Tuna Nehri Bisiklet Turu | 15. Gün (Neszmely-Budapeşte)

Barış Çavuş

Gezgin Kızanlar
Kayıt
7 Eylül 2009
Mesaj
285
Tepki
1.010
Şehir
İstanbul-Avrupa
Bisiklet
Sedona
Tuna Nehri Bisiklet Turu | 15. Gün (Neszmely-Budapeşte) 24.08.2017

Dün akşam uyumadan önce bugünkü rotamız ile ilgili araştırma yaptım. Hedefimiz Budapeşte’ye varmak. Eğer arada bir yerde kalırsak Budapeşte’de geçireceğimiz zamanımız azalacaktı. Gece birkaç planımız vardı. Bunlar;

a) Bulunduğumuz yerin yakınlarında tren istasyonu vardı. Eğer uygun saatler varsa en azından Estergon’a kadar araç yolundan kurtulup devam etmeyi araştırdım. Ama yakın olduğumuz istasyondan sabah 5 gibi tren vardı. O saatte hava bile aydınlanmamış oluyordu. Tren istasyonuna kadar yolculuk tehlikeli olabilirdi. Aryıca bisikletle binebilir miydik onu da tam olarak anlayamamıştık. Bu seçeceği elemek zorunda kaldık.

b) Estergon’a uğramadan yoğun olarak araçların kullandığı haritada “10” numara ile işaretlenmiş yolu takip edecektik. Haritadan baktığımda “10” numaralı yolun Budapeşte’ye ulaşmak için önemli bir yol olduğu gördüm. Bu yol km olarak az olmasına rağmen araçlarla birlikte sürmek Merve’ye çok stres yaptırdığından ve buraya kadar gelmişken Estergon’u pas geçmek istemediğimizden bu seçeneği de eledik.

c) Estergona kadar sürüp oradan sonra haritada gözüken daha az araçların kullanacağını düşündüğümüz bir yoldan Budapeşte’ye varmayı planladık. Bu rotada da tırmanışlar bulunduğundan az km bile olsa çok fazla zaman harcayabilirdik. Bu sebeple bu seçeneği de eledik.

d) Sabah kalkabildiğimiz kadar erken uyanmak ve en kısa sürede araç trafiği yoğunlaşmadan yola çıkıp Estergon’a kadar varmak. Daha sonra Tuna Nehri kıyısında devam edeceğimiz için hedefimize ulaşabileceğimizi değerlendirdik ve bu seçeneği uygulamaya karar verdik.



Sabah 06.00 gibi son turumuzda son defa kamp alanında uyandık. Dışarısı çok soğuktu. Çadırımızdan hatta tulumlarımızdan çıkmadan kahvaltı öncesi bişeyler atıştırdık.



Soğuk bizi uyandırmıştı. Eşyalarımızı toparlayıp bu güzel yerden ayrıldık.



Kamp alanının hemen önünden tır, kamyon ve arabaların yoğun olarak kullandığı ve bisiklet yolu bulunmayan 10 numaralı yoldan 7-8 km kadar devam ettikten sonra sürpriz bir şekilde karşımıza bisiklet yolu çıktı. Çok şaşırdık çünkü Estergon’a kadar bisiklet yolu beklemiyorduk. Bisiklet yolu başladığı yerde pek iyi sayılmazdı fakat daha sonra giderek güzelleşti.



Estergon’a giderken ilk 117 numaralı yola daha sonrada 11 numaralı yola saparak kötü beklentilerimizin aksine ve çok rahat, sakin bir yoldan Estergon’a saat 09.30 gibi ulaştık. Şehir merkezinde kahvaltılık bişeyler aradık. Bulamayınca süpermarketten alışveriş yaptık. Sonra Estergon kalesi ve Bazilikası’nın olduğu yere gittik. Uygun bir ağacın altında çimlerde Bazilikayı yanımıza alarak kahvaltımızı yaptık.



Macaristan'daki en büyük yapı olan Estergon Bazilikası dışından ve içerisinden birkaç kare





Sonra Estergon Bazilikası’nı dolaştık. Tuna Nehri’ni ve manzarayı seyretmek için iki kişi 1400 Macar Forinti ödeyerek kubbeye çıkmak için bilet aldık. Esas yere çıkmadan önce kahve molası verdik.



Sonra kubbeye çıktık ve harika manzarayı izlemeye doyamadık. Bulunduğumuz taraf Macaristan, karşı kıyıda Slovakya var aradan nehir akıyor, etraf alabildiğine yeşil, harika bir hava var. Daha nasıl tarif edebilirim ki?







Estergon'da yaklaşık üç saat geçirdikten sonra öğlen 12.30 gibi oradan ayrıldık. Haritadan bulduğumuz ve Tuna Nehri kıyısından devam eden bisiklet yoluna çıktık. Bir süre bisiklet yolundan ilerledik. Sonra yine araçlarla birlikte süreceğimiz bir yola çıktık. Yolda ara ara EuroVelo 6 işaretleri bulunuyordu.

Yolun bu kısmında bizden önce bu turu yapan Fatih&Behiye’den de yardım istemiştik. Onlardan da aldığımız bilgilerle birlikte buradan Tuna Nehri’nin karşı kıyısında bulunan Szob isimli kasabaya geçeceğimiz iskeleye doğru yol aldık. Bu yol üzerinde tabelada Budapeşte’ye 50km yolumuz kaldığını gördük. Feribottan gelen çok sayıda bisikletli vardı. İskeleye ulaştık diyeceğim ama iskele benzeri bişey bulunmuyor. Araçlar gelip sıraya geçmeye başladı. Feribotu beklerken hemen yanına bulunan cafede zaman geçirip dinlendik.



Feribotun karşı kıyıdan yola çıktığını görünce nehrin kıyısına geçtik. Bizim bulunduğumuz tarafa geldiğinde içerisinde bir otomobil ve birkaç bisikletli vardı.



İlginç ve ağır yüklü bir feribota iki kişi ve iki bisiklet için 1680 Forint ödeyerek Szob’a geçtik. Artık kıyının iki tarafı Macaristan toprağı Szob kasabası Slovakya sınırında bulunuyor.


Feribottan iner inmez bisiklet yolu başladı. Sonra ufak tefek inişler çıkışlarla birlikte 30 km kadar devam ettik.







Vac isimli şehre vardığımızda EuroVelo 6 tabelasının takip ederek feribotun olduğu iskeleye kadar geldik. Feribotu kaçırıp zaman kaybedeceğimizi düşünerek hızlandık ve gerçekten 30 saniye ile feribotu yakaladık. Feribota 1720 Forint ödeyerek tekrar karşı kıyıya geçtik. Daha sonra öğrendik ki feribotla yine karşıya geçmesek bile EuroVelo 6 yolu o kıyıdan da devam ediyormuş.

Karşıya geçtikten sonra haritadan baktığımızda Tuna Nehri üzerinde bulunan büyükçe bir adaya geçtiğimizi gördük. Yolu takip ettik ve sonrasında bir köprüden geçerek tam anlamıyla karşı kıyıya geçmiş olduk.



Yine araçlarla birlikte ilerleyeceğimiz bir yola çıktık. 6-7 km araçlarla birlikte bu yoldan devam ettik. Yolda ilerlerken ilk gördüğümüz Budapeşte tabelasında 30 km yazıyordu. Tabelayı gördüğümüzde km saatimi kontrol ettim ve orada da bugün 70km yaptığımızı gördüm. Wamshowers’tan bizi evinde ağırlayacak Bori’ye daha erken geleceğimizi söylemiştik. Ayrıca artık yorulmaya başlamıştık ve hava kararmadan Budapeşte’de olmak istiyorduk.

Yol üzerinde bulunan bir otobüs durağında 15 dk hem mola verip hem de otostop çekmeye karar verdik. Aslında bunu hiç yapmak istemiyorduk. Bisikletle başladığımız yolculuğumuzu bisikletle bitirmek istiyorduk. Ancak hem çok yorulmuş olacaktık hem de söz verdiğimiz saate orada olamadığımız için Bori’nin planlarını bozacaktık. Neyse ki araçlar durmadı ve biz de pedala kuvvet tempomuzu arttırarak devam ettik.



Şehre yaklaşmaya başlayınca bisiklet yolu tekrar başladı ve bir süre bisiklet yolunda devam ettik. Szentendre’ye gelince Bori’ye mesaj attık ve gecikeceğimizi bildirdik. Bundan sonra şehrin tam içine girene kadar bisiklet yolundan devam ettik.



Budapeşte’ye hava kararmaya çok yakınken giriş yaptık. Şehir içinde bir kısımda bisiklet yolu bulunmuyordu. Yüklü bisikletlerle ilerlemek bazen zorlaştı. Artık km saati 100 km ve üzerini gösteriyordu. Şehir merkezine doğru ilerledik. Merkezin yakınlarından geçerken hayranlıkla parlemento binasına baktık.



Bori’nin bize gönderdiği adresi takip ederek çok kolay bir şekilde evini bulduk. Fakat bir eksik vardı bize kapı numarasını söylememişti. Apartmana girenlere de sorduğumuzda kimse kimseyi tanımıyordu. Ücretsiz bir internet ağı bulup kapnın önünde olduğumuzu söyleyince hemen bizi kaşıladı.

Mutlu olduğumuz iki şey vardı. Birincisi Bori’nin evi giriş kattaydı. Bu yorgunlukla eşyaları taşımak çok zor olurdu. İkincisi ise bize sebze çorbası hazırlamıştı. Biz gerçekten çok acıkmıştık. Çorbayı içerken saate baktığımda 20.00’ı gösteriyordu.

Bori Budapeşte’de müzede çalışıyor. Evinde üç tane bisikleti vardı. Aktif olarak bisiklet kullanıyor. Yemekten sonra Avusturya’nın Krems şehrinden beri taşıdığımız şarabı ona hediye ettik. Duş aldık ve sonra akşam gezilecek yerleri şarap eşliğinde değerlendirdik.

Yarın sabah kaçta evden ayrılmamız gerektiğini sorduğumuzda bize evin anahtarını vermesi bizim için harikaydı :) istediğimiz saate kadar uyayabilecek ve dinlenecektik.

Not: Bugün Tuna Nehri Bisiklet turumuz boyunca yaptığımız en uzun mesafeyi yaptık. Ayrıca şimdiye kadar yazdığımız en uzun yazıyı da yazdık. :)

Günlük Yol Bilgileri: Neszmély-Budapeşte-114 km

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)
 
Scudo

Murat19

Üye
Kayıt
26 Ağustos 2016
Mesaj
54
Tepki
154
Yaş
49
Şehir
İstanbul
İsim
Murat
Bisiklet
Kron
Aferin Bori'ye, bisikletçinin halinden bisikletçi anlar. Budapeşte deyince komik bir anı aklıma geldi; bir kaç yıl önce orda dolaşırken kalabalık ve çok neşeli bir kız grubu bizi durdurdu, içlerinden biri evleniyormuş ve orda adetmiş (ya da bizi keklediler :kötü:) bize bir bağ maydonoz satmıştı; evlenecek kız ufak tefek bir şeyler satar, karşılığında da bir miktar para alırmış :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Barış Çavuş

Barış Çavuş

Gezgin Kızanlar
Kayıt
7 Eylül 2009
Mesaj
285
Tepki
1.010
Şehir
İstanbul-Avrupa
Bisiklet
Sedona
@Murat19 Merhabalar, evet ev sahibimiz aynı olayı bize anlattı. Orada adetmiş düğünde takı yerine böyle bişey varmış.
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat19