Üçkuyular-Sığacık 100 km.

tt2000

Forum Demirbaşı
Kayıt
19 Temmuz 2008
Mesaj
503
Tepki
431
Şehir
izmir
Bisiklet
Diğer
Benim için büyük insanlık için bir hiç olan turumu özet geçiyorum.


Sabah geç kaldığım için yolculuğum günün en sıcak saatlerinde başladı. 11:00-15:00 arasında kavrulan asfalt üzerinde zaman zaman yokuş yukarı pedal basıyordum! Toplam aldığım sıvı sanırım 7 litre. 2 çikolata, 2 dondurma, 2 pide, 2 kola, 1 paket badem mideye indirdim.Araçla gitsem harcayacağım benzinden daha fazlasını bunlara ödedim. Bütün benzin istasyonlarında durdum. Pedli şortuma rağmen dıştaki şortum bembeyez tuz halkaları ile doldu.Tişörtüm havlu gibi kullanıp yüzümü sildiğim için rengi karardı. Giderken arkadan esen rüzgar sayesinde zorlanmadan gittim.Dönüş özellikle Bademler'den sonra tam bir kabus oldu.Karşıdan esen rüzgar nedeniyle yokuş aşağı bile pedal çevirmek zorunda kaldım. Güzelbahe'ye geldiğimde az önce yol üzerinde yemek yememe rağmen pilim bitmişti.Ve hava kararıyordu.Sahil evlerinden geçmek hata oldu.Hafta sonu panayır yeri gibiydi.Aynı şey İnciraltı için de geçerli. Hem yollar dar hem trafik yoğun hem yaya yoğun, onca yorgunluğun üzerine gece karanlığında kabus gibi oldu.22:15'de iskeledeydim. Sol dizimde aşırı zorlanma nedeniyle ağrı var.Dönüş yolunun yarısında başladı.Bir daha para verseler böyle bir şey yapmam. Anladımki benim kapasitem şehir içi 20-30 km düz yol ile sınırlıymış.



Uzun yol çıkarımlarım:

-Yol kenarındaki sürekli beyaz çizgi bisikletçi dostu.Sürtünme daha az oluyor.Ama araç geçişi sırasında yine sağa kaçmak gerekiyor.

-Yol eğimindeki 1 derecelik değişim bile fark ediliyor.

-Aslında en başa bunu yazmam gerekirdi; rüzgar çok önemli bir faktör.Karşıdan eserse kabus, arkadan eserse yelken görevi görüyor.

-Araçların büyük çoğunluğu yandan geçerken açılıp öyle geçiyor. %5 kadar bir azınlık o.ç. yakından geçiyor.

-Şehir içinde serseri çok bol. Hatta arabayla macera ve bela-kavga aramaya çıkmış tipler var.Arabada bira içip giderken şişeyi yol kenarına fırlatmak bir rutin olmuş.

-Yayalar en sinir bozucu etken bence. Bu kadar umursamaz olmak normal bir şey değil.

-İstediğin kadar su taşı bitiyor.Su kafesine 1,5 litre pet şişe taktım o bile kısa sürede bitti.Su bitti mi sende bittin demektir.

-Bacak kasları bir süre sonra pedal çevirme hareketine alışıyor ve çok aşırı rampa değilse yokuş yukarı bile belirli bir tempoda gidilebiliyor.Televizyonda izlediğim bisiklet yarışlarının nasıl bitirilebildiğini anladım.

-El bilekleri uyuşuyor, dik oturma ihtiyaç oluyor.

-Gündüz gözlük şart.Bir iki tane büyük böcek ve arabadan fırlayan küçük bir mıcır parçası gözlüğümde patladı.Aslında gece içinde bir gözlük olsa iyi olur.Aynı tehlike gece de var.


Cep telefonundan 1.3 mp. ile Seferihisar tabelası önünde çektiğim tek bir fotoğraf var.Data kablosu bulup aktarınca eklerim.

Saygılar selamlar.
 
Scudo

Berk Mercancı

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Temmuz 2011
Mesaj
1.176
Tepki
887
Şehir
İzmir
Bisiklet
Raleigh-USA
Ben de az õnce İzmir'den Mordoğan'a geldim. Koca yol boyunca kimseden şikayetçi değilim, 1 kişi dışında. O da dibime girip bir anda yüksek sesle bağıran adam. Mordoğan küçük yer, elbet karşıma çıkar...

Ayrıca şuraya çok güldüm "Benim için büyük, insanlık için bir hiç olan turumu õzet geçiyorum" hahha abi bu nedir ya :D
 

cenktamay

Forum Demirbaşı
Kayıt
21 Mart 2012
Mesaj
400
Tepki
272
Şehir
Sarıyer, İstanbul
Bisiklet
Canyon
Sagdaki beyaz cizgi konusuna bende katiliyorum. Surtunme cok az. Ben de bugun Istanbulda Sariyer-Besiktas-Sariyer yaptim. Sahilde inanilmaz ruzgar vardi. Normalde rahat yaptigim yolda fena zorlandim. Hele tam tarabya otelinin onundeki virajda ruzgardan neredeyse geri geri gidecektim.
 
  • Beğen
Tepkiler: tt2000

Serkan.Ç.

Forum Bağımlısı
Kayıt
14 Mayıs 2012
Mesaj
942
Tepki
764
Şehir
Cennet
Bisiklet
Mosso
el bilekleri konusunda benimde sıkıntım büyük.. bir türlü alışmadı gitti devamlı posisyoda değiştirsem gidonda yinede kar etmiyor, geceleri bile ağrıye sebep oluyor bazen
 
  • Beğen
Tepkiler: tt2000
Kayıt
8 Şubat 2012
Mesaj
78
Tepki
34
Şehir
İstanbul
Bugün İstanbul uçuyor,sahillerde bisiklet ile gitmek hakikaten zordu... Genede bu denemeleri yapan arkadaşları tebrik etmek lazım,nihayetinde bu sıcaklarda kolay bir deneme değil,ama bisikletlilere bu şekilde tuhaf davranan bir toplumun olması hakiketen çok düşündürücü,bence bunun tek nedeni var,bilgisizlik,görgüsüzlük vede kültürsüzlüktür ,başka bir izah tarzını düşünemiyorum,bisiklet ile yanından geçen adamın üzerine bira şiseni fırlatan insanları barındıran bir ortamdan ne beklenirki,adam araba ile senin üstüne çıkıyor,yahut sıkıştırıken ,sonrasında oluşabilecek sonuçları düşünemiyor,hala daha ehliyetleri okuma yazması olmayanlara vermeğe devam edilsin. Bisiklet bir kültür biçimidir. Adamlar bisiklet ile hafta sonu ülke değiştiriyorlar ,yeni yerler keşfediyorlar biz burada aynı şehirde bir yerden bir yere giderken acaba geri dönebilirmiyiz sağsalim onu düşünüyoruz.Yok böyle bir şey. Bunların değiştirilmesi için yapacak hakikaten çok şey var. Bizim gençliğimizde biraz daha iyi idi,zira araç sayısı vede dolayısı ile maganda sayısı bu kadar fazla değildi. Yoğurtçudan Kartal gibi yerlere ,daha rahat gidebilirdik,yaklaşık 40 sendir bisiklete binerim Avatarımdaki bisikletimde 1970 modeldir :))Tüm dostlara kazasız ,belasız güzel günler dilerim.