MehmetAliB.
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 20 Ekim 2013
- Mesaj
- 2.121
- Tepki
- 4.927
- Şehir
- Antalya
Bisiklete yaptığımız faydalı yükseltmelerden biri kilitli pedal. Kilitli pedalın güç aktarmada faydası, çalışmayan bazı kasları da çalıştırarak sadece itme değil çekme kuvvetini de uygulatması, özellikle de tırmanışlarda fayda sağladığı sıklıkla dile getirilir. Hatta bu konuda performansa katkısının bazı arkadaşlar tarafından %30 civarında olduğu söylenir. Bu %30 arada bir forumda da dile getiriliyor hatta. Ben o kadar fark yapacağını akla aykırı bulduğum için hiç zannetmiyordum. Ancak gerçekte ne kadar fark oluşturacağını da aslında bilmiyordum. Denenmeden tam bilinemez öyle değil mi? Siz yukarıdaki anketi doldura durun ben de pedalları değiştire durayım. Evet kilitli pedalın yokuşlarda faydası ne kadardır görelim.
Pedal Crank Brothers Candy, Ayakkabı ise Fizik M5 Uomo. Bunu tercih ettim çünkü indirimdeydi ve kullandığım bütün Fizik ürünlerinden memmunum.
Yurt dışından bir aylığına misafirim geldi ve karbon bisikletimi kullanmak istedi. Ona göre kilitli pedal ayakkabısı olmadığı için pedalları değiştirdik. İnsanoğlunun istekleri ta Sibirya'da bile olsa ortak. Daha fazla performans için karbon bisiklet, en hafifinden, en sertinden kilitli pedal, mümkünse SPD yerine SPD SL Sonra da demesin mi "Bu pedallar acayip fayda sağlıyormuş..." Şehir bisikletimdeki normal pedalları söküp karbon bisikletime aktardım. Karbon bisikletimdeki SPD kilitli pedalları ise şehir bisikletime. E misafir baş tacı öyle değil mi. Aklıma o soru geldi. Acaba kilitli pedal gerçekte bize ne kadar katkı sağlıyor? Ve test etmeye karar verdim.
Yaklaşık bir ay önce kilitli pedalla Hisarçandırı'na çıkmıştım ve Strava'ya kaydetmiştim. Antalya'da bilinen yokuşlardan biridir. Strava profilinde görüleceği gibi sürekli çıkış vardır. Ancak arada bir eğimler azaldığı için sürerken dinlenme fırsatı da sağlar.
Test için düz yol yerine daha önce tırmanmış olduğum yokuşlu bir yol seçtim. Düz yoldaki performansımız her ne kadar antrenmanlarım için nabız ölçer kullansam da çoğunlukla bize bağlı. Yani o günki kondisyon durumuna göre ne kadar basarsanız aslında o kadar gidiyorsunuz. Ancak uzun yokuşlarda iş değişiyor. 1 saat üstü yapılan bir tırmanışta performansımızın sınırlarını aslında gücümüzün ne kadar olduğu belirliyor. Bu yüzden ben de ısınma hariç yaklaşık 1 saat 30 dakika süren bir tırmanış seçtim. Bu tırmanış esnasında da Eşik değerimi hiç geçmeden ancak ona yakın bir tempoda sürdüm. Eşik değerini konuya yabancı olanlar için açıklayayım. Laktik asitin vücudumda artmaya başladığı yeri yaptığım testlerle biliyorum. İşte bu noktaya Lactate Theresold Hearth Rate, yani vücutta laktik asidin artmaya başladığı Eşik deniyor.
Dağlar ve ilerde denizle birlikte belirsizce görülen Antalya şehri.
Testin, bu noktada deneyin desek aslında daha olacak, tam sayılması için diğer bütün şartların aynı olması gerekiyor. Aynı bisiklet tamam. Aynı yol tamam. Aynı ağırlık ve giysiler tamam. Aynı hava durumu tamam sayılır. Aynı sürede ısınma tamam. Zaten tırmanmak ısınma sürüşü yapmadan sağlıklı olmuyor. Eşik değerinin tamamen altında ancak mümkün mertebe ona yakın sürmeye çalışma tamam. Aynı beslenme tamam. Beslenmeye gelince: Yola iki matarayla çıktım. Suluğun birinde su, diğerindeyse maden suyu ve limon karışımına bir çimdik tuz vardı. Önceki sürüşümdeyse yaptığım izotonik karışımın yerine yarım şişe Powerade hazır izotonik içeçek katmıştım. Bu sürüşümde bir adet şeftali ve bir parça pestil götürürken, geçenki sürüşümde bir adet muz ve bir parça cezerye almıştım. Türk mutfağının gözünü seveyim. Enerji barı yapılacak bütün kuru yemişler ve yiyecekler var. Bu arada her iki sürüşe de, altın kural 109, yemek yedikten yaklaşık 1.5, 2 saat sonra başladım. Kısa süreli iki kez fotoğraf çekme dışında hiç mola vermedim.
Aslında bütün bu değişkenler sürüşün durumunu değiştirmez veya çok az değiştirir. Sürüşün genel durumunu değiştirecek şey o günkü Form durumumuz. İnsanın günlük, haftalık hatta yıllık form durumu çok değişiyor. Antrenman yapmaya başlayalı çok olmadı ancak daha önceki aylarda durarak dinlenerek çıktığım bugünkü yokuşu molasız istediğim kadar tekrar tekrar çıkabilirim diyeyim. Antrenmanlarda öğrendiğim şeylerden birisi işte buydu. İnsanın form durumu sürekli değişir. Mühim olan kondisyon yüklemeleriyle form arasında uyum sağlamak. Her iki tırmanışa da form durumundan etkilenmesinler diye dinlenmiş bir günün ertesi günü çıktığımı söyleyebilirim. Biraz açmam gerekirse eğer sürüşün bir tanesini ağır antrenmanlı geçen bir günün ardından yapsaydım o günki form durumum düşük olurdu. Dolayısıyla daha kötü bir sonuç elde ederdim. Kısaca her iki sürüşü de dinlenmiş bir günün ertesi günü yaptım.
Ve işte veriler:
Bitiş noktası Hisarçandırı üstündeki çeşmeydi ancak başlangıç noktasında normal pedala 200 m torpil geçtiğimi sonradan fark ettim. O kadarlık olsun artık.
Kilitli Pedal: 89 dakika
Normal Pedal: 93 dakika
Sonuç: Kilitli pedalın yokuşlardaki katkısı %3 civarındadır.
Elbetteki tek bir sürüş net bilgi vermez. Bir sonucun bilimsel olması için benim yaptığım gibi aynı şartlarda yapılması yanında farklı kişilerde de aynı sonucu vermesi gerekir. Ancak yine de aradaki farkın yüksek olacağını hiç zannetmiyorum. Herkesin rahatlıkla deneyebileceği bir durum.
Rampa severlere iki fotoğraf daha. Siteye yüklemeye çalıştığımda fotoğraflar nedense yan şekilde çıkıyor.
Hatta iddiamı daha da ileri götüreyim. Aynı türden hiç bir bisiklet arasındaki performans farkı %30 olamaz. İsterse biri karbon, biri çelik olsun, biri 2017 diğeri 1990 model olsun, biri Campagnolo Super Record, biri Shimano Sora grupsetli olsun, biri Lightweiht Meilenstein Obermayer jantlı, diğeri 2 kilo jantlı olsun, biri ultra hafif süper sert Speedplay Zero Nanogram kilitli pedal, diğeri normal pedal olsun. Bütün bunların tamamı dahi olsa aradaki fark %30 etmez, edemez. Bildiğiniz gibi kişinin pedala bastığı güç ise çalışarak %100, %200 ve hatta kat be kat artırılabilir.
Pedalınız ne olursa olsun; aldığınız keyif bol olsun efendim.
Pedal Crank Brothers Candy, Ayakkabı ise Fizik M5 Uomo. Bunu tercih ettim çünkü indirimdeydi ve kullandığım bütün Fizik ürünlerinden memmunum.
Yurt dışından bir aylığına misafirim geldi ve karbon bisikletimi kullanmak istedi. Ona göre kilitli pedal ayakkabısı olmadığı için pedalları değiştirdik. İnsanoğlunun istekleri ta Sibirya'da bile olsa ortak. Daha fazla performans için karbon bisiklet, en hafifinden, en sertinden kilitli pedal, mümkünse SPD yerine SPD SL Sonra da demesin mi "Bu pedallar acayip fayda sağlıyormuş..." Şehir bisikletimdeki normal pedalları söküp karbon bisikletime aktardım. Karbon bisikletimdeki SPD kilitli pedalları ise şehir bisikletime. E misafir baş tacı öyle değil mi. Aklıma o soru geldi. Acaba kilitli pedal gerçekte bize ne kadar katkı sağlıyor? Ve test etmeye karar verdim.
Yaklaşık bir ay önce kilitli pedalla Hisarçandırı'na çıkmıştım ve Strava'ya kaydetmiştim. Antalya'da bilinen yokuşlardan biridir. Strava profilinde görüleceği gibi sürekli çıkış vardır. Ancak arada bir eğimler azaldığı için sürerken dinlenme fırsatı da sağlar.
Test için düz yol yerine daha önce tırmanmış olduğum yokuşlu bir yol seçtim. Düz yoldaki performansımız her ne kadar antrenmanlarım için nabız ölçer kullansam da çoğunlukla bize bağlı. Yani o günki kondisyon durumuna göre ne kadar basarsanız aslında o kadar gidiyorsunuz. Ancak uzun yokuşlarda iş değişiyor. 1 saat üstü yapılan bir tırmanışta performansımızın sınırlarını aslında gücümüzün ne kadar olduğu belirliyor. Bu yüzden ben de ısınma hariç yaklaşık 1 saat 30 dakika süren bir tırmanış seçtim. Bu tırmanış esnasında da Eşik değerimi hiç geçmeden ancak ona yakın bir tempoda sürdüm. Eşik değerini konuya yabancı olanlar için açıklayayım. Laktik asitin vücudumda artmaya başladığı yeri yaptığım testlerle biliyorum. İşte bu noktaya Lactate Theresold Hearth Rate, yani vücutta laktik asidin artmaya başladığı Eşik deniyor.
Dağlar ve ilerde denizle birlikte belirsizce görülen Antalya şehri.
Testin, bu noktada deneyin desek aslında daha olacak, tam sayılması için diğer bütün şartların aynı olması gerekiyor. Aynı bisiklet tamam. Aynı yol tamam. Aynı ağırlık ve giysiler tamam. Aynı hava durumu tamam sayılır. Aynı sürede ısınma tamam. Zaten tırmanmak ısınma sürüşü yapmadan sağlıklı olmuyor. Eşik değerinin tamamen altında ancak mümkün mertebe ona yakın sürmeye çalışma tamam. Aynı beslenme tamam. Beslenmeye gelince: Yola iki matarayla çıktım. Suluğun birinde su, diğerindeyse maden suyu ve limon karışımına bir çimdik tuz vardı. Önceki sürüşümdeyse yaptığım izotonik karışımın yerine yarım şişe Powerade hazır izotonik içeçek katmıştım. Bu sürüşümde bir adet şeftali ve bir parça pestil götürürken, geçenki sürüşümde bir adet muz ve bir parça cezerye almıştım. Türk mutfağının gözünü seveyim. Enerji barı yapılacak bütün kuru yemişler ve yiyecekler var. Bu arada her iki sürüşe de, altın kural 109, yemek yedikten yaklaşık 1.5, 2 saat sonra başladım. Kısa süreli iki kez fotoğraf çekme dışında hiç mola vermedim.
Aslında bütün bu değişkenler sürüşün durumunu değiştirmez veya çok az değiştirir. Sürüşün genel durumunu değiştirecek şey o günkü Form durumumuz. İnsanın günlük, haftalık hatta yıllık form durumu çok değişiyor. Antrenman yapmaya başlayalı çok olmadı ancak daha önceki aylarda durarak dinlenerek çıktığım bugünkü yokuşu molasız istediğim kadar tekrar tekrar çıkabilirim diyeyim. Antrenmanlarda öğrendiğim şeylerden birisi işte buydu. İnsanın form durumu sürekli değişir. Mühim olan kondisyon yüklemeleriyle form arasında uyum sağlamak. Her iki tırmanışa da form durumundan etkilenmesinler diye dinlenmiş bir günün ertesi günü çıktığımı söyleyebilirim. Biraz açmam gerekirse eğer sürüşün bir tanesini ağır antrenmanlı geçen bir günün ardından yapsaydım o günki form durumum düşük olurdu. Dolayısıyla daha kötü bir sonuç elde ederdim. Kısaca her iki sürüşü de dinlenmiş bir günün ertesi günü yaptım.
Ve işte veriler:
Bitiş noktası Hisarçandırı üstündeki çeşmeydi ancak başlangıç noktasında normal pedala 200 m torpil geçtiğimi sonradan fark ettim. O kadarlık olsun artık.
Kilitli Pedal: 89 dakika
Normal Pedal: 93 dakika
Sonuç: Kilitli pedalın yokuşlardaki katkısı %3 civarındadır.
Elbetteki tek bir sürüş net bilgi vermez. Bir sonucun bilimsel olması için benim yaptığım gibi aynı şartlarda yapılması yanında farklı kişilerde de aynı sonucu vermesi gerekir. Ancak yine de aradaki farkın yüksek olacağını hiç zannetmiyorum. Herkesin rahatlıkla deneyebileceği bir durum.
Rampa severlere iki fotoğraf daha. Siteye yüklemeye çalıştığımda fotoğraflar nedense yan şekilde çıkıyor.
Hatta iddiamı daha da ileri götüreyim. Aynı türden hiç bir bisiklet arasındaki performans farkı %30 olamaz. İsterse biri karbon, biri çelik olsun, biri 2017 diğeri 1990 model olsun, biri Campagnolo Super Record, biri Shimano Sora grupsetli olsun, biri Lightweiht Meilenstein Obermayer jantlı, diğeri 2 kilo jantlı olsun, biri ultra hafif süper sert Speedplay Zero Nanogram kilitli pedal, diğeri normal pedal olsun. Bütün bunların tamamı dahi olsa aradaki fark %30 etmez, edemez. Bildiğiniz gibi kişinin pedala bastığı güç ise çalışarak %100, %200 ve hatta kat be kat artırılabilir.
Pedalınız ne olursa olsun; aldığınız keyif bol olsun efendim.