herkesin değerli düşüncelerine teşekkürler
öncelikle duruma direk sporklüplerinin oluşması bu iş için özel salonların yapılması büyük yarış organizasyonlarının düzenlenmesi gibi isteklerle bakmak öncelik vermeden düşünmek oluyor tabii ki gönül isterki bütün gençlik canavar gibi yeteneklerini geliştirsin verimli ve üretken olsun herkes spor sanat bilim gibi konularda muhtemeşem sıçramalar yapsın fakat işte bu hayallere ulaşmak için basamakları sırayla inşaa etmek gerek ilk basamağı koymadan ikinci basamağı koymamız ne yazık ki imkansız
hele ki türkiye bu ve bunun gibi oluşumlar için oldukça hazırlıksızken örnek verilen başarılı sporculardan haberimiz olmadığı gibi haberimiz olduğu halde kimsenin yardımcı olamadığı kenan sofuoğlu gibi , bu yüzden direk birilerini suçlamak ne yazık ki mümkün değil bu dünyada herkes birbirinden faydalanır bunun için güven ortamı gerekir güven ortamı içinde insanların kendini tanıması toplumun kendini ve birbirini tanıması gerekir kimse kimse için bedavaya bişey yapmaz eğer ailenizden biri değilse bu , bu durumda birinin sponsor olması için bu işten para kaznaması gerekir onun işine gelmesi şart yani bu durumun tabiiki gönül isterki bu kazançlı çıkanlar şahıslar değil kurumlar ve kuruluşlar olsunlar fakat 3. dünya ülkesi için bu geçiş dönemi ne yazık ki şart yani bu olayın bir spor olarak ülkemizde hareket kazanması canlanması biraz daha zaman istiyor
zaten düşünecek olursanız kaç kişi yarışacak ki ulusal standartlarda türkiyeden , türkiye içinde bu sporu yapanlar yurtdışında da sınırlarını zorlayabilmeli , futbolda bile türkiyede yurt dışı müsabakaları yıllarca masraf olmaktan başka bişey olmadı bunun da sebebi yine yanlış anlayıştan türkiyenin kendine yatırım yapması gerekirken bütün takımalrın yabancı oyuncu ve teknik direktörlere yatırdığı meblalardan kaynaklandığı anlaşıldı artık sadece yurt dışından gelen oyuncular roberto carlos örneğinde ki gibi giderek reklam amaçlı bi hal aldı yani futbolda bu işin ticareti oturmuş durumda diğer sporlarda da bu işin oturması için bir süreç şart ve türkiyenin neye yatırım yapması gerektiğini anlaması için yatırım yapacağı şeyin dikkatini çekmesi lazım bunun içinde yetkililerin sizleri görmesini beklemek yerine sizin onlara kendinizi göstermeyi denemeniz bu farkedilme sürecini hızlandıracaktır
konudan sapmadan toparlamak gerekirse benim demek istediğim tamamen şudur parklarda bahçelerde son zamanlarda yapılan egzersiz aletlerini görüyorsunuz veya bostancı ve benzeri parklardaki basketbol sahalarını , bunlardan daha çok maliyetli olmayacaktır kıçıkırık bi oval veya eğik düzlem yapmak tek sorun bu aktif olarak kullanılacak mı ve ne kadar yeri nerde kaplayacak söylendiği gibi sadece izin verilse bizde yapar veya yaptırabiliriz ki zaten eastpak vans gibi markalar fuar ve organizasyonlar için böyle düzenekler kuruyolar parklara kendi reklamlarının yapılacağı için bu düzenekleri yerleştirmekten kaçınacaklarını sanmıyorum sonuçta atıyorum beşiktaşın merkezinde herkezin gözüne girecek kadar kendi markası yeralacak buarada tabi belediye burdan reklam bedeli veya vergisi almak ister bu durumda da toplum olarak bize görev düşüyo ki o zaman sen yapta üzerinde bişey yazmasın dicez belediyeye
tabiki bu işten kimsenin çıkarı olmassa kimse yardımcı olmaz sonuçta kendinizi düşünün dümdüz bisiklet sürmek sizi tatmin ediyo olsaydı hiç bişeyin sütünden atlamaya çalışırmıydınız yada denge durmanın sınırlarını zorlarmıydınız yada akrobasi hareketleri yapmak sizi tatmin etmese size keyif vermese yeni bi hareketi yapabilmenin hazzını duymasanız dewam edermiydiniz demekki insanoğlu ne yazıkki çoğu zaman çıkarlarını önplanda tutan bi varlık
bu durumda herkes isteklerini medeni bi şekilde gerçekleştirmeye çalışacak medeni çıkar ortaklıkları kurulacak bunun içinde arayış içinde olmak şart
piyango meselesine gelince şöyle bi durum var
bir piyango bileti alırsanız çok düşükte olsa ikramiyenin size çıkma ihtimali vardır
fakat bir bilet almadığınız da hiç bi şansınız yoktur kesinlikle size hiç bir ikramiye çıkmayacaktır