Önemli olan kadans değil, nabızdır.
Yol bisikleinde illa X kadans olacak diye birşey yok. Nekadar kadans yapacağınız nabız ile alakalıdır. Rüzgarlı parkurda yapabileceğiniz maksimum kadans ile rüzgarsız yolda yapabileceğiniz maksimum kadans değişir.
İşte bunların hepsini belirleyen nabızdır. Daha doğrusu "anaerobik eşik".
Herkesin bir anaerobik eşiği vardır. Benimki 163-167 BPM arasıdır. Bu nabız değerlerini aştığımda, vücut altyapım ortaya çıkan laktik asidi dokulardan uzaklaştıramamaya(kapasitesi yetmez) başlar ve dokularda laktik asit birikmeye başlar. İşte tam bu an, kaslarımın yanmaya başladığını ve artık tükenmeye başladığımı hissederim.
İnsanın bu yapısı içten yanmalı motorlara çok benziyor. Yakıt ve oksijen gereksinimi, motor gücü(kas gücü), sübaplar vs. Neredeyse aynısı.
Şimdi, kısaca soruna pratik olarak cevap verecek olursam bisiklette RPM terimi değil kadans terimi kullanılıyor. Bildiğim kadarıyla kadansın hesabı falan olmaz, daha doğrusu neyin hesaplanabileceği hakkında bir fikrim yok. Nabız hesabı da antreman teknikleri ile alakalıdır. Önce maksimum nabzını bulup ona göre bazı hesaplar yapılıyor, ama dediğim gibi antreman teknikleriyle alakalı.
Sizin önce yapmanız gereken nabız kiti olan bir bisiklet bilgisayarı edinmek. Daha sonra bir müddet nabız değerlerinizi inceleyin. Tükenmeye başladığınız nabız değerini bulmanız çok zaman almaz. (maksimum nabız değeri/anaerobik eşik) Bu değeri tam olarak bulduktan sonra, istediğiniz ne hesap varsa yapmaya/öğrenmeye başlayabilirsiniz. Ama ilk önce maksimum nabız değerini bulmanız şarttır.
Zaten bu eşiği bulduğunuzda, yokuşlarda bu eşiği aşmayarak nekadar kolay ve tükenmeden yokuş çıkmaya başladığınızı gördüğünüzde şaşırabilirsiniz. "Tükenmeden yokuş çıkmak" kulağa ne hoş geliyor değil mi?