutin gidiyor, 12. Etap olan Grosetto – Livorno etabı zorlu olacak, 230 km. çünkü. Dikkatli olmalıyım. Atak yapacağım. Belki de kaçış grubuna girmeliyim, bilemiyorum
Hayır, inanamıyorum. İnişte nasıl olduğunu anlayamadan kendimi yerde buldum. Köprücük kemiğimi kırmış olabilir miyim? Evet omzum çok ağrıyor. Yarışı bırakmak istemiyorum! Devam edeceğim.
Çok ağrım var, dayanmam lazım. Etabı mutlaka bitirmeliyim. Evet finish göründü. Sonunda etap bitti.
Bir şeyler yapın lütfen doktor! Alçı olmaz, bu yarıştan çekilmem demek. Hayır çekilmeyeceğim. Ne olursa olsun bu Giro’yu bitireceğim. Zaten yarın dinlenme günü.
13.etap…
Omzumu sardılar, fena durmuyor, dinlenme günü de bitti. Etap zamana karşı etabı, 44 km. Zor olacak, ağrım çok var.
Çok zorlanıyorum ama az kaldı, bitireceğim bu etabı da…
14.etap…
Dün etabı bitirdiğime inanamıyorum. Ama bugün yokuş zamana karşı etabı var. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum…
Olamaz! Tırmanamıyorum! Omzumdan dolayı dengeyi kuramıyorum. Gidonu kendime çekemiyorum. Daha antremanda böyleyken birazdan başlayacak yarışta ne yapacağım. Bir çözüm bulun hemen!
Masi (mekaniker), eski dostum, fikrini söyler misin? İç lastikten bana bir denge düzeneği mi kuracaksın? Peki işe yarayacak mı?
Dostum, iç lastiğin bir ucunu gidona bağladığının farkında mısın? Diğer ucunu de dişlerimle mi çekeceğim? İşe yarayacağından emin misin?
İşe yaramıştı. Tırmanabiliyordum artık…
Bu etabı da acılar içinde bir şekilde bitirebildim. Ama farkettim ki tırmanış denge sorunum inişlerde de kendini hissettiriyor.
15.etap…
Evet beklediğim gibi, inişlerde omzumu kullanamadığımdan yatıramıyorum bisikletimi…
Hayır! Düştüm!, Düştüm!, Kolum... Çok acıyor! Tekrar aynı omzumun üzerine düştüm. Olamaz…
Uyandım, bu sesler de ne… Ambulanstayım. Kolumun her yeri acıyor. İnanamıyorum.
Hey şoför, hemen durdur ambulansı! İnmek istiyorum.
Tekrar bisikletimin üzerindeyim. Yetişmem gerek. Acıya dayanamıyorum ama yetişmek zorundayım…
Sonunda, evet peloton karşımda. İçlerine girmeliyim
Bitirdim, bu günü de bitirdim.
16.etap…
Bugün köprücük kemiğim ile beraber pazu kemiğimin de kırık olduğunu ve bu şekilde yarıştığımı öğrendim. Peloton da durumu öğrenmiş ve benim yetişmem için beklemişler. Çok asilce… Hepsine minnettarım.
Çekilecek miyim? Tabi ki hayır!
Yukarıdaki hikayenin konuşmaları uyarlama ama yaşananlar tamamen gerçektir ve kahramanı da Tour of Flanders’ı üst üste 3 kere kazanabilen ilk ve tek bisikletçi olan ve bu nedenle kendisine Flanders Aslanı ünvanı verilen Fiorenzo Magni’dir. Bu olaylardan sonra yarışı bırakmamış ve o yılki Giro’yu genel klasmanda 2. olarak tamamlamıştır.
Zorlanıyorum artık…
Yaş 35… Bırakmalı mıyım? Son bir kez daha olur mu? Evet denemem lazım. Mayıs bitiyor aslında, havalar da belli değil ancak Giro d’Italia benim için oldukça önemli bir yarış… Evet katılacağım…
12.etap…
Buralara kadar sorunsuz geldim. Sorunsuz bir 11 etap geçirdim, rutin gidiyor, 12. Etap olan Grosetto – Livorno etabı zorlu olacak, 230 km. çünkü. Dikkatli olmalıyım. Atak yapacağım. Belki de kaçış grubuna girmeliyim, bilemiyorum
Hayır, inanamıyorum. İnişte nasıl olduğunu anlayamadan kendimi yerde buldum. Köprücük kemiğimi kırmış olabilir miyim? Evet omzum çok ağrıyor. Yarışı bırakmak istemiyorum! Devam edeceğim.
Çok ağrım var, dayanmam lazım. Etabı mutlaka bitirmeliyim. Evet finish göründü. Sonunda etap bitti.
Bir şeyler yapın lütfen doktor! Alçı olmaz, bu yarıştan çekilmem demek. Hayır çekilmeyeceğim. Ne olursa olsun bu Giro’yu bitireceğim. Zaten yarın dinlenme günü.
13.etap…
Omzumu sardılar, fena durmuyor, dinlenme günü de bitti. Etap zamana karşı etabı, 44 km. Zor olacak, ağrım çok var.
Çok zorlanıyorum ama az kaldı, bitireceğim bu etabı da…
14.etap…
Dün etabı bitirdiğime inanamıyorum. Ama bugün yokuş zamana karşı etabı var. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum…
Olamaz! Tırmanamıyorum! Omzumdan dolayı dengeyi kuramıyorum. Gidonu kendime çekemiyorum. Daha antremanda böyleyken birazdan başlayacak yarışta ne yapacağım. Bir çözüm bulun hemen!
Masi (mekaniker), eski dostum, fikrini söyler misin? İç lastikten bana bir denge düzeneği mi kuracaksın? Peki işe yarayacak mı?
Dostum, iç lastiğin bir ucunu gidona bağladığının farkında mısın? Diğer ucunu de dişlerimle mi çekeceğim? İşe yarayacağından emin misin?
İşe yaramıştı. Tırmanabiliyordum artık…
Bu etabı da acılar içinde bir şekilde bitirebildim. Ama farkettim ki tırmanış denge sorunum inişlerde de kendini hissettiriyor.
15.etap…
Evet beklediğim gibi, inişlerde omzumu kullanamadığımdan yatıramıyorum bisikletimi…
Hayır! Düştüm!, Düştüm!, Kolum... Çok acıyor! Tekrar aynı omzumun üzerine düştüm. Olamaz…
Uyandım, bu sesler de ne… Ambulanstayım. Kolumun her yeri acıyor. İnanamıyorum.
Hey şoför, hemen durdur ambulansı! İnmek istiyorum.
Tekrar bisikletimin üzerindeyim. Yetişmem gerek. Acıya dayanamıyorum ama yetişmek zorundayım…
Sonunda, evet peloton karşımda. İçlerine girmeliyim
Bitirdim, bu günü de bitirdim.
16.etap…
Bugün köprücük kemiğim ile beraber pazu kemiğimin de kırık olduğunu ve bu şekilde yarıştığımı öğrendim. Peloton da durumu öğrenmiş ve benim yetişmem için beklemişler. Çok asilce… Hepsine minnettarım.
Çekilecek miyim? Tabi ki hayır!
Yukarıdaki hikayenin konuşmaları uyarlama ama yaşananlar tamamen gerçektir ve kahramanı da Tour of Flanders’ı üst üste 3 kere kazanabilen ilk ve tek bisikletçi olan ve bu nedenle kendisine Flanders Aslanı ünvanı verilen Fiorenzo Magni’dir. Bu olaylardan sonra yarışı bırakmamış ve o yılki Giro’yu genel klasmanda 2. olarak tamamlamıştır.