Mustafa Özkara
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 28 Haziran 2009
- Mesaj
- 592
- Tepki
- 454
- Şehir
- Kayseri
Büyük oranla katıldığım yargılardır.
Alıntı :
ekşisözlük
insanların neden almaya çalıştığını anlamanın neredeyse imkansız olduğu bileklik. en azından yazarın neden anlayamadığımı anlatayım da hep beraber düşünelim üzerine.
bu bilekliğin amerikada çıkma amacı kanserle savaş kurumlarına fon sağlamak. peki türkiye'de kanserle savaşa fon sağlamak gerekmiyor mu? neden amerikaya gönderiyoruz paramızı? türkiye'de kanser olursak, amerika'ya gönderecekler mi bizi? hadi bencil düşünmeyelim desek, başka insanların veya kuruluşların türkiye'de de kanserle savaş için paraya ihtiyacı yok mu? neden allahım neden?
sonra bir cevap geldi yazarın aklına.. acaba piyasa olsun diye, ben yardım sever görünüyorum diye bileğine cart sarı bir bileklik takıp, bakın ben dünyaya bir şeyler kattım demek için mi kullanıyorlardı bu bilekliği? yazar bir arkadaşa sordu bu teoriyi test etmek için. bir müzayede sitesinde 10 ytl'den başlayan fiyatlarla satılmaktaydı bu bileklikler. orayı önerdi. orayı tercih etmedi arkadaşı. böyle bir hayır işinden arada olmaması gereken insanlara para kazandırmak istemiyordu.
sonra yazar daha derin düşüncelere daldı. böyle bir bilekliğin maliyeti 10 cent olsa, amerikadan almak 1 dolar olsa, taşıma ücreti 10 dolar olsa, toplamda 11 dolar ödemiş olup 90 cent yardım etmiş olacaktı kanserle savaşa. oysa 11 doları türkiye'de bir vakıfa yatırsa, 11 dolar yardım etmiş olacaktı. veya migrosta satılan bilekliklerden alıp (hadi migrosun 10 kuruş payı olduğunu varsayalım onu da düşelim) 90 kuruş net yardım etmiş olacaktı yine türkiye'deki bir kuruluşa.
geriye iki açıklama kalıyor. birincisi yazarın akla tek yatkın olabilecek açıklama olarak gördüğü açıklama:
- amerika kanserle savaş'ta çok daha ileri teknolojilere sahip. araştırmalar devasa fonlarla çok yetkin enstitülerde ve fakültelerde yürütülüyor. belki de 11 dolar verip 90 centcik yardım etmiş de olsak bu ufak ufak toplanan büyük paralarla amerika çok etkin ilaçlar bulup tüm dünyaya yollayacak, böylece kanserin tüm dünyada kökünü kurutacak. takdir ederiz ki bu olanak henüz türkiye'de yok. ve amerika'daki seviyelere ulaşması için sadece bağışlar değil, devletin ve büyük firmaların el atması gerek.
ama yazarın aklını karıştıran, ve öncekine oranla çok daha büyük olasılıkla doğru olan açıklama ise içini acıtıyor.
- bu bileklikler o kadar popüler ki bunu takıp "ben yardım ettim işte" diye dolaşmak insanı sosyal çevresinde yardımsever olarak algılanabilecek bir yerlere oturtuyor. amerikadan almak daha bir karizmatik yapıyor. bir nebze de iyi bir şeyler yapmış olmanın verdiği rahatlık insanı mutlu ediyor. müzayede yoluyla veya herhangi bir aracıdan almamak ise gereksiz yere adama para kaptırmamak isteğinden geliyor. veya belki de bu bilekliğin yaratacağı insani sorumluluğunu yerine getirmiş olma hissi, kişinin bilekliğe verdiği değerin çok altında kalıyor. yoksa bilekliği satın aldığı takdirde zaten 90 cent yardım etmiş olacak. böylece bilekliği satan adam her kimse yenisini getirtip bir 90 cent daha kazandırmış olacak kanserle savaş cephesine. ama en nihayetinde o bilekliği bir şekilde alan kişi kanserle savaşa yardım etmiş olacak.
bu arada bütün bunların yanında bileklik gerçekten başarılı bir buluş. bir şekilde, insanların gösteriş merakını da sömürerek, çokça yardım topladı. bileklik her ne kadar ulvi bir amaca hizmet etse de insanın aklına ister istemez, eğer requiem for a dream'i izlediyseniz hatırlayacaksınız, "juice for harry" demek geliyor. (harry de bilekliği alan kişi olsun.) izlemeyenler için ise, ibadetin de günahın da gizli yapılması gerektiğine inananlardan olan yazar şöyle bir bakınız veriyor: (bkz: ibadet de gizli günah da)
tabii bunca yazıya bakıp şevkiniz kırılmasın sevgili livestrong'cular. sizin de kanserle savaş gölünde bir damla suyunuz oldu. varsın türkiye'de olmasın. çelişkide kalanlara önerim ise siz de alın. ama sonra gidip bir de türkiye'de bir vakıfa yardımda bulunun ki, gönül rahatlığıyla uyuyun yattığınızda. hatta bir de size başlangıç noktası verelim:
(link)
Alıntı :
ekşisözlük
insanların neden almaya çalıştığını anlamanın neredeyse imkansız olduğu bileklik. en azından yazarın neden anlayamadığımı anlatayım da hep beraber düşünelim üzerine.
bu bilekliğin amerikada çıkma amacı kanserle savaş kurumlarına fon sağlamak. peki türkiye'de kanserle savaşa fon sağlamak gerekmiyor mu? neden amerikaya gönderiyoruz paramızı? türkiye'de kanser olursak, amerika'ya gönderecekler mi bizi? hadi bencil düşünmeyelim desek, başka insanların veya kuruluşların türkiye'de de kanserle savaş için paraya ihtiyacı yok mu? neden allahım neden?
sonra bir cevap geldi yazarın aklına.. acaba piyasa olsun diye, ben yardım sever görünüyorum diye bileğine cart sarı bir bileklik takıp, bakın ben dünyaya bir şeyler kattım demek için mi kullanıyorlardı bu bilekliği? yazar bir arkadaşa sordu bu teoriyi test etmek için. bir müzayede sitesinde 10 ytl'den başlayan fiyatlarla satılmaktaydı bu bileklikler. orayı önerdi. orayı tercih etmedi arkadaşı. böyle bir hayır işinden arada olmaması gereken insanlara para kazandırmak istemiyordu.
sonra yazar daha derin düşüncelere daldı. böyle bir bilekliğin maliyeti 10 cent olsa, amerikadan almak 1 dolar olsa, taşıma ücreti 10 dolar olsa, toplamda 11 dolar ödemiş olup 90 cent yardım etmiş olacaktı kanserle savaşa. oysa 11 doları türkiye'de bir vakıfa yatırsa, 11 dolar yardım etmiş olacaktı. veya migrosta satılan bilekliklerden alıp (hadi migrosun 10 kuruş payı olduğunu varsayalım onu da düşelim) 90 kuruş net yardım etmiş olacaktı yine türkiye'deki bir kuruluşa.
geriye iki açıklama kalıyor. birincisi yazarın akla tek yatkın olabilecek açıklama olarak gördüğü açıklama:
- amerika kanserle savaş'ta çok daha ileri teknolojilere sahip. araştırmalar devasa fonlarla çok yetkin enstitülerde ve fakültelerde yürütülüyor. belki de 11 dolar verip 90 centcik yardım etmiş de olsak bu ufak ufak toplanan büyük paralarla amerika çok etkin ilaçlar bulup tüm dünyaya yollayacak, böylece kanserin tüm dünyada kökünü kurutacak. takdir ederiz ki bu olanak henüz türkiye'de yok. ve amerika'daki seviyelere ulaşması için sadece bağışlar değil, devletin ve büyük firmaların el atması gerek.
ama yazarın aklını karıştıran, ve öncekine oranla çok daha büyük olasılıkla doğru olan açıklama ise içini acıtıyor.
- bu bileklikler o kadar popüler ki bunu takıp "ben yardım ettim işte" diye dolaşmak insanı sosyal çevresinde yardımsever olarak algılanabilecek bir yerlere oturtuyor. amerikadan almak daha bir karizmatik yapıyor. bir nebze de iyi bir şeyler yapmış olmanın verdiği rahatlık insanı mutlu ediyor. müzayede yoluyla veya herhangi bir aracıdan almamak ise gereksiz yere adama para kaptırmamak isteğinden geliyor. veya belki de bu bilekliğin yaratacağı insani sorumluluğunu yerine getirmiş olma hissi, kişinin bilekliğe verdiği değerin çok altında kalıyor. yoksa bilekliği satın aldığı takdirde zaten 90 cent yardım etmiş olacak. böylece bilekliği satan adam her kimse yenisini getirtip bir 90 cent daha kazandırmış olacak kanserle savaş cephesine. ama en nihayetinde o bilekliği bir şekilde alan kişi kanserle savaşa yardım etmiş olacak.
bu arada bütün bunların yanında bileklik gerçekten başarılı bir buluş. bir şekilde, insanların gösteriş merakını da sömürerek, çokça yardım topladı. bileklik her ne kadar ulvi bir amaca hizmet etse de insanın aklına ister istemez, eğer requiem for a dream'i izlediyseniz hatırlayacaksınız, "juice for harry" demek geliyor. (harry de bilekliği alan kişi olsun.) izlemeyenler için ise, ibadetin de günahın da gizli yapılması gerektiğine inananlardan olan yazar şöyle bir bakınız veriyor: (bkz: ibadet de gizli günah da)
tabii bunca yazıya bakıp şevkiniz kırılmasın sevgili livestrong'cular. sizin de kanserle savaş gölünde bir damla suyunuz oldu. varsın türkiye'de olmasın. çelişkide kalanlara önerim ise siz de alın. ama sonra gidip bir de türkiye'de bir vakıfa yardımda bulunun ki, gönül rahatlığıyla uyuyun yattığınızda. hatta bir de size başlangıç noktası verelim:
(link)