Barış Çavuş
Gezgin Kızanlar
- Kayıt
- 7 Eylül 2009
- Mesaj
- 285
- Tepki
- 1.010
- Şehir
- İstanbul-Avrupa
- Bisiklet
- Sedona
Tuna Nehri Bisiklet Turu | 9. Gün (Melk-Tulln) 18.08.2017
Bu sabah güne 06.30 gibi başladık. Melk’te bulunan bu kötü kamp alanından bir an önce ayrılmak istiyorduk. Hızlıca toparlanıp yola koyulduk. Sabah kahvaltıyı müsli ile yapacağız. Her ne kadar da Merve müsliye alışamasa da bu sabah kahvaltımızda sadece o var. Dün süpermarketten süt almıştım. 5-6 km gittikten sonra yine güzel bir nehir manzarası bulduğumuz bir yerde kahvaltı yapmaya karar verdik. Tabaklarımıza müslileri doldurduk. Ben süt aldığımı sanıyordum ki müslinin üzerine dökmeye başladığımda aldığımın süt olmadığını anladım. Tadına baktım ayran gibi değildi yoğurt gibi de değildi. Merve sütle bile müsli yemek istemediği için bu ne olduğunu anlamadığımız şeyle tabi ki yemedi. Ben de tabağımın bitmesine yakın artık yiyemeyeceğimi anladım. Merve kahvaltı olarak kuruyemiş yedi.
Süt yerine aldığım şeyin fotoğrafı
Ama butter milch yazıyor yağlı süt olmalıydı
İlginç kahvaltımızdan sonra Passau’dan aldığımız haritaya bakarak yola devam ettik. Bugün ilk kez bazı yerlerde çok az miktarda tırmanış yaptık. Yol üzerinde ilerlerken aşağıdaki iç lastik otomatını gördük. Sonra fotoğrafını çektik ve birbirimize bakıp şaşkınlığımızı dile getirdik.
Yaklaşık 40 km sürerek ve Tuna Nehri üzerinde harika bir köprüden geçerek Krems isimli şehre giriş yaptık.
Güzel bir kahvaltı yapmadığımız için çok acıkmıştık. Şehir merkezine uğramadan önce süpermarketten öğle yemeği için domates peynir aldık. Alışverişin sonrasında şehir meydanına gittik. Kremsin çok güzel bir şehir merkezi var.
Biraz turladıktan sonra yürüyüş yolunun sonunda gölge bi yerde bi bank bulup öğle yemeğimizi yiyip, keyif yaptık.Bu kez çok acıktığımız için yemek fotoğrafımız yok Ama yemek yediğimiz yeri arkasından bir hatıra var.
Yemekten sonra haritayı incelediğimizde bu bölgenin bağlarının ünlü olduğunu öğrendik. Hatta Krems şehrinde ünlü bir şarap fabrikası varmış. Şehir merkezinde kahve içip biraz daha zaman geçirdik.
Şehir merkezinden şarap fabrikasına doğru yola çıktık.
Şehre çok yakın olan şarap fabrikasına gidip tadım yaptık ve bir şişe şarap aldık. Şarabımızı Viyana’ya saklıyoruz.
Şarap fabrikasından sonra kolayca bisiklet yoluna bağlanıp, oldukça uzun bir köprüden geçerek Tulln’e doğru devam ettik.
Köprü üzerinden Tuna Nehri manzarası... İleride çok az gözüken Krems'e giriş yaptığımız köprü.
Yolun Tulln’e kadar olan büyük bir kısmında ağaç yoktu. Ağaç olmaması, rüzgarın karşıdan gelmesi ve güneşin tam tepede olması bizi biraz yordu. Tuna nehri kenarındaki bir setten ilerliyormuşuz gibiydi. Yol üzerinde bulunan bisikletçilerin tercih ettiği bir cafeye oturup biraz mola verdik.
Tulln şehrine gelmeden hemen önce Tuna Nehri üzerinde kurulmuş bir sahne gördük. Sahne nehrin üzerinde, nehir kıyısından bisiklet yolu devam ediyor ve sahne için koltuklar güzel fikir.
Tulln’de Donaupark Camping Tulln isimli kamp alanına ulaştık. Kamp alanına giriş yaptık. Tur boyunca kaldığımız en pahalı kamp alanı burasıydı. İki kişi, bir gece ve bir çadır için konaklama ücreti olarak 24€ verdik.
Kamp alanı çok büyük birçok bölüm karavancılar için hazırlanmış. Kamp alanının hemen yanında süpermarket var. Çadırımızı kurduktan sonra ben alışverişe gittim. Merve yemek hazırlarken bende çamaşır için sıraya girdim. Çamaşır makinesini kullanmak için resepsiyondan 3.50€ karşılığında jeton aldım. Çamaşırlarımızı makineye atıp, yemeğe geçtim. Yemek sonrasında çamaşırları serip çadırımıza geçtik. Yarın yağmurlu gözüküyor. Bakalım yarın bizi neler bekliyor…
Günlük yol bilgileri : Melk-Tulln arası 91 km
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Bu sabah güne 06.30 gibi başladık. Melk’te bulunan bu kötü kamp alanından bir an önce ayrılmak istiyorduk. Hızlıca toparlanıp yola koyulduk. Sabah kahvaltıyı müsli ile yapacağız. Her ne kadar da Merve müsliye alışamasa da bu sabah kahvaltımızda sadece o var. Dün süpermarketten süt almıştım. 5-6 km gittikten sonra yine güzel bir nehir manzarası bulduğumuz bir yerde kahvaltı yapmaya karar verdik. Tabaklarımıza müslileri doldurduk. Ben süt aldığımı sanıyordum ki müslinin üzerine dökmeye başladığımda aldığımın süt olmadığını anladım. Tadına baktım ayran gibi değildi yoğurt gibi de değildi. Merve sütle bile müsli yemek istemediği için bu ne olduğunu anlamadığımız şeyle tabi ki yemedi. Ben de tabağımın bitmesine yakın artık yiyemeyeceğimi anladım. Merve kahvaltı olarak kuruyemiş yedi.
Süt yerine aldığım şeyin fotoğrafı
Ama butter milch yazıyor yağlı süt olmalıydı
İlginç kahvaltımızdan sonra Passau’dan aldığımız haritaya bakarak yola devam ettik. Bugün ilk kez bazı yerlerde çok az miktarda tırmanış yaptık. Yol üzerinde ilerlerken aşağıdaki iç lastik otomatını gördük. Sonra fotoğrafını çektik ve birbirimize bakıp şaşkınlığımızı dile getirdik.
Yaklaşık 40 km sürerek ve Tuna Nehri üzerinde harika bir köprüden geçerek Krems isimli şehre giriş yaptık.
Güzel bir kahvaltı yapmadığımız için çok acıkmıştık. Şehir merkezine uğramadan önce süpermarketten öğle yemeği için domates peynir aldık. Alışverişin sonrasında şehir meydanına gittik. Kremsin çok güzel bir şehir merkezi var.
Biraz turladıktan sonra yürüyüş yolunun sonunda gölge bi yerde bi bank bulup öğle yemeğimizi yiyip, keyif yaptık.Bu kez çok acıktığımız için yemek fotoğrafımız yok
Ama yemek yediğimiz yeri arkasından bir hatıra var.
Yemekten sonra haritayı incelediğimizde bu bölgenin bağlarının ünlü olduğunu öğrendik. Hatta Krems şehrinde ünlü bir şarap fabrikası varmış. Şehir merkezinde kahve içip biraz daha zaman geçirdik.
Şehir merkezinden şarap fabrikasına doğru yola çıktık.
Şehre çok yakın olan şarap fabrikasına gidip tadım yaptık ve bir şişe şarap aldık. Şarabımızı Viyana’ya saklıyoruz.
Şarap fabrikasından sonra kolayca bisiklet yoluna bağlanıp, oldukça uzun bir köprüden geçerek Tulln’e doğru devam ettik.
Köprü üzerinden Tuna Nehri manzarası... İleride çok az gözüken Krems'e giriş yaptığımız köprü.
Yolun Tulln’e kadar olan büyük bir kısmında ağaç yoktu. Ağaç olmaması, rüzgarın karşıdan gelmesi ve güneşin tam tepede olması bizi biraz yordu. Tuna nehri kenarındaki bir setten ilerliyormuşuz gibiydi. Yol üzerinde bulunan bisikletçilerin tercih ettiği bir cafeye oturup biraz mola verdik.
Tulln şehrine gelmeden hemen önce Tuna Nehri üzerinde kurulmuş bir sahne gördük. Sahne nehrin üzerinde, nehir kıyısından bisiklet yolu devam ediyor ve sahne için koltuklar güzel fikir.
Tulln’de Donaupark Camping Tulln isimli kamp alanına ulaştık. Kamp alanına giriş yaptık. Tur boyunca kaldığımız en pahalı kamp alanı burasıydı. İki kişi, bir gece ve bir çadır için konaklama ücreti olarak 24€ verdik.
Kamp alanı çok büyük birçok bölüm karavancılar için hazırlanmış. Kamp alanının hemen yanında süpermarket var. Çadırımızı kurduktan sonra ben alışverişe gittim. Merve yemek hazırlarken bende çamaşır için sıraya girdim. Çamaşır makinesini kullanmak için resepsiyondan 3.50€ karşılığında jeton aldım. Çamaşırlarımızı makineye atıp, yemeğe geçtim. Yemek sonrasında çamaşırları serip çadırımıza geçtik. Yarın yağmurlu gözüküyor. Bakalım yarın bizi neler bekliyor…
Günlük yol bilgileri : Melk-Tulln arası 91 km
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
