@NKurtuldu tek bir power metre kullandığımdan karşılaştırma şansım yok. Bu nedenle sorun var mı, yok mu emin olamıyorum. Bir arkadaşımda power ölçen trainer var. O trainer'da test yaparak her ikisinin sonuçlarını karşılaştırabilirim.
Coggan'ın belirttiği şey özetle şu: maksimum güç üretmeye çalıştığımızda sol bacak bunda rol oynuyorsa doğal olarak çıkan power değeri yüksek olacak (çünkü sol gücü 2'yle çarpıyor). Ama normal sürüşlerde bu fark ortaya çıkmayacak (çünkü maksimum güç üretmeye çalıştığımızda kontrol bizden çıkıyor). Bu nedenle maksimum güç değerine göre yapacağımız antrenmanlar tutarsız olacak (örneğin 20 dk maksimum güç çalışması).
Tambor'un açıklaması: yorgunluk arttıkça kontrol elden gidiyor. Coggan'da maksimum seviyede sürerken kontrol elden gidiyor, Tambor'da uzun sürüşlerde kontrol elden gidiyor. Biz yorulduğumuzda güç üretme işini hangi bacağımız güçlüyse o üstleniyor. Sol bacak örneğinde, güç ölçümünde tutarsızlık anlamına geliyor ve yine fazla güç üretiyor görünüyoruz.
Eskiden Atilla takımındayken bir çok kez Yalova-Çanakkale, Yalova-İzmir, İstanbul-Ankara performans turları yapmıştım. Bu turlarda en çok dikkatimi çeken şey, turun sonlarına doğru sol bacağımda ağrıların kasılmaların fazla olduğuydu. Tabii o zamanlar ne sol bacağımın daha güçlü olduğunu biliyordum ne de power metrem vardı. Çok bariz bir şekilde yorgunluk arttıkça sağ bacağım dinlenmeye geçiyor, sol bacağıma daha fazla yük biniyormuş. Bu da zamanla güç farkını arttırıyordu.
Sol bacağımın daha güçlü olduğunu spor salonunda ağırlık çalışırken keşfettim. Şu çalışmaları yapmaya başlamıştım:
- Tek bacak leg press
- Bulgar squatı
- Halterli step-up
- Halterli lunge
Bu hareketlerin hepsi yükü tek bacağa bindiriyor. İlk başladığımda bazı hareketleri yapamadım bile. Bulgar squatını sol bacakla yapabilirken sağ bacakla dengede duramıyordum. Single leg press hareketinde aynı ağırlığı sol bacakla rahat kaldırırken, sağ bacakta bacağım titriyordu. Neyse ki aylarca çalışmayla bu farkı azalttım.
Şimdi daha iyi görüyorum: eskiden 10-12 yıl boyunca düzenli halı saha maçları yapmıştım, kalp ameliyatı olduktan sonra bıraktım. O dönemde tüm top hareketlerini, şutları hep sol bacağımla yapıyordum. Sağ ayağımla kaleye şut çekmek, pas vermek daha zordu.