Yabancı ortaklı veya tamamen yabancı firmalarda çalıştığınız zaman böyle taktikler, ayak oyunları, stratejiler geliştirmenize gerek kalmıyor gerçekten de. Çinlisi bile burada gelip size iş veren nasıl olunurun dersini veriyor. Ha illa ki burun kıvıranlar oluyor yabancıların sistemlerine de, öğleden önce molasına kadar 'ay hala ayılamadım', öğleden sonra molasından sonra da 'of ne çok çalıştım mesai bitse artık' havasında takılan, yazın 'ay mayemiye gitmek istiyom çok ama 3 kuruç para veriyo bu gevurlar nereye gidicez' diye yakınan tipler yok mu, illa ki var. Zaten bu şekilde hiç bi dalda tutunamadıkları için 35-40'ından sonra KPSS'ye mi hazırlansam diye düşünmeye başlarlar genellikle.
Evet biraz şans meselesi ve girmesi oldukça da zor, ama düzgün iş yapan, çalışanının kıymetini bilen; ona kazandırmadan kendisinin kazanamayacağının farkında olan şirketlerin sayısı da az değil. Ama hepsinden önemlisi özel sektörün belki de en güzel yanı aldığınız sorumluluk kadar, yaptığınız iş kadar maaş almayı başarabilirsiniz. Bu yüzden bırakın ortalama bir devlet memuru maaşını, üstündeki sorumlusundan bile çok çok daha fazla maaş alan işçiler var.
Yıllık izinler içinse şunu söyleyebilirim, izin konusu biraz çalışanın meselesi bana göre. Kendimden örnek verecek olursam, şimdiye kadar hiç 'iyi bi tatili hak ettim' gibi bi düşünceyle sıcak denizlere inmedim. Hak etmediğimi düşündüğümden değil, sadece bu yaşıma kadar ailemin de böyle bir imkanı olmadı ve yaz ayından nefret ediyorum. Ayrıca bakım onarım işi yapmamdan dolayı belli bir mesaim bile olmadığı gibi, işimi severek yaptığım için tatili kendime bir ödül olarak göremiyorum.
Yine gereksiz yere uzuunca bi mesaj oldu farkındayım ama bir de üniversiteden tanıdığım iki arkadaşımdan bahsetmek istiyorum. Biri Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü 1. olarak tamamladı, çok iyi iş teklifleri almasına rağmen 'ben özelde çalışamam, akademisyen olmayı istiyorum' dedi. Tatili, maaşı, kariyeri belli olsun istiyor. İşini ayıla bayıla yapmasa da bizim gibi özelde çalışan arkadaşları gördüğü zaman doğru kararı verdiğini söylüyor. İşler gayet yolunda yani. Diğer arkadaş ise Makina Mühendisliğini 6 yılda zor bitirdi, 'beni özelde çalıştırmazlar, evimden ayrılmak istemiyorum, yaşadığım şehirden memnunum' dedi, son sınıfta oturdu deli gibi KPSS yardırdı. O bölümü 6 senede zar zor bitiren adam 98 puan aldı KPSS'den. Sadece 1 tercihi olduğu için ilkinde olmadı ama ikinci tercihlerde kesin yerleşecek. Dümdüz bir adam, kendisi de bunun farkında.
İkisi de çok sevdiğim arkadaşlarım ve ikisine de saygı duyuyorum.