Orhan Kılıç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 30 Ocak 2010
- Mesaj
- 1.478
- Tepki
- 2.257
- Şehir
- İstanbul
Her ne kadar turun başlangıç noktası İstanbul olsa da İstanbul Güzelyalı arasını feribot ile katettiğimiz için bisiklet üzerindeki turumuz Bursa il sınırları içinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle konu başlığını Şehir içi gezi ve tur makaleleri bölümüne açtım. İşte gezimizin hikayesi.
Sabah 06:00 çalan telefonun alarmıyla kalktım. Kısa bir kahvaltının ardından ayakkabılıktan botlarımı aldım ama meteorolojinin güzel hava müjdesi aklımı karıştırdı botları bırakıp spor ayakkabılarımı giydim. Sonra yeniden fikir değiştirip botlarımı giydim. Soğuğun şakası yoktu ve üşürsem tur benim için kabusa dönerdi. Çantamı hafta arası hazırlamıştım. İlave olarak kısa eldivenlerimi koydum. Uzun parmaklı eldivenle fotoğraf çekip telefonlara cevap veremezdim. Yola çıktım. Bisiklette bir ses var. Can sıkıcı ama yapacak bir şeyim yok. Sahile geldiğimde hava henüz tam olarak aydınlanmamıştı.
(link)
(link)
Yenikapı’ya geldiğimde Bahadır ilk gelendi. Bahadırla sohbet ederken kaskımı unuttuğumu fark ettim. Az sonra Hasip geldi. Ardından Uğur, Erdal, Zekeriya ve Engin geldiler. Diğer uğur yolcu bileti bulamayınca araba bileti almış. Tolga ile park yerinde gemiye binmek için bekliyoruz dedi.
(link)
Feribota binip yola çıktık. Her birimizin bileti ayrı yerde olduğu için bir arada durup ayakta sohbet ettik.
(link)
(link)
Feribotun arkasında bıraktığı köpük.
(link)
İskeleye yanaşırken hazırlıklara başladık.
(link)
Rıhtıma indiğimizde her seferinde olduğu gibi İDO görevlisi bisikletçi dostumuz Çağlar bizi karşıladı.
(link)
(link)
(link)
Ben ön tekerleğin derdine düştüm.
(link)
Fren telini gevşetip sürtmeyi kestim ama ses göbekten geliyor. Erdal yağ damlattı.
(link)
Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra toplu halde yola çıktık.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Bisikletimin ön göbeğinde adeta meydan muhaberesi oluyor. Mudanya rampasını bitirdikten sonra gurubun toplanması için ilk molamızı verdik.
(link)
(link)
Erdal geldiğinde Uğur ve Tolganın çıkmaktan vaz geçtiklerini, Bursa’da gezeceklerini söyledi.
(link)
(link)
Çekirge sapağına yaklaştığımızda bir mola daha verdik ve burada Hasiple Zekeriyaya Çekirgeden devam edip çıkabildikleri kadar çıkmalarını önerdim. Amaç herkesin bu turdan zevk alması ve performansı yüksek arkadaşlarımızın önünü kesmemek. Onlar yola çıktıktan az sonra Erdal da geldi. Hızınızı kesiyorum beni beklemeyin dedi. Onu da Çekirge tarafından yollayıp biz Tophaneye doğru devam ettik.
Buda Erdal’ın objektifinden Çekirge yolu.
(link)
(link)
Burada daha önceki Uludağ turumuzdan tanıştığımız sevgili Ahmet, daha önceki Uludağ çıkışlarından tanıdığınız Sercan,geçen yıl ilk kez Yalova trilye turunda tanıştığım sevgili Ahmet ve 2 genç pırıl, pırıl arkadaşımız bizi bekliyordu. Birisinin adı Cihan diğerinin adını unuttum yaşlılık işte kusuruma bakmasın.
(link)
(link)
Bu arada karşıdaki fırından son kalan 2 tahinli pideyi kaptım. Bu çocukluğumuzun tatlısı macun.
(link)
Devamı var…………..
Sabah 06:00 çalan telefonun alarmıyla kalktım. Kısa bir kahvaltının ardından ayakkabılıktan botlarımı aldım ama meteorolojinin güzel hava müjdesi aklımı karıştırdı botları bırakıp spor ayakkabılarımı giydim. Sonra yeniden fikir değiştirip botlarımı giydim. Soğuğun şakası yoktu ve üşürsem tur benim için kabusa dönerdi. Çantamı hafta arası hazırlamıştım. İlave olarak kısa eldivenlerimi koydum. Uzun parmaklı eldivenle fotoğraf çekip telefonlara cevap veremezdim. Yola çıktım. Bisiklette bir ses var. Can sıkıcı ama yapacak bir şeyim yok. Sahile geldiğimde hava henüz tam olarak aydınlanmamıştı.
(link)
(link)
Yenikapı’ya geldiğimde Bahadır ilk gelendi. Bahadırla sohbet ederken kaskımı unuttuğumu fark ettim. Az sonra Hasip geldi. Ardından Uğur, Erdal, Zekeriya ve Engin geldiler. Diğer uğur yolcu bileti bulamayınca araba bileti almış. Tolga ile park yerinde gemiye binmek için bekliyoruz dedi.
(link)
Feribota binip yola çıktık. Her birimizin bileti ayrı yerde olduğu için bir arada durup ayakta sohbet ettik.
(link)
(link)
Feribotun arkasında bıraktığı köpük.
(link)
İskeleye yanaşırken hazırlıklara başladık.
(link)
Rıhtıma indiğimizde her seferinde olduğu gibi İDO görevlisi bisikletçi dostumuz Çağlar bizi karşıladı.
(link)
(link)
(link)
Ben ön tekerleğin derdine düştüm.
(link)
Fren telini gevşetip sürtmeyi kestim ama ses göbekten geliyor. Erdal yağ damlattı.
(link)
Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra toplu halde yola çıktık.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Bisikletimin ön göbeğinde adeta meydan muhaberesi oluyor. Mudanya rampasını bitirdikten sonra gurubun toplanması için ilk molamızı verdik.
(link)
(link)
Erdal geldiğinde Uğur ve Tolganın çıkmaktan vaz geçtiklerini, Bursa’da gezeceklerini söyledi.
(link)
(link)
Çekirge sapağına yaklaştığımızda bir mola daha verdik ve burada Hasiple Zekeriyaya Çekirgeden devam edip çıkabildikleri kadar çıkmalarını önerdim. Amaç herkesin bu turdan zevk alması ve performansı yüksek arkadaşlarımızın önünü kesmemek. Onlar yola çıktıktan az sonra Erdal da geldi. Hızınızı kesiyorum beni beklemeyin dedi. Onu da Çekirge tarafından yollayıp biz Tophaneye doğru devam ettik.
Buda Erdal’ın objektifinden Çekirge yolu.
(link)
(link)
Burada daha önceki Uludağ turumuzdan tanıştığımız sevgili Ahmet, daha önceki Uludağ çıkışlarından tanıdığınız Sercan,geçen yıl ilk kez Yalova trilye turunda tanıştığım sevgili Ahmet ve 2 genç pırıl, pırıl arkadaşımız bizi bekliyordu. Birisinin adı Cihan diğerinin adını unuttum yaşlılık işte kusuruma bakmasın.
(link)
(link)
Bu arada karşıdaki fırından son kalan 2 tahinli pideyi kaptım. Bu çocukluğumuzun tatlısı macun.
(link)
Devamı var…………..