Mekke - Roma Bisiklet Turu 4.Gün ( Petra - Aqaba )

Serkan Taşdelen

Forum Bağımlısı
Kayıt
27 Şubat 2006
Mesaj
2.660
Tepki
4.806
Şehir
Türkiye
(link)
10 Nisan 2011 Petra – Aqaba
Sevgili Dostar Merhaba,
Yeni bir güne uyanıyoruz Petra’da. Bugün artık Ürdün’ün en güney ucuna, Aqaba’ya ineceğiz. Yolumuzun büyük bir kısmı anlaşılacağı gibi iniş olacak. O nedenle yüzler biraz daha gülüyor. Günlerdir rampa tırmanıyorduk, dün saymazsak tabi ki. Dün bizler Petra’yı gezme niyetine bisiklete binememiştik.
Sabah kahvaltımızın ardından 8′de yola çıkmak üzere bütün arkadaşlarımız ile hazırlanıyoruz. Bisikletlerimizin son kontrollerini de yapıyoruz ve artık yola çıkmaya hazırız. Otelin önünden birkaç hatıra fotoğrafı çekiyorum.
(link)
(link)
Nihayetinde 8 gibi pedallar dönüyor ve yola çıkıyoruz. Tırmanış ile başlıyor günümüz, ama inişle bitecek bu kesin. Yükseldikçe Petra aşağıda kalıyor ve kuş bakışı görebileceğimiz bir noktadan fotoğraflıyoruz.
(link)
Petra Antik şehri ve Petra yerleşim yerini de yukarıdan fotoğraflıyorum. Herşey güzel gidiyor, keyfimiz yerinde. Hava biraz serin ama, o nedenle uzun kollu formalarımız ile pedallıyoruz.
(link)
Son kez Petra’yı kuş bakışı fotoğrafladıktan sonra ekibe geçiyorum.
(link)
Hep birlikte sıralandığımız yerden bizleri çekiyorum. Formalarımız çok güzel gerçektende.
(link)
Bir süre ilerledikten sonra kısa bir mola veriyoruz. Tırmanışlar devam ediyor çünkü.
(link)
Arapça tabelalarda neler yazıyor hiç birini anlamıyorum.
(link)
Son tırmanışları gerçekleştiriyoruz. Aqaba’ya 100 km yolumuz var. Yavaş yavaş tırmanış devam ediyor.
(link)
Yol trafiği az olduğu için rahatız ve keyifli geçiyor. Biraz daha gittikten sonra trafiği yoğun olan yola çıkacağız. Oraya kadar şu anki yolun keyfini çıkartıyoruz. Rampa sonlarından ekibi bekledikten sonra tekrar hep birlikte devam ediyoruz.
(link)
Tabi ekip yaş ortalaması her ne kadar yaşlı olsa da çok bekletmiyorlar. Neredeyse bizlere taş çıkartacaklar. Birkaç kişi dışında ekibimiz çok sağlam. Hiç bir yol dayanmaz bize.
(link)
Aqaba’ya 90 km kaldı ve hala inişe geçmedik. Haritamıza göre biraz daha var. Karnımız biraz acıkır gibi oluyor, uygun bir yer için rampanın en üst kısmını bekliyoruz.
(link)
Yine bir rampa sonunda ekip toplanıyor. Biraz soluklandıktan sonra tekrar yola devam.
(link)
Artık günün en yüksek noktasındayız. Burada uzun molalarımızdan birini veriyoruz. Çay, kahve içiyoruz.
(link)
Bütün ekip dinlenmede ve kahvelerini yudumluyorlar. Bende çayımı içtim, dolaşıyorum etrafta. Buradan hatıra olarak bir tane Ürdün Bayrağı alıyorum. Ürdünlü dostlarımız sayesinde benden bayrak için ücret talep etmiyorlar.
(link)
Bu molanın ardından daha kalabalık yola çıkıyoruz. Tek sıra halinde kontrollü olarak iniş başlıyor. Önünde ki bisikletçiyi geçmekte yasak. Bisikletleri salmamıza izinde vermiyorlar. O kadar çok fren daha önce hiç kullanmamıştım.
(link)
Arada kısa molalar veriyoruz. Onlardan bir tanesi daha. Kızıl coğrafya Ürdün’ün her yerinde aynı.
(link)
Çölü ortasından geçiyoruz. Manzara çok güzel, buna benzer manzarayı Konya ovasında görmüştüm sadece. Tabi bu kadar vahşi olarak değil.
(link)
Develer çıkıyor karşımıza. Bizleri gördükten sonra bize doğru geliyorlar.
(link)
Çöl ile bütünleşmiş hayvanlar… Çok güzel bir görüntü…
(link)
Yanımıza gelen bir çocuk hemen oturtuyor devesini.
(link)
Bizler hemen fotoğraf makinesine sarılıyoruz ve fotoğraflıyoruz.
(link)
Ayaları palet gibi, çölde batmadan ilerleyebiliyor. Garip bir hayvan bu develer.
(link)
Hemen devenin sahibi ile fotoğraf çektiriyorum. tabi ben fotoğraf çektirdikten sonra Hollandalı arkadaşlarımız para ödemem gerektiğini söylüyorlar. Nedenini anlamıyorum ve çantamda bulunan bozuklukları veriyorum.
Tabi sonra aklıma Türkiye’de hello mani, hello mani demeleri geliyor. Hep bunlar alıştırmış. Öyle birşey yok normalde. Fotoğraf çektiripte para ödemekte ne oluyor arkadaş? Garip bir durum, ah turistlar ahhh… Düzen bozuyorsunuz haberiniz yok.
(link)
Ardından çölde pedallamaya devam ediyoruz. Akıyor yol ve çok rahat bir şekilde ilerliyoruz.
(link)
Çöl manzarası bir süre daha devam ediyor. Seyrinde pedallarımızı çeviriyoruz.
(link)
Öğle yemeği için uygun bir yer arıyoruz ve biraz ileride Vadi Rum yolunun bulunduğu yerde yemeğe duruyoruz. Karnımızı bir güzel doyuruyoruz. Ne yiyoruz peki, ekmek, reçel, elma, domates, salatalık, muz, hurma ve kuru kayısı. Menümüz çok zengin ve doyurucu.
(link)
Molanın ardından Aqaba’ya doğru pedallar dönmeye devam ediyor.
(link)
Aqaba’ya son 27 km yolumuz kaldı. Epeydir yoldayız ve gün sonuna doğru geliyoruz artık.
(link)
Aqaba’ya 15 km kala bir noktada kontroller yapılıyor araçlar için. Bu bizler için geçerli değil tabi. Burada turun Ürdün ayağında sürekli bize yardımcı olan Amin ile tanışıyoruz. Çok iyi birisi gerçekten. Buradan sonra bizimle pedal çevirecek o da. Onunla birlikte bir tanede Alman uyruklu arkadaşımız Nico katılıyor bize.
(link)
Aqaba girişine kadar rampa aşağıya geliyoruz, girişte bir lastik patlağı ile duruyoruz. Hemen jantın değiştirilmesini bekliyoruz. Kısa sürede sorun halledildikten sonra tekrar yola devam ediyoruz.
(link)
Artık Aqaba’dayız. Kalacağımız otel ise yine bir Roteryen arkadaşımızın. Odalarımıza yerleşmeden önce soğuk birşeyler içerek, günün yorgunluğu atmaya çalışıyoruz.
Alican ile odamıza çıkıyoruz ve duşumuzu alıyoruz. Artık çok daha rahatlıyoruz ve akşam yemeği saatini beklemeye koyuluyoruz.
Akşam yemeği öncesine küçük bir program ile terasta suşi yiyorlar. Tabi ben ağzıma dahi sürmüyorum. Balığı çok severim ama kimsenin hatrı içinde çiğ çiğ yemem. Kokusu bile berbat yaw. Nasıl yediler, masayı sildi süpürdüler resmen. Tabi ben hiç ağzıma bile dokundurmadım. Bir kadeh kırmızı şarap içtim o kadar.
Terastan Aqaba’nın manzarası…
(link)
Liman manzarası bu da.
(link)
Günün son fotoğrafı da terastan olsun. Bu güzel yerde biraz vakit geçirdikten sonra yemek için aşağıya iniyoruz ve karnımızı tıka basa doyuruyoruz. herşeyi ile günümüz muhteşem devam ediyor ve son buluyor.
(link)
Aqaba’da bir gün daha sona eriyor. Dinlenmek ve uyumak için odama çıkıyorum. Yarın yeni bir gün ve yeni yollar bizi bekliyor…
Gün Toplam Km: 135,37 | Ort. Hız: 21,9 | Max. Hız: 57,5 | Bisiklet Kullanma Süresi: 06:10:24
Tur Toplam Km: 326, 59
Güzergah Haritası: Petra – Aqaba
(link)
Sevgi ve Saygılarımla…
 
Scudo

Soner Sarihan

Forum Bağımlısı
Kayıt
17 Temmuz 2005
Mesaj
3.888
Tepki
8.301
Şehir
İznik
Bisiklet
Cannondale
Çiğ balık olayı da dahil baştan sonra ilginç bir gün olmuş.
Yalnız Serkan'cım bu kadar güzel oteller, bu kadar güzel yemekler,yol bisikleti bünye alışmasın sonra. :)

Ayaklarına sağlık, fotoğraflardan bazılarının daha yüksek çözünürlükteki hallerini isteyeceğim haberin olsun.

Selamlar :)
 

Serkan Taşdelen

Forum Bağımlısı
Kayıt
27 Şubat 2006
Mesaj
2.660
Tepki
4.806
Şehir
Türkiye
@Soner Sarihan
Selamlar Soner Abicim,
Evet bahsettiğin gibi çok keyfi bir tur oldu benim için. O nedenle şu sıralar kamplı turlara çıkmaya hazırlanıyorum. :) Bünyeyi bir an önce eski haline döndürmek gerek.

İstediğin fotoyu söylemen yeterli abicim...

Sevgiler...
 

Cem Şentin

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Temmuz 2010
Mesaj
1.411
Tepki
1.268
Şehir
İstanbul
Arapların Aqaba dediği yere biz Akabe derdik, 1917'de Arap Lawrence'ın kışkırttığı Şerif Hüseyin'in komutasındaki Arapların eline geçene kadar Hicaz Vilayeti'ne bağlı bir sancak merkeziydi. Orası 1925'e kadar Hicaz Krallığna bağlıyken o dönem İngiliz mandası olan Mavera-i Ürdün'e geçti (İngilizcede Transjordan, bugün Ürdün). Orası Ürdün'ün dalış ve yüzme merkezidir. Ayrıca Mısır'a bağlı Sina Yarımadasına, İsrail'in Eilat (1949'a kadar Umm Rashrash) kentine ve Suudi Arabistan'a çok yakındır.
 

Serkan Taşdelen

Forum Bağımlısı
Kayıt
27 Şubat 2006
Mesaj
2.660
Tepki
4.806
Şehir
Türkiye
@Cem Şentin
Bilgiler için teşekkürler...

Sevgiler...

@bahtiyar közen
Çok çok teşekkürler...

@İrfan Can
Evet Can Abicim bana da çok ilginç geldi. Yöresel tatlar ise bizim güneydoğu sofrasına yakın. Genelde güzel sayılır... Nohuttan yapılan Humus her yemek yanında servis ediliyor.

Sevgiler...
 

Salih Dinçer

Forum Bağımlısı
Kayıt
30 Haziran 2011
Mesaj
1.002
Tepki
691
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Sedona
Bu tür uzun turlara ilgim var ama henüz gücüm yeterli değil. Sizlere her aşamasında başarılar dilerim...

@Cem Şentin
Turlarda gezilen yerlerin tarihi hakkında bilgi edinmek çok güzel, teşekkürler. Bazı eski bisikletçiler anı defteri yazmışlar. Sanki modern bir Evliya Çelebi Seyahatnamesi gibi. Belki de insan sadece gezip işkembeyi doldurmamalı! Gezdiği yerine tarihini de bilmeli, beyni ve avamı da doyurmalı. İşte gezginler o yüzden önemli; gördüklerini paylaşmaları da o derece...
 
  • Beğen
Tepkiler: Serkan Taşdelen