Scudo Sports

Sahilden Batı Karadeniz Turu (1-2-3-4. GÜN) (bol fotoğraflı)

pedalterapi

Daimi Üye
Kayıt
24 Ekim 2017
Mesaj
253
Tepki
1.136
Yaş
40
Şehir
ankara
İsim
erhan erdem
Bisiklet
Carraro
1. GÜN

Ankara'dan saat 22:00'de otobüse bindim.
IMG_8563.JPG



Güzelce koltuğun her tarafını dezenfekte edip, çift kat maske takıp güzel bir yolculuk yaptım. Sabah saat 05:00 Sinop Otogara ulaştım. Bisikleti topladım, çantaları takayım derken 05:30 oldu. Kahvaltıya davetli olduğum bir yer var. Birlikte çalıştığım meslektaşım canım arkadaşım Tuğba iki ay önce Sinop'a tayini çıkmıştı. Kahvaltıya Tuğba'ya davetliyim ancak gitmek için vakit çok erken. Otogarda biraz uyukladıktan sonra 06:30 gibi hava aydınlandı ve havanın aydınlanması ile birlikte Tuğba'dan konum geldi. Bu da uyandığı anlamına geliyor. Yavaş yavaş eve doğru pedalladım ve çok kolay bir şekilde ulaştım.

IMG_8567.JPG




Karnındaki 5 aylık bebişe rağmen harika bir sofra hazırlamış sağolsun. Deniz manzaralı balkonunda uzun uzun sohbetler, iş yeri dedikoduları, son havadisler derken vakit su gibi aktı gitti.

IMG_8570.JPG

242258 dosyayı görüntüle


Tuğba bir gün kalmamı istedi ısrar da ama ben yolcu yolunda gerek diyerek 12:00 gibi ancak yola düştüm. Hedef Ayancık. Sabah soğuktu ama hava artık ısınmıştı. Bastım pedala Sinop'un çıkışında ufak bir rampa var ama Sarıkum gölüne kadar yol genel manada düz.


2237.JPG

2239.JPG
IMG_8591.JPG
242262 dosyayı görüntüle
IMG_8594.JPG
242264 dosyayı görüntüle

IMG_8610.JPG
242266 dosyayı görüntüle

242267 dosyayı görüntüle



Sarıkum'a yaklaşırken uzaktan tüten büyük bir duman gördüm inşallah aklıma gelen şey değildir dedim ama arkamdan peşpeşe 2 tane itfaiye kamyonu gelip geçince eyvah dedim yandı yine bir orman.


IMG_8573.JPG


Sarıkum Gölü yoldan 1 km içeride. Kesinlikle girin ve ziyaret edin. Göl hem göçmen kuşların sulak yeri hem de yerel hayvanların otlak ve sulak yeri. Çok huzurlu bir yer acelem olmasaydı epeyce kalırdım burada. Hem kuş gözlem evi hem de oturabileceğiniz gölgelik bir yapı var. Uğrak hayvanlarla ilgili de bilgi tabelalarını okudum tek tek. Bahri kuşunu pek sevdim :)


Gölden sonra Batı karadeniz rotasının meşhur engebeli ve rampaları başlıyor. Bu engebe ve rampalar yaklaşık 8 gün peşimi bırakmayacak ve düz yol görmeyeceğim. Başladık tırmanmaya bakalım. Uzun uzun rampalar tırmanmıyorsunuz rampaların mesafeleri kısa sayılır ancak eğimleri araziye uyumlandırıldığı için eğimleri çok dik. Rotanın eğim haritasını çıkaran bir arkadaşım %18'lik rampaların olduğunu söylemişti :)

2242.JPG

Genel anlamda antrenmansızdım ve kondüsyonum düşüktü. rampaların dikliği ile bazı yerlerde inip yürüdüğüm de oldu. Bunun sebebi olarak psikolojiyi de sayıyorum. Yola geç çıktığım için karanlık olmadan Ayancık'a varmalıyım diye kastım kendimi sanırım. Çünkü yolda emniyet şeridi vs hiç yok. Çok dar yollar ve karanlık sürüşe kalırsam tehlikeli olabilirdi. Bu nedenle kendimi ilk günden biraz fazla yordum.
2241.JPG


Batı karadeniz turu yapacaklara bir bilgi: Benzinlik neredeyse hiç yok. Sinop Ayancık arasında 1 adet benzinlik hatırlıyorum. Rampalar bitmiş ve iniş başladığında yani Ayancık'a yaklaştığımda araçlar farlarını yakmaya başlamıştı. Bende bisikletimin ve kaskımın ışıklarını açtım. Şehir merkezine ulaştığımda ise hava iyice kararmıştı. Çok da yorulmuştum bu nedenle çadır kurmak istemedim direk kendimi bir otele attım. Sıcak bir duş alıp hamlayan bacağıma iyi gelir diyerek dışarıya çıktım yürüyüş yaptım. Yemek yedim ve sonra odaya geçip güzelce uyudum.

IMG_8638.JPG
IMG_8642.JPG

IMG_8643.JPG
IMG_8645.JPG



2.GÜN



Sabah uyandım çantalarımı indirdim Cesur'a yükledim ve kahvaltıya başladım. Standart otel kahvaltısı işte.

IMG_8650.JPG
IMG_8652.JPG
IMG_8651.JPG

Kahvaltıdan sonra yola düştüm hedef Çatalzeytin. Tam Ayancık'tan çıktım rampalara başlayacaktım ki karşıdan bir bisiklet hızlı bir iniş yapıyor. Kendisi Trabzon'da yaşıyor ve yanlış hatırlamıyorsam Kastamonu'da ki kızını ziyarete gitmiş ve şimdi de Trabzon'a dönüş yolundaydı. Tanıştık, sohbet ettik, biraz da böğürtlen yedik. Abimizin forumdaki adı @Süper Dede.

242283 dosyayı görüntüle

242284 dosyayı görüntüle

Biraz tırmandıktan sonra güzel bir çeşme ve çay bahçesi var. Semaver çayı ve gögelik daha ne olsun. iki bardak çay içip gölge de dinlenip mataralarımı doldurdum.

IMG_8660.JPG


Cuma namazı vaktine yakın Ömerdüz Köyü'ne ulaştım.

IMG_8665.JPG


Caminin bahçesinde gölgelikte biraz daha dinleneyim dedim. Bunu benden çok duyacaksınız ki yollar çok dik eğimli ve çok rampalı. Cami bahçesindeki abiler biraz daha çıkacağımı ama sonra ineceğimi söylediler. Dedikleri gibi de oldu. Saatlerce tırmanmanın ödülünü aldım gibi hissettim. Uzun ve güzel inişler var. Köylerin içinden geçiyorsunuz. Böyle bir durumda tavsiyem arkadaşlar köylere girişte yavaşlayın. Köy girişi demek kahvehane bakkal market kasap demek. Bu ise köpek demek :) Neredeyse her köy de mutlaka köpek var. Kimisi havladı kimisi oralı bile olmadı ama benden haber vermesi :) Köpek havlamalarında ise birkaç kez inip yürümek zorunda kaldım.Bu inişin sonu Türkeli ilçesine varıyor.

IMG_8675.JPG

Türkeli'nden sonra bir parça düz yol görebiliyorsunuz. Hem Kastamonu il sınırını hem de geçip hem de Çatalzeytin'e ulaştım.

IMG_8678.JPG


Girişte solda Jandarma karakoluna sordum nerede çadır kurabileceğimi ve ilçenin çıkışına doğru bir mesire alanı olduğunu söylediler. A101'den nevalemi alıp mesire alanına doğru ilerledim. Gerçekten çadır için harika bir yer. Çeşmesi kamelyası ve temiz bir tuvaleti vardı.

IMG_8679.JPG

IMG_8681.JPG

Çadırımı kurup yemeğimi yiyip bulaşıklarımı yıkarken piknik yapan iki aileyle tanıştım. Çaya davet ettiler sağolsunlar. Bulaşıkları vs yerleştirdikten sonra davete icabet ettim ve uzun uzun sohbetler ettik. Sonra ben çadırıma çekildim.

IMG_8687.JPG




3.GÜN

Gece çok rüzgarlıydı. Sık sık uyandırdı. Sabah da çok esiyordu çadırı toplamakta çok zorlandım. Uçuruyordu çadır. Düzgün olsun diye uğraşmadan idare edecek kadar topladım heybeye soktum çadırı. Dün akşam tanıştığım aile sohbet sonrası 3-4 adet poaça vermişti yolda yersiniz diyerek. Sabah kahvaltısını iki poaça, haşlanmış yumurta ve iki meyve ile yaptım. Sabah toparlanma ve yola düşme konusunda hızlı olanlardan değilim galiba. Saat 9'u buluyor. Yola çıkar çıkmaz rampalar başlamadan bir benzinlik vardı. Oradan su takviyesi yaparken çalışan işçilerin yanına gittim ve bisikletin ön ayaklığını sıkmak için pense ya da 8-9 ingiliz anahtar istedim. Sağolsunlar ilgilendiler işimi hallettim. Daha sonra bu işçilerle 3-4 kez daha karşılaşacağım :) derken çıktım yola.

242294 dosyayı görüntüle
IMG_8690.JPG


tam tırmanmaya başlamıştım ki yaşlı bir dede ve nine geçmişler ceviz ağacının altına bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. "Selamın Aleyküm!" diye seslenince dede direk "gel de yardım et!" dedi :) Hemen gittim yanlarına. Problem şu ki dede cevizin dalını kesmiş ancak düzerken takılmış ağaca. O dalı kurtardık ağaçtan çektik aldık aşağıya ve nine de sağolsun önündeki kovadan 6-7 adet taze ceviz verdi.

IMG_8741.JPG



Teşekkür edip düştüm yine yola. İlk günkü psikolojik hazırsızlığım yok. Bugün nelerle karşılaşacağımı ve zaten bu tura rampa tırmanmak için ve manzaranın keyfini çıkarmak için geldiğimin farkındayım. Dura dura acele etmeden tırmanıyorum. Derken ayaklığım kırıldı :) Sanırım Crt World'lerin tek kronik sorunu. Neyse ki teknik değil aksesuar ile ilgili bir kronik sorun. Zira bisikletimden çok ama çok memnunum :)

SGGI4683.JPG

Denizbükü köyüne kadar uzun mola vermemiştim. Yine kahvehane önünde bekleyen amcaları görünce soluklanayım diye durdum. epeyce sohbet ettik hatta kendimi köy dedikodusunun içinde buldum bi ara :) En son " Yaa sen evladına öyle yaparsan o da sana böyle yapar" gibi birşeyler diyordum ki molayı çok uzatmışım demek ki diyerekten tekrar bastım pedala :) Bu köyden sonra yol biraz daha insafa geliyor.

IMG_8695.JPG

242311 dosyayı görüntüle


Abana'ya az bir yol kala Hacıveli diye bir kasaba var. Yolunuz düşerse mutlaka ayran için. 2 ay önce bisiklet grubundan 3 arkadaşımız Mine, İzzet ve Volkan bu rotada tur yapmışlardı ve ayran onların şiddetli tavsiyesiydi.

2248.JPG

2249.JPG



Sonrasında Abana'ya ulaştım ve saat 15:00 civarıydı. Keşke akşam vakitleri olsaydı da Abana'da kalsaydım. Çok beğendim tam bir tatil kasabası gibi kendinizi Ege'nin meşhur tatil kasabalarında gibi hissediyorsunuz.


242306 dosyayı görüntüle

IMG_8754.JPG


İçinde birkaç tur attıktan sonra su takviyesi yapmak için bir marketin önünde durdum bir amca geldi ve bisiklet hastası olduğunu gençliğinde neler yaptığını sahip olduğu eski model bisikletlerin özelliklerinden bahsetti. Sonrasında sabah benzinlikte karşılaştığım işçi abilerle Abana'da tekrar karşılaştık. Sabah ki benzinlikte işlerini bitirmişler ve İstanbul'a dönüyorlarmış. Henüz hava kararmasına vakit olduğu için İnebolu'ya doğru gideyim dedim. Bastım pedala. Abana İnebolu arası da engebeli ve yüksek eğimler var ancak 2 saatte vardım İnebolu'ya.


242312 dosyayı görüntüle

242313 dosyayı görüntüle


IMG_8763.JPG

IMG_8736.JPG

242316 dosyayı görüntüle
Bu fotoğraf çektiğim gölgelikte meyveli yoğurdumu yerken işçi abiler tekrar korna çalıp el sallayarak geçip gittiler. 3. karşılaşmamız oldu :)

242308 dosyayı görüntüle





Yolda çok terlediğim için yine duş almak istediğimden İnebolu öğretmenevine yerleştim. 60TL ücreti vardı ve kalitesine göre gayet ucuzdu.

IMG_8779.JPG



Bacaklarımda da bir hamlama hissetmeye başlamıştım. Odaya yerleştikten sonra yürümeye çıktım. Güveç yemekleri meşhurmuş. Yemek yedikten sonra yolda yürürken (arka
ayaklığım kırılmıştı) bisikletçi gördüm ve kadro bağlantılı ayaklık sordum. Tesadüf ki ineboludaki tek bisikletçi Carraro yetkili servisi çıktı ve orjinal ayaklık bulabilidim. Sonra çekildim odaya ve güzelce dinlendim.



4.GÜN

Sabah üzerimde bir isteksizlik bacaklarımda da bir ağrı ile uyandım. Çok hamlamıştı bacaklarım. Kahvaltıya inerken bile merdivenlerde zorlandığımı hissettim. Nasılsa dedim acelem yok bugün de kalayım ben İnebolu'da hem çok sevmiştim. Gezer dolaşırım dedim ve iyi ki de kalmışım. Arkadaşlar İnebolu Türkiye'nin ikinci Çanakkale'si desem yanlış olmaz sanırım. Hem şehir içindeki anıtları hem de şehir müzesini ayrıntılı bir şekilde gezdim. Sizden ricam paylaştığım fotoğraflara dikkkatle bakın ya da açıklamaları okuyunuz.

IMG_8780.JPG

IMG_8781.JPG

IMG_8782.JPG

IMG_8783.JPG

IMG_8784.JPG
IMG_8785.JPG
IMG_8787.JPG
242326 dosyayı görüntüle

IMG_8790.JPG
IMG_8791.JPG


Biraz da şehir müzesinden fotoğraflar...

IMG_8806.JPG
IMG_8807.JPG

IMG_8808.JPG

IMG_8809.JPG

IMG_8810.JPG
IMG_8811.JPG

IMG_8812.JPG

IMG_8813.JPG
IMG_8815.JPG

IMG_8816.JPG

IMG_8818.JPG
IMG_8819.JPG
1930 model bir çocuk bisikleti.


Gezi bittikten sonra eczaneye uğradım bacaklarıma sürmek için ağrı kesici kas gevşetici bir ilaç aldım odaya gittim güzelce bacaklarıma bakım yaptım :) akşama doğru denize gireyim diye çıktım ama çok dalgalı ve bulanıktı. Bende aldım sandalyemi çayımı oturdum sahile uzun uzun sahili izledim.
IMG_8824.JPG
IMG_8860.JPG

ve odama çekildim vakitlice uyuyup güzelce dinlendim.
 
Scudo
Güzel bir tur olmuş, hemen diğer günlere geçiyorum. Tebrikler.
 
teşekkür ederim :) iyi okumalar :)
 
Geri