pedalterapi
Daimi Üye
- Kayıt
- 24 Ekim 2017
- Mesaj
- 251
- Tepki
- 1.136
- Yaş
- 38
- Şehir
- ankara
- İsim
- erhan erdem
- Bisiklet
- Carraro
Çadırda gün ışığıyla birlikte insan erkenden uyanıyor ama pansiyonda öyle bir durum olmadığından alarm kurmuştum. Uyanıp kahvaltımı yapıp sanki 3 gündür yolda değilmişim gibi enerjik ve dinlenmiş şekilde yola koyuluyorum. Tirebolu'yu çok sevdim gerçekten. O yüzden ayrılmadan biraz fotoğraf çektim sakinlik şehri terk etmeden.
Güzel bir manzara yakalamak isterken bahçe gibi bir yere girmeye yeltendim. yakınlardan bir yerlerden bir havlama sesi geldi ki bence o bir havlama değildi. Yani o bir köpek olmamalı Sayın abiyi görmedim ama sesi yetti Havlama dediğin "hav" olur değil mi? "hhhuuuwwwuuaaaağğğoooovvvvvvv" nedir yaaa
Köpeğin mıntıkasından giderum yalli yalli türküsüyle düştüm yola 10 km sonra Km saatim bozuldu. Daha doğrusu ölçmemeye başladı. Antalya Mersin turunda da sıkıntı çıkarmıştı. O zaman alıcının pili bitmişti şimdi de cihazın ki bitmiş. Alalı yıllar oldu o da haklı.
Bayburt Erzurum tabelasını görünce bi tuhaf oldum. ben epey yol almışım yahu dedim sanki Erzurum şehir merkezi tabelası Allaaamm yaa Bir düşünmedim değil çevir oğlum gidonu bas Erzurum'a ama neyse dedim o da sonraki D915 hayalimize kaldı. Yeşil alanlar giderek yola yaklaşıyor ve rahatlıkla içlerine sokabiliyorum cesuru.
Trabzon il sınırı tabelasını biraz geçtikten sonra sağda Cebeci Sahil Balık var. Aç değildim ama canım mekanı görünce balık çorbası çekti girdim hemen zaten turculara alışkınlardı. Daha iki gün önce iki italyan turcu gelmiş.
Bir yandan dinlenip bir yandan çorbamı beklerken Trabzon Bisiklet Topluluğu'na mesaj attım akşam Tranzon merkezde kamp atabileceğim yer tavsiyesi ile ilgili. Gelen cevapta Vakfıkebir'de Murat Tağrikulu isimli bir arkadaşın numarasını attılar ve bana yardımcı olabileceğini söylediler. Bende aradım ve Murat öyle bir sıcak konuştu ki sanarsınız askerlik arkadaşı aramış Size biraz Murat'tan bahsedeyim. Çok sıkı bir bisikletçi 2-3 tane bisikleti var. Bisiklet tutkusunu arkadaşlarına ve yeğenlerine de aşılıyor ve yerel yarışlarda derecesi var. Bisiklet onun için bir tutku. Zaten Vakfıkebir'e az kalmıştı. Murat'ı buldum ve sağolsun beni bisikletiyle karşıladı. Çok aç olmama rağmen yemek ısmarladı karnımı tıka basa doyurdu. Km sayacına pil aldık taktık. Sohbet uzadıkça uzuyor. Dükkanın önünde taburede kaynatıyoruz muhabbeti. Trabzon'a kadar bana yol bisikletiyle eşlik etmek istedi ama benim ortalama hızımı duyunca vaz geçti
Ama bu seferde "kesinlikle bırakmam misafirimsin" diyerek bırakmadı beni. Zaten öyle muhabbet ettik ki yola çıksam gece karanlığa kalabilirdim Trabzon merkez için. Nazik teklifini ve ısrarını kabul ettim ve kaldım. Akşama kadar dükkanda kaldık ve sonra araba getirdi Murat yukarı yakın yaylalardan birisine gittik. O gece zaten kuzeninin yanında kalacakmış bende arkadaşlık edecektim Bizim arabayla zor çıkacağımız rampalarda bisikletle oyuncak gibi oynuyorlarmış Akşam yemeğimizi de evde yedik gece 1'e kadar muhabbet ettik ve yattık.
Hiç hesapta yokken Vakfıkebir'de bir köyde bir yatakta uykuya dalıyorum. Bugün sadece 45 km pedalladım
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Güzel bir manzara yakalamak isterken bahçe gibi bir yere girmeye yeltendim. yakınlardan bir yerlerden bir havlama sesi geldi ki bence o bir havlama değildi. Yani o bir köpek olmamalı Sayın abiyi görmedim ama sesi yetti Havlama dediğin "hav" olur değil mi? "hhhuuuwwwuuaaaağğğoooovvvvvvv" nedir yaaa
Köpeğin mıntıkasından giderum yalli yalli türküsüyle düştüm yola 10 km sonra Km saatim bozuldu. Daha doğrusu ölçmemeye başladı. Antalya Mersin turunda da sıkıntı çıkarmıştı. O zaman alıcının pili bitmişti şimdi de cihazın ki bitmiş. Alalı yıllar oldu o da haklı.
Bayburt Erzurum tabelasını görünce bi tuhaf oldum. ben epey yol almışım yahu dedim sanki Erzurum şehir merkezi tabelası Allaaamm yaa Bir düşünmedim değil çevir oğlum gidonu bas Erzurum'a ama neyse dedim o da sonraki D915 hayalimize kaldı. Yeşil alanlar giderek yola yaklaşıyor ve rahatlıkla içlerine sokabiliyorum cesuru.
Trabzon il sınırı tabelasını biraz geçtikten sonra sağda Cebeci Sahil Balık var. Aç değildim ama canım mekanı görünce balık çorbası çekti girdim hemen zaten turculara alışkınlardı. Daha iki gün önce iki italyan turcu gelmiş.
Bir yandan dinlenip bir yandan çorbamı beklerken Trabzon Bisiklet Topluluğu'na mesaj attım akşam Tranzon merkezde kamp atabileceğim yer tavsiyesi ile ilgili. Gelen cevapta Vakfıkebir'de Murat Tağrikulu isimli bir arkadaşın numarasını attılar ve bana yardımcı olabileceğini söylediler. Bende aradım ve Murat öyle bir sıcak konuştu ki sanarsınız askerlik arkadaşı aramış Size biraz Murat'tan bahsedeyim. Çok sıkı bir bisikletçi 2-3 tane bisikleti var. Bisiklet tutkusunu arkadaşlarına ve yeğenlerine de aşılıyor ve yerel yarışlarda derecesi var. Bisiklet onun için bir tutku. Zaten Vakfıkebir'e az kalmıştı. Murat'ı buldum ve sağolsun beni bisikletiyle karşıladı. Çok aç olmama rağmen yemek ısmarladı karnımı tıka basa doyurdu. Km sayacına pil aldık taktık. Sohbet uzadıkça uzuyor. Dükkanın önünde taburede kaynatıyoruz muhabbeti. Trabzon'a kadar bana yol bisikletiyle eşlik etmek istedi ama benim ortalama hızımı duyunca vaz geçti
Ama bu seferde "kesinlikle bırakmam misafirimsin" diyerek bırakmadı beni. Zaten öyle muhabbet ettik ki yola çıksam gece karanlığa kalabilirdim Trabzon merkez için. Nazik teklifini ve ısrarını kabul ettim ve kaldım. Akşama kadar dükkanda kaldık ve sonra araba getirdi Murat yukarı yakın yaylalardan birisine gittik. O gece zaten kuzeninin yanında kalacakmış bende arkadaşlık edecektim Bizim arabayla zor çıkacağımız rampalarda bisikletle oyuncak gibi oynuyorlarmış Akşam yemeğimizi de evde yedik gece 1'e kadar muhabbet ettik ve yattık.
Hiç hesapta yokken Vakfıkebir'de bir köyde bir yatakta uykuya dalıyorum. Bugün sadece 45 km pedalladım
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)