Spor yapmak insanın kendisine, çevresine ve geleceğine yapabileceği en güzel yatırımın başında yer alıyor. Günlük hayatın koşuşturmasında sürekli bahaneler üreterek, zamanımızın olmadığını söyleyerek birçok güzel duygudan ve keyiften uzak kalıyoruz. Bu hafta sonu bunları aşıp kendimizi huzurlu hissedeceğimiz, bilmediğimiz ama merak ettiğimiz. Bizi zorlayacak, belki de pes ettirecek bir tura katıldık.
Önyargısız, sadece bisiklete binmekten keyif alan bir ekiple karşılaştık bu hafta sonu. Hepimizin amacı birlikte olduğmuz zamanı keyifli değerlendirmek ve doğanın tadını çıkarmaktı. Uzaktan gördüğümüz, hayal ettiğimiz tepelere ulaştık. Zor oldu, bazen asfaltın kenarındaki çizgi en yakın arkadaşımız oldu ama yükseklik arttıkça yüzümüze gelen serinlik, rampaları aştıkça geriye bakıp gördüğümüz manzara bize hep ileriye gitmek için moral verdi.
Turu organize eden Zamansızlar Bisiklet Topluluğu, biz misafir olarak katıldık ama pek misafir gibi hissetmedik kendimizi, artık her fırsatta beraber dolaşmayı hedefliyoruz. Tur Alsancak Vapur iskelesinde öncü ekibin toplanması ile ufak ufak başladı.
Barış Katuk grubun Asbaşkanı olarak lanse edildi, onun önderliğinde keyifli bir tempo ile grup sahil yolunu takip ederek Üçkuyular iskelesine doğru harekete geçti. Hava güzel olunca, manzara da keyifli olunca tempo yapmak yerine sakin sakin geldiklerini öğrendik.
Bu sırada ben planımı 11:00'e göre yapmıştım, hafif bir tempo ile Narlıdere'den çıkıp Üçkuyular vapur iskelesine ulaşmıştım. Buluşma noktamızda hava ve yol şartları tur için idealdi, bu anı ölümsüzleştirip ekibin diğer üyelerinin toplanmasını bekledim.
Tüm ekip toplanınca rotamızı hafif hafif şehrin dışına, yani dağlara doğru çevirdik. İlk mola noktamız ikmal ve malzeme temin edeceğimiz Selway Petrol Ofisi oldu. Herkes çantalara ihtiyaçlarını tamamlayınca yavaş yavaş tırmanmaya başladık, yolun bu bölümü biraz tehlikeli ama mesafe kısa olduğu için bir süre sonra ana yoldan ayrılıp kısa bir mola yapacağımız noktaya ulaştık.
Burda biraz soluklandıktan sonra tura son olarak katılan Murat Aydın'da aramıza katılıyor ve Tırazlı yoluna doğru hep birlikte tırmanışa geçiyoruz. Hava sıcaklığı tur için ideal, aramızda kimse profesyonel sporcu olmadığı için ekibin temposunu herkese uyumlu olacak şekilde Barış ve Teyfik ara ara ayarlıyor ve kısa molalar ile yola devam ediyoruz.
Daha önce bu yoldan bisiklet ile geçmemiştim ama bizi zorlayacak rampaların olduğunu tahmin edebiliyordum. Bir süre tırmandıktan sonra artık bir klasik haline gelen tabela pozunu çekmek için hep beraber bir araya geliyoruz. Tırazlı'nın rampalarına daha gelmediğimiz için herkes halinden gayet memnun.
Film benim adıma bu tabeladan 2 - 3 km sonra yavaş yavaş kopmaya başladı. Bisiklete binmek yerine bisikletin bana "bindiğini" düşündüğüm anlar oldu. Zoru seven bir insan olunca, vazgeçmem de zor oluyor. Manzaranın güzelliği, yükseldikçe düşen sıcaklık, inişte geçireceğimiz keyifli dakikaları düşünerek Tırazlı'ya ekip olarak ulaştık ama zor oldu!
Tırazlı çıkışında başlayan ve yaklaşık 5 km sürecek olan son bölümü de aşmamız gerekiyor huzura kavuşmak için. Tabi bu rampayı aşmak kolay değil. Görsel olarak çok güzel olan yolun bu bölümü 50 km boyunca en çok zorlandığım nokta olarak tarihe geçiyor. Hesaplamalarıma göre %11.8 ortalama eğim ile şu an bulunduğum kondisyon seviyesinin çok daha fazlasına ihtiyaç duyan bir tırmanış.
Bir sakatlık olmadan, ekip olarak bu son tırmanışın da üstesinden geliyoruz. Yol üzerinde güzel ağaçların arasında bir grup pozu çekerek bu geziyi ölümsüzleştiriyoruz. Burdan sonra bizi zorlayacak herhangi bir tırmanış yok, artık Balçova Termal Otel'e kadar 13.5 kilometre boyunca güzel bir iniş bizi bekliyor.
İniş yolu üzerinde bizi en mutlu eden nokta ise kuvvetli akan suları ile kendini bir köşede saklamış bir dere yatağı ve civarında bulunan güzel ağaçlar! Planlı mola noktamız olan bu güzel alana geldiğimizde içimizde tarif edilmesi zor bir sevinç oldu! Bu noktadan sonra inişte güvenli mesafelerle herkes kendi temposunda Balçova Termal Otel'e ulaştı, vedalaşırken tekrar buluşma dilekleri güzel bir Cumartesi gününü noktaladık.
Gelecek turda görüşmek üzere!
