Piskiletci
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 20 Ağustos 2008
- Mesaj
- 2.855
- Tepki
- 2.547
- Bisiklet
- Corratec
http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2010/05/20/fft16_mf655396.Jpeg
Uzun zamandır(yine) bu konuyu düşünüyorum. Hatta internette de videolar var adamlar suda resmen koşuyor. Ama işte sanal ortam montaj mı yoksa bir hilesi mi var anlayamıyorsun.
Ben bu konuyla ilgili Newton un etki-tepki yasasından yola çıkarak bir şeyler açıklamak istiyorum(Kendi düşüncelerim). Newton diyor ki: "Bir A parçacığı, B parçacığı üzerine bir kuvvet uyguladığında, B parçacığı A üzerine aynı anda eşit büyüklükte ve zıt yönlü bir kuvvet uygular." Kısacası etki edilen kuvvete karşı eşit ve zıt yönlü tepki oluşur. Bunu süspansiyonlarımıza bakarakta söyleyebiliriz. Çukurdan geçince veya çok yüksekten atlayınca yay daha hızlı teper. Topu duvara attığımızda geri dönmesinin nedeni de bu kanundur. Ama kesinlikle bu kuvvetlerin bileşkeleri sıfır değildir.
Bu kadar açıklama yeter şimdi gelelim konumuz olan suda yürüme kısmına zurnanın zırt dediği yer burası.
Ben bu yasayada dayanaraktan suda yürüyebileceğimizi düşünüyorum. Ama bunun için birkaç dikkat edilmesi gereken nokta var. Bunlar: ayağımıza giydiğimiz şeyin su geçirmemesi ve odak noktasının koşarken suyla temas eden yerde olmasıdır.
Kanun diyor ki bir cisme etki edilirse cisimde aynı büyüklükte bize tepki yapar. Yani biz yazdığım şartları sağlarsak ve suyun üstünde bacaklarımızla yeteri kadar suya kuvvet uygularsak batmadan gidebiliriz.
Çok yüksek bir yerden yüz üstü atladığımızda suyun beton etkisi yapmasının nedeni budur. Yukarıdan atlarken hız kazanıyoruz ve aynı zamanda yere doğru kuvvetimiz artıyor. Suyla temas haline geçince su bize, düşerken kazandığımız kuvveti aynen aktarıyor ve tıpkı betona düşmüş gibi oluyoruz. Fakat tekrar aynı şekilde suya karşı bir kuvvet oluşturmadığımızdan malesef batıyoruz.
Suda yürüme yüksekten atlamadan farklı bir olay. Yüksekten atlayınca bütün vücudumuzda kuvvet oluşuyor ve hızımız yüksek olduğu için tekrar aynı büyüklükteki kuvveti yakalayamıyoruz, yani bizim suya uyguladığımız kuvvetten ortaya çıkan zıt tepki kuvvetine karşı biz tekrar ona karşı bir kuvvet oluşturamıyoruz.
Ama yürüme kısmı öyle değil. Kuvvet sadece bacaklarımızda oluşuyor, tepki kuvvetini aldıktan sonra kasların yardımıyla bize gelen bu kuvvete karşı tekrar bir etki kuvveti oluşturabiliyoruz. Yürürken etki kuvveti sadece bacaklarda tepki kuvveti ise kaslardan zıt kuvvet gelinceye kadar bütün vücutta oluyor. Buda su yüzeyinde yerçekimi ivmesiyle zıt yönlü olduğundan bir bakıma yer çekimini azaltmış oluyor ve sanki ağırlığımızın bir kısmı yukarıda iple asılı duruyormuş gibi oluyor. Bu sayede su yüzeyinde çok hızlı adımlar atarak ilerleyebilmemizi sağlıyor. Dediğim şeyleri yapmak normal yolda koşmaya benzemez, bunları yapmak için kondisyon ve güç lazım.
Şunuda söylemek istiyorum, hızlı adımlar olmadığı sürece asla su yüzeyinde duramayız, suda yürümek neredeyse imkansız ama koşmak mümkündür.
Görüşlerinizi bekliyorum, hatalarım olabilir ama yanlış birşeyler düşündüğümü sanmıyorum.
http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2010/05/20/fft16_mf655396.Jpeg
Uzun zamandır(yine) bu konuyu düşünüyorum. Hatta internette de videolar var adamlar suda resmen koşuyor. Ama işte sanal ortam montaj mı yoksa bir hilesi mi var anlayamıyorsun.
Ben bu konuyla ilgili Newton un etki-tepki yasasından yola çıkarak bir şeyler açıklamak istiyorum(Kendi düşüncelerim). Newton diyor ki: "Bir A parçacığı, B parçacığı üzerine bir kuvvet uyguladığında, B parçacığı A üzerine aynı anda eşit büyüklükte ve zıt yönlü bir kuvvet uygular." Kısacası etki edilen kuvvete karşı eşit ve zıt yönlü tepki oluşur. Bunu süspansiyonlarımıza bakarakta söyleyebiliriz. Çukurdan geçince veya çok yüksekten atlayınca yay daha hızlı teper. Topu duvara attığımızda geri dönmesinin nedeni de bu kanundur. Ama kesinlikle bu kuvvetlerin bileşkeleri sıfır değildir.
Bu kadar açıklama yeter şimdi gelelim konumuz olan suda yürüme kısmına zurnanın zırt dediği yer burası.
Ben bu yasayada dayanaraktan suda yürüyebileceğimizi düşünüyorum. Ama bunun için birkaç dikkat edilmesi gereken nokta var. Bunlar: ayağımıza giydiğimiz şeyin su geçirmemesi ve odak noktasının koşarken suyla temas eden yerde olmasıdır.
Kanun diyor ki bir cisme etki edilirse cisimde aynı büyüklükte bize tepki yapar. Yani biz yazdığım şartları sağlarsak ve suyun üstünde bacaklarımızla yeteri kadar suya kuvvet uygularsak batmadan gidebiliriz.
Çok yüksek bir yerden yüz üstü atladığımızda suyun beton etkisi yapmasının nedeni budur. Yukarıdan atlarken hız kazanıyoruz ve aynı zamanda yere doğru kuvvetimiz artıyor. Suyla temas haline geçince su bize, düşerken kazandığımız kuvveti aynen aktarıyor ve tıpkı betona düşmüş gibi oluyoruz. Fakat tekrar aynı şekilde suya karşı bir kuvvet oluşturmadığımızdan malesef batıyoruz.
Suda yürüme yüksekten atlamadan farklı bir olay. Yüksekten atlayınca bütün vücudumuzda kuvvet oluşuyor ve hızımız yüksek olduğu için tekrar aynı büyüklükteki kuvveti yakalayamıyoruz, yani bizim suya uyguladığımız kuvvetten ortaya çıkan zıt tepki kuvvetine karşı biz tekrar ona karşı bir kuvvet oluşturamıyoruz.
Ama yürüme kısmı öyle değil. Kuvvet sadece bacaklarımızda oluşuyor, tepki kuvvetini aldıktan sonra kasların yardımıyla bize gelen bu kuvvete karşı tekrar bir etki kuvveti oluşturabiliyoruz. Yürürken etki kuvveti sadece bacaklarda tepki kuvveti ise kaslardan zıt kuvvet gelinceye kadar bütün vücutta oluyor. Buda su yüzeyinde yerçekimi ivmesiyle zıt yönlü olduğundan bir bakıma yer çekimini azaltmış oluyor ve sanki ağırlığımızın bir kısmı yukarıda iple asılı duruyormuş gibi oluyor. Bu sayede su yüzeyinde çok hızlı adımlar atarak ilerleyebilmemizi sağlıyor. Dediğim şeyleri yapmak normal yolda koşmaya benzemez, bunları yapmak için kondisyon ve güç lazım.
Şunuda söylemek istiyorum, hızlı adımlar olmadığı sürece asla su yüzeyinde duramayız, suda yürümek neredeyse imkansız ama koşmak mümkündür.
Görüşlerinizi bekliyorum, hatalarım olabilir ama yanlış birşeyler düşündüğümü sanmıyorum.
http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2010/05/20/fft16_mf655396.Jpeg