Şehir Trafiğindeki Bisikletçilere Sorularım

Arkadaşlar merhaba

İlk sorum çoğu yol bisikletli sporcu bisikletlerinde zil ya da türevi uyarıcı bulundurmuyor. Benim İzmir'de dikkat ettiğim kadarıyla yayalar karşıdan karşıya geçerken çok dikkatsiz davranıyorlar. Kendi sesinizle mi uyarıyorsunuz böyle bir durumda? Arabalar da bazen sol aynadan bakmadan yola çıkıyor, gene aynı durumda duracak kadar tedbir alıyor musunuz ya da uyarı yönteminiz ne oluyor?

İkinci sorum fotoğraflı :

http://i.imgur.com/DLQ4qSo.jpg

Burada yuvarlak ile temsil etmeye çalıştığım 80-90 km/sa hızla giden otomobiller sağa devam ederken, siz bisikletle sola nasıl geçiyorsunuz? Duruyor musunuz?

Cevaplayan herkese şimdiden teşekkürler

aynı durum çok başımıza geliyor maalesef hızlı gidiyor isem durmuyorum tabi arkayı çok çok dikkatli kontrol ederek ve sol elimle geçiş işareti yapıyorum eğer akşam ise bu dikkat 2 katına çıkıyor emin değil gözüm kesmiyor ise duruyorum anadolu yakası iyi bilir istanbulda en belirgini sahil küçükyalı köprü altıdır.

yerine göre trafik yoğunsa yada serit fazla ise durarak gecmeyi tercih ediyorum.ama bir iki araba varsa yada tek seritse el ile arabaları uyarıp durmadan devam ediyorum

arkadaşım maalesef bu araçların ve sürücülerin içersinde bisiklet kullanmak istediğin zaman allaha emanet oluyorsun.

mtb kullanıyorum çın çın kornam var ama pek bir işe yaradığını söyleyemem hornit almayı düşündüm ama kuş sesi gibi bir ses çok ciddiye alınacak birşey değil genelde yaya öncelikli davranıyorum durup yeşil ışığın bana yandığını anlatmaya çalışıyorum şerit değiştirmeye gelincede bodoslama şeride dalan bisikletçilerde var lakin ben durup yolun boşalmasını bekliyorum kendimide gelen aracıda riske atmamaya çalışıyorum sonuçta benden birtane var

Ben hep böyle yapıyorum diğer türlü çok riskli geliyor, Ankara trafiğinde ne olacağı belli olmaz
http://i.imgur.com/S7WVjGm.jpg

@Soner U.

Ben daha kuvvetli öten elektronik korna kullanıyordum bir ara. Bizim buralarda yol ortasından yürüyen çoktur. Arkadan geliyorum diyelim. Sağlarından geçeceğim. Korna çalıyorum geldiğimi bilsinler diye ve sağa yanaşıyorum. Yayalar arkaya bile bakmadan sağa kaçıyor. Sollarından geçecekken de tam tersi istikamete kaçıyorlar. Baktım yayalarda bir işe yaramıyor, söktüm kornayı.

Resimdeki geçiş şekilleri için tecrübeleri takipteyim bu arada. Elle kolla yol istesen bile üzerine süren hatta çarpanlar olduğu için artık kendimi yerine göre yaya veya motosiklet olarak hatta bazen orada yokmuşum gibi düşünüp öyle hareket ediyorum. Yol hakkı benimmiş değilmiş ona da bakmıyorum artık. Bir gün bir mülakatta konu nereden açıldıysa geçirdiğim bir kazanın ayrıntılarını sormuştu işveren. Anlattım böyle böyle diye. Ben haklıydım dedim. Adam bana haklı olmak seni kurtardı mı? diye sordu. O andan sonra trafiğe bakışım değişti.

@Batuhan Köksal

İstemsiz güldüm askerde makam şöförüydüm ankarada bisikletli olsam ankarada karşıya geçmiyim diye o sapaktan sapar karşıya geçmem yeni rota yaparım kendime

Haritadaki gibi bir durumda, uygun anda, dönüş yapacağım şeridi ortalayıp, araba varsa onu arkama alıp, beklemeden geçiyorum.
Korna çalmış, küfretmiş çok da umurumda değil açıkçası .

@Yağız Gökmen

gerçekten ankara nedir ya arkadaş Türkiyenin bir çok şehrinde bisiklet kullandım hala da kullanıyorum yurtdışını saymıyorum bile ama ankara da bisiklet kullanmak gerçekten zor hele hele beştepeden aştiye yalnız giderken bomboş yolda emniyetşiridi gibimsi bir yerde gelip sıkıştıran ve boydan boya çizilmek sıreti ile pompamın tadına bakan şahin yokmu

yol bisikleti kullanıyorum. Genelde yayalar için 'hop, dikkat' gibi uyarıcı kelimelerle sesleniyorum.

Diğer yol geçisi konusunda ise, Batuhan Köksal'ın yaptığı çizimden devam edecek olursak; hızım yeterliyse ve trafik düzgün akıyorsa kırmızı oku, yoğun ve karmaşık ise yeşil olanı kullanıyorum.

@Edip Dinçer

Ben de aynen bu şekilde yapıyordum taa ki dün canıma kasteden bir manyağa denk gelene kadar. Ölmek sıkıntı değil de sakat kalırsam bu saatten sonra aileye çektireceklerim vicdanımı dağlar. En iyisi @Batuhan Köksal 'ın yöntemi galiba

@andjustice4all

Onu biraz tartmanız lazım aslında. O durumda arkaya dönüp araba gelip gelmediğini mutlaka kontrol etmek gerekiyor.
Zaten o kontrol sırasında arkanızdakinin manyak mı olduğunu yoksa sizi görünce hızını azaltıyor mu görebilirsiniz. "Uygun bir anda"dan kastım oydu; manyaksa, biraz yavaşlayıp bir sonraki arabayı beklemek daha mantıklı .

Bağırmak en hızlı uyarı yöntemidir. Ani durumlarda bağırmak işe yarıyor. Mesela bisiklet yolunda yürüyen yayaların hepsiyle ayrı ayrı konuşmak istemiyorsanız zil takılabilir. Zil de böyle durumlarda yol istemek için işe yarıyor.
Diğer konu ise gerçekten önemli bir konu. Bunun gibi ayrım noktalarında bisikleti sağa çekerek yolun ters istikametine dönüp yol boşaldığında diğer yola geçmenizi tavsiye ederim. Çünkü araçlar maalesef böyle noktalarda son anda karar değiştirebiliyor. En soldan en sağa geçiyor ya da tam tersini yapabiliyorlar. Bisikletle sizi tamamen çaresiz bir şekilde yakalayabilirler.
Sol ayna dediğinize göre park etmiş araçların solundan geçerken nasıl bir önlem almamız gerek bunu anlıyorum ben. Ben genelde mümkün olduğunca aracın uzağından gitmeye çalışıyorum. Bakmadan kapı açmak da çok büyük tehlike yaratıyor. Araç içlerine bakarak gitmenizi tavsiye ederim. İçinde şoför varsa hareketlerinden kapıyı açar mı ya da yola bir anda çıkar mı anlayabilirsiniz.

zil bazı durumlarda tehlike yaratabiliyor,cocuklar korkup sağa sola kaçmak yerine şaşırıp önünüzde durabiliyor.

Açıkcası yol bisikletimde arkaya bagaj'da ekledim,zilimde var park ayağımda sadece çamurluklar eksik onuda arıyorum bulursam onlarıda ekleyeceğim.zil çoğu zaman yeterli oluyor.

Ben genellikle (tabi eğer sağa ayrılan yol tek şeritse) ayrıma yaklaşırken arkamı kollamaya başlarım, gözüme kestirdiğim bi aracın sürücüsüyle el kol sallayarak ufaktan bi göz teması kurup bodoslama olmayacak şekilde önüne atlarım. O zaten benim hızıma kadar yavaşlayacağı için arkasından gelen araçlar daha az risk teşkil ediyor böylelikle. Bunu sadece bu tip ayrımlarda değil hatta genellikle kullanıyorum. Tek şerit gidiş geliş dar yollarda örneğin şeridi mümkün olduğunca ortalayıp gidiyorum, arkamdan gelen birisi olursa da duruma göre dönüp bi teşekkür işareti falan yaparım ki gerginlik yaşanmasın.

En doğrusu ne zil çalacak, ne bağıracak pozisyona baştan girmeyecek şekilde defansif kullanmak.

@Batuhan Köksal
Aynam var. Arkadan gelen araçlar ben tekrar en sağdaki yerimi alana kadar yetişemeyecek uzaklıktaysa kırmızı rota, yok yakınsa eğer yeşil rota. En sağdan gidip son noktada durup yolun boşalmasını bekliyorum. Yol tamamen güvenliyken geçiyorum karşıya ve devam. Adam bana çarptıktan sonra ben haklıymışım kaç yazar. Canınızı riske atmayın derim. Yaya uyarma konusunda da kendi sesimi kullanıyorum. Yeterince yaklaştıktan sonra "pardon" diye ünleyince yol veriyorlar. Yalnız her an durabilecek kadar yavaşlıyorum yayaların arasındayken. Yayalar sizi araçtan saymadıklarından tedbir almayı gereksiz görüyorlar.

resimdeki ayrım birçok arkadaşın dediği şerit sayısına göre değişen bir durum. tek şerit o şekilde ayrılıyorsa arkanızdaki araç yüksek ihtimalle tek muhattabınız olur tabi son anda soldan sağa dalan birisi de karşınıza çıkabilir o duruma umarım kimse düşmez. aynı şekilde ayrım 3 şeritli ve ana yollarından birini 2 ye bölüyorsa yeri geldiği zaman inip karşıya geçmek için 5 dakika beklediğimiz oluyor.


Yukarıdaki ayrımı ankara batıkent-eryaman-etimesgut tarafında oturanlar çok iyi bilir, burası istanbul yolu-ayaş yolu ayrımı. Burada 80-90 km civarında hızlarda araçlar yön değiştirir, yeri geliyor sağ alt taraftaki benzinlikten arabayla bile sol tarafa çıkamıyorum. bisiklet veya yaya için ölümcül bir yer. Buradan arkaya bakarak kontrollü geçmek neredeyse imkansız. bu tip ayrımlara son anda girenler de olabileceği için sağ taraftan bir miktar ilerleyip yolun düzene girdiği yerden karşıya geçip ters istikametten 50 metre kadar gidip yola çıkmak daha faydalı oluyor.