Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

özel sektör yillik izin sorunu

gorkenm333

Üye
Kayıt
17 Şubat 2015
Mesaj
19
Tepki
29
Yaş
36
Şehir
aydin
İsim
mehmet
Bisiklet
Carraro
Formundaki herkese selam olsun:)
Arkadaşlar ah şupatronların gözü kör olmasın izin konusunda sorun yaşayan sadece benmiyim merak ediyorum
Sizlerin işverenlerden izin alma taktikleriniz neler
 
Scudo
kaç gün izin alacağına bağlı :) kalkıpta 1 ay izin kullanmak istersen hiçbir işveren buna razı olmaz. ben genelde perşembe ve cuma için 2 gün izin alıyorum. üstüne cumartesi ve pazar günü gelince 4 gün bisiklet turu için ideal oluyor.
 
İzin süreleri patronların keyfine göre belirlenen bir şey değildir. Keyfi hareket edene iş kanunlarını hatırlatın, dikkate alınmıyorsa şikayet edin.
(link)

15 yıldır özel sektör de çalışıyorum. İş verenim de aşağıdaki maddelere göre hareket ediyor. Sorun yaşanırsa çalışan doğruca mahkeme yolu ile dava açıyor. Artık eskisi gibi yok ben 3 gün izin veririm başka izin kullanamazsın devri yok diye biliyorum.
(link)
 
@gorkenm333

Taktik uygulamana gerek yok. İzin için bir yazı yazıp vermen yeterli. Yıllık izinler kimsenin keyfine bağlı değildir.
 
  • Beğen
Tepkiler: gorkenm333
Evet ama iznin ne zaman olacağına yönetim karar veriyorsa ne yapılacak?
Yıllık izin denince çoğumuzun aklına yaz tatili, deniz gelir. Sezonsal olarak yazın yoğun çalışan ama kışın ölü sezonda olan firmalar (benimki gibi) doğal olarak yazın personelini izne göndermek istemez. Tamam da ben ne yapayım Aralık ayında 15-20 gün izni?

Eğer yazın izin kullanmak istiyorsanız, birlikte çalıştığınız arkadaşlarınızla bir tatil planı yapıp patrona sunmanız doğru olur. "Bak böyle sırayla çıkacağız, işler aksamayacak, şu gidince yerine şu vekalet edecek, vs" Bunu sadece yıllık izin değil, diğer zamanlarda da yaparsanız izin almanız kolaylaşır. Ama patron bensem hiç bir numara sökmez, söyliyeyim. Ben tatile gidemiyorsam, personelim gidip, yanık tenle çalışmaya devam edemez, böyle de kötü bir patronum.
 
@Raşit S


Raşit abi hemen hemen aynı durumdayız. Benim yıllık izin sürem 20 gün. Bunun 1 haftalık kısmını yazın kullanıyorum. Arkadaşlarla paslaşıp yapıyorum bunu. Kalan kısmı ise kışın, Ekim-Kasım gibi :D
 
Ben "kurumsal firmalarda" çalışırken, yöntemimiz buydu, tatil planı yapıp sunmak. Ciddi bir iş planı skeçıl yapıp, yokluğumda vekalet edecek kişilere kısa eğitim planı, acil durumda ulaşılabilecek telefonlar, siparişlerin aciliyet durumu gibi bütün detaylar. Yeter ki iş aksamasın, özel sektör buna bakar. Fakat nasıl bir işkoliksem ve mazoşist idiysem, genelde izin mizin kullanmaz, izin parası olmadığı için zorla git dediklerinde de daha sivil elbiselerle yine işe gelirdim. O zamanlar iznin benim için anlamı "sabah daha geç kalkmak"tı.

Şimdi artık kendi işim var. Yazın yoğunuz, tatile gidebiliyor muyuz? En fazla bir haftalığına bir tatil yöresine, bazen hiç gidemiyoruz.
Ama burada bir avantajımız var, ölü sezon kışın Tayland, Sri Lanka ve Dubai gibi alternatif rotalarımız var. Arkadaş geçen hafta döndü Tayland dan, 47 dereceymiş sıcaklık, denize sabah altıda giriyorlarmış, 10-11 e kadar. Sonra kaç serin bir gölgeye, Urfa gibi. Bana gelmez. Delta adam İbrahim Sri Lanka yı öyle övdü ki, bir sonraki tatilde orayı denemek istiyorum.
 
Eylül 15 itibariyle takvim açılır, bu senenin ve gelecek senenin dini, milli vs. bayram günleri işaretlenir. Önden 2 gün arkadan 2 gün, haftasonuna denk getirmeler vs. şeklinde tüm planlar yapılır ve Ekim gelmeden izinler alınır. ardından uçak, otobüs ya da neyle gidecekseniz biletler alınır, hazırlıkları yapılır. 29 Ekim ile ilk tatile çıkılmaya başlanır. Yıllık iznin %35-40'ı bu tür tatillere ayrılır. Geri kalanı ise klasik yaz tatili.

Neyse ki böyle hesaplar yapmaya gerek duymayacak kadar bol zamanım var artık. Kendi işim, kendi zamanım.
 
Özelde kim ne dersin çok kurumsallar hariç, kimse patrona iş kanunu hatırlatıp posta koyamaz maalesef..
Özel sektör patron müdür out, kamu in
 
bizim firmada taktik felan yok azizim. ister 1 ister 3 ister 5 ne kadar ve ne zaman istersem kullanabiliyorum. tabi şirketin %50 sinin alaman olmasının etkisi var bunda. yoksa türk firması olsa nerdeee.
 
@r.ezk

Posta koymak gerekmiyor. İş mahkemesi diye bir şey var. Misal bizim şirkette çalışan sayısı çok fazla. Personel izine çıkamadı diyelim, işten ayrılır ayrılmaz şirketi mahkeme'ye verip tüm haklarını katlayarak fazlasıyla alıyor. Bizim patron 2-3 yıl çalışıp haksızlığa uğrayarak ayrılanlara tazminat ödeye ödeye akıllandı.

Şikayet üzerine şirketlere denetlemeye gidiliyor artık. Çalıştığım firma, personelin izin kağıtlarını eksik düzenlendi diye bir sürü para cezası ödedi geçtiğimiz senelerde. Öyle ben seni izine yollamıyorum tarzı laflar sökmüyor artık. Hak aranmazsa patron'un da bu durum işine gelir ve çalıştırır tabi ki. :)
 
Yabancı ortaklı veya tamamen yabancı firmalarda çalıştığınız zaman böyle taktikler, ayak oyunları, stratejiler geliştirmenize gerek kalmıyor gerçekten de. Çinlisi bile burada gelip size iş veren nasıl olunurun dersini veriyor. Ha illa ki burun kıvıranlar oluyor yabancıların sistemlerine de, öğleden önce molasına kadar 'ay hala ayılamadım', öğleden sonra molasından sonra da 'of ne çok çalıştım mesai bitse artık' havasında takılan, yazın 'ay mayemiye gitmek istiyom çok ama 3 kuruç para veriyo bu gevurlar nereye gidicez' diye yakınan tipler yok mu, illa ki var. Zaten bu şekilde hiç bi dalda tutunamadıkları için 35-40'ından sonra KPSS'ye mi hazırlansam diye düşünmeye başlarlar genellikle.

Evet biraz şans meselesi ve girmesi oldukça da zor, ama düzgün iş yapan, çalışanının kıymetini bilen; ona kazandırmadan kendisinin kazanamayacağının farkında olan şirketlerin sayısı da az değil. Ama hepsinden önemlisi özel sektörün belki de en güzel yanı aldığınız sorumluluk kadar, yaptığınız iş kadar maaş almayı başarabilirsiniz. Bu yüzden bırakın ortalama bir devlet memuru maaşını, üstündeki sorumlusundan bile çok çok daha fazla maaş alan işçiler var.

Yıllık izinler içinse şunu söyleyebilirim, izin konusu biraz çalışanın meselesi bana göre. Kendimden örnek verecek olursam, şimdiye kadar hiç 'iyi bi tatili hak ettim' gibi bi düşünceyle sıcak denizlere inmedim. Hak etmediğimi düşündüğümden değil, sadece bu yaşıma kadar ailemin de böyle bir imkanı olmadı ve yaz ayından nefret ediyorum. Ayrıca bakım onarım işi yapmamdan dolayı belli bir mesaim bile olmadığı gibi, işimi severek yaptığım için tatili kendime bir ödül olarak göremiyorum.

Yine gereksiz yere uzuunca bi mesaj oldu farkındayım ama bir de üniversiteden tanıdığım iki arkadaşımdan bahsetmek istiyorum. Biri Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü 1. olarak tamamladı, çok iyi iş teklifleri almasına rağmen 'ben özelde çalışamam, akademisyen olmayı istiyorum' dedi. Tatili, maaşı, kariyeri belli olsun istiyor. İşini ayıla bayıla yapmasa da bizim gibi özelde çalışan arkadaşları gördüğü zaman doğru kararı verdiğini söylüyor. İşler gayet yolunda yani. Diğer arkadaş ise Makina Mühendisliğini 6 yılda zor bitirdi, 'beni özelde çalıştırmazlar, evimden ayrılmak istemiyorum, yaşadığım şehirden memnunum' dedi, son sınıfta oturdu deli gibi KPSS yardırdı. O bölümü 6 senede zar zor bitiren adam 98 puan aldı KPSS'den. Sadece 1 tercihi olduğu için ilkinde olmadı ama ikinci tercihlerde kesin yerleşecek. Dümdüz bir adam, kendisi de bunun farkında.

İkisi de çok sevdiğim arkadaşlarım ve ikisine de saygı duyuyorum.
 
Geri