Trafik Kurallarımız

Merak ediyorum turk polisi ne kadar trafik kurallarını biliyor ?

istanbul florya belediye tesisleri önündeki yolda 28 yıllık polis olduğunu söyleyen bir polisimiz araçtan anons ederek bisikletliler kenara çek diye bağırdı. daha sonra ise çevirdi ve bize gidiş geliş şeklinde olan yolu, "burası otoban burada bisiklete binmeyin" dedi ve biz itiraz edince de bisikletinizi alır bir de mahkeme açarım dedi. buyrun bakalım bir trafik polisi bu.

yunuslar ise iki tekerli olduğumuz için daha iyi yaklaşıyor ve bizleri koruyor. bir olayda haliç köprüsü altında bir araç sıkıştırdı ve bağırışmaya başladık, ileride dur dedim çünkü yunus merkezi orada. tesadüfi oradaki ışıklarda da kontrol vardı ve üç ekip vardı. iki ekip adama çöktüler ve o aslan kesilen adam ceza yememek için yalvarmaya başaladı. yunusun bana dediği dikkat et kendine böyle herifler çok var dedi. :in:

gecen gece tarabya kireçburnu sahilinde giderken dibime kadar gelip kornaya bastı napıyosun sen dedım içerideki 4 polis aynı anda gulmeye başladı:boese157: ne var lan dedi ukala bi şekilde basıp gittiler.. plakasını aldım daha ilerde başka bir devriye gezen polise bildirdim sen yanlış anlamışsındır dediler ...

anlaşabildiğim tek polis türü motorize polisler , millet hiç hoşlanmaz ama nedense biz çok iyi anlaşırız . en azından güler yüzlüler ...

en nefret ettiğim polis de arabayla kaldırım kenarından kımıl kımıl gidenler , canları sıkılır sizinle uğraşırlar ... bir gün böyle bi tanesi arkamdan selektör yapıyor , önce aldırmadım sağdan sağdan devam ettim , sonra kornaya bastı ... durdum arkama baktım , camdan el işareti yaptı gel gel diye ... gittim yanlarına ...

polis - nereye gidiyorsun ?
ben - evimee !
polis - nerden geliyorsun ?
ben - ( Allahallaa ) dolaştım biraz şimdide eve gidiyorumm !
polis - ( pis pis sırıtarak ) korktun mu ?
ben - yoo !
polis - ( yine pis pis sırıtarak ) korktun korktun
ben - iyi akşamlar !

mayıs haziran tenmuz ve ağustos ve de eylül aylarında kafamda polis şapka benzeri bir kep kebin üstünde gözlükler ve gözümde rayban gözlük
ve simsiyah scott uzun kollu forma ve team pantolon simsiyah....
simsiyah eldivenler ......... ve belimde bellik çanta ile sokaklarda dolaşırken önden gelen polis araçlarına selamı çekerim ve onlarda selam verir minibüs yolunda kaldırımdan yavaş seyrederim malum minibüsçüler vede taksicilerin bize saygısı yok bu yolu bazen kullanıyorum yani kaldırımı ablama gitmek için ideal tepeye .......
bazen kavşaklarda durur trafiğe bakarım en çok tedirgin bakışlı olanlar minibüscülerdir vede taksiciler beni sivil zannediyor olabilirler
elime bir kağıt kalem alsam herhalde öyle zannedecekler valla bu istanbulda eğitimli insan sayısı metre kareye artık az gelmeye başladı

ben taciz değil ama polislerin kurallara ne kadar uyduğu konusunda biraz taşlama yağacağım. şu anda 19 yaşındayım, 15 yaşından beri araba kullanmayı biliyorum ve 1 senedir (ehliyetimi aldıktan sonra) araba kullanıyorum. ehliyet alanlar bilir bi kitapcık verilir çalışmak için. ben orada düzenli olarak çalıştığım tek şey trafik kurallarıydı. diğerlerini en fazla birer kere okuyup geçmişimdir. uzun lafın kısası trafik kurallarının gerçekten gerekli olduğuna ve uyulmasının zorunlu kılınması gerektiğini iyi biliyorum. fakat trafik polislerinde gördüğüm hatalardan bazılarını yazayım:

1) tepe lambaları ve uyarı sistemleri çalışmadığı halde hız limitlerine uymamak
2) yollarda herhangi bir dönüşte gene uyarı sistemleri çalışmadığı halde sinyal vermeden dönüş yapmak
3) çevirmelerde laubali-lakayt-ilgisinin olmadığı konularda ısrar etmek

ve daha birsürü şey var. son olarak geçenlerde yaptığım kazada çağırdığımız polisin tavırları ve hareketlerini anlatayım.

kısacası kaza şöyle oldu: kontrolsüz bir kavşakta solumdaki yoldan gelen adamın dikkatsizliliği ve benimde fazla hızımdan dolayı bi kaza geçirdik. fazla bi hasar felanda yoktu adamla konuştuk ama her ihtimale karşı polis çağırmayı teklif ettim. tamam dedi. polis geldi ilk önce yaşım biraz ufak olduğundan dolayı olacak beni dinlemedi bile. ve daha sonra kontrolsüz kavşaklarda herkesin sağındaki araca yol verme zorunluluğunu söyledim. polisteki tepki: eminmisin öyle bi kuralın varlığından??? bendeki tepki "????".

daha sonra babam geldi. fakat ortamda hiçbir gerginlik vs. hiçbişey yok. adamla oturduk aramızda anlaştık hatta 1-2 espride yaptık. polis orada bişeyler dolduruyor. o sırada babamda geldi. avukat olduğundan dolayı biraz inceledi yanımıza geldi birazda espriyle karışık "yav ammada dalgın adamlarmışsınız hee" dedi. o sırada polis bi atladı olayın üstüne tepki aynen şu :
beyefendi senin insanları eleştirme hakkın yoktur.

babam tokat yemişe döndü. karşıdaki adam bizim bi oyun çevirdiğimizden şüphelenip anlaşmayı bozdu. ben neye uğradığımı şaşırdım. babama meseleyi anlattım beni dinlemedi gibisinden anlattım olayı. o sırada arabanın ruhsatı adamın elinde ve ruhsatın içinde babamın kartı var(avukat kartı). babam o sırada yanaşıp adını sordu polise. polis tutuşunca tabi bu sefer yan çizmeye başladı. sonra 1-2 laf daha edince adam bu sefer herşeyi bıraktı başka bi ekip çağırıp kayboldu ortadan. yani pişmiş aşa su katmak deyimini tamamen polis sayesinde yaşadık. o günden beridirde trafik polislerinin konuşmalarını veya yetkilerini aşan olaylara karışmaları halinde hiç muhattap almıyorum.

Güzel fikir aslında , ben de ruhsatın içine amcamın kartını koyacam artık hatta özel bir kart yaptıracam '' milletvekili '' yazan kısmı büyük harf olacak ...benim amcam şu benim babam şu demek nasıl bir duyguymuş bakalım şaka tabi

Akşam bisiklet sürüyorduk kavşakta kaza olmuştu polisler " karşıdan karşıya geçerkendikkat edin abim" dediler. Sonra bi keresinde de karşıdan karşıya arabalar yüzünden geçememiştim trafiği durdurdular geçtim. Polisler bu şekilde.

Yunuslarda motor olduğundan her yere giriyorlar. Çamlıkta dağa tırmanırken arkalarda hep devriye geziyorlar, motor sesleri insanı güvende hissttiriyor. Birde yunuslar karizmatik adam ya

http://www.politikars.com/img/yunus_polisler.jpg

Kısacası hiçbirinden şikayetim yok, herşeyi biliyorlar, iyilerin yanında, kötülerin ensesindeler.

@Ali Menemen

Denizli Yunuslardan çok memnun.

Bir defa kahkahalar atarak "kaç basıyor bu yiğenim" diyen bir polis olmuştu. Cevap vermeden asılmıştım pedala.

İyisi de var kötüsü de, bilgilisi de var bilgisizi de.. Ama bazen gerçekten insanı çileden çıkartabilecek düzeyde olanları da...

gecen ramazan sahur a yetişmek için gece ortaköyden sultanahmete giderken arabayla hızlı bi şekilde bir yunusun yanından geçtim .. dur diye bagırdıgını duydum ve 50 mt ileride durdum yuruyerek yanıma geldi napıyosun sen ... abi sahura yetişmem lazım .. güldü tamm daha yavaş git ve dikkatli ol dedi süper bi insan

Allah iyisine denk gelmesini nasip etsin kötü ve kültürsüz insanlarla uğraşmak zor

@MeLiSBuRCu

hiçbir zaman için akrabalarımın adıyla şanıyla veya ismininden önce gelen ismiyle iş yapmayı sevmem. ama gerçekten bazen mecbur bırakıyolar. çileden çıkarıyolar. hatta bazılarını gerçekten tehdit etmek bile gerekiyo işini sağlam yaptırabilmek için. en basit örnek olarak üniversitede öğrenci işlerinde yarım saat beklememize rağmen kimse ilgilenmeyince bi arkadaş çileden çıkıp "illa şunumu getireyim yardım için"(şunu yazdım çünkü adını hatırlamıyorum ) diye bağırınca içeri doğru birden biri çıkıp ilgilendi. kim olduğunu sorduğumdada üniversitede doçent olan bi akrabası olduğunu söyledi. gerçekten bazen insanı mecbur bırakıyolar.

Akşam kaza yaptığımda bana kullanılmış olkolmetre uzatan polisin bana bağırdığına ardından kuzu kesildiğini yaşadım. 2 polis eri artistlik yaparsa susturmak görev oluyor Düzgün polis zaten sorun çıkarmıyor, diğerleri de üstlerinden korkuyor. Bu tipleri susturmak bir "alo" kelimesine bakıyor. Sivillerle muhabbetim çok oluyor. Veya karakol girişlerinde selamlaştığım birkaç memur var. Polisler evrim geçiriyor. Eski kaba, nezaketsiz, kibirli polisler azaldı. 30 yaş civarındaki polisler genelde iyi. Büyükleri eski topraklılığından, küçükleri yeni yetme olmalarından kaybediyor. 30larda bir de yunus ise tamam diyorum işte polis...

şimdi polislerin belli bir standardı yok , herkese eşit , adaletli ve daha sıcak yaklaşmalarını bekliyoruz , yani illa birilerinin adını vererek iş yaptırmak ne kadar büyük saygısızlıksa onların insanları bu duruma düşürmesi de saygısızlık , isim verince tam tersi olmaları daha büyük saygısızlık ...

birgün akşam üzeri halamın oğluyla dolaşıyoruz , yeni araba almış , bizi gezdiriyor , heyecandan ehliyetini ruhsatını falan evde unutmuş ... olacak ya bize denk geldi polis çevirmesinde durduk , polis ehliyet dedi ehliyet yok , ruhsat dedi ruhsat yok , kenara çekin cezai işlem uygulamam gerekiyor dedi , kuzen ikna etmeye calıstı olmadı , sonra en son dayanamadı cebinden savcı kartını çıkardı gösterdi polise , ( ki daha savcı değil stajyer henüz ) yaa bir insan bu kadar mı çabuk karakter değiştirir , o polis bambaşka bir insan oldu , başladı muhabbet etmeye , efendim çok özür dileriz bilmiyorduk , bizim de işler şöyle böyle , buyrun devam edebilirsiniz vs ...

yani simdi kuzenin yaptığı saygısızlık ve ayıp bence , ben olsam yapamam , yakıştıramam kendime , ama polisin karakter değiştirmesi daha büyük ayıp , kesinlikle ceza yazması hatta arabayı bağlaması gereken bir durumda ünvana bakarak es geçebiliyor ...

Bir akşam yine arkadaşları topladım geziyoruz polis durdurdu ehliyet ruhsat tam,trafik kurallarına da uyduğum için rahatım kendimden emin konuşuyorum. Adam arabayı bağlamam gerekiyor deyince orada kalakaldım. meğer muayene süresi 2 gün önce dolmuş Araba hala babamın üzerine olduğundan onu aradım polisle başladılar muhabbete Emniyet müdürü falan derken polisin eşi babamın öğrencisi çıktı Memur telefonu kapattıktan sonra bana "Hocamla konuştum bu ara yoğunmuş yarın muayeneyi yaptır. Bugünlük yırttın" dedi Normalde ceza yerdim belki durumu anlatsam memur yine anlayış gösterirdi ama bi yakınlık olunca daha farklı muamele göstermeli bazen işime geliyor.

Üniversite mezunlarının polisliğe alınması ciddi iyileştirme gibi görünüyor. Çünkü bunu kendine yediremeyen devreler üniversite mezunlarını kendi içlerinde ezmeye bile yeltenebilir. İşleri zor. Ama içlerinde kompleksli elemanların da olduğu kesin. Sık sık seminere ihtiyaçları var ))

Bende Gemlik'ten Kumla istikametine gidiyordum. Sağ tarafta jandarma yolu kesmiş kontrol yapıyordu. Bende tüm kurallar çerçevesinde , kaskım , eldivenim, aydınlatmalarım bana ayrılan yoldan ilerliyorum. Tam jandarmanın yanından geçerken durdurdu beni asker
Buyur kardeş dedim. Ehliyetini verirmisin ? Araba ehliyetimi dedim. Benimle dalgamı geçiyorsun dedi. Estafurullah buyrun ehliyetim dedim ve B ehliyetimi verdim. Asker ehliyeti aldı ve sen alay etmeye devam et diyerek araçtaki komutana gitti. Bende kendi kendime düşünüyorum. " Bisiklet ehliyeti var mıydı , diye " Neyse birden araçtaki komutan askere bağrımaya başladı. Geri zekalı o bisiklet motorsiklet değil diye ))) Git adamın ehliyetini ver dedi . Ehliyeti verdi bende yoluma devam ettim Askerin suratı kıp kırmızı olmuştu

@djayo

valla gülsemmi ağlasammı bilemedim bi yanım gülüyo diger yanım ağlayacak nerdeyse