serkan yıldız
Daimi Üye
- Kayıt
- 1 Ağustos 2009
- Mesaj
- 248
- Tepki
- 160
- Şehir
- İSTANBUL
Merhaba arkadaşlar.
Geçen hafta yapacağımız tur için bir başlık açmıştım. https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=105525
Sağolsun tecrübeli bisikletseverler tarafından verilen bilgiler epey işimize yaradı. Şehirdışından tur için gelen kardeşimle gerekli hazırlıklarımızı yapıp bastık pedala.
Sabah planımız saat 6.00'da yola koyulmaktı. Fakat uyku ağır bastı, yarım saat rotarla yola çıktık. Planımıza göre Küçükyalı'dan Şile'ye 60 km gidiş, 60 km. de dönüş olmak üzere toplam 120 km. bir mesafemiz olacaktı. (Google dayının yalancısıyız
)Rotamızda epeye yokuşun olduğunu, molaları vs. de düşünerek ortalama 15 km hızla gitsek Şile merkeze saat 10.30-11.00 gibi varmayı planladık. Dönüşte 150 km.yi devirdiğimizi gördük, o ayrı tabi Şile'ye varışımız sabah yarım saatlik gecikmeyle birlikte yaklaşık bir saat kadar gecikmeli oldu.
Arkadaşlar öncelikle turdan edindiğim birkaç tecrübe oldu, onları paylaşmak isterim ki en önemli tecrübe şu oldu;
1- Eğer daha önce hiç gitmediğiniz bir rota belirlediyseniz -ki bizim öyleydi- ilk işiniz mutlaka o güzergahı bisikletle geçen tecrübeli kişilere danışmak olmalı. Biz öncesinde öyle yaptık. Yanımıza bol miktarda su, meyve ve çikolata aldık. Bu konuda sıkıntımız olmadı.
2- Her ne kadar tedbirli olsanız da yolculuk halinin sürprizlere açık olduğunu unutmamak lazım. Mesela bizim güzergahımızda Küçükyalı minibüs yolundan Süreyyapaşa Hastanesi'ne tırmanırken ve buradan Samandıra istikametine varmadan bulunan hayvancılık yapılan tesislerde tahmin bile edemeyeceğimiz kadar çok köpekle karşılaştık. Öyle ki köpeklerden korkmamakla övünürdüm ama öyle köpekçikler var ki inanın bir lokmada adamı yutar Bir de buna ikinci vitese çıkamayacak kadar dik rampada olduğunuzu ilave ederseniz adrenalin patlamasının ne olduğunu çok güzel anlıyorsunuz Neyse ki kazasız belasız burayı atlattık. Fakat dönüşte buraya uğramamak için güzergahı değiştirdik. Bu da bize yaklaşık bir 20 km. daha yol tepmemize sebep oldu ama köpeciklerin rahatı bozulmasın yeter ki
Neyse turumuza ve gözlemlerimize kaldığımız yerden devam edelim. Bu güzergaha İstanbul'dan ilk kez gidecek arkadaşların tura bir hafta kala antrenman yapması yararına olur. Çünkü gidilen güzergah oldukça fazla (yaklaşık 10 tane) rampadan oluşuyor. Bu rampaların çoğu da birkaç km.den oluşan uzun rampalar ve oldukça dik olduğunu göz önünde bulundurmak lazım. Öyle rampalar oldu ki çoğu zaman en küçük vitese kadar inmek zorunda kaldık. Hiçbirinde bisikletleri elimize almadık, o kadar da değil, bisikletçiliğimize de çamur sürdürmeyiz yani Dolayısıyla idmansız gitmemek gerekli.
Konaklama ve dinlenmeye gelince...Yolda çok sık olmasa da tesisler mevcut. Buradan su, atıştırmalık vs. temin etmek mümkün. Fakat biz günübirlik bir tur planladığımızdan buralarda vakit kaybetmemek için daha yolun başında su, meyve, çikolata takviyemizi yanımıza aldık. Bizim gibi yapmazsanız bahsettiğimiz tesislerden temin edebilirsiniz.
Asfaltın kalitesi genel itibariyle güzel. Dönüşte fitil fitil burnumuzdan gelen yokuş inişlerinde 55-60 km'yi gördüğümüz oldu Kötü bir yolda bu hıza erişmek zor olurdu. Fakat bahsettiğim gibi özellikle dönüşte yolun en sağ tarafını hangi akıla hizmetse traşlamışlar. Rampa çıkarken bu traşlanmış yüzeyde ekstra efor sarfetmeniz gerekiyor. Turun bu kısmında bunu yapanları hayırla yad ederek motivasyonunuzu artırabilirsiniz, ben çoğunda öyle yaptım
Yolculuk esnasında yanınızdan geçen diğer araçların korna çalışlarını da unutmayalım. Yani küfür mü tezahürat mı pek anlayamadım doğrusu:rolleyes:
Uçak yolculuğu sonunda uçak piste indiğinde de yolcular hani ıslık çalıyorlar ya onun gibi. Onun da neden olduğunu hala anlamış değilim zaten Neyse herhalde yolda giden bisikletçiye korna çalma adeti yalnızca biz Türklere ait bir özellik olsa gerek Bir de bu güzergahta çok fazla hafriyat kamyonu var. Bize hiçbir tehlike oluşturmadılar çok şükür ama dikkat etmek lazım. Öyle ki rampada otomobil sollayanları var. Bunlardan birinin bir an hakimiyetini kaybettiğini düşünemiyorum bile :Ahhh-1660 Ama dediğim gibi yol oldukça da geniş olduğu için biz bu amcalarla hiçbir tehlike yaşamadık, sağolsunlar
Gelelim vardığımız mekana. Efendim Şile benim tahminimden daha küçük bir yer çıktı. Şöyle ki oraya varmadan önce nereye gidilir, ne yapılır vs. diye merak edip internetten biraz araştırmıştım. Ne bileyim daha büyük bir yer gibi bir düşünce oluşmuştu zihnimde. Küçük de olsa gidilmeye değer bir ilçeymiş. Gittiğimizde başta yanlış yola girip denize bağlanan derenin Şile olmayan tarafına vardık. Bir de baktık yol bitti. Acemiliğimize geldi ama olsun Neyse geri pedal basıp şöyle bir şehir turu yaptık. İstanbul'a göre sakin sayılabilecek bir ilçe. Kumsalı güzel, bizim vaktimiz olmadığı için denize giremedik. Olsa şöyle bir dalıp çıkmayı isterdim, nasip başka tura artık. Buradan Şile fenerine geçilebilir. Herhalde en güzel manzaranın olduğu yer de burası. Sabredin, fotoğraflarını ileride paylaşacağım Burada birkaç fotoğraf çekilip ilçenin daha içerisine gidebilir veya tarihi kalenin olduğu buruna da gidebilirsiniz. Oldukça güzel manzaranın tadını çıkarmak gerek. Ben Karadeniz sahil şeridinde şahsen bu kadarını beklemiyordum, çok etkilendim. Tarihi kalenin orada gezinin olmazsa olmazı fotoğraf çekme görevini ve yorgunluk çayınızı da helledip şehrin içerisinde bulunan lokantalara da uğrayabilirsiniz. Şahsen biz aynen öyle yaptık. Önce sıcak çorbalarımız sonrasında da dönüş yolu boyunca ihtiyacımız olan karbonhidrat ve proteini nefis lahmacunlarımız sayesinde lüplettik, tavsiye olunur Buradan sonra malum dönüş, selamlar...
ve fotoğraflar...
Kahvaltı molasından...Yüzler gülüyor tabi
http://i48.tinypic.com/cni14.jpg
Vahşi yaşamdan kareler...
http://i49.tinypic.com/16aqsrr.jpg
Kardeşim Ali, turdan gayet memnun.
http://i45.tinypic.com/2czst5g.jpg
Bu da ben...
http://i47.tinypic.com/23t2ys1.jpg
Ömerli Barajına el sallayıp yanından geçiyoruz.
http://i45.tinypic.com/2ezmyvc.jpg
Şile girişinde yanlış yola girip abi şimdi derenin diğer tarafına nasıl geçicez? diye sorarken
http://i46.tinypic.com/15qvk7t.jpg
Şile Feneri'ne kadar çıkıp fotoğraf çekilmeden olmaz tabi.
http://i46.tinypic.com/5yt5hw.jpg
Şile plajından...
http://i45.tinypic.com/jjl1et.jpg
Ve Şile Feneri
http://i46.tinypic.com/2zr0pbc.jpg
Fenerin oradaki muhteşem manzara...
http://i47.tinypic.com/33u4lq8.jpg
Bir başka kare...
http://i47.tinypic.com/2hi5mbr.jpg
Tarihi kale
http://i47.tinypic.com/b67d5z.jpg
Zaman ayırdığınız için teşekkürler...
Geçen hafta yapacağımız tur için bir başlık açmıştım. https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=105525
Sağolsun tecrübeli bisikletseverler tarafından verilen bilgiler epey işimize yaradı. Şehirdışından tur için gelen kardeşimle gerekli hazırlıklarımızı yapıp bastık pedala.
Sabah planımız saat 6.00'da yola koyulmaktı. Fakat uyku ağır bastı, yarım saat rotarla yola çıktık. Planımıza göre Küçükyalı'dan Şile'ye 60 km gidiş, 60 km. de dönüş olmak üzere toplam 120 km. bir mesafemiz olacaktı. (Google dayının yalancısıyız
)Rotamızda epeye yokuşun olduğunu, molaları vs. de düşünerek ortalama 15 km hızla gitsek Şile merkeze saat 10.30-11.00 gibi varmayı planladık. Dönüşte 150 km.yi devirdiğimizi gördük, o ayrı tabi Şile'ye varışımız sabah yarım saatlik gecikmeyle birlikte yaklaşık bir saat kadar gecikmeli oldu. Arkadaşlar öncelikle turdan edindiğim birkaç tecrübe oldu, onları paylaşmak isterim ki en önemli tecrübe şu oldu;
1- Eğer daha önce hiç gitmediğiniz bir rota belirlediyseniz -ki bizim öyleydi- ilk işiniz mutlaka o güzergahı bisikletle geçen tecrübeli kişilere danışmak olmalı. Biz öncesinde öyle yaptık. Yanımıza bol miktarda su, meyve ve çikolata aldık. Bu konuda sıkıntımız olmadı.
2- Her ne kadar tedbirli olsanız da yolculuk halinin sürprizlere açık olduğunu unutmamak lazım. Mesela bizim güzergahımızda Küçükyalı minibüs yolundan Süreyyapaşa Hastanesi'ne tırmanırken ve buradan Samandıra istikametine varmadan bulunan hayvancılık yapılan tesislerde tahmin bile edemeyeceğimiz kadar çok köpekle karşılaştık. Öyle ki köpeklerden korkmamakla övünürdüm ama öyle köpekçikler var ki inanın bir lokmada adamı yutar
Bir de buna ikinci vitese çıkamayacak kadar dik rampada olduğunuzu ilave ederseniz adrenalin patlamasının ne olduğunu çok güzel anlıyorsunuz Neyse ki kazasız belasız burayı atlattık. Fakat dönüşte buraya uğramamak için güzergahı değiştirdik. Bu da bize yaklaşık bir 20 km. daha yol tepmemize sebep oldu ama köpeciklerin rahatı bozulmasın yeter ki Neyse turumuza ve gözlemlerimize kaldığımız yerden devam edelim. Bu güzergaha İstanbul'dan ilk kez gidecek arkadaşların tura bir hafta kala antrenman yapması yararına olur. Çünkü gidilen güzergah oldukça fazla (yaklaşık 10 tane) rampadan oluşuyor. Bu rampaların çoğu da birkaç km.den oluşan uzun rampalar ve oldukça dik olduğunu göz önünde bulundurmak lazım. Öyle rampalar oldu ki çoğu zaman en küçük vitese kadar inmek zorunda kaldık. Hiçbirinde bisikletleri elimize almadık, o kadar da değil, bisikletçiliğimize de çamur sürdürmeyiz yani
Dolayısıyla idmansız gitmemek gerekli.Konaklama ve dinlenmeye gelince...Yolda çok sık olmasa da tesisler mevcut. Buradan su, atıştırmalık vs. temin etmek mümkün. Fakat biz günübirlik bir tur planladığımızdan buralarda vakit kaybetmemek için daha yolun başında su, meyve, çikolata takviyemizi yanımıza aldık. Bizim gibi yapmazsanız bahsettiğimiz tesislerden temin edebilirsiniz.
Asfaltın kalitesi genel itibariyle güzel. Dönüşte fitil fitil burnumuzdan gelen yokuş inişlerinde 55-60 km'yi gördüğümüz oldu
Kötü bir yolda bu hıza erişmek zor olurdu. Fakat bahsettiğim gibi özellikle dönüşte yolun en sağ tarafını hangi akıla hizmetse traşlamışlar. Rampa çıkarken bu traşlanmış yüzeyde ekstra efor sarfetmeniz gerekiyor. Turun bu kısmında bunu yapanları hayırla yad ederek motivasyonunuzu artırabilirsiniz, ben çoğunda öyle yaptım Yolculuk esnasında yanınızdan geçen diğer araçların korna çalışlarını da unutmayalım. Yani küfür mü tezahürat mı pek anlayamadım doğrusu:rolleyes:
Uçak yolculuğu sonunda uçak piste indiğinde de yolcular hani ıslık çalıyorlar ya onun gibi. Onun da neden olduğunu hala anlamış değilim zaten
Neyse herhalde yolda giden bisikletçiye korna çalma adeti yalnızca biz Türklere ait bir özellik olsa gerek Bir de bu güzergahta çok fazla hafriyat kamyonu var. Bize hiçbir tehlike oluşturmadılar çok şükür ama dikkat etmek lazım. Öyle ki rampada otomobil sollayanları var. Bunlardan birinin bir an hakimiyetini kaybettiğini düşünemiyorum bile :Ahhh-1660 Ama dediğim gibi yol oldukça da geniş olduğu için biz bu amcalarla hiçbir tehlike yaşamadık, sağolsunlar Gelelim vardığımız mekana. Efendim Şile benim tahminimden daha küçük bir yer çıktı. Şöyle ki oraya varmadan önce nereye gidilir, ne yapılır vs. diye merak edip internetten biraz araştırmıştım. Ne bileyim daha büyük bir yer gibi bir düşünce oluşmuştu zihnimde. Küçük de olsa gidilmeye değer bir ilçeymiş. Gittiğimizde başta yanlış yola girip denize bağlanan derenin Şile olmayan tarafına vardık. Bir de baktık yol bitti. Acemiliğimize geldi ama olsun
Neyse geri pedal basıp şöyle bir şehir turu yaptık. İstanbul'a göre sakin sayılabilecek bir ilçe. Kumsalı güzel, bizim vaktimiz olmadığı için denize giremedik. Olsa şöyle bir dalıp çıkmayı isterdim, nasip başka tura artık. Buradan Şile fenerine geçilebilir. Herhalde en güzel manzaranın olduğu yer de burası. Sabredin, fotoğraflarını ileride paylaşacağım Burada birkaç fotoğraf çekilip ilçenin daha içerisine gidebilir veya tarihi kalenin olduğu buruna da gidebilirsiniz. Oldukça güzel manzaranın tadını çıkarmak gerek. Ben Karadeniz sahil şeridinde şahsen bu kadarını beklemiyordum, çok etkilendim. Tarihi kalenin orada gezinin olmazsa olmazı fotoğraf çekme görevini ve yorgunluk çayınızı da helledip şehrin içerisinde bulunan lokantalara da uğrayabilirsiniz. Şahsen biz aynen öyle yaptık. Önce sıcak çorbalarımız sonrasında da dönüş yolu boyunca ihtiyacımız olan karbonhidrat ve proteini nefis lahmacunlarımız sayesinde lüplettik, tavsiye olunur Buradan sonra malum dönüş, selamlar...ve fotoğraflar...
Kahvaltı molasından...Yüzler gülüyor tabi
http://i48.tinypic.com/cni14.jpg
Vahşi yaşamdan kareler...
http://i49.tinypic.com/16aqsrr.jpg
Kardeşim Ali, turdan gayet memnun.
http://i45.tinypic.com/2czst5g.jpg
Bu da ben...
http://i47.tinypic.com/23t2ys1.jpg
Ömerli Barajına el sallayıp yanından geçiyoruz.
http://i45.tinypic.com/2ezmyvc.jpg
Şile girişinde yanlış yola girip abi şimdi derenin diğer tarafına nasıl geçicez? diye sorarken
http://i46.tinypic.com/15qvk7t.jpg
Şile Feneri'ne kadar çıkıp fotoğraf çekilmeden olmaz tabi.
http://i46.tinypic.com/5yt5hw.jpg
Şile plajından...
http://i45.tinypic.com/jjl1et.jpg
Ve Şile Feneri
http://i46.tinypic.com/2zr0pbc.jpg
Fenerin oradaki muhteşem manzara...
http://i47.tinypic.com/33u4lq8.jpg
Bir başka kare...
http://i47.tinypic.com/2hi5mbr.jpg
Tarihi kale
http://i47.tinypic.com/b67d5z.jpg
Zaman ayırdığınız için teşekkürler...
