Tepkim şu şekilde oldu:
----------------------------
Kime:
ktipioglu@gmail.com
İlgi:
gercek@gercekmedya.com.tr
Merhaba,
Mailimin konusu (link) adresinizdeki makaleniz ile ilgilidir. Makaleniz bisikletle ilgili toplumumuzda zaten yeterince kötü olan algıyı daha da kötüleştirmekte, yanından bisikletli geçen şoförün kendini kötü hissetmesi gerektiği vurgusunu yapmakta, motorlu taşıtları bisikletliler ile yarışa/rekabete özendirmektedir.
Bisikletlinin motorlu bir taşıtla yarış/rekabet şansı zaten bulunmamaktadır, onun motoru bacakları ve bedenidir. Yavaşlamak, tekrar hızlanmak, durmak-kalmak... Bunların hepsini bacaklarına yükler. Yavaşlayıp tekrar eski hızına ulaşana kadar önemli bir efor sarfeder. Hem sağlıklı olmak hem çevreci olmak hem de ekonomik olmak için bisiklet kullanmaktadır.
Bisikletliler olarak kimi zaman çok takdir edilsek de genelde trafikte pek çok tehlike atlatmaktayız. Bunlar diğer araçlardan bisikletlinin kafasına pet şişe/çöp atma, su dökme, birşeyler fırlatarak jant tellerinin arasına sokmaya çalışmak (ki aşırı tehlikeli bir harekettir, düşük bir hızda giden bir bisikletin bile jantının arasına birşey girmesi tekerleklerin aniden kilitlenerek takla atmasına sebep olmaktadır.), yanından geçmesine dayanamayıp camdan sarkıp laf atanlar, küfredenler, arabayla/minibüsle hızla yanından geçerken camdan sarkıp eliyle bisikletlinin kafasına tokat atanlar, aynasını bisikletliye çarptıranlar, çok yüksek hızla teğet geçenler, kaldırıma sıkıştıranlar vs. vs... Bu hareketleri yapanlar düşünmüyor olsalar bile bunlar bir bisikletlinin canına kastetmektir. Bisikletli de trafikte seyreden bir araçtır, kendini ve trafiği tehlikeye atmayacak şekilde seyretmeye çalışmaktadır. Bu şekilde, en yumuşak söylemiyle dikkat dağıtıcı hareketlerle trafik, özellikle de bisikletlinin canı tehlikeye atılmaktadır. Bisikletlinin kendini koruyacak bir kaportası yoktur, kaportası gövdesidir. En ufak bir düşüşte en iyi ihtimalle derisi çok kötü bir şekilde sıyrılır, hele ki takla atma veya sert bir düşüşte bir yerinin kırılmaması mucize, ölmemesi şansıdır. Bu şekilde yanından hızla geçmeler, aynayı çarptırmalar, kafasına birşeyler atmalar bisikletlinin bir düşüşüyle yanında hızla gelen bir araç/araçlar da olduğundan çok yüksek ihtimalle hayatını kaybetmesine neden olur.
Bu tür hareketlerin ana nedeni toplumumuzun çoğunluğunda bisiklete oyuncak gözüyle bakılması, çoğunluğun bisikletin ulaşım aracı olarak kullanmamasının yanı sıra başkaları tarafından kullanılmasına da halen alışamamış olması, futboldan başka sporla ilgilenmemesi, geçmişte şeytan arabası olarak betimlenmesiyle zihnin derinliklerine işlemiş olumsuz duygulardır.
Gazetenizin ve yazar olarak şahsınızın böylesine naif ve faydalı bir taşıtın özendirilmesine ve doğru tanıtılmasına katkıda bulunması gerektiğine inanıyorum.
Bisikletliler olarak halen umudumuzu kaybetmedik.
İyi çalışmalar.
Erdener TUNA
-Bursa'dan bir bisikletli-