Orkun Oskay
Aktif Üye
- Kayıt
- 3 Temmuz 2006
- Mesaj
- 160
- Tepki
- 165
- Şehir
- İstanbul
http://www.velespit.com/vites.jpg
Merhaba arkadaşlar,
Uzun zamandır uzun bir tur planlıyorduk. En sonunda güzel bir organizasyon yaptığımızı düşünüyorum. Tur ile ilgili olarak tabiiki söylenecek çok şey var. Bazılarını yazsam iyi olacak :
9.30 diye planlamıştık ama bi kaç arkadaşı da bekleyince bizim dükkanın önünden çıkışımız 10.15 i buldu. 11 kişi olmuştuk. Kapalı bir havada başlayan turumuz Üsküdar ve Beykoz'dan katılan 3 arkadaşımız ile 14'e çıktı.
Ben öne geçtim. Kamil'de en arkadaydı. Ben tempo veriyordum. Kamilde arkada yavaş kalanları bana telzisle haber vererek yavaşlamamı sağlıyordu ki hepimiz beraber gidebilelim.
Ama baktık ki bi süre sonra Alp'in lastiği patladı. Onu tamir etmek için bayağı bi zaman kaybettik. Tabiki haliyle millet soğudu ve onları toparlamak yine başa düştü. Neyse bunuda hallettikten sonra sonu bitmez gibi gelen yokuşalara başladık. Herkes kendi temposuna uygun yokuşlara tırmanmaya başladı. Polenezköye 1 km kalana kadar ki yokuş herkesi öldürdü ama güzel bi yokuştu. O yokuşu 12 km ile en önde çıktım. Baktım herkes yavaş yavaş geliyor. Bu arada yokuş zaman zaman % 40 eğimlere kadar çıkıyor ve yaklaşık 2-3 km uzunluğunda.(Yanlışım varsa düzeltebilirsiniz.) Sonra klasik yol tabelaları önünde fotoğraf çekiminden sonra bastık ve 5 dakka sonra baktık Polenezköy içindeyiz. Ve o sırada nasıl olduysa güneş birden yüzünü göstermeye başladı. Herksin neşesi yerine geldi. Ne çıkılan yokuşlar nede yaşanan aksilikler kimsenin aklında değildi artık. Orada sağolsun Alican'ın (skja) tanıdığı kendin pişir kendin ye tarzı bi yere girdik. Açık orman ve yayla arazisi üzerine herkese mangalı veriyorlar sen kendin yapıyorsun. Bunların ayrıntılarını yazmayacam fotolarını koyacam. Fotolar ne demek istediğimi anlatacak
Etrafta hamaklar, çocuklar top oynuyo. Böyle mükemmel bir yerdi. Daha sonra keşif için bulunduğumuz yerden aşağı indik. O andan itibaren bi anda herkesin arazi aşkı yanıp tutuşmaya başladı. Özcan parkuru daha iyi tanıdığı için bizi bildiği bir yola soktu ki bu yol yarış yapılan bir yolmuş. Bu yoluda güzelce geçtikten sonra artık yavaş yavaş dönüşe geçtik. Yalnzı köfteler ve tavuklar öle bi oturmuş ki hazmedene kadar yokuşlar zorladı bizi. Neyse yavaş yavaş hava karardı ve herkes kendine uygun olan yerden evlerine doğru ayrılmaya başladı. Herkesin yüzünü yorgun ama mutlu bir gülümseme ile ayrılırken görmek sanırım başka bir duygu olsa gerek.
Turla ilgili sayısal veriler ise şöyle:
Ben 86 km ile eve döndüm. En yüksek hızım 73 km idi. Toplam 4.30 saat pedal çevirmişiz.
Şimdi ise fotolara sıra geldi. İşte fazla söze gerek yok:
http://www.velespit.com/tf/1.jpg
http://www.velespit.com/tf/2.jpg
http://www.velespit.com/tf/3.jpg
http://www.velespit.com/tf/4.jpg
http://www.velespit.com/tf/5.jpg
Bu arada turlar konusunda ufak bir ekleme daha yapmak istiyorum. Tura gelen kişi sayısı fazla olma durumunda sponsor bulma şansımız da var. Bu konu tam kesin olmadığı için gerekli bilgileri daha sonra burdan yazacam.
Şimdilik bu kadar. Tura katılan diğer arkadaşlarımda fotolarını buraya koyacaklardır. Biz binerken çok eğlendik. Umarım sizde okurken ve fotoğraflara bakarken eğlenirsiniz.
Merhaba arkadaşlar,
Uzun zamandır uzun bir tur planlıyorduk. En sonunda güzel bir organizasyon yaptığımızı düşünüyorum. Tur ile ilgili olarak tabiiki söylenecek çok şey var. Bazılarını yazsam iyi olacak :
9.30 diye planlamıştık ama bi kaç arkadaşı da bekleyince bizim dükkanın önünden çıkışımız 10.15 i buldu. 11 kişi olmuştuk. Kapalı bir havada başlayan turumuz Üsküdar ve Beykoz'dan katılan 3 arkadaşımız ile 14'e çıktı.
Ben öne geçtim. Kamil'de en arkadaydı. Ben tempo veriyordum. Kamilde arkada yavaş kalanları bana telzisle haber vererek yavaşlamamı sağlıyordu ki hepimiz beraber gidebilelim.
Ama baktık ki bi süre sonra Alp'in lastiği patladı. Onu tamir etmek için bayağı bi zaman kaybettik. Tabiki haliyle millet soğudu ve onları toparlamak yine başa düştü. Neyse bunuda hallettikten sonra sonu bitmez gibi gelen yokuşalara başladık. Herkes kendi temposuna uygun yokuşlara tırmanmaya başladı. Polenezköye 1 km kalana kadar ki yokuş herkesi öldürdü ama güzel bi yokuştu. O yokuşu 12 km ile en önde çıktım. Baktım herkes yavaş yavaş geliyor. Bu arada yokuş zaman zaman % 40 eğimlere kadar çıkıyor ve yaklaşık 2-3 km uzunluğunda.(Yanlışım varsa düzeltebilirsiniz.) Sonra klasik yol tabelaları önünde fotoğraf çekiminden sonra bastık ve 5 dakka sonra baktık Polenezköy içindeyiz. Ve o sırada nasıl olduysa güneş birden yüzünü göstermeye başladı. Herksin neşesi yerine geldi. Ne çıkılan yokuşlar nede yaşanan aksilikler kimsenin aklında değildi artık. Orada sağolsun Alican'ın (skja) tanıdığı kendin pişir kendin ye tarzı bi yere girdik. Açık orman ve yayla arazisi üzerine herkese mangalı veriyorlar sen kendin yapıyorsun. Bunların ayrıntılarını yazmayacam fotolarını koyacam. Fotolar ne demek istediğimi anlatacak
Turla ilgili sayısal veriler ise şöyle:
Ben 86 km ile eve döndüm. En yüksek hızım 73 km idi. Toplam 4.30 saat pedal çevirmişiz.
Şimdi ise fotolara sıra geldi. İşte fazla söze gerek yok:
http://www.velespit.com/tf/1.jpg
http://www.velespit.com/tf/2.jpg
http://www.velespit.com/tf/3.jpg
http://www.velespit.com/tf/4.jpg
http://www.velespit.com/tf/5.jpg
Bu arada turlar konusunda ufak bir ekleme daha yapmak istiyorum. Tura gelen kişi sayısı fazla olma durumunda sponsor bulma şansımız da var. Bu konu tam kesin olmadığı için gerekli bilgileri daha sonra burdan yazacam.
Şimdilik bu kadar. Tura katılan diğer arkadaşlarımda fotolarını buraya koyacaklardır. Biz binerken çok eğlendik. Umarım sizde okurken ve fotoğraflara bakarken eğlenirsiniz.