Reykjavik'de Çare Bisiklet Dedi

İzlanda'nın başkenti Reykjavik, yürüyüş, bisiklet ve toplu taşımacılığı teşvik ederek 2040'ta karbonu sıfırlayacak.

Biz de ise bisiklet yollarında mangal yapan yurdum insanı hava kirliliğine ayrıca bir katkıda bulunuyor.

Habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

(link)

@M.Cevat Bayhan
yani çok ilginç olmadı mı?

Hadi büyük şehirleri geçtim ülkemde küçük bir ilçe bile mi şunu planlayamaz? Ya da neden planlayamaz? Kimleri rahatsız eder?

Adamlar sıcak suyu şehirde dolandirarak ısınma sorununu hallediyor. Bu bir şey değil güneş panelleriyle artık hem ısınma hem soğutma (elektrik ve sıcak su üretmesi sayesinde) sağlanabilirken biz Rusya ya para kazandırmanın yollarını arıyoruz.
İşin bisiklet kısmı bambaşka güzel.
@M.Cevat Bayhan insanın içini açan bu güzel haber için teşekkürler

Başlıktaki de'yi ayırırsak sevinirim.

Haberde Reykjavik'te durumun ne kadar ciddi olduğu ve önlem alınmasının gerekliliği görülüyor. Ulaşımın %75'i otomobille, %19'u bisikletle, %4'ü ise toplu taşımayla yapılıyormuş. Şehir çok geniş bir alana yayılarak büyümüş. Şimdi bunu tersine çevirme ve merkezde yoğunlaştırma stratejisi uygulanacak. Bisiklet kullanımını %30'un üstüne çıkarmak istiyorlar. Yayalaşmayı teşvik de planın parçası. Bir de elektrikli citycar'lara vergi indirimi olacak. Evlerin kapılarının yollara açıldığı ve insanların bakkaldan ekmek almak için otomobil kullandığı bir şehir tasviri var haberde. Alışkanlıkları kırmak kolay değil, inşallah başarırlar, yeni neslin şehir merkezinde yaşamayı tercih etmesine de güveniyorlar.

(link)

@cahitakin

Hangi -de yi kastettiniz anlayamadım. Reykjavik'de derken zaten ayrı yazılmış. ayırmak yerine hiç olmaması sanki daha doğru gibi. 'Dedi' deki -de yi kastediyorsanız o ayrı yazılamaz. Daha açık yazarsanız değiştirilir. Gerçi bunu yöneticinin yapması gerekiyor sanırım.

Reykjavik de çare bisiklet dedi.

Reykjavik'de yazarsak "Reykjavik içinde" anlamına gelir. "İstanbul'da yaşıyorum" gibi yani. "İstanbul da artık yaşanacak yer olmaktan çıktı" gibi değil.

@cahitakin
Anladım, yönetici değiştirecek artık. Biz yapamıyoruz bildiğim kadarıyla...

Arabası, hattâ ehliyeti bile olmayan, ulaşımını yaya, bisikletle ya da toplu ulaşım araçlarıyla sağlayan bir Hollandalı İzlanda'ya taşınırsa ne olur? Aşağıdaki yazı bunu anlatıyor.

(link)

Berbat bisiklet yolları, kaldırımlarda süren çılgın bisikletliler ve kullandığına pişman eden toplu ulaşım. Manzara hiç iç açıcı değil yani. Biz Hollanda'da kendimizi çılgın zannederiz, sokakların hâkimiyeti bizdedir, ama dostum, İzlandalı bisikletliler korkunç, yollar delik deşik ve kaldırımlarda biniyorlar, diyor

Haber güzel ama manzara fenaymış.

Nüfusu 130000 olan şehide trafik mi olurmuş? Görmemişin oğlu olmuş, tutmuş koparmış.

Milli irade dusmani ve vatan haini izlandalilarin, ulkeleri icin dezavantaj yaratacak bir projeyi hayata gecirmek uzere olduklarini anliyorum.
Ne gerek var bisiklete, birakin millet araba kullansin, ötv ödesin, akaryakit vergisi ödesin. Hem arabalar cok olursa yol yaparsiniz, yaptiginiz yollari da secim propagandasi olarak kullanirsiniz. Eyy izlanda. Sen bu kafayla daha cok sürünürsün. Bak mesela bize, almanya bile çatlayacak kiskancliktan.