Lüleburgaz-Tekirdağ-Uçmakdere-Şarköy-Enez Turu... (1. Gün: 1 Ekim 2008)

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/1.jpg

Lüleburgaz-Tekirdağ-Yeniköy-Uçmakdere-Şarköy-Kavakköy-Erikli-Enez bisiklet turu…
(1. Gün… 1 Ekim 2008, Çarşamba)

Pekçok turda birlikte pedal bastığımız Cahit Turhan, Lüleburgaz’dan beni arayarak Şeker Bayramı tatilinde kısa bir tur yapalım deyince, hiç düşünmeden ‘geliyorum’ diyorum. Rahman Karataş’ın da katılacağı turumuzun rotası yine Lüleburgaz’dan başlayarak, Muratlı - Tekirdağ - Naip Köyü - Yeniköy - Uçmakdere - Gaziköy - Mürefte - Şarköy – Kavakköy, Saros Körfezi’ni takiben Adilhan - Sazlıdere - Gökçetepe - Mecidiye - Erikli - Enez…

Bence harika bir parkur. Özellikle Uçmakdere - Şarköy parkuru çok güzel. Bu parkurdan daha önce de geçmiş olduğum için biliyorum… Benim asıl merak ettiğim, daha önce hiç gitmediğim Saros Körfezi boyunca Adilhan - Erikli - Enez parkuru… Evet, şimdi hep beraber buraları keşfe çıkıyoruz…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/2.jpg
Lüleburgaz gerçekten çok güzel bir şehir. Üstelik çevrede pekçok bisiklet parkuru var...

Bayramın ikinci günü 1 Ekim Çarşamba 2008 sabahı, İstanbul Esenler Otogarı’ndan Lüleburgaz’a gitmek için saat 08:00’de İstanbul Seyahat’in Lüleburgaz otobüsüne hiçbir sorun yaşamadan bisikleti bagaja yükleyerek biniyorum. Saat 10:10’da Lüleburgaz’a ulaştığımda Cahit ve Rahman beni bekliyordu. Ne yazık ki Cahit, işleri dolayısıyla bizimle berebar olamayacak. Tura biz Rahman’la çıkacağız.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/3.jpg
Cahit, bizimle beraber Lüleburgaz tren istasyonuna kadar geliyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/4.jpg
Rahman, üçümüzü bu karede fotoğraflıyor.

Cahit, yine de bizi yolcu etmek için Lüleburgaz’ın 6-7 km dışında olan Lüleburgaz tren istasyonuna kadar bizimle geliyor… Cahit dönüşe hazırlanırken, Rahman fotoğraf makinasını kurarak üçümüzü bir fotoğrafa alıyor. Ardından Cahit’le vedalaşıyoruz ve yola çıkıyoruz. Cahit’in katılamadığına gerçekten üzülüyorum.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/6.jpg
Rahman Karataş...

Rahman’la konuşa konuşa, kendimizi yormadan, yavaş yavaş ilerliyoruz. Zaten öyle ciddi bir rampa, ya da iniş yok. Hava sıcaklığı 22 derece. Yalnız biraz rüzgar var. Şimdilik rüzgarı yan tarafımızdan alıyoruz. Aslında buralarda rüzgar genellikle hep kuzeyden eser. Ama bugün rüzgar, güneybatıdan esiyor. Bugün de kuzeyden esmiş olsa, herhalde bizi Tekirdağ’a kadar uçururdu.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/5.jpg
Alacaoğlu köyüne doğru...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/7.jpg
Köylerden geçerken...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/8.jpg
Davutlu köyü...

Trakya köylerini bir bir geçiyoruz; Alacaoğlu, Çengelli, Davutlu…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/9.jpg
İnanlı'ya doğru...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/10.jpg
İnanlı

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/11.jpg
Muratlı'nın çok yakın olduğunu öğreniyoruz...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/12.jpg
Muratlı'ya doğru...

İnanlı’da ilk molamızı veriyoruz. Saat 12:50, 32,57. km’deyiz. İnanlı'da kuşburnu çayımızı yudumlarken, meraklı bakışlara nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi anlatıyoruz. Saat 13:00’de de Muratlı’ya doğru yola çıkıyoruz…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/13.jpg
Sol tarafımıza tren yolunu alarak Muratlı'ya giriyoruz...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/14.jpg
Yemek yiyoruz... Menüde ton balığı var...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/15.jpg
Muratlı tren istasyonu...

İnanlı’dan çıktıktan sonra, Sirkeci’den gelen Uzunköprü ve Edirne’ye doğru giden tren yoluna paralel giden yolda 3 km kadar ilerliyerek Muratlı’ya geliyoruz. Çay bahçesi gibi bir yere girerek, yanımızda getirdiğimiz konserve yiyeceklerle karnımızı doyuruyoruz. Ardından çevreyi fotoğraflıyoruz. Saat 14:15’de Muratlı’dan ayrılıyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/18.jpg
Ergene Çayı'nın görüntüsü içler acısı...

Muratlı’nın hemen çıkışında Ergene Çayı’nın üzerindeki köprüden geçerken bu fotoğrafları çekiyoruz. Istrancalar’dan doğduğunda şırıl şırıl akan Ergene, Trakya’nın giderek sanayileşmesinin yarattığı kirlilikten nasibini fazlasıyla alarak bu hale gelmiş. Çevrede yapılan pirinç tarımı ise, Ergene’nin kirliliği yüzünden artık bitmiş.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/20.jpg
Tekirdağ'a doğru...

Şimdi önümüzde Tekirdağ var. Zemini pütürlü, çift şeritli gidiş-gelişli asfalt bir yolda ilerlemeye çalışıyoruz. Yolun sağa veya sola yönelmesiyle rüzgarı zaman zaman yanlardan alırken, artık genelde rüzgar tam cepheden geliyor.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/24.jpg
Bir benzin istasyonunda maden suyu molası…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/21.jpg
Rahman dumana doğru ilerliyor...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/23.jpg
Dumanın içinden kurtulmaya çalışırken, Rahman'ı fotoğraf makinasıyla karşımda görüyorum...

Tekirdağ’a doğru yol alırken, yukarıdaki fotoğrafları çekiyoruz. İlk kare benim Rahman’ı iniş yaparken çektiğim fotoğraf… İkinci karede ise, Rahman’ın fotoğrafladığı resimde, dumanın içinden çıkarken beni görüyorsunuz. Dumanın içine girdiğimde, tırmanışa geçtiğim için hızım düşmüş, nefesimi tutarak dumanın içinden çıkmaya çalışıyordum ki, birden karşımda Rahman’ı fotoğraf makinasıyla gördüm ve bu ilginç fotoğraf çekilmiş oldu.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/25.jpg
Tekirdağ yakınları...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/26.jpg
Tekirdağ...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/27.jpg
Rahman, Tekirdağ girişinde ışıklarda yeşil ışığı beklerken, bir Broadway arabadan destek alıyor...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/28.jpg
Tekirdağ sahilinde Çağatay'la tanışıyoruz...

Saat 15:30’da Tekirdağ tabelasının önünde bu fotoğrafı çekiyoruz. Sıkı bir iniş yaparak 15 dakikada sahilde balıkçı barınağının önüne kadar iniyoruz. Sahil de ilerlerken Tekirdağlı genç bir bisikletli arkadaşla karşılaşıyoruz. Adı Çağatay ama, soyadını notlarıma yazmamışım. Çağatay’dan ayrılmadan önce gideceğimiz yol hakkında bilgi alıyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/29.jpg
Rahman, yeni fotoğraf makinasıyla bol bol fotoğraf çekti...

Tekirdağ’dan Barbaros’a doğru gideceğiz ama, rüzgar o kadar kuvvetli esiyor ki; aramızda şakalaşıyoruz. ‘Acaba İstanbul’a doğru mu gitsek?..’ Bu akşam ‘Şarköy’e kadar gideriz’ diye düşünüyorduk ama, bu rüzgarla gitmemiz biraz zor. Artık Yeniköy’ü hedef alıyoruz. Aslında Yeniköy’e kadar olan yolu da pek yabana atmamak lazım. Barbaros üzerinden gidersek çok bozuk taşlı-toprak yolda ilerlerken hızımız oldukça düşecekti.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/30.jpg
Notlarımı artık hem deftere hem de ses alma cihazına kaydediyorum...

Sahilde bir kanapede dinlenirken ne yapacağımıza karar vermeye çalışıyoruz. Aslında bir süre sonra da acıkacağımız kesin. Sonra kararımızı veriyoruz; yanımızdaki çerezlerle idare ederek, Yeniköy’e Naip Köyü üzerinden gideceğiz, çok acıkırsak, Naip Köyü’nde durup birşeyler yiyeceğiz. Saat, 16:15’de Barbaros’a doğru yola çıkıyoruz…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/31.jpg
Barbaros girişi...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/32.jpg

Barbaros yakınlarında bu kez bisikletli bir başka genç arkadaşla karşılaşıyoruz. İstanbul’da Amerikan Hastanesi’nde çalıştığını söylediğini hatırlıyorum. O da antrenman yapmak için gittiği Barbaros’tan geri dönüyormuş.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/33.jpg
Kumbağ'a doğru Kısa ama, zorlu tırmanışlardan biri... Arkamızdaki yükler 25 kg civarında...

Barbaros’tan Kumbağ’a 500-600 metrelik kısa ama zorlu tırmanışlardan biri… Bu tırmanıştan sonra Naip-Kumbağ kavşağına doğru güzel bir iniş yapıyoruz. Burada bulunan çeşmeden mataralarımızı doldurduktan sonra, kavşaktan Naip Köyü’ne dönüyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/34.jpg
Naip köyünden görüntüler...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/35.jpg
Bisikletlerimiz yollarda bizim can yoldaşlarımız...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/36.jpg
Halkı da gerçekten çok sıcak...

Tekirdağ’dan yaklaşık 22 km uzaklıkta olan Naip çok şirin bir köy. Halkı da oldukça sıcak. Hava 19:00’a doğru karardığı için köyde fazla oyalanmadan yolumuza devam ediyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/37.jpg
6 km yolumuz kaldığı anlaşılıyor...

Bu kavşaktan Yeniköy’e kadar 6 km yolumuz olduğunu görüyoruz. Yola devam ediyoruz. 2-3 km sonra tırmanışlar başlıyor; biraz tırmandıktan sonra, biraz düz giderek dinlendiren tatlı yokuşlar... Ama öğle yemeği biraz zayıf olduğu için zorlanmadık değil…

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/38.jpg
Günün son etabında yokuşlar, yokuşlar...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/39.jpg
Saat 19:15’de Yeniköy’e geldiğimizde hava kararmıştı.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/45.jpg
Yeniköy... Bu resim 2005 yılının Mayıs ayında çekildi...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/46.jpg
O zaman köy kalabalıktı...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/51.jpg
O turda Necati Bilgen ve Cahit Turhan vardı...

Bu köye daha önce 2005 yılının Mayıs ayında bisikletlerimizle Cahit Turhan ve Necati Bilgen’le gelmiştik. Marmara Denizi’ne hakim bir tepede kurulu olan bu köyün kahvesinde, hava sisli olduğu için uzaktan belli belirsiz görünen Marmara Adası’na karşı çay içmiştik. O zaman köyde yaşayan bir sürü kişi vardı.

Aynı kahveye bu kez çadır kurabileceğimiz bir yer sormak için gidiyoruz. Ama kahve kapalı ve ortalarda kimseler görünmüyor. Rahman, etrafta kısa bir araştırma yapıyor. Köy sakinlerinden Ömer Savcı’yla tanışıyor ve camide yatabileceğimizi öğreniyoruz. Köyde artık, birkaç haneden başka kimse yokmuş. Caminin hocası olmadığı için, sabah namazı kılınmayacağı için, kalkmamız da söz konusu değilmiş.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/40.jpg
Hasan Bey'in evinde... Rahman Karataş, Hasan Yılmaz, ben ve Ömer Savcı...

Derken yanımıza Hasan Yılmaz geliyor. O da diğer köy sakinleri gibi, köyü terk ederek Tekirdağ’a yerleşmiş. Arabasıyla köye giderken yolda bizi görmüş. Bizim camide kalmamıza gönlü razı gelmiyor ve bize evinin anahtarını veriyor; ‘gidin yatın, sabah kapatır gidersiniz’ diyor. Bu teklifi teşekkür ederek kabul ediyoruz. Bisikletlerimizi, köyün dar sokaklarından yokuş aşağıya indirerek, hep birlikte Hasan Yılmaz’ın evine gidiyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/42.jpg
Yemekte barbunya fasulye ve ton balığı vardı...

Yer sofrasında yanlarımızda getirdiğimiz konserve yiyecekleri yiyerek karnımızı doyuruyoruz. Evde bulduğumuz ve sürekli Türk Sanat Müziği çalan radyo istasyonlarından birine ayarlı radyoyu dinlerken, Rahman’ın demlediği çayı içiyoruz. Ardından da güzel bir uyku çekiyoruz.

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/44.jpg
Sabah, güneşi direk evin içine doğuyor...

Ertesi sabah uyandığımda Rahman’ın erkenden kalkmış, çevreyi dolaşmış, güneşin doğuşunu fotoğraflamış olduğunu öğreniyorum. Rahman sonra eve gelip çayı demlemiş ve kahvaltıyı hazırlamış. Karnımızı doyurduktan sonra yola çıktığımızda saat 10:00 olmuştu. Ama yola geç çıkmamız tamamen benim çok geç kalmamdan dolayı olmuştu...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/50.jpg

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/48.jpg
Rahman, dışarıda güneşin doğuşunu fotoğraflamış...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/43.jpg
Sabah ayrılırken, evi aldığımız gibi teslim ettik... Yolunuz Yeniköy'e düşerse Hasan Yılmaz'ı ve Ömer Savcı'yı muhakkak bulun... Selamlarımızı iletin... Sizi de misafir edeceklerdir...

Bu arada bize evini açan Hasan Yılmaz’a buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Şimdi rotamız Uçmakdere üzerinden Şarköy ve Saroz Körfezi’ndeki Kavakköy... Yeniköy'den sonraki köy olan Uçmakdere yolu gerçekten görülmeye değer bir yer. Gelecek yazıda hep birlikte buraları da keşfetmiş olacağız. Ayrıca, Şarköy'de Forum'da Pusat Nick'iyle yazan İbrahim Bey'le tanıştık... Hepsi artık bir sonraki yazıda...

Günün sonunda baktığımızda toplam 85,64 km yol yapmış olduk...

http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/enez1/53.jpg
Devam edecek...

Nerede kaldınız Süleyman bey. Aylardır bekliyorum. Üstelik şarköy'e gelmeden kesmişsiniz. Devamını bekliyorum. 2008 benim için ölü bir yıl oldu. Sizin turlarınız ile avunacağım Hazirana kadar.
Her ikinizede selamlar saygılar.

Yine kalitenizi ve performansınızı ortaya koyduğunuz güzel bir tur ve bizlerle paylaştığınız için teşekkürler !

Derken yanımıza Hasan Yılmaz geliyor. O da diğer köy sakinleri gibi, köyü terk ederek Tekirdağ’a yerleşmiş. Arabasıyla köye giderken yolda bizi görmüş. Bizim camide kalmamıza gönlü razı gelmiyor ve bize evinin anahtarını veriyor; ‘gidin yatın, sabah kapatır gidersiniz’ diyor. Bu teklifi teşekkür ederek kabul ediyoruz. Bisikletlerimizi, köyün dar sokaklarından yokuş aşağıya indirerek, hep birlikte Hasan Yılmaz’ın evine gidiyoruz.

Yurdumun bu özelliğini çok seviyorum. Bu tür güzelliklerin yok olmadan tüm dünyayı sarması dileğiyle...

Sağlıcakla kalın

yine güzel bir tur ile karşı karşıyayız
ayaklarınıza sağlık



EDOSK Edirne Doğa Sporları Klübü

Ayaklarınıza sağlık çok güzel bir tur.

yani sonderece hayran oldum teşekkürler ve tebrikler yalnız bu turu geçen şeker bayramında mı gerçekleştirdiniz bende edirne kültür ve tarih turumda bazı rotalarımız kesişiyor eğer öyleyse karşılaşmamamız büyük şanssızlık umarım bir gün biryerlerde karşılaşırız sevgiler saygılar

trakya bölgesini ofisimde sayenizde gezmiş kadar oluyorum,yine bir turunuzu daha heyecanla bir çırpıda okuyuverdim.
her fotoğraf karesi ayrı bir duygu uyandırıyor içimde.
diğer bölümleride bekliyorum,hepinize teşekkürler.

paylaşım için teşekkürler.

süleymancığım merhaba bakıyorum gezmeye gidemeyince arşivleri açıyorsun harika bir gezi bana nasip olmadı uçmakdereden geçmek inşallah enkısa zamanda bir tur yapalım bu kış paslandık yağmurdan fırsat bulamadık gezmeye ayaklarınıza sağlık devamını bekliyoruz teşekkürler rahman hiç görüşemiyoruz inşallah bu yaz görüşmek dileğiyle




selamlar


kemaltecimen

Süleyman Bey, harika bir tur olmuş. Bu güzel anlatımınızla bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim.

Yaz boyunca sürekli tur attığım yerleri sizin fotoğraflarınızdan görmek güzel oldu. Tekirdağ'dan her gün Kumbağ'a kadar antreman turlarına çıkıyordum; bir kez de arkadaşla Yeniköy'e kadar gitmiştik. Parkur gerçekten çok güzel fakat eminim ki Şarköy'e doğru daha da güzelleşiyordur.

Yazınızın devamını da merakla bekliyorum. Bu yaz yapacağım bir tur için başvuracağım güzel bir referans olacak..

mükemmel bir ut olmuş

mükemmel bir tur olmuş

vay vay vay
süleyman baba
öyle bir imrendimki
senden bir ricam var
haziran sonu ne yapıyorsun (haziran sonu turlar bitiyor)
eğer tenmuzda trakya yaparsan vallah gelirim
gerçi daha çok var bisiklet forumdan duyuru yaparsan
sevinirim
irtibat telefonumu vereyim sende bulunsun
0216 3550324
bu arada herkesi özledim
alettin baba yı
bülent baba yı
kemal babayı
senle ve yukardaki
babalarla azmı pedalladık hey gidi eski günler hey
moruklar çetesiyiz biz
görüşmek üzere
robocop karbon apaçi
namı diğer kudret

@k.tecimen

Kemal abi niye paslanacakmıssın bakalım...daha görecek bi sürü yer var..havanın ısınmasına çok fazla gerek yok yağmasın çok fazla yeter..izmirde dazlasıyla alıştık...gdelim bi yerlere durmayalım buralarda kandıraya kaçalım mı ..

@precipice

ramazancığm kardeşim havalara baksana hafta ortası güneş haftasonu yağmur ve kuru soğuk havanın düzeldiği ilk fırsatta bisikletin üstündeyim görüşmek dileğiyle senin zaman probleminde yok galiba


kemaltecimen

Her karesi ayrı güzellikte anlatım harika.
Devamını bekliyorum. Paylaşımınız için teşekkür ederim.

@pusat
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/54.jpg

İbrahim Bey, merhaba…
Gerçekten haklısınız, ama yazı yazmaya bile zaman bulamıyorum. Rahman’a ve bana Şarköy’de gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkür ediyorum. Verdiğiniz yol bilgileri için de ayrıca teşekkürler. Sanıyorum yazının devamını önümüzdeki hafta içinde yazabileceğim…

Haziran ayında çıkacağınız Türkiye turunun bazı kesimlerinde belki size katılabilirim.

Görüşmek üzere…

@AYTEKİN ERZAN
Evet Aytekin, biz de geçtiğimiz Şeker Bayramı’nın ikinci, üçüncü günleri Uçmakdere, Şarköy ve Kavakköy’deydik… Sizin yazılarınızı okurken hemen hemen aynı günlerde bizim de oralarda olduğumuzu anlamıştım. Ama sanıyorum biz sizden bir gün önce geçmişiz oralardan. Karşılaşamamış olduğumuz için ben de üzülmüştüm… Yorumlarınız için teşekkürler…

@Nedret Günaydın
Nedret teşekkürler… Görüşmek dileğiyle…

@k.tecimen
Kemal Bey, teşekkürler… Gerçekten evde paslandık ve kilo aldık… Artık İlkbahar'ı bekliyorum… Yeni turlarda görüşmek üzere…

@ArifB

Çok teşekkürler. Bu parkurun en güzel yerleri Yeniköy - Uçmakdere arası… Gerçekten görülmeye değer yerler… Üstelik İstanbul’a da yakın… Tüm bisikletsever arkadaşlarıma bu parkuru tavsiye ediyorum… Gelecek yazıda bu parkuru tanıtmaya çalışacağım… Sizlere yararlı olursa ben de çok mutlu olurum… Tekrar teşekkürler…

@kudu

Kudret merhaba…
Telefonunu not ettim… Şimdilik ilkbahara kadar bir yere kıpırdayamıyorum… Nisan - Mayıs aylarında bu konuda tekrar görüşebilir, Moruklar Çetesi'ni toplayabiliriz… Görüşmek üzere…

@precipice
Ramazan merhaba…
Seni İzmir’de görünce çok şaşırdım… Balıklıova - Mordoğan - Karaburun - Ildır - Şifne - Çeşme… Bu parkur bana biraz tanıdık geldi… Zorlu ama güzel bir parkur… Sizler yağmur altında pedallarken, ben de hemen hemen aynı yerlerden 40 derece sıcak bir havada geçmiştim… Ramazan görüşmek üzere… Ben de telefon numaran yok…
0 542 822 80 10

Merhabalar Süleyman Abi ve Rahman Abi,

Çok güzel bir rotada pedalladığınızı hayal edebiliyorum. Tekirdağ'a kadar olan yolun bir kısmında pedallamıştım. Tekrar görmek çok mutlu etti beni. Trakya insanının misafirperverliği o kadar güzelki anlatamam. Olurda birgün Yeniköy'e yolum düşerse mutlaka Hasan Yılmaz'ı ziyaret edeceğim ve selamınızı ileteceğim.

Paylaşımınız için çok teşekkürler Süleyman Abicim. İkinci günü sabırsızlıkla bekliyoruz.

Sevgiler...

Süleyman abi merhaba.
Bir hoşluk daha yapmışsınız ne diyim, yakışır hani.
2008 Şeker Bayramını sizler gibi bisiklett değil belki ama Yürüyüşle değerlendirme fırsatı buldum.Yine en az sizin kadar güzel Keşifler ve Kesişmeler yaşadım.
Cahit Hocam sizi asıyor mu ne.Artık arayı açmamalı bence.
Bu arada size yapacağımı söylediğim ve kendimi kırbaçlama anlamın da söz verdiğim ve sizin de öncesinde yaptığınız,İstanbul Ankara arasını Kurban Bayramın da tamamladım.O turda kesiştiğiniz İnsanlarla benim de kesişmem ayrı bir keyifti.
Bir kez daha teşekkür ediyorum yaşattıklarınız için.Güzel olan ne varsa sizinle olsun.

Yüreğim ve Sevgimle.