42FY
Daimi Üye
- Kayıt
- 22 Şubat 2009
- Mesaj
- 378
- Tepki
- 184
- Şehir
- KONYA-YOZGAT
Toplum birkaç çeşittir. Sağduyusuna, tahsiline, mevkisine, gelirine, partisine, işine, gazetesine, memleketine göre olaylara farklı yorum getirir.
Buna niceler vardır mesela….Dünya yansa umurlarında olmaz. Benim maaşım kesilmesin, bana dokunmasınlar da….Devlet büyüklerimiz düşünsün der çıkar işin içinden. Futbol daha cazip gelir. Boş zamanlarını kahvede yada camide geçirir boş boş. Emekli de olduysa ohhhhh….Gazetesi bellidir. İzlediği kanallar da, dizilerde değişmez. Bu insanlar değişiklik istemez. Galibi, şampiyonu, iktidarı tutarlar. Bu insanlar koyun gibidir. Az maaş zammı yapsanız kandırıverirsiniz. Hayat toz pembedir.
Şüpheciler vardır. Teoriler üretir hayatı kendilerine de etraflarına da zindan ederler. Hiçbir şeyden memnun olmadıkları gibi memnun olanı da kışkırtmaya çalışırlar. Muhaalefet bunların kanlarında vardır. Tüm şartları tam tersine çevirseniz yine de memnun olmazlar. Partileri, gazeteleri, TV kanalları genelde acı haberler verir. Hüzün rengi sarı bunların ana rengidir.
Cahiller vardır. Ne ilk Cumhurbaaşkanı’nın adını bilir, ne çocuğunun okul harçlığı umrundadır. Fakat hangi atın kaç ganyan verdiğini sorsanız ezbere bilir. Hayatları şans oyunları arasında geçer gider. Renkleri beyazdır. Kimse dokunmadıkça kimseye dokunmazlar.
Zübükler vardır. Kan emiciler, başkasının sırtından geçinenler.
Evliyalar…Bunların rengi yeşildir. Bunlar hoca ne derse inanırlar. Kuran’ı okumadan, okuduğunu anlamadan saatlerce okur, ezberlerler. Bunları kandırmak çok kolaydır. Bunların söylemleri de dinidir, boş vakitleri de cami avlusunda geçer. Ezan sesine göre ayarlıdır saatleri. Bu dünyadan bir türlü ellerini çekemeyenler de vardır, dünya işlerini terk edenlerde. Hele bazıları yaşam boyunca yaptıklarının Hacca gitmekle affolunacağını sanır. Bunların partileri birkaç çeşittir. Tarikatları, mezhepleri farklı olsa da aradaki farkı bile bilmeden görünmeyen cüppeleriyle dolaşırlar. Bunlar dincidir.
Dindarlar gerçek Müslümanlardır. Kalplerinde kötülük, gözlerinde nefret bulunmaz. Kanaatkar ve sabırlıdırlar. Hayatın gerçek renklerini bildiklerinden bu dünyanın sadece sınav alanı olduğunu gayet iyi bilirler. Dürüst ve çalışkandırlar.
Medyatikler vardır. Ellerinden gazete düşmeyenler. Satır aralarını kaçırmayanlar. Beyinleri köşe yazarları doğrultusunda çalışır, fikirleri yoktur sadece akılları, hafızaları vardır. Okuduklarını unutmaz, her yerde kendileri düşünmüş gibi anlatırlar. Onlar için okudukları kesin doğrudur.Alternatif yoktur, başka doğru olamaz. Partileri, kanalları, renkleri o gazetenin işaret ettiği yerde durur.
Dalgacılar hayatı hafife alırlar. Ne zamlar ne haksız yargılamalar bunların umurunda olmaz. Vergi kaçıranlarla dostluk etmekte, otobüse biletsiz binenlerle kolkola dolaşırlar. Anne ve babalarının telkinleri boşunadır. Çünkü onlar en iyisini bilirler. Arkadaşlarıyla birlikte hayal ettikleri ailelerinin dediklerinden daha doğrudur. Okul zaman kaybıdır, askerlik saçmalıktır, kravat takmak yalakalıktır. Piercingler, dövmeler hayatın vazgeçilmezidir.
Somurtkanlar hayattan mutlu olmayanlardır. Ne yaparsanız yapın O’na bizzat faydası yoksa memnun olmazlar.
Hayalciler Polyannacılardır. En ufak şeyden dağlar yaratıp günlerce kutlarlar. Araba, ev almak onlar için yeniden doğmak gibidir.
Kopyacılar taklitcilerdir. Bunlar küçükken derste, büyüyünce vitrinlerde hep kopya çeker. Taklit ederek taklit ettikleri şey gibi olmaya çalışırlar. Ama çoğu zaman yabancıları taklit ettiklerinden asla başarılı olmaz ve mutsuz olurlar. Bu uğurda harcadıkları paralar kendilerinin olmadığı için sorun değildir ama asla kendileri olamazlar.
Şizofrenler olmayanı olmuş, yaşanmayanı yaşanmış kabul eder. Birileri onu izlemektedir. Karısı onu aldatıyordur veya canına kasteden birileri hep vardır. Can’ı her şeyden önce gelir. Emniyet vazgeçilmezleridir.
Hijyenler vardır. Normalleri de anormalleri de bu iklimde yaşar. Umumi helalara gitmez, başkasının fincanından içmez, çatalı silmeden kullanmazlar. Mikrop bulaşmasın isterler. Kim bilir belki böylece kendi mikroplarının başkalarına geçmesini engelliyorlardır.
Alışveriş kolikler vardır. Parasını kocası verir o harcar. Yeni, moda, lüks ne varsa almalı ve eve getirmelidir. Kıyafet ve eşyaları tek kullanımlıktır. Hevesi kaçar ama o ilk giydiğinde insanların ona bakmasından kazandığı puanlar onun yaşama enerjisidir.
Enerjikler 70 yaşına da gelse inatla spor yapmaya gider. Zaten ölümleri eve gelip duş aldıktan hemen sonradır genelde. Yakışıklı, genç, dinamik olacağım diye mangalda et bile yemezler.
Siyah takım elbiseliler vardır. Memleketin en okumuş, en hayırlı, en makulleri bunlardır. Büroda oturup milyarlar kazanır, istedikleri adamı dize, istediklerini iktidara getirirler. Kimse henüz bunların diplomalarını görememiştir. Kravat asla takmazlar ama siyah takım elbise sayıları en az yedidir. Arabaları da aynı renktir, kalpleri de.
Beyaz yakalılar vardır. Ağzı var dili yok. Kıt kanaat geçinir ama Allah bereket versin der. Arada bir eline pankart alıp yürüse de polisin copunu yer oturur yerine. Sendikaları bile elli çeşittir. Çoğunluğun sendikasına üye olmazlarsa sürgüne giderler, istenilen onayı vermezlerse soluğu doğuda alırlar.
İnekler vardır. Ya ot yemeyi pardon çalışmayı tercih ederler, ya aileleri istediği için ister görünürler. Sosyal yönleri ders çalışmak yüzünden fazla gelişmediği için genelde yalnızlığı, tek başına olmayı tercih ederler. En yakın dostları bilgisayar ve cep telefonlarıdır.
Cep’ciler en hızlı mesaj atanın dünya güzeli olacağını sanan zavallılardır. Hayatları megapiksel ile ölçülür. E-mail ve SMS arasında konuşmayı bile unuttukları olur.
Radikaller eskinin Beyoğlu’su, Kordon’u ile yaşar. Eskiden temiz, düzenli yaşam olarak özledikleri şey aslında gençlikleridir. Fakat bunu asla itiraf etmezler.
Yanar dönerler günün adamıdır. Rüzgar nereden eserse o tarafa dönerler. Bunlar adam yerine konur ama adam değillerdir.
Garanticiler attıkları her adımda sıfır risk olsun isterler.
Hayvan severler vardır. Hayvanları na harcadıkları aylık parayla en az iki çocuğu okutabilecekken onlar otuz beş köpek beslemeyi tercih ederler.
Köpekler vardır. Yediği tasa şeyini yapar, sonra o tastan yine su içerler. Her denileni yapar, on milyona meydanlara çıkar üç saat bağırırlar. Otur denince oturur, kalk denince kalkarlar. Haksızlık yapar, çamur atar, kurşun atarlar. Gazetelerde taraflı yazı yazar, yalancı tanıklık yaparlar. Tamamının ense kökünde tasma izini zaten görürsünüz.
Mustafa Kemal’in Askerleri vardır. Vatan sevdalısı, dürüst, çalışkan, fedakar. Haksızlığa uğradığı halde devletine ve adaletine güvenir. Halkının sevgisi yaşama nedeni, bayrağının gölgesi mutluluğudur. Ne maaş zammı ister, ne makam. Düşmana korku, dosta güvendir. Atatürk’ün izinde, Cumhuriyetin yılmaz bekçisidir.
Görüyorsunuz ne kadar çok çeşidiz. Siz hangi çeşitsiniz?
ALINTIDIR.
Buna niceler vardır mesela….Dünya yansa umurlarında olmaz. Benim maaşım kesilmesin, bana dokunmasınlar da….Devlet büyüklerimiz düşünsün der çıkar işin içinden. Futbol daha cazip gelir. Boş zamanlarını kahvede yada camide geçirir boş boş. Emekli de olduysa ohhhhh….Gazetesi bellidir. İzlediği kanallar da, dizilerde değişmez. Bu insanlar değişiklik istemez. Galibi, şampiyonu, iktidarı tutarlar. Bu insanlar koyun gibidir. Az maaş zammı yapsanız kandırıverirsiniz. Hayat toz pembedir.
Şüpheciler vardır. Teoriler üretir hayatı kendilerine de etraflarına da zindan ederler. Hiçbir şeyden memnun olmadıkları gibi memnun olanı da kışkırtmaya çalışırlar. Muhaalefet bunların kanlarında vardır. Tüm şartları tam tersine çevirseniz yine de memnun olmazlar. Partileri, gazeteleri, TV kanalları genelde acı haberler verir. Hüzün rengi sarı bunların ana rengidir.
Cahiller vardır. Ne ilk Cumhurbaaşkanı’nın adını bilir, ne çocuğunun okul harçlığı umrundadır. Fakat hangi atın kaç ganyan verdiğini sorsanız ezbere bilir. Hayatları şans oyunları arasında geçer gider. Renkleri beyazdır. Kimse dokunmadıkça kimseye dokunmazlar.
Zübükler vardır. Kan emiciler, başkasının sırtından geçinenler.
Evliyalar…Bunların rengi yeşildir. Bunlar hoca ne derse inanırlar. Kuran’ı okumadan, okuduğunu anlamadan saatlerce okur, ezberlerler. Bunları kandırmak çok kolaydır. Bunların söylemleri de dinidir, boş vakitleri de cami avlusunda geçer. Ezan sesine göre ayarlıdır saatleri. Bu dünyadan bir türlü ellerini çekemeyenler de vardır, dünya işlerini terk edenlerde. Hele bazıları yaşam boyunca yaptıklarının Hacca gitmekle affolunacağını sanır. Bunların partileri birkaç çeşittir. Tarikatları, mezhepleri farklı olsa da aradaki farkı bile bilmeden görünmeyen cüppeleriyle dolaşırlar. Bunlar dincidir.
Dindarlar gerçek Müslümanlardır. Kalplerinde kötülük, gözlerinde nefret bulunmaz. Kanaatkar ve sabırlıdırlar. Hayatın gerçek renklerini bildiklerinden bu dünyanın sadece sınav alanı olduğunu gayet iyi bilirler. Dürüst ve çalışkandırlar.
Medyatikler vardır. Ellerinden gazete düşmeyenler. Satır aralarını kaçırmayanlar. Beyinleri köşe yazarları doğrultusunda çalışır, fikirleri yoktur sadece akılları, hafızaları vardır. Okuduklarını unutmaz, her yerde kendileri düşünmüş gibi anlatırlar. Onlar için okudukları kesin doğrudur.Alternatif yoktur, başka doğru olamaz. Partileri, kanalları, renkleri o gazetenin işaret ettiği yerde durur.
Dalgacılar hayatı hafife alırlar. Ne zamlar ne haksız yargılamalar bunların umurunda olmaz. Vergi kaçıranlarla dostluk etmekte, otobüse biletsiz binenlerle kolkola dolaşırlar. Anne ve babalarının telkinleri boşunadır. Çünkü onlar en iyisini bilirler. Arkadaşlarıyla birlikte hayal ettikleri ailelerinin dediklerinden daha doğrudur. Okul zaman kaybıdır, askerlik saçmalıktır, kravat takmak yalakalıktır. Piercingler, dövmeler hayatın vazgeçilmezidir.
Somurtkanlar hayattan mutlu olmayanlardır. Ne yaparsanız yapın O’na bizzat faydası yoksa memnun olmazlar.
Hayalciler Polyannacılardır. En ufak şeyden dağlar yaratıp günlerce kutlarlar. Araba, ev almak onlar için yeniden doğmak gibidir.
Kopyacılar taklitcilerdir. Bunlar küçükken derste, büyüyünce vitrinlerde hep kopya çeker. Taklit ederek taklit ettikleri şey gibi olmaya çalışırlar. Ama çoğu zaman yabancıları taklit ettiklerinden asla başarılı olmaz ve mutsuz olurlar. Bu uğurda harcadıkları paralar kendilerinin olmadığı için sorun değildir ama asla kendileri olamazlar.
Şizofrenler olmayanı olmuş, yaşanmayanı yaşanmış kabul eder. Birileri onu izlemektedir. Karısı onu aldatıyordur veya canına kasteden birileri hep vardır. Can’ı her şeyden önce gelir. Emniyet vazgeçilmezleridir.
Hijyenler vardır. Normalleri de anormalleri de bu iklimde yaşar. Umumi helalara gitmez, başkasının fincanından içmez, çatalı silmeden kullanmazlar. Mikrop bulaşmasın isterler. Kim bilir belki böylece kendi mikroplarının başkalarına geçmesini engelliyorlardır.
Alışveriş kolikler vardır. Parasını kocası verir o harcar. Yeni, moda, lüks ne varsa almalı ve eve getirmelidir. Kıyafet ve eşyaları tek kullanımlıktır. Hevesi kaçar ama o ilk giydiğinde insanların ona bakmasından kazandığı puanlar onun yaşama enerjisidir.
Enerjikler 70 yaşına da gelse inatla spor yapmaya gider. Zaten ölümleri eve gelip duş aldıktan hemen sonradır genelde. Yakışıklı, genç, dinamik olacağım diye mangalda et bile yemezler.
Siyah takım elbiseliler vardır. Memleketin en okumuş, en hayırlı, en makulleri bunlardır. Büroda oturup milyarlar kazanır, istedikleri adamı dize, istediklerini iktidara getirirler. Kimse henüz bunların diplomalarını görememiştir. Kravat asla takmazlar ama siyah takım elbise sayıları en az yedidir. Arabaları da aynı renktir, kalpleri de.
Beyaz yakalılar vardır. Ağzı var dili yok. Kıt kanaat geçinir ama Allah bereket versin der. Arada bir eline pankart alıp yürüse de polisin copunu yer oturur yerine. Sendikaları bile elli çeşittir. Çoğunluğun sendikasına üye olmazlarsa sürgüne giderler, istenilen onayı vermezlerse soluğu doğuda alırlar.
İnekler vardır. Ya ot yemeyi pardon çalışmayı tercih ederler, ya aileleri istediği için ister görünürler. Sosyal yönleri ders çalışmak yüzünden fazla gelişmediği için genelde yalnızlığı, tek başına olmayı tercih ederler. En yakın dostları bilgisayar ve cep telefonlarıdır.
Cep’ciler en hızlı mesaj atanın dünya güzeli olacağını sanan zavallılardır. Hayatları megapiksel ile ölçülür. E-mail ve SMS arasında konuşmayı bile unuttukları olur.
Radikaller eskinin Beyoğlu’su, Kordon’u ile yaşar. Eskiden temiz, düzenli yaşam olarak özledikleri şey aslında gençlikleridir. Fakat bunu asla itiraf etmezler.
Yanar dönerler günün adamıdır. Rüzgar nereden eserse o tarafa dönerler. Bunlar adam yerine konur ama adam değillerdir.
Garanticiler attıkları her adımda sıfır risk olsun isterler.
Hayvan severler vardır. Hayvanları na harcadıkları aylık parayla en az iki çocuğu okutabilecekken onlar otuz beş köpek beslemeyi tercih ederler.
Köpekler vardır. Yediği tasa şeyini yapar, sonra o tastan yine su içerler. Her denileni yapar, on milyona meydanlara çıkar üç saat bağırırlar. Otur denince oturur, kalk denince kalkarlar. Haksızlık yapar, çamur atar, kurşun atarlar. Gazetelerde taraflı yazı yazar, yalancı tanıklık yaparlar. Tamamının ense kökünde tasma izini zaten görürsünüz.
Mustafa Kemal’in Askerleri vardır. Vatan sevdalısı, dürüst, çalışkan, fedakar. Haksızlığa uğradığı halde devletine ve adaletine güvenir. Halkının sevgisi yaşama nedeni, bayrağının gölgesi mutluluğudur. Ne maaş zammı ister, ne makam. Düşmana korku, dosta güvendir. Atatürk’ün izinde, Cumhuriyetin yılmaz bekçisidir.
Görüyorsunuz ne kadar çok çeşidiz. Siz hangi çeşitsiniz?
ALINTIDIR.
