Sıcak havada beslenme

Raven_35

Forum Bağımlısı
Kayıt
23 Kasım 2006
Mesaj
2.340
Tepki
1.898
Merhaba arkadaşlar
Sıcak havalarda beslenme konusu çok kritiktir.Çünkü her maddenin vucütta verdiği tepki vardır.Bu tepkiler bazen çok ölümcül riskler taşıyabiliyor.Sıcak havada beslenme şeklinizi düzeltin.İşte bir kaç öneri:

Kırmızı et v.b. gibi yağlı,sindirimi zor yiyeceklerden az miktarlarda tüketin.
Çok şekerli yiyeceklerden uzak durmaya çalışın.(Karbonhidratlı yiyecekler tüketilmesi daha doğru olur örn:makarna,kepekli ekmek,meyveler)
Asitli içecekler ve alkol tüketimini bırakın.(Asitli içecekler çok şekerlidir.Alkol zehirdir ve su tutmaya neden olur alkolü seyreltmek için...
Bol bol yeşillik yiyin.;(Maydonoz,marul,semiz otu çok önemli bu konuda)
Bol bol sıvı gıdalar tüketin.(Karpuz v.b.,sebze çorbaları..v.b)
Bol bol su tüketin.(Günde en az 2,5-3,5 lt.Tabii ki kiloya,boya,yaşam tarzına göre değişiklik gösterir)
Pişmiş yiyecekler yerine çiğ yiyecekler yemeye özen gösterin.(meyve,sebze gibi)
Çay tüketimini azaltın(günde 2 bardak),kahve,kola tüketmini bırakın.(Kafein mi istiyorsunuz?Patlıcan yersiniz olur biter...)
Tuz tüketimini azaltın.(Sanılanın aksine tuz tüketimi yazın azaltılmalı çünkü fazla alımında vücut su tutcağından dolayı böbrek iflasına neden olur,zaten susanmış vücuda bir de tuz verip su tutturursanız başınıza büyük felaketler gelebilir;ne gerek var zaten yeşilliklerde bol bol tuz var ihtiyacınızı karşılar)
Birde düzenli egzersizler yapın.Sprint tarzını azaltın sıcaklarda birden nabız yükselimi kalbinize ekstra yük bindirir.Nabızınızı kışın yaptığınız antremanlardan biraz daha az tutun.
Bir de kısa hızlı antremanlar yerine yavaş uzun antremanlar daha iyidir.
Forumda doktor,diyetisyen arkadaşlarımız varsa onların açıklamaları daha doğru olur.Teşekkürler...
 
Scudo

Raven_35

Forum Bağımlısı
Kayıt
23 Kasım 2006
Mesaj
2.340
Tepki
1.898
Su tutma olayı vücuda zaralı olan maddeleri seyreltmek için vücudun onu su ile taşıması.Bu olay hem kilo artmasına neden olur.Hem de vücut su atımını azalttığı için üre gibi zehirli maddelerin atımı zorlaşıyor.Böbrek bu maddeleri süzüyor ve su ile seyrelterek dışarı atıyor,eğer su atımı azsa böbrek daha fazla çalışmak zorunda kalıyor bu da böbrek iflasına davetiye.Çok şekerli yemede de aynı olay geçerli karaciğer hormon salgıyaıp su ile sekeri birleştirip depo eder.Çok şeker susuz kalmanıza neden olur.Yanlışım varsa düzeltirseniz iyi olur.
 

Atila Filmer

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Haziran 2007
Mesaj
1.187
Tepki
923
Yaş
42
Şehir
İstanbul/Nişantaşı
İsim
Atila F
Başlangıç
1990—91
Bisiklet
Cannondale
Bisiklet türü
Yol bisikleti
çok şekerden uzak durun demişin, bir sonraki cümle de kardonhidratlı besinler alın demişin. karbonhidratların en bilinen çeşitleri olan monosakkarit ve disakkaritler zaten şekerdir. yanlış anlaşılma olmasın uyarmak istedim.
 
  • Beğen
Tepkiler: cruphasulie

Atila Filmer

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Haziran 2007
Mesaj
1.187
Tepki
923
Yaş
42
Şehir
İstanbul/Nişantaşı
İsim
Atila F
Başlangıç
1990—91
Bisiklet
Cannondale
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Karbonhidrat çeşitleri:
Monosakkaritler

En basit karbonhidratlardır ve basit şekerler olarak adlandırılır. Monosakkaritler daha küçük birimlere parçalanamazlar. Cn(H2O)n genel formülü ile gösterilir (n = 3,4,5,6.... gibi rakamları gösterir). Fakat bu formül bütün karbonhidratlara uygulanamaz. Mesela, deoksiriboz (C5H10O4) ve rammoz (C6H12O5) şeker oldukları halde yukarıdaki formüle uymazlar. Diğer taraftan C3H6O3 formülü ile gösterilen laktik asit, karbonhidratların genel formülüne uymasına rağmen bir şeker değildir.

Karbon sayısı 3-8 arasında değişir. Biyolojik açıdan önemli monosakkaritler; 5 C'lu pentoz ve 6'lu heksoz şekerlerdir. Riboz ve deoksiriboz, 5 C'lu şekerlerdir. Glikoz (üzüm şekeri, kan şekeri), galaktoz (süt şekeri),fruktoz (meyve suyu ,bal şeker karışımında ) ise 6 C'lu şekerlerdir. Suda çözünürler ve tatlıdırlar.

Disakkaritler

Disakkaritler çift şekerlerdir. Bir disakkarit iki molekül monosakkaritin glikozit bağı ile bağlanmasıyla oluşur. Bu bağlanma sırasında bir molekül su ortaya çıkar. İnsan ve hayvanların yedikleri disakkaritler, sindirim sisteminde monosakkaritlerine ayrılarak kullanılır. Dehidrasyon:küçük moleküllü yapıların daha büyük molekülleri oluşturmasına denir.
Hidroliz:büyük moleküllü yapıların,daha küçük molekülleri oluştururken su ile parçalanmasına denir.
Disakkaritlerin en önemlilerİ:maltoz,laktoz ve sakkarozdur.

Monosakkarit + Monosakkarit → disakkarit + Su
Yukarıdaki olay bir dehidrasyondur.

Oligasakkaritler

Üç ile altı arasında monosakkaritin birleşerek dehidrasyonu (su açığa çıkması) ile meydana gelirler. Bazı bitkilerde serbest olarak bulundukları gibi, karbonhidrat olmayan çeşitli maddelerin yapısına da katılırlar. Üç monosakkaritten ibaret olanlara trisakkarit, dörtlü olanlara tetrasakkarit denir.

Raffinoz, heksozlardan türeyen önemli bir trisakkarittir. Fruktoz, glikoz ve sakkaroz moleküllerinden meydana gelmiştir. Şeker kamışında, okaliptüs türü ağaçlarda, pamuk tohumunda bulunur. Şeker üretimi esnasında melasta toplanır.

Polisakkaritler

disakkaritler de monosakkaritlerin dehidrasyon sentezi ile birleşmesinden dolayı oluştuğundan çok sayıda monosakkaritin yer aldığı polimerlerdir. polisakkaritler suda çözünmeyen büyük moleküllerdir. belirtilmemiş olarak nişasta da bir glukoz polimeridir, depo polisakkaritidir. ayrıca patojenik bakteriler de polisakkarit sentezleyebilirler.

homopolisakkaritler

Çok sayıda monosakkaritin dehidrasyonu ile oluşmuş büyük moleküllü karbonhidratlardır. Temel yapı birimi glikoz molekülüdür.

n (Monosakkarit) → Polisakkarit + (n-1) Su

Karbonhidratların çoğu canlılar için temel besin maddeleri'dir. Yeşil bitkilerde fotosentez sonucu meydana gelirler. Otçul hayvanlar bu ihtiyaçlarını bitkilerden, etçil hayvanlar da otçullardan tedarik ederler. Vücutta 1 gr karbonhidratın yanması sonucunda ortalama 4 kalori açığa çıkar. Selüloz, besin kaynağı olmakla birlikte bitkilerin destek yapısına da giren önemli bir karbonhidrattır.

Polisakkaritler birimlerin tekrarlanmasıyla şekillenen polimerlerdir.Monomerik birimler glikosidik bağla bağlanırlar.Bu bağlar ,monosakkarit monomerlerinde birinci karbon atomuna bağlı hidroksil grubunun alfa veya beta şeklinde bulunuşuna bağlı olarak alfa veya beta glikosidik bağlar olabilir.Monomerler alfa bağlarla doğrudan bağlanabilirler.Beta bağların şekillenmesinde,bir monomerin (OH) grubu,komşu monomerin (OH) grugu ile ilişki kkurmak için 180 derece döner.Bu bağlar fizyolojik bakımdan hiç değilse üç nedenle önemlidir.Bu bağlar, farklı görev ve özelliklere sahip birçok daha geniş molekülün oluşmasında iki veya daha fazla alt birimin bağlanmasında görevlidirler.Bundan başka,alfa ve beta glikosidik bağlarını tutar.Böylece bu bağlar ,yapı ve görevleri sırasında kullanılan,bileşikler arasındaki farkın ayırt edilmesini sağlarlar.Son olarak,alfa glikosidik bağlarla bağlanmış moleküller,metabolizmada kolayca değişirler.Halbuki beta glikozidik bağlar daha güçlü glikozidik bağları güçlendirirler.

heteropolisakkaritler

Yapılarında monsakkaritlere ek olarak başka maddeler de içeren karbonhidratlardır.Ek gruplar kükürtlü veya azotlu olabilir. Çoğunlukla bağ dokuda yapı elemanı olarak kullanılır. Hiyalüronik asit, heparin, kertan sulfat, kondrotin sulfat başlıca örnekleridir.
 

Oxsy

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Ekim 2006
Mesaj
1.899
Tepki
2.003
Şehir
İstanbul
Başlangıç
1997—98
Bisiklet
Focus
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Keşeke büyük yazmasaydınız. okuması zor oluyor... teşekkürler bilgi için...