Kendini apdeyt eden kölelik düzeni

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.466
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
aviary-image-1482274864242.jpeg
"Sen
Eyy yağmurun tenini kararttığı,
Kirpiklerine kan ve gözyaşı dolmuş ,
Ve ağlayamayan ruhunda
Özgürlüğün ve adaletin sancağı saklı ütopyaların kadını '!!
Köle isaura!!! ;
seni seviyorum,
Ve
terli alnından öpüyorum seni
Emeğin ve sömürünün nasıra buladığı dudaklarımla!!"
Mario Kaldato

Bir şiirimle başladım yazima.
Fakat bu şiir içinde ne siyaset,
Nede bir aşk barındırıyor.
Hatta içi bomboş bir hediye paketi gibi düşünün bunu ki hayal kırıklığımı anlayasınız.


Kölelik kalkalı uzun yıllar oldu, en son 80 li yıllarda marabalar ile komik ağaların ilginç mucadelelerini anlatan Kemal Sunal filmlerinde görmüştük bu kavramları.
Hatırlayın Zülfo ağayı, Maho ağayı...

Gülümsediniz biliyorum , bende güldüm şu an. Kötü diye tanıtılan o karakterlere hasret kaldık bu zamanlarda.


Kötülüğün sınırlarıda kalktı aslında, Berlin duvarı gibi yıktilar o sınırları...


Bir aktör çok güzel söylemiş, diyor ki "_ Dunya filmlerdeki gibi kötülerle iyilerin savaşlarını anlatsada gerçekte kötülerle dahada kötülerin savaşlarından ibaret"

Adam güzel söylemiş hatta şu an şerefsizlerle dahada şerefsizler, hırsızlarla dahada hırsizlar, zalımlarla zapzalımlar savaşıyor...
images (26).jpg
Iyiler zaten hiç yok bu savaşta. Geneli ense yapıyor, biraz idealist olanı ise feysbuktan atar yapmakla meşkul..


Aslı taklidinden daha komik derler ya işte. Bizimde dramımız bu maalesef. Gözümüzün önünde koca bir yaşamı yok etmeye bangır bangır savaş davulları çala çala geliyorlar.

Biz napıyoruz? Oturup dizileri izliyor, sosyal medya hesaplarımızdan çok özgürmüşcesine vijdanlarımıza tampon yapan resimler paylaşarak egomuzu tatmin ediyoruz.
17190631_10155074174064868_8835600609613472840_n.jpg

Firavun denen karakter birkaçbin yıl öncesinin super kibirli ve halka zulmeden hükümdarı iken modern dunyada her köşe başında bir firavun, bir vezir haman durmadan tek hücreli hayvan misali kendini çoğaltıyor.


Bize dayatılan ana fikir genelde fakirlerin iyi insanlardan oluştuğu ve zenginlerin hepsinin kötü olduğu yönündedir .


Fakat artık durum çok değişti ve fakirler yapamasalarda kafalarında büyük kötülükler kurgulayabilen insanlar olmaya başladılar.

Genelleme yaptığımı sakın düşünmeyin. Tabiki bu bir genelleme değil, gördüğüm olaylardan oluşmuş kanaatimdir.

Aslında bu konuyu nasıl basit ve eğlenceli bir dille anlatabilirim diye tam 4 aydır düşünsemde bir türlü içinden çıkamayıp her zamanki gibi mario kaldato felsefesi ile yallah tazyik usulü anlatacağım.


Yıl m.ö 4000
Yer mısır demokratik firavun cumhuriyeti.
Mekan : öz mısırlı kanarya sever köle emeklileri derneği.

(Taş tablete basılı günlük gazete okuyan yaşlı bir dayı konuşuyor)

:"_ Gördünüz mü la Firavun kendine lüx saltanat arabası yaptırtmış yine . Tam 30 000 mısır altınına iskitlerden ithal etmişler vay anam vayyy. Biz 20 altina geçinmeye çalışalım, sabah akşam yavan lavaş ekmeği yiyelim o gitsin altından yapılı semerli atlara binsin.
Yok arkadaş bu memlekette isyan yok isyan, kayınçom laf söyletmiyor şu firavuna. Neymiş mahaleye taş yol yaptırmışta , efendim o olmasa çamur içinde kalacakmış ayakları felan fışman.
Adama demezler mi "_la zaten ayağında çarık yok, taşa bassan n'olur , çamura bassan n'olur?"

:"_ Dayı boş konuşma, karnımız doyuyorsa kralımız sayesindedir.
Çok kral adam bu firavun. Geçen bir esnafa '_naber kanka?" demiş, esnafta "ooo iyiyim kanka senden naber ? " demiş.
Adamda kibir namına hic birsey yok!! "


"_Yakında kesin bir seçim var ondandır diyecemde mumkun degil zira daha demokrasi icad olmadı. Kesin başka bir iş var bu işte keh keh "

FB_IMG_1487355040786.jpg
İşin aslı tarihin ne kadar derinliklerine dalarsanız dalın modern dunya ile eski çağların arasında şu farkı görürsünüz;

Eskiden köleler köle olduğunun farkındaydı ve onlara açıkça zulüm edilirdi.

Modern dünyayı antik çağdan ayırd eden en bariz fark ise genelde bilgi toplumları ve onun çakması sanayiileşememiş toplumlarda tam tersi şekilde , halka inanılmaz bir özgürlük fikri benimsetmesi var...

Çünkü artık çarklar daha karmaşık, sistemler daha zeki ve ihtiyaçlar inanılmaz şekilde dayatmalardan ibaret.

Ortalık sosyal medya hesaplarında sabah kahvesini içerken kitap okuyan lümpenlerle dolu.
16995980_1622906264410746_3529731246740413635_n.png.jpg

Kahve icad olmasa acaba ne yapacaktı bu okur-anlamaz arkadaşlar gercekten çok merak ediyorum?

(Tarhana çorbası ve yanında "Cin Ali okumayı söküyor" kitabı enfes durur . Bi deneyin bence keh küh)


Ben kölelik düzeninin durmadan kendini güncellediğini düşünenlerdenim.

Sebebi hakkında bir kaç tezim var, fakat henüz kendim bile kendimi ikna edebilmiş değilim.


Çünkü matbaa icad olduğundan beri toplumlar bilgiye daha kolay ulaşabilir oldular. Bu halk açısından iyi bir sey gibi görünse de efendiler tarafından tehlikeli bir duruma dönüştü.


Bu seferde efendiler o bilgiyi kendi istekleri doğrultusunda yönetmenin yollarını aramaya başladılar.


Bakınız mesela medya tüm dunyayı son 20 yıldır hpnotize edermişcesine ayakta uyutmaya başladı.

17103465_264997420622961_8711292156786577161_n.jpg
Bizdeki ." El alem ne der?" denen güçlü kontrol mekanizması bir anda evrilerek " şimdi tüm elalem beni takip ediyorken sosyal medya hesabımdan ne paylaşssamda daha akıllı ve asi görünsem? "
e dönüşüverdi.

İşte tam olarakta dananın kuyruğu bu noktada koptu bence kanka !

Evini zor geçindiren bir adamın en büyük hobisi internet sitelerinden yeni sezon kreasyonlarına tek tıkla sahip olmak olunca haliyle dahada sömürülmeye müsait oldu.


Hatırlarsınız tarihteki büyük imparatorlukların savaş gemilerini , hani alt katında kölelerin kamçılanarak kürek çektiği zamanlari...

Degil mi ?

İste artık o kamçılar kendini apgereyt ederek tv reklamlarına dönüştü, popo sallayan güzel kadınlarla dolu pop kliplerine dönüştü.

Lüx mekanlardan atılan yer bildirimlerine dönüştü.


En tuhafı maymunlar aslana, soytarılar saygın taklidi yapan beyefendilere dönüştü..


Biraz sert ve acımasız eleştiriler yapmış olabilirim. Haklısında .
Fakat ben insana değil , insanlığın hakkını veremeyene tutuluyorum, kendi beyninde oluşan zindanlara köle olanlara ayar oluyorum. Önyargılarını put edinenlere fitil oluyorum.

Biraz pesimistim evet baya baya nihilistim. Bir türlü genel kanaatlerin ortak paydada buluştuğu o itibar kürklerine ısınamadım.
16864080_619623221557828_8279056954919000936_n.jpg
Ve kölelik denen kavramın artık postmodern bir kimliğe büründüğünü gördükçe uçurtmalarla dolu , masmavi bir gökyüzüyle süslenmiş o lunaparkta olmayı dahada arzuluyorum.

En çokta yeldeğirmenlerine savaş açan don kişota benzemekten korkuyorum.

Düşüncelerimin koskoca bir bozkırda çılgınca bir heyecanla koşmasını istiyorum.

Çağımız bütün araçlarıyla bize kendimizi özgür hissettirmeye çalışırken ben sanki tam yanamamış ıslak kömür dolu bir sobaya kafamı sokuyorum.
16938726_1177012759062784_6542969047934627359_n.jpg
Sağ omzumdaki melekler bana durmadan iyi olmakla ilgili telkinlerde bulunurken sol yanımdan böğüren iblislerin pis vesveselerini dinliyorum.


Bu kölelik hissini en çok körükleyen şey bana göre sahip olamadıklarım değil, başkalarının sahip olduğu tüm nesnelerdir.


İşte bu tehlikeli telkin insanın özgürlük ile kölelik yolları arasındaki son kavşaktır.

Bu telkin ile tüm dunyayı esir edebileceğinin farkında olan toplum mühendisleri adı konmamış bu derin vesveseyi artık çok güzel kullanmaya başladılar.

Düşünsenize ; Siz bir ürünle ilgili goggle dan aratma yapıp o malı satın alsanızda iş bittikten sonra her yerde o mal ile benzer hatta daha iyi ve albenili ürünler heryerde karşınıza çıkıyor.

Sonuçta ağız tadıyla aldığınızın hayrını göremeden "acaba acaba?" larla dolu kocaman bir düşünce bombardımanına gark oluyorsunuz...


Şarzdan hiç çıkmayan akıllı telefonlardan "Fredoom" temalı paylaşımlar yapıyoruz mesela.

Mesela fakirlerden ölesiye nefret ettiğimizin farkında mıyız?

Red kid'i değilde Dalton kardeşleri daha sempatik bulan daha fazla değil midir mesela?

Post modern köleliğin en buyuk silahı bence haklı olanın değil güclü olanın sevdirilmesidir.

Sistem bilir ki mahallenin ölesiye dost 6 çocuğunu dövmek mümkün değildir.

O yüzden birine "şucu", ötekine "bucu", bi diğerine sendikalı, ötekisine Harranlı , kalanlarıda gomunist, faşist diye damgayı vuruverir ve tek tek yutar hepsini.

İşte o yüzden özgürlük değil post modern kölelik kazanır savaşı...

Demem odur ki kardeşim ben "bucu" değilim , seninle aynı endişelere sahip bir kardeşinim.

Sana firavunla savaşmak zorunda olduğumuzu anlatmaya çalışıyorum.

Kısaca köprüden önceki son çıkışta yıkmamız gereken putlar var....


Ya onları yıkacağız yada yok olaçağız...

aviary-image-1489631267291.jpeg

aviary-image-1482347116729.jpeg
 
Scudo

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
Günaydın,
yine bütün "kavramları" birbirine karıştırmışsın! 3-5 kitap okusan şu kafa karışıklığın gider belki ama işte yok, illa ben bildiğimi okurum diyorsun.
Görüşürüz, selamlar.

Not: Evi barkı taşıdım, kafa artık rahat, sana bolca giydir, pardon vakit ayırabileceğim!
 

Atasoy

Terörü ve destekcilerini Lanetliyorum
Kayıt
1 Mart 2016
Mesaj
2.213
Tepki
12.347
Yaş
52
Şehir
antalya
İsim
ibrahim
Başlangıç
1977—78
Bisiklet
Corratec
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Harika, mükemmel. Okududum sık kullanınlara aldım, tekrar tekrar okuyacağım.:harika:
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
Reise laf çakmışsın, şikâyet butonuna bastım, cimere bimere de yazdım.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.466
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@BF Okuru

Iyi bakalim artik gönül rahatlığıyla giydir pardon eleşttirebilirsin

@mariokaldato

@cahitakin abi bu hikayedeki kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdur
 
  • Beğen
Tepkiler: SertanNadir

Nigga

Daimi Üye
Kayıt
25 Haziran 2016
Mesaj
330
Tepki
337
Şehir
Tekirdağ
İsim
Özkan
Başlangıç
2007—08
Bisiklet
Carraro
Bisiklet türü
Cyclocross
Abi devamını dört gözle bekliyoz
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato

Cemal Ç.

Sadece sürüyorum. 😒 𐱅𐰇𐰼𐰰- 🚵‍♂️🚴‍♂️
Kayıt
28 Nisan 2016
Mesaj
4.635
Tepki
20.347
Yaş
38
Şehir
Türkiye Türkü
İsim
Cemal ÇELİK
Başlangıç
1992—93
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Diğer
@HAYIR şu anda okuduğum her şeyi anlıyor ve onay veriyorum. Benim de düşüncem bunlar diyorum. Ama sonra ben niye böyle yazıya dökemiyor ve ya niye bu gibi insanlar karşımda iken konuşamıyorum diyorum. Ama sadece demekle yetiniyor bir cevap bulamıyorum [emoji57]

Cemal Ç.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.466
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@CmlCLK
Kolay olmadi dostum.
4 aydir kelimeler beynimde uçuştu ama tek kelime yazamadim. Halada tam ifade edemedim
 

JusTiMe

Siyah Bisiklet Delisi
Kayıt
13 Eylül 2016
Mesaj
1.433
Tepki
1.117
Yaş
34
Şehir
Akçaabat
İsim
emre
Bisiklet
Mosso
Raşit abi bütün anlattıkların resmen benim yaşantımdan kesitleri almışsın gibi ama bende ürküyorum onlardan. Sürekli isyan çıkartıyorum ama nafile hep aynı rotada ilerliyorlar
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.466
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@dodurgalı_06
Eyvallah doburgali dostum. 10 uzerinden puan vermem gerekirse 4 veririm bu yaziya. Cunku cok karmaşık ve dalli budakli bi mesele ... Ama ağır bi dil kullanip insanları bunaltmamak gerek. Fakat yorumlarda tartişabiliriz
 

dodurgalı_06

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Ağustos 2016
Mesaj
701
Tepki
1.170
Şehir
ANGARA
İsim
Mustafa Erdoğan
Bisiklet
Kron
@mariokaldato
Kafa da allak bullak olunca eşitler yazıyla birbirini hocam :D. Bu konuyu tek mesajla 10 paragraf da yazsan anlatamazsın düzgünce zaten. Ama yine de muhteşem bir dille anlatmışsınız.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.466
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Kuzey Ege
Sorma nefes nefeseyim
 

Cömert

Forum Bağımlısı
Kayıt
20 Şubat 2012
Mesaj
634
Tepki
2.617
Şehir
İstanbul
Antik Mısır ve firavun olayı hakkında , bende bir kaç bilgimi paylaşmak isterim.

Mısırda firavun aynı zamanda tanrı kraldı. Bir tanrının babası , anası , kardeşleri , bacanağı , kaçınçosu vs vs olamayacağı için , tahta çıktığı gün tüm kan bağı olanları , hocalarını , arkadaşlarını vs genelde bağırıp diğerleri vaziyete uyanmasın diye boğarlardı.( Kesin bilgidir. Yayalım )

Aynı zamanda dini inançlarından dolayı , öldükleri vakit sonsuz yaşam için ,Anubis'e altın sunmaları gerekliydi. O çoğrafyada altın sahibi olan ve çalışanlarına da maaş olarak altın verebilen de, bir tek firavun olduğu için , çoğu insan piramit inşaatlarında zannedilenin aksine zorla değil , kendi rızasıyla çalışmıştır.Yani kimse mühendisleri , duvar ustaları felan kırbaçlamıyor. ( Bu da kesin bilgi )

Yıl : M.ö 570 civarı felan diye hatırlıyorum

Yer : Mısır demokratik firavun cumhuriyeti.

Mekan : Öz mısırlı kanarya sever köle emeklileri, dul, yetim ve malülleri derneği lokali. Nil şubesi.( Köle olmayan giremez )


- Ağa nedir bu Perslerin yaptığı şekil ? Sağda solda, hakkımızda atıp tutuyorlarmış

- Nil nehrine yapılan 3.köprüyü kıskanıyor oğlum persler. Büyümemizi istemiyorlar. Güçlü bir mısır işlerine gelmiyor. Ayrıca, zamanlamaları da manidar.

- Darius şasırmaaa , sabrımızı, taşırmaaa, haşırmaaa, maşırmaa , kaşırmaaa,eee , Höö ? En büyük firavun, bizim firavunnn. Ne güzel herşey , kahrolsun bazı persler.

- Zaten yerliii ve milliii savaş arabalarını bir üretelim , alayını öpeces sırayla.Persler itin, köpeeen olsun

- Aynen doğru dersin abi , Zaten öyle piramitler yaptık ki , ilerde insanlar bunların nasıl yapıldığını anlamayacak , kesin uzaylılar yapmıştır , yoksa bu baldırı çıplakların eti ne, butu ne diyecekler.

- Şşşş aramızda kalsın , piramit inşaatında çalışırken , hazine odasına gizli bir tünel yaptım. Firavun ölürse , bence inceden inceden yolumu yapar , yürürüm.

- Nasıl yani ?

- Çaktırma be oğlum senide görürüz.

- Güzel abim benim , seviyorum seni. Çaylar benden

- ( Sazanım benim.)


Evet arkadaşlar , kendi aramda geyik yapmayı bırakıp konunun içerine dönersek ,

Kölelik düzeni aslında kendi içinde tutarlı bir durumdur. Çünkü efendiler her zaman daha güçlü , dahada zengin olmak ister ve piyasada efendi çoksa bunların sayısını azaltmak , kendisinin tek efendi olmasını ister.

Bunun içinde her Allahın günü , bayram demeden , seyran etmeden , başkalarının düşünemediği fesatlıklar bulması ve uygulaması , bunun için elli türlü itliği yapmaktan çekinmemesi gerekirken , kölenin dahada köle olayım , yetmedi sürüm sürüm sürüneyim diye bir çabası ve gayreti yoktur.

Bundan dolayı kölelikte aslında , mental olarak ta çok kötü bir şey değildir. Kendi içinde tutarlıdır. Köleler arasında rekabet yoktur. Efendi değişse de, elde avuçta olmayan zaten yoktur. Başka kölede de yoktur. Öyleyse bütün köleler aslında birbirine eşittir. Paşa paşa kırbacın bitmesini bekle , sonra artık kürekmi çekersin , taş mı taşırsın , ne yapıyorsan yap.


Bize dayatılan ana fikir genelde fakirlerin iyi insanlardan oluştuğu ve zenginlerin hepsinin kötü olduğu yönündedi

Bu fikre katılmıyorum. Zengin zaten etrafında yapacağı suçu üzerine alacak elemanlar olduğu için kötülük yapmakta hiç bir sakınca görmez . Hatta kötülüğü alışkanlık , hobi haline getirmiş , Hatta boş zamanlarını, ona buna kötülükler yaparak değerlendirmeye başlamıştır.Zamanla bunu bir sanat kolu haline getirecek kadarda abaranlar olmuştur.

Fakirin ise böyle bir imkanı olmadığı için kötük yapmaya tırsar hale gelmiştir.Çünkü parası olana kolay kolay kanun işlemez. Ammaaaa elinden bir tutan olsa eliine bir imkan veren olsa , kötülük nasıl yapılır , cümle aleme gösterir.

Yani aslında fakirde kötüdür, hatta köskötüdür. En kötü zengini hastinden çatır çatır çatlatacak kadar kötüdür , ama altyapı yetersizliğinden potansiyeli henüz keşfedilememiştir. ( Yazık yaw )

Kölelik düzeninin kendi kendisini apdeyt edebilmesi olayında ise yaptığım gözlem aşağı yukarı şöyle , İnsanlar aslında bu durumlarında gizliden gizliye zevk almaktadır.Yani gerçek hayatında veya izlediği filmede aşağılanan , sürünen kişiye üzülmekte , hatta salya sümük ağlamakta , ancak film bitiminde kendisinin aynı durumda olduğunuda bildiği halde , durumunun farkına varıp durumunu düzeltmek yerine çamura yatıp , haline şükredip günü geçiştirmektedir. Yani Hötünü kaldırıp bir şeyler yapmaktansa , kaşıya kaşıya uyumaya gitmek daha kolayına gelmektedir..

Birde benim gibi geçmişe takılı kalıp , çok gerekmedikçe yeniliklere uzak duranlar var. ( yani duruma göre zorunlu apdeyt ) Eskiler iyidir , kolay kolay yıpranmaz. Modası hiç geçmez. Retro olur , vintage olur yine kullanılır.Eski her daim iş görür.

Mesela hiç bir kuvvet bana yeni nesil star trek seyrettiremez. (Hem dizilerini hemde filmlerini , Meraktan ölsemde seyretmem ağa )

- Biz kaptan körk ve sıpakcı nesiliz. O zamanlar dijital efekt yoktu ama zaten bunada gerek yoktu. 45 dakikalık her bölümde , her zaman alengirli bir olay olurdu , körk , sıpak , doktor mak koy , allem eder kullem eder olayı bölüm sonunda illaki bir şekilde çözerdi. Bu durum kaptanın seyir defterine kaydedilir. Bizlerde mutlu olurduk.

Kaptan körk delikanlı adamdı.Emrinde bir sürü subay , çavış , onbaşı asker varken , bir olay olduğu vakit hiç bir zaman , işi bunlara bırakıp , kıçının üstünde oturmazdı. Her zaman olayın merkezindeydi.Ezilirdi , üzülürdü hatta yaralanır ama asla kendi işini bir başkasına yaptırmazdı.

Doktor mak koy'u ayrıca çok takdir ederdim. İlkelerinden asla taviz vermeyerek, yağcılık olsun diye kaptana asla goygoyculuk yapmaz, hatta her bölümde ve her ortamda ,kaptana atar yapmaktanda çekinmezdi.

Sonra ne oldu , yeni nesil startrek , kaptan pikart ilen komutan deyta , bu ne len ? Hiç bir karizması ve emir vermekten başka bir numarası ve yeteneği olmayan kel bir kaptan ( Tamam bende kelim ama, O daha kel. Pis herif ) ve yüzüne gri fonfotenle makyaj yapılmış bir adam ve satın seyirciler aslında bu robot , tamam benzetemedik ama siz yinede robotmuş gibi şaşırın ve seyredin. Yerseniz.

Ulan hiç robottan komutan olur mu ? Yıllarca rütbe alacam diye , o gezegen senin , bu galaksi benim diye dolaş , elli türlü yaratlıtla cebelleş , tırmala dur. sonra başına bir robot komutan atasınlar . Robot emir verecekte ben yapacam. Oldu canım.

Geminin ana bilgisayarı varken, ortalıkta dolaşan robot yapmakta neyin nesidir. Gemi bilgisayarının sipuyu su daha hızlı , remi hardsiki felan daha büyükken, güvertede dolaşıp ona buna karışan robot yapmaktan neyin kafasıdır ? Kaynak israfı işte.

Sıpağın gözünü seveyim. Tamam eşşek kulakları vardı ama adam en cıncıklı durumda bile efendiğini bozmazdı. Düşmanına Vulkan darbesi attığında bile gurur yapmazdı. Hatta köprünün tam ortasında Uhura'ya bile , gizliden gizliye yazılır , ama kimseye çaktırmazdı , kadının köprüdeki haysiyetini, ayaklar altında almazdı .Sıpak adamın dibiydi be. Şimdi böyle bir güzel abiyi , robotla bir tut. Hade len , Çipine tükürdüğüm deyyüsü.

Red kit ve daltonlar örneği verilmiş.Güzel örnektir. Mesela bende aslında hep darth veydir'ı sempatik bulmuştum.Adamın içi dışı bir , Kötülüğünü gizlemiyor ki. Gücün hem aydınlık tarafını biliyor ,hemde karanlık tarafını. Cedayların karanlık taraf hakkında hiç bir fikirleri yok. İşkembeden sallıyorlar. karanlık taraf şöyle kötüdür , böyle kötüdür. Kıldır , tüydür . Ne biliyon kötü olduğunu ? Hiç gördünmü karanlık tarafın nimetleri ? Heç işte.

Hele Luk tam bir dingil. Lan darth veydir gibi bir baban var. Kendi ağzıyla diyorki " Yemişim imparatoru, gel beraber , baba- oğul tüm galaksinin etinden , sütünden ,kılından ve tüyünden faydalanalım , istediğin herşeyi sana vereyim , seç beğen al oğlum " diyor Ama Luk sığırı ne yapıyor ? Olmaz. Sebep ? Neymiş babası kötüymüş , kendi iyiymişmiş , elini kesmişmiş.

Babadır. severde , döverde, elini ışın kılıcıyla keserde. Babaya ışın kılıcı çekilmez. Çekersen böyle olur. Elinin robot olduğu unutup , dalgayı kaşısan yandın. Kıçından bir sürü tetanoz iğnesi ye de, aklın başına gelsin.

Adam daha ne yapsın. "Gel birlikte galaksiyi sömürelim" diye teklifin kralını yapıyor , Luk efendide çuvi gibi 3 metrelik kıl yumağıyla , yoda gibi, ota , boka herşeye karışan , devrik cümle kurma manyağı bir cüceyle takılmayı seçiyor. İyiller her zaman kazanırmışmış. Aslında bu başına gelenlerde çok iyi olmuş. Beter olsun pezevenk.

Bizde bunları seyredip , heee ne güzel iyiler kazandı diye , kendi kendimize sevindirik olalım. Sanki imparator ölünce tüm malına mülküne , isyancılar çökmüyor. Aralarında hiç uyanık yok. Herşey eşit kardeş payı dağıtılıyor. Bizde yedik yani.Han solo kaçakçının ağa babası , Çuvi bile kaç tane klon askeri öldürdü.Ne yani klon diye canı yok mu bunların ? Bir sürü cana kıy arada eyyykk , öyyykkk diye sesler çıkart ,ne dediğini bir tek yanındakiler anlasın, sonra bildiğin düz katili bize sempatik aslında özü iyi diye yuttur.

Neyse yaw. yazıda fazla uzadı, Yeni farkettim.

Kölelik sistemi kötüdür ama yazının içerinde çok ta kötü değildir gibi bir mana çıkartıp aslında iyidir zannetmeyin , tezat yapmıyorum . Hakkaten kötüdür. ( Terbiyesizim ki kötü )

Ama asılda kötü olan bunu farkedemeyişimizdir. Ve bundan da kötü olan moda , karizma uğruna veya elalem ne der diye , farkında olabildiğimiz kötülükleride görmemiş gibi davranmaktır.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.466
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Cömert


Eheheh zevkle okudum abi eline saglik gece yeniden okuyacagim. Senden de bekliyoruz boyle yazilar :D