Scudo Sports

Obruk Hanı ve gölü. Toplam 195 km güneş altında 9 saat.

Mesut Girgiç

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Mart 2006
Mesaj
4.517
Tepki
11.601
Şehir
Konya
Sabah 4 de kalktık.
5 de evden çıktık.


http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr.jpg


6 da arkadaşlarla Konya-Aksaray yol ayrımında buluştuk.
Soldan sağa doğru sırayla Konyalı ironları görüyorsunuz.. Gerçi sağdan sola doğru bakıldığında da aynı şey..

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr1.jpg


Hedef Konyaya 80 km. uzaklığındaki Obruk Hanı ve gölünü görüp oradan Altınekin üzerinden Konyaya dönmek.
İronMesutun dikiz aynası.. Konvoy kalabalık.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr2.jpg




Yol levhasında yazılı uzaklıklara bakarmısınız, ne kadar cömert rakamlar..

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr3.jpg


Derken, yolda önümüze aniden çıkmaya yeltenen iki çete üyesü ekipten bir arkadaşımızın yere yumuşak iniş yapmasına neden oluyor.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr4.jpg


Arkadaş yumuşak iniyor ama bisikleti sanırım biraz sert iniyor.. Bakım ayar durumları..

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr5.jpg


80 km. yi yaklaşık 2 saat 45 dk da tamlayan üç 28 cant bisiklet sahibi arkadaş..
Haa unutmadan.. İronmesut sonunda SARIMAYO'yu kaptı.. Nasıl mı?
Kıydı parayı aldı.. Yoksa profesyonel bisikletçilerden ironmesuta sıra mı gelir..

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr6.jpg


Ekip Obruk gölünün önünde toplandı.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr7.jpg


Kervansaray ve Gölden bazı manzaralar..
Not: 3.5 dk lık video filmini de izlemenizi tavsiye ederim..

VİDEO:(yukardakinin tekrarı) ;) :)


http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr8.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr12.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr10.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr15.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr11.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr13.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr17.jpg


http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr16.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr9.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr14.jpg


Daha sonra Altınekine doğru yöneliyoruz.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr18.jpg


Yol manzaraları...

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr19.jpg

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr20.jpg

Yol mucurluydu ve yol bisikleti olan arkadaşımızın 80 Euro luk lastikleri cant kesiğinden nasibini aldı. Çok ince olan hem ön hem arka lastikler maalesef taşlarla kesildi..

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr21.jpg

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr23.jpg


Bu yolun çakıl taşları gibi ÇEKİRGELE ri de oldukça besili ve iriydi.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr22.jpg


Bu yörede her köyün adında kuyu kelimesi var. Yavşan kuyu, Yenikuyu vs vs.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr26.jpg


Tarım çok lazım, tamam. Ancak keşke yeraltı su kaynaklarının hızla yokolmaması için daha bilinçli kuyu açma ve sulama yöntemleri kullanılabilse.. Zira çok yakınınından geçtiğimiz Tuz gölü son 50 yılda %40 kurumuş.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr24.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr28.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr27.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr29.jpg

Yer altı ve yerüstü su kaynaklarımız hızla tükenmesine karşı gölgesine sığınabileceğimiz bir tane bile ağacımız yok.
Urfadan gelen tarım işçilerinin çocukları dahi yol levhalarının gölgesinde dinlenebiliyorlar.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr25.jpg



Akçaşar köyünde Ahmet adında bir bisiklet sevdalısı uzunca bir müddet bize yol arkadaşlığı ediyor.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr30.jpg

Nihayet Altınekine varıyor ve yaklaşık 125. km de ilk çorba molamızı veriyoruz.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr31.jpg


Daha sonra hedef Ankara Konya karayoluna çıkmak..

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr32.jpg


ve yol ayrımındayız..

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr33.jpg


Tutubunbeli rampası denen yerde, rampacı mesuta takılıp bırakmayan tek iron. İron dede.. İron dede yeni hibrit bisikletinden çok memnundu. Gezi boyunca genelde ilk ikinin içindeydi.

http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr34.jpg

Bu haftaki gezimiz yaklaşık 195 km idi. Tüm molalar dahil 9 saat sürdü. Ancak hava aşırı sıcaktı. Uzun kollu giysiler giymesek resmen kavrulacaktık. Bu anlamda İç anadoluda bu haftalarda bisiklet süren tüm bisikletçileri uyarmış olalım..

Hoşçakalın.. yeni gezi ve maceralarımızda buluşmak üzere..
 
Scudo
Abi yine mükemmel bir paylaşım,ve paylaşım tarzında çok hoş ayrıca teknolojiyide sonuna kadar kullanıyorsun,yaşlı amcada sanırım önceki gezide beraber gezdiğiniz amca onada maşallah diyorum,ayrıca su bulunan resimler asılda göle çok bayıldım abi, heleki bursada 45 c altında kavrulurken ve tekrar paylaşım için teşekkürler
 
Sevgili Mesut Hocam,
Yaşadığınız sıcaklık ( havanın değil , ekibin kaynaşmasından doğan sıcaklık ) fotoğraflara yansımış.
Dönünce sırf şu ekibe katılmak için Konya ya geleceğim söz.
Hem bayağı da antremanlı olurum ki ancak yetişirim sizlere. :)
 
yahuuu arkadaşlar bizleri bu muhtesem güzelliklere daldırdınız da eeee bizler bu güzelim cennet yavrusu yerlerı nasıl göreceğiz,vallla muhtesemsınız,inşallllh bir günde bizlerde sizler le bu oratmı ve havayı birlikte teneffüs etme imkanına sahip oluruz,hepinize candan saygı ve selamlarımla çok tşkrler anlatı ve fotolar için,
 
İronlar yine müthiş bir tura imza atmış, ayrıca fotoğraflarının da hastasıyız, forumda senin üzerine fotoğrafçı yok Mesut abi belirtmek isterim :)
 
mesut abi ilk fotografa baktım bayıldım, diyerleride güzel tabiki geziniz her zamanki gibi çok güzel sıcak havada dikkat etmek lazım tebrikler :)
 
195km :eek: :eek: :eek: :eek:
ben bu cumartesi hiç mola vermeden 50km yaptım diye seviniyodum, meğer ne cesur-cengaver bisiklet tutkunları varmış yaa;)
195 km ve 9 saatte he!? .. bi gün gelir ben de yaparım inşallah..

fotograflar gene güzel olmuş:)
video da ayrı bi hava katmış...
o sıcakta kavrulmamış olmanız da sizin için büyük bi nimet olmuş:D
 
Mesut abi yine güzel ve keyifli bir tura imza atmışsınız.
Sayenizde yurdumuzun bu bilmediğimzi güzelliklerini tanımış oluyoruz.

Hepinize tebrikler vede teşekkürler.
 
Evet yine güzel bir geziyi daha başarıyla tamamlayıp bizlere ülkemizin güzelliklerini anlattınız, peşini bırakmayan, geride kalmayan Irondede'yi ayrıca kutluyorum.Fotoğrafların netliği, bir kısmının bisiklet üzerinde seyrederken çekildiğini düşününce harika görünüyor.
Renkler hep canlı, insanın içini açıyor, bisiklet sevgisini renkler ve gülen yüzlerle başkalarına yansıtmışsınız.
Yalnız köpeklerin sizleri etkilememesi lazım, sizler ki yüzbinlerce akranınızın yapamadığı, cesaret bile edemediği mesafeleri kendi gücünüzle katediyorsunuz, köpeklerin sizi yollardan alıkoymalarına izin vermeyin.
Çekirgeli foto, pro fotoğrafçılık sitelerine konabilecek türden olmuş :)
Paylaşım için teşekkürler, elinize ayağınıza sağlık.
 
Mükemmel gezi, mükemmel anlatım ... Biz de sizinle tura katılmış kadar olduk. Pedalınıza sağlık ;)
 
Yine harika ve uzun bir gezi,tebrik ederim ayaklarınaza kuvvet.ellerinize sağlık,paylaşım için teşekkürler.
 
Mesut'cum :) merhaba

Gene güzel gezi, mükemmel anlatım, güzel resim çekim teknikleri, güzel arkadaşlık, süper sarı mayo :D , Güle güle kullan yakışmış kardeşime.

İnan sizin grubun intizamı ve düzenine hayranım. Bizlere ilham kaynağı oluyorsunuz. İnan forumda örnek aldığım kişi ve grub sizsiniz.

Elbet bir gün aranızda pedallamanın heyacanını taşıyorum. Tabi yanıma en sağlamından bir misina da alacağım. İp değil misina. Kimse görmeden senin bisiklete bağlayacağım ki, arkalarda kalıp kaybolmayayım. O sizin sürat ve mesafeye yetişmeme, misina çaktırmadan yardımcı olacak . :D

Tüm ekibi kutlar hepinize sevgi ve selamlarımı gönderirim. Dede'ye de saygılarımı.

Hoşçakalın.
 
ironman abim ben bu golu bir yerden hatirliyor muyum yoksa hafizam mi beni yaniltiyor :D

Hatta bu asagidaki fotografin bir benzeri vardi sanirsam :)
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr9.jpg
Eger onceki gittiginiz yer ayni yer degilse cok gulucem kendime :D

Her zamanki gibi ironman kalitesinde bir gezi olmus :) Fotograflar da her zamanki gibi cok guzeller :)

Bu arada artik her gezinizde tekerleginizle poz verecek bir foto-animal( :p ) pardon pardon foto-model buluyorsunuz :D iron-cekirge'ye selamlarimi iletiyorum buradan :)
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/obr22.jpg


Butun ironman ekibine selamlar :)

ironman abime de bu guzel geziyi emek verip bizlerle paylastigi icin ayrica tesekkur ediyorum :)
 
Sevgili Mesut bey OBRUK geziniz çok güzel geçmiş.

Benim geçen sene Batıdan Doğuya Orta Anadolu Turu gözlerimin önüne geldi.
Hatırlarsanız sizinle Konya da görüşmemiz sırasında burayı bana tavsiye etmiştiniz. Bende gördüğümde çok memnun olmuştum..Yoksa ben oradan transit geçerdim..

Bence görülmesi değer bir Türkiye değeri..Teşekkürler,göreyenler için bir fırsat..

İronman usulü video ve bilhassa fon müziği çok hoşuma gitti iki kere seyrettim ve dinledim..Ellerine sağlık.. Sevgilerle kalınız..
 
ıron ekibini kutlarım. Hava sıcak diye eşim kalp krizi geçireceğimden korkuyor ve beni çıkarmıyor iyimi. Sizin geziniz insana cesaret veriyor aşka getiriyor. Teşekkürler.
 
@Tugberk Tezel


Selam olsun ironman picturesin karizmatik sanat eleştirmenine...
Selam olsun yurdumun en yakıkşıklı kaskına sahip pedal şöre..
Selam İron-Tugberk.. :eek: ,

İronman'lık zenaatı kanında dolaşan demir elementinin oranına değil, yüreğinin dostlar için ne kadar güçlü attığına bağlıdır.
Bu anlamda bu forumda nice iron vardır da bundan kendilerinin bile haberi yoktur..

Gelelim konumuza..

Tekerlekli göl manzarası Obruk gölünün bir iron tarzı klasiğidir.
Geçen sene de oraya gitmiştik ve aynı teker ile aynı açıdan aynı manzarayı yine görüntülemiştik.. Hafıza kayıtlarınızın kalitesine hayran olmamak elde değil sevgili Tugberk.. Ancak geçen sene gittiğimiz yoldan geri gelirken bu sene Altınekin güzergahını seçip yolu biraz daha uzattık. İnşallah önümüzdeki sene obruğa birdaha gidersek Konyaya geri dönüşü İstanbul üzerinden yapacaz:eek: :)

Çekirgeden bahsedecek olursak..

O çekirgenin, kung-fu nun büyüyünce kareteci olacak çekirgesiyle hiç alakası yok. İron-çekirge demeye de dilim varmıyor zira o çekirgede eğer fotodan farkedilebilirse hafif göbek var.. :eek:
Göbek ironmanlığı bozar. O çekirge büyüyünce olsa olsa fat-man (=yağdan adam) olur..

İçtenlikli sanat anlayışıyla bezenmiş elit eleştilerin için tekrar teşekkür eder, nice kaliteli gezilerde buluşmak dileğiyle hoşçakal derim.
 
mesut bey
gezi güzel fotolar güzel birazda han hakkında bilgi verseydiniz daha güzel olacaktı
kaş üstü cekimlerinde kiloluymus gibi his dogmustu pano fotolarda ise sırım gibi duruyorsunuz elllerineze ayaklarınıza saglık
 
@ali cengiz


VARAN 1-)
Aşağıdaki linkte, nisan 2006 da Obruk hanına yaptığımız gezinin ayrıntılarını bulabilirsiniz. Bu linkte daha fazla fotoğraf daha fazla renk var.
https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=3203


VARAN 2-)Aşağıdaki linkte, Konya Obruk Hanının 360X160 derece hareketli fotoğraf programı mevcut. Çok güzel bir program kesinlikle tavsiye ederim, izleyin lütfen...
(link)


VARAN 3-)
Size ayrıca birkaç satır klasik bilgi daha:

KONYA Obruk Hanı
Anadolu Selçuklu döneminde ticaret yolları üzerinde kurulan hanlardan bir örneği de Obruk Hanıdır. Obruk Hanı, Konya'yı Aksaray'a bağlayan yol üzerindedir.
Plan olarak üstü açık bölüm (avlu) ile kapalı hacimden oluşan klasik Selçuklu hanları şemasına sahiptir.
Giriş bölümü iki katlı olarak inşa edilmiş, planın uzun ekseni üzerindeki han kapısının üstü açık mekana (avluya) girilir. Giriş toprakla dolmuştur.
Dış cephenin üst katında küçük pencerelerle odalar aydınlatılmaktadır. Avludan merdivenle ulaşılan bu odalardan en sağda, çok sade taş mihrabı ile Obruk Hanının yegane taş tezyinatına sahip mesciddir.
Avlunun etrafındaki mezarlıkların tonozları yıkıldığından bu bölüm çok harap durumdadır. Avludan kapalı kısma geçilir. Kapalı kısmın giriş duvarları tamamen yıkılmış olduğundan portale ait mimari elemanlar hakkında bilgiye sahip değiliz. Fakat diğer hanlar gibi kapalı kısmın girişinde, Cümle kapısı gibi yüksek, görkemli bir kapının var olması gerekmektedir.
Yapıyı inşa ettiren ve inşa tarihlerini belirten bir kitabe bulunmamaktadır. Han inşaatında kesme taş ve devşirme malzemeler kullanılmıştır. Gerek taş duvar örgüsündeki kaba işçilik ve gerekse taş süslemeden yoksun bulunuşu kısa sürede, acele olarak yapıldığı izlenimini uyandırmaktadır.
Kaynak: T.C. Konya Valiliği Resmi İnternet Sitesi

VARAN 4-)
Bir de size ve tüm mesaj yazan gönül dostlarına bir hediyem olsun ANADOLU ADINA;

ANADOLU
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?
Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettin’i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
Ahmet ARİF



ANADOLU DOLUYUM
Ben çöller fırtınası
Ben anaların yası
Ben tarihlerin yoluyum ..
Vurulmuş saldırmışım
Düşeni kaldırmışım
Gariplerin sağ koluyum ..
Türkü söyler dillerim
Nasırlıdır ellerim
Ben söğütlerin dalıyım ..
Ben gönüller bekçisi
Dertlerin emekçisi
Ben Anadolu doluyum ..
Ben dünlerin yarını
Köroğlu'nun torunu
Ben Çamlıbel, ben Bolu'yum ..
Yüreğim Çatalca'dır
Bakışım kartalcadır
Ufuklara sevdalıyım ..
Türkü söyler dillerim
Nasırlıdır ellerim
Ben söğütlerin dalıyım ..
Ben gönüller bekçisi
Dertlerin emekçisi
Ben Anadolu doluyum ...
~ Uğur IŞILAK

HAN DUVARLARI

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyorum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...
Ellerim takılırken rüzgarların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına,
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,
Bu ıslakla uzayan, dönen kıvrılan yollar.
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu.
Gökler bulutlanıyor, rüzgar serinliyordu.
Serpilmeye başladı bir rüzgar ince ince,
Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince
Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi
Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine
Yol, hep yol, daima yol... bitmiyor düzlük yine.
Ne civarda bir koy var, ne bir evin hayali
Sonunda ademdir diyor insana yolun hali,
Ara sıra geçiyor bir atlı, iki yayan
Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdıyan
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyordu,
Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor...
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine,
Bir sarsıntı... uyandım uzun suren uykudan;
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan
Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu,
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu;
Ağır ağır önümden geçti deve kervanı,
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı.
Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri
Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri
Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya
Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı,
Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor,
Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor,
Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı
Her yüzü çiziyordu bir hüzün kırışığı,
Gitgide birer ayet gibi derinleştiler
Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki çizgiler...
Yatağimin yanında esmer bir duvar vardı,
Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı;
Fani bir iz bırakmış burada yatmışsa kimler,
Aygın baygın maniler, açık saçık resimler...
Uykuya varmak için bu hazin günde, erken,
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken
Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı;
Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı
Ben garip çizgilere uğraşırken baş başa
Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa;
*On yıl ayrıyım Kınadağı’ndan
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben*
Altında da bir tarih. Sekiz mart otuz yedi..
Gözüm imza yerinde başka ad görmedi.
Artık bahtın açıktır, uzun etme arkadaş
Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş;
Araya gitti diye içlenme baharına,
Huduttan götürdüğün şan yetişir yarına
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk
Soğuk bir mart sabahı...Buz tutuyor her soluk
Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri
Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri
Bulutların ardında gün yanmadan sönüyor,
Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor...
Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar,
Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar
Biz bu sonsuz yollarda varıyoruz, gitgide,
İki dağ ortasında boğulan bir geçide
Şıkı bir poyraz beni titretirken içimden
Geçidi atlayınca şaşırdım sevincimden
Ardımda kalan yerler anlaşırken baharla
Önümüzdeki arazi örtülü şimdi karla
Bu geçit sanki yazdan kişi ayırıyordu
Burada son fırtına son dalı kırıyordu
Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla
Savrulmaya başladı karlar etrafımızda
Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü;
Kar değil, gökyüzünden yağan beyaz ölümdü...
Gönlümde can verirken köye varmak emeli
Arabacı haykırdı *İste Araplıbeli*
Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana
Biz menzile vararak atları çektik hana.
Bizden evvel buraya inen uç dört arkadaş
Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş
Çıtırdayan çalılar dört cana can katıyor
Kimi haydut kimi kurt masalı anlatıyor
Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri
Çicekliyor duvarı ocağın akisleri
Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor
Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor
*Gönlümü çekse de yarin hayali
Aşmaya kudretim yetmez cibali
Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgarın önüne katılmışım ben*
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu@daydık
Bir han yorgun argın tatlı bir uykudaydık
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım.
Başucumda gördüğüm su satırlarla yandım
*Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı’mı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Şatılmış’ım ben*
Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında
Korkarım yaya kaldın bu gurbet çıkmazında
Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı
Bahtına lanet olsun aşmadıysan bu dağı
Az değildir, varmadan senin gibi yurduna
Post verenler yabanın hayduduna kurduna
Arabamız tutarken Erciyes’in yolunu
Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu’nu?
Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,
Dedi
Hana sağ indi ölü çıktı geçende
Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti
Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti...
Gönlümü Maraşlı’nın yaktı kara haberi.
Aradan yıllar geçti işte o günden beri
Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,
Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim
Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar
Dönmeyen yolculara ağlayan yaşlı yollar
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları...
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL



Sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır,
ben dolu doluyum,
Anadoluluyum..
Ben İstanbulluyum, Ağrılıyım.
Ben Samsunluyum, Anamurluyum...
Ben dolu doluyum
SİZİNLE MUTLUYUM...

 
Her şeyi ile,tam anlamıyla süper bir gezi olmuş Mesut abim...

Kelimeler yetmez sana üstadım,doyum olmuyor gezilerine hakketten,emeklerinize sağlık...

Tüm ekibi yürekten kutlarım,sevgi ve selamlarımla..;)
 
Geri