Mütevazilik de bir yere kadar...

herkese merhabalar;

öncelikle az sonra vereceğim rahatsızlık için, bu yazıyı yazmamda hiç bir şekilde payı olmayan arkadaşlardan özür dilemek istiyorum. ancak son zamanlarda başıma gelen birtakım olaylar, beni böyle birşey yazmaya itti. yıllardır diğer bisikletçilerle bir araya geldiğimde; gerek bu tutkuya yeni bağlanmakta olan küçük kardeşlerime, gerekse de benim yaşım kadar bisiklete binmişliği bulunan abilerime karşı her zaman mütevazı ve saygılı oldum. bunu bilenler çok iyi bilir. sadece bisikletçiler camiasında değil, hiç bir ortamda kendimi övmeye gerek duymadım. "ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz" düsturunu benimseyerek sadece icraatimle kendimi gösterdim; gören gördü ve hakkımı verdi, göremeyene de zorla kendimi kanıtlamaya çalışmadım.

ama insan bir yerden sonra öyle muamelelerle karşılaşabiliyor ki; artık hakikaten sabrı taşıyor. aşağıda yazacaklarım da bunun bir sonucudur; bunu yazmamda hiç bir şekilde payı bulunmayan büyük-küçük, tecrübeli-acemi bütün diğer bisikletçileri tenzih ediyorum...

---

çocukken her türden bisikletim oldu, mtb'ye olan tutkum diğer bütün türlerin üzerindeydi.
bir bianchi'm vardı; modifiye ede ede her yıl donanım olarak bir öncekinden apayrı bir bisiklet sürüyordum.
yanımda bir pompa dahi olmadan, enerjimi verimli kullanmakla ya da harita okumakla ilgili hiç bir şey bilmiyorken; çocuk aklımla sırf eğlencesine 20-30 km uzaktaki yerlere gider gelirdim.
18'imi doldurur doldurmaz ehliyet aldım, bisiklet tutkumu araba sevdasına sattım. onu da çok güzel öğrendim, ama aklım bir şekilde hep bisiklette kalıyordu.
üniversite öğrencisiyken çok kısıtlı bir bütçeyle çelik kadrolu bir bisiklet aldım; üzerindeki kıytırık donanımlarla çıkmadığım dağ bayır kalmadı, kadrosu çatlayana kadar kullandım.
sonunda böyle olmayacak dedim; 2 ay boyunca elime para geçtikçe 2. el parça topladım, sonunda borca harca bulaşıp tam bir bisiklete sahip oldum, borcumu 3 ayda kapattım.
şimdi bisikletimin hala eksikleri var, benimse ne bir formam, ne de kaskım var.
bisiklete 2 ay önce başlayıp da bütün donanımlarını eksiksiz alan bazı adamlar var; beni kasksız, şort ve tişörtle kadrosunda hiç bir yazı olmayan bisikletimi sürerken görünce adam yerine koymuyorlar.
hey insanlar! ben tırmanmayı da, inmeyi de, uzun yol yapmayı da, şehir trafiğinde ilerlemeyi de kendini bisikletçi sanan bazı hanımevlatlarından çok daha iyi biliyorum. siz teknik detaylardan ne kadar anlarsınız bilemem ama, her bir parçasını özenle seçtiğim bisikletime de oldukça güvenirim.
bu forumda ileri sürüş teknikleriyle ilgili kaç tane yazım var; gönül isterdi ki her birini öyle destanlar yazarak değil de videolarla, görsellerle anlatabilseydim. ama bunu yapacak imkanım olsaydı, önce gider kendime bir forma alırdım.
şimdi mezun olmanın son aşamasındayım, yakındır ben de kendi paramı kazanmaya başlarım. o zaman karbon kadrolusunu da alırım, bu sefer bazılarının gözünde bir anda en iyi bisikletçi ben olurum.
peki beni sırf altımdaki bisikletle, üzerimdeki kıyafetle değerlendiren bu adamları, ben o zaman adam yerine koyar mıyım?..
doğaya saygı göstermenin en güzel yollarından biri olan, fitness salonlarından çok daha güzel bir spor imkanı sunan, insanı her açıdan geliştiren şu güzelim iki tekerlekliyi bile şekilciliğinize, gösterişçiliğinize, sidik yarışınıza kattınız ya; ben daha size ne diyeyim...
mütevazılık da bir yere kadar, haddinizi bilin.

Ahmet kardeşim,yazdıklarına katılıyorum.Biz millet olarak ne yazık ki gösterişe ve şaşaya meraklıyız.Ayranımız yok içemeye,mumla gideriz,.....maya arkadaşım.Yine ne yazıkki diyorum;ukalalık günden günede artıyor,haberiniz olsun.

Bu sorun her camiada var.Altındakı alete bakarak yorumlayanlar var.

Bu yazın Eskişehirden bi abimi hatırlattı bana durumu tıpatıp aynı şuan altındaki bisikleti hayal edemezsin.Ama şuan o ona yapılanları ona yapanlara karşı koyuyor tavrını Devran dönüor işte. Yazını çok beyendım umarım seninle birgün pedallarız markasına modeline bakmadan.Bursaya bisikletle gelmeyi düşünüyorum umarım görüşürüz Saygılar ahmet bey

desteğiniz çok teşekkür ederim arkadaşlar, bahsettiğim tavıra istemeden kapılıp da yazıyı okuduktan sonra "evet ya ne yapıyorum ben" diyerek silkinip kendine gelecek bir tane insana vesile olsam ne mutlu bana...

@A.Kadir Ünal

her zaman beklerim hocam, birkaç gün öncesinden haber verdiğin sürece ne yapar eder programımı ayarlarım ve birlikte dolaşırız bursa'yı :in:

agzına saglık ben daha karşılaşmadım, kimseye de demedim... kendimi de tebrik ediyorum.. dürüst ve dogru insanlarla tanışmak var.. şekilci yartıklarla degil..

Sonuna kadar destekliyorum. Ama bu olay sadece bisiklet konusunda karşımıza çıkmıyor. Bir ara uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım ile görüştüm ayağındaki botlar dikkatimi çekti harley davidson olduğunu farkettim armalarından kaça aldığını sordum 275 tl dedi, e çok değil mi dedim. Ne yapalım çarık mı giyelim dedi bi onun botlarına bir de kendi giydiğim 6 senelik ama hala taş gibi olan botlara baktım bişey diyemedim

demekki neymiş. İnsanlık para ile ölçülmezmiş

Gerçek bi patlama soncu yazıldığı ortada Ağzına sağlık..

Helal olsun ağzına sağlık kardeş çok haklısın günümüzde insanlar dış görünüşlerine göre değer görüyorlar maalesef, umarım bu yazı birilerinin kendine çeki düzen vermesine vesile olur.

İstanbul anadolu yakasına hiç gelme o zaman arkadaşım inan forman yoksa (kask'sız düşünemiyorum ne yaparlar ) turlarda bile fotoraf karesine almamaya özen gösterenleri gördüm o derece maksat pedallamak değil hava atmak malesef...

Yazdıklarınız benimde gördüğüm şeyler güzel bir konuya değinmişsiniz ama kask konusunda size katılmıyorum.

"Alet isler el ovunur" gibi bir lafimiz olmasaydi keske Herkes "alet"e kafayi taktigi surece "el" emeginin de degersiz gorulmesi normal. Bence bunun bir ornegi kisiyi tanitici bir resim konulmasini beklediginiz profil resmi kismina insanlarin sadece bisiklet, bisiklet parcasi, araba, motor vs... koymasi. Ya da forumda neredeyse en aktif bolumun "bisikletlerinizin resmi" bolumu olmasi. Ya da herkesin profilinde kullandigi bisikletin gosterilmesi. Ya da insanlarin imzalarinda kullandiklari bisikletleri yazmalari, sponsorluk reklami almiscasina markalarin logolarini kullanmalari...

Bende de var bu yargilama durumu, ama biraz ters benimki. Ust alt marka forma, SPD'leri cekmis, kask/gozluk/eldiven renk uyumuna gore secilmis, karbon aletlerle gezen gobekli amcalara onyargiyla yaklasiyorum ben de. Yanlis oldugunu biliyorum, ama ne yaparsin...

sen o iki tekerlekten aldığın zevki başkalarının şekilciliğine kıyaslama yaparsan inan her yerde gözüne batar o tip insanlar altında bisiklet yokken bile sen sür rüzgarı yüzünde hisset yollarda ak git boşver sen kimseyi yargılama kendine bak mutlu ol ben de öğrenci adamım ama zamanla elde ediyorum istediklerimi senin gibi.. giyim aksesuar zaten zamanla olacak şeyler

yazıklık insanlar çok haklısınız

malesef her alanda olduğu gibi bisiklette'de maddiyatı önemseyerek insanlığa sığmaz yazı yazanlar var onları kınıyorum. arkdaş ne güzel yazmış düşüncelerini. ayrıca arkadaşın yazdığı yazıya istinaden; kendini kasksız, tehlikeye atacak kadar dikkatsiz kullanacağınıda sanmıyorum. sonuna kadarda haklı güzel bir eleştiri

Ahmet epey üzüldüğün ortada ama bu kadar kafanı takmaman gerekiyor yoksa çok çabuk yaşlanırsın Seninle yaptığımız turda konuştuğumu hatırlıyorum ama emin değilim.Eğer ki bir insan iki tekere aşıksa normal değildir normal olan insanlara göre daha uçuk,daha kaçık,daha asi,daha kendini beğenmiş ve daha hırslıdır.Bu hırsını ve asiliğini yarışmalar yerine arkadaş arası turlarda kullanmaya başlayınca böyle garip durumlar ortaya çıkması gayet makul.Kimisi bisikletiyle ,kimisi performansıyla,kimisi aksesuarlarıyla öne geçmeye çalışır.Adamı araştırırsan belkide arkasında hiçbir birikim yoktur ama o gün onun günüdür havasını atar.Sana abin olarak bu durumlarda tavsiyem bu tip insanlarla ne şekilde olursa olsun muhattap olmamandır.Sen keyif alarak yaptığın işi yine keyif aldığın insanlarla yapacaksın ki keyfin katlansın.Bu konuları konuştukça da uzar gider üzülen yine sen olursun.Hiç sıkıntı yapma koskoca Bursa, muhakkak kafana göre birilerini bulursun beraber pedallayacak.

Kendine iyi bak.Görüşmek üzere diyerek bitiriyorum

MTB Yapmak için değil hocam tamamen hava yapmak için gezen insanlar onlar sen bizdensin kaskın önemini biliyorum evet ama yok kullanmıyorum kasklı carbon donanımı full olan arkadaşlarla birlikte yola çıkınca dağdan inip yarım saat bekliyoruz. Niye yavaş iniyorsun dediğindede bisiklete kıyamıyorum oluyor hakkını vermeyeceksen almayacaksın kardeşim bende zoom maşalı mekanik frenli impetus vardı. Epicon taktık hayes taktık tourneyi slx yaptık kıyamıyorum diye yavaşmı iniyorum daha hızlı limitleri zorlayarak kullanıyorum. Ama ne kask ne de forma var ha kask alırım güvenlik tamam ama forma nedir yani hava atmaktan başka birşey değil.
Zaten kardeşim amaç hava atmak olsa bisiklet toplamak yerine kask forma km saatidir (dağda zevk için yapanın ne işine yarıyorsa artık onuda çözemedim.) Kaliteli diyip aslında pahalı olan xtr kullanırdın. 1 sene boyunca tourneyle altusla dağlarda haşatını çıkarttım bisikletin ne oldu yine zevkini aldım havasını yapmadım.

Sonuna kadar katılıyorum hocam sana. Benim gözümde MTB'ci zevkini alarak sürendir kask takıp milyarlık bisikletle formayla gezen değil.

Çok şükür böyle bir durumla karşı karşıya gelmedim ve inşallahta gelmem şahet öyle bir durum olsa böyle bir durumla karşılaşsam o günkü turu kendimi sıkmadan alttan alırım.Ama ertesi turda O forma yerine giydiğim siviti çıkartıp sıcaktan daralan kamyoncuların biraz olsun rahatlaması için giydiği atleti üstüme giyip.Yanlarına giderim Takma kafana abi Üstündeki formayla kaskla bisikletiyle seni sınıflandıran adam adam değildir.

destekleriniz için çok teşekkür ederim, keşke birtakım şahısların ne yaptıklarını anlamalarını sağlamak için bunları yazmaya gerek olmasaydı...

kask konusuna da şöyle bir açıklık getireyim; küçükken çok düştüm ben. genellikle ufak tefek sıyrıklarla atlattım, bir tane ciddi kazamda da 3 dişim kırıldı. belli bir yaştan sonra, oluşan bilincin de etkisiyle düşmeyi çok güzel öğrendim. ama ondan da ziyade, düşmeme sebep verebilecek bir durumun içine düşmemeyi öğrendim. arabadan dolayı bisiklete ara verdikten sonra yeniden başladığımdan beri, 3 yıldır çok nadir; hiç bir hasarın meydana gelmediği çok hafif kazalar atlattım. reflekslerim hala çok iyi durumda, bunun sağladığı bir güven var. dolayısıyla kask takmak benim için şu an bir öncelik değil; ama diğer ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra kask da alırım elbette.

gerisini; daha ön freni kullanmayı bilmediği halde kafasındaki kaskı hava atma aracı olarak görenler düşünsün

@Cengiz YÖRÜK

ah ben bu istanbulun gözünü seveyim, senin kafada adamlardan dolu orada 2-3 yıl içinde beyoğluna mümkün olduğunca yakın bir yere yerleşme planlarım var, bunu başardığım gün yeniden doğduğum gün olacak :rolleyes: