Sinan H.
Katip
- Kayıt
- 19 Şubat 2013
- Mesaj
- 155
- Tepki
- 359
- Şehir
- 07/42/10
- Başlangıç
- 2012—13
- Bisiklet
- Carraro
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Merhaba arkadaşlar,
Geçtiğimiz ay içerisinde katlanır bisikletle Konya-Seydişehir ve Alanya-Antalya turundan sonra 4 günlük ramazan bayramında da Konya'dan Antalya'ya giderek oradan arkadaşımla Salda gölüne tur yapmaya karar vermiştik
Cuma gecesi 5-6 saatlik yolculuk sonrası arefe günü sabahı Antalya otogarına iniyorum ve bisikletimi toplayıp hem kahvaltı yapmak için hemde arkadaşımı beklemek için otogar civarında bir simitçiye geçiyorum
Arkadaşımla buluştuktan sonra ilk gün için hedefimiz 70-80 km Korkuteli sonrası kamp yapmak ve saat 7 civarı düşüyoruz yola, Antalya çıkışında kepez rampası ile hızlı bir giriş yapıyoruz
Kepez rampası sonrası petrol istasyonunda ufak bir mola veriyoruz ve saat daha geç olmadan havalar ısınmadan alabildiğimiz kadar yol alma derdindeyiz, Haziran ayı sonu gelmiş ve malum Antalya sıcakları sıkıntı
Döşemealtı Düzlerçamı piknik alanı, güveruçurumu ve termessos derken hafiften tırmanışla yolumuza devam ediyoruz ve yüzde eğimi belli olmayan rampalarla karşı karşıyayız
Güneş tepemizde üstüne asfaltın sıcağı derken bizi bunaltıyor ve sık sık gölgelerde mola verip su tüketimi had safhada
Saat 11 gibi Korkuteli yolundaki 970 rakımlı Tahtalı Beli'ne ulaşıyoruz, daha önce buraya geldiğimizde kavun, karpuz vb meyve satanlar vardı ancak bu sefer sadece mısır satan bir arkadaş vardı bizde burada fazla oyalanmadan yola devam ettik ve Söğütcük köyü yolunda kavun satan bir arkadaş görünce hemen yanında duruyoruz, adı Behçet'miş, biraz kavun yiyor kendisiyle muhabbet edip soluklanıyoruz, yol durumu hakkında Behçet beyden bilgi alıyoruz, kendisi konaklama için Sülekler Köy sonrası balıkçı olduğunu oralarda kalabileceğimizi söylüyor ve kendimizi buna göre ayarlayıp yola devam ediyoruz
Gece otobüs yolculuğunda uyuyamadığım için uykusuzlukla beraber yol yorgunluğu var üstüne bir süredir alışık olmadığım sıcaklar beni çarpıyor ve bir an önce Korkuteli'ne gidip birşeyler yedikten sonra uyku molası vermeye kararlaştırıyoruz
Saat 12 civarında Korkuteli tabelasına ulaşıyoruz ve ilçe merkezindeki meşhur Şişçi İbo'ya atıyoruz kendimizi, meşhur Antalya Piyazı ve Korkuteli Şişi ile kendimizi ödüllendiriyoruz
Yemeğimizi yedikten sonra uyumak için etrafta park bakıyoruz ancak müsait bir yer bulamıyoruz ve yolumuzun üzerinde olan Korkuteli Barajına geçiyoruz ancak Korkuteli Barajı bizim için hayal kırıklığı oldu, belediyenin buraları halk için düzenlememesi şaşırtıcı, iyi kötü bir gölge bulup 1-2 saat kadar burada uyku molası verdikten sonra tekrar düşüyoruz yola, baraj sonrası hemen bir rampa ile başlıyoruz,
Benim aklımda bugün Sülekler Köyünde oku veya camide konaklamak,
Sülekler Köyünde bir bakkal bularak soda molası veriyoruz, Korkuteli öncesi kavun satan Behçet beyin tarif ettiği balıkçıyı bakkalcı arkadaşa soruyoruz, gerek yol durumu gerekse konaklama konusunda kendisinden bilgi alıyoruz, balıkçı civarında konaklamanın mümkün olmadığını bahsediyor, yol üzerinde çeşme vs olduğunu müsait bir yer bulabileceğimizi söylüyor ve ekliyor kendisinden sonra petrol market vs olmadığını söylüyor, bizde bu uyarısı üzerine gerek akşam yemeği için gerekse kahvaltı için alışveriş yapıp yolumuza devam ediyoruz
Sülekler köyü sonrasında sağlam bir rampa ile karşı karşıyayız, saatimiz 5i geçiyor ve geç olmadan kamp alanını halletmek istiyoruz, söylenen balıkçıyı ve çeşmeyi buluyoruz ancak bakkalcının uyardığı gibi kamp için müsait değil yola devam ediyoruz kısa bir süre sonra Varsak Yaylası ve Kartal Yaylası yol ayrımında bir cami görüyoruz ve neden camide kalmayalım derken sağdan su akıntı sesi ile ufak bir ırmak ve kenarında piknik alanı görüyoruz, yol kenarındaki boş duvarlara askere gidecekler tarafından spreyle yazılar yazılmış acaba ilerleyen saatlerde gelip rahatsız ederler mi endişesi ile çadırlarımızı kuruyoruz ve Sülekler köyünden aldığımız makarnayı pişirip akşam yemeğini aradan çıkartıyoruz, saat 10a geliyordu ve biz çadırlarımıza çekilip uyumaya çalışacaktık ancak çadırlara girdikten 10 15 dk sonra ülkenin son yıllarındaki genel sorunu egzozu açılmış, yüksek ses müzik dinleyen Şahin/Tofaş iki araç geldi, bizim çadırları fark etmelerine rağmen yüksek ses müzik ve muhabbetlerine devam ettiler bir süre sonra yine etrafta bulunan duvarlara spreyle yazmaya başladılar, arkadaşım ve ben sabırla gitmelerini bekliyorduk ama inatla gitmediler, tatsızlık çıkmaması için çadırdan çıkmayıp uyumayı deniyoruz
Bir süre sonra yorgunluğun etkisi ile ikimizde uyumuşuz ve sabah 5-6 civarı uyanıyorum kalktığımda çadırdan karşılaştığım manzara 10 numara 5 yıldız
Tabi akşamdan dışarıda bıraktığımız kola içilmiş , tuz poşeti açılmış ve ergen arkadaşlar yanlarında getirdikleri erikleri bizim tuzu kullanarak afiyetle yemişler etrafıda hiiiiç toplamaya zahmet etmeden gitmişler
Sabah sabah biraz tadımız kaçsada manzara ve dünkü sıcak havadan sonra yaylada serin havada uyanmak paha biçilmezdi, hemen kahvaltıyı hazırlıyorum ve sucuk yumurtadan sonra yola düşüyoruz
Kamp alanından uzaklaştıktan sonra kısa bir süre sonra camiyi görüyorum ve arka bahçesinin de kamp için çok müsait olduğunu görünce keşke burda mı kalsaydık akşamki gürültüyü çekmezdik diyip cami bahçesinden sularımızı doldurup yolumuza düşüyoruz,
Bugünkü hedefimiz Salda Gölüne ulaşmak ve yol üzerindeki en yüksek rakımlı yer Ali Beli'ni geçeceğiz
Gerek Tahtalı Beli gerekse Korkuteli daha sonrasında Sülekler rampasından sonra zaten yeteri kadar yükselmiştik Ali Beli bizi pek zorlamadan geçiyoruz,
Hava sıcak ancak zaman zaman esen rüzgar var, yüklü bir şekilde olan katlanırla rüzgar beni yoruyor, üstüne yolda sıcak asfalt olmadığı için sık sık uyuşmalardan dolayı mola veriyoruz
Saat 9 civarı Tefenni'ye geliyoruz, Tefenni ilçe merkezine girmeden Yeşilova istikametine dönüyoruz ve nihayet sıcak asfalt yoldayız, yol üzerinde ki ilk petrolde yine bir soda molası veriyoruz ve burada çalışan arkadaşlarla bayramlaşıyoruz, bayramda yolda olacağımız için yanıma şekerde almıştım, petrolde çalışanlar bize şeker ikram ederlerken bende onlara ikram ettim
5-10 Km sonra Karamanlı ilçesinde yemek molası vermeye kararlaştırdığımız için petrolde çok vakit kaybetmeden yola devam ediyoruz, Karamanlı ilçesine girdikten sonra bayramın ilk günü olması nedeniyle açık bulduğumuz ilk yere girmeye karar veriyoruz ve şansımıza Kocapınar Restaurant'ı görüyoruz, bayramlaşma faslından sonra hemen yemek siparişimizi veriyoruz, yorucu 2 günde böyle yemekler bizim için iyi oldu
Karamanlı'dan sonra Burdur göbeğinden Yeşilova istikametine devam ediyoruz ve tatlı inişli çıkışlı yoldan Yeşilova'ya ulaşıyoruz, Yeşilova girişinde güzel bir iniş var (tabi buradan inerken yarın sabah kim çıkacak diyoruz
)
Yeşilova merkezde vakit kaybetmeden belediyeye ait Salda Gölü kenarındaki kamp alanına pedallıyoruz, Yeşilova ilçe merkezinden kamp alanı ortalama 5-6 km
Nihayet kamp alanındayız, kamp alanında ufak bir tur yapıyoruz, hava çok sıcak ve kamp alanı yoğun, burayıda aile yeri ve diğerleri diye malesef ayrım yapmışlar,diğerleri diye tarif edilen yerden müsait bir ağaç gölgesi bularak çadırımızı hemen kuruyoruz
Çadırları kurduktan sonra kamp alanı içerisinde bulunan restaurantta birşeyler yiyip içiyoruz, sıcak havada gezmek yerine burada dinlenmeyi tercih ediyoruz
Akşam 6-7 civarı hava biraz serinleyince Salda Göl kenarını dolaşıyoruz, malesef su kirli, göle girmek yasak olmasına rağmen girenler var,
Belediyenin kamp alanı olması güzel ancak malesef düzensiz, güvenlik tedbiri vs yok
Plaj kısmında dolaştığımız kısmında içerisinde 4-5 erkeğin olduğu bir aracın bayanların üzerine sürdüğünü fark ediyoruz bayanlarla aralarında tartışma yaşanıyor etraftaki vatandaşlarında araya girmesi ile taraflar ayrılıyor ancak araçta bulunanların alkollü oldukları belli, bende durumu polise bildirip alkollü araç kullanmaktan ve hakaret/tacizden dolayı işlem yapılmasını talep ediyorum bir süre sonra olay yerine gelen polislerle bayanlar konuşmalarında "karakolla, adliyeye uğraşmak istemedikleri için şikayetçi olmadıklarını ancak alkollü araç kullanmak ve halkın güvenliğini tehlikeye soktukları için işlem yapmalarını, araç sürücüsünü uyarmalarını" istiyorlar, aracın kamp alanı içerisinde bulunan restaurant önünde olduğunu söylemem üzerine polis memurları aracın yanına gidiyor ancak araçlarından inmeden işletmeci olduğu söylenen "Ahmet Bey" ile konuşup olay yerinden uzaklaşıyorlar, araçta bulunan 4-5 erkek içeride alkol almaya devam ederken polis memurları hiiç kurcalamadan olayı kapatıyorlar, tabi bende bu durumu BİMER'e bildirdim o ayrı mesele
Akşam yemeğini de bu restaurantta yedikten sonra yarınki rota planı yapıyoruz ve Korkuteline mi dönsek yada Salda Gölü-Denizli mi yoksa Salda Gölü Yeşilova Hacılar Köyü üzerinden Burdur mu yapsak derken restaurantta çalışanlardan da Burdur yolu hakkında bilgi alıyoruz ve Yeşilova'dan Burdur'a gitmeye karar veriyoruz,
Saat 9 gibi çadırlarımıza çekiliyoruz ve yarına kadar dinleniyoruz
(Not:Çadırlarımızın yanında bulunan bisikletçi arkadaşlarında olduğunu görünce sevinmiştik ancak bizim uyumak için çadırlara girdiğimizde ses tonlarını azaltmadan yüksek sesle konuşmalarına -hayran- kaldım)
Sabah yine 5-6 civarı uyanıp yola düşüyoruz, kahvaltı için Yeşilova merkezde gelen sıcak ekmek kokusunu takip ederek bir fırın buluyoruz ve burada hallediyoruz
Akşam indiğimiz rampadan mı çıkacağız derken Burdur tabelasını takip ediyoruz dağlara paralel olarak yolumuza devam ediyoruz
Yollar sakin, araç trafiği çok az, güneş karşımızda ancak henüz çok sıcak değil, güzel manzara eşliğinde 25 km ortalama ile pedallamaya devam ediyoruz,
Malesef dün hafiften ağrımaya başlayan sol yan bağlarda bugün aşırı ağrı var, Hacılar köyünde mola verdiğimiz sırada ağrı kesici krem ve sprey müdahalesi yapıyorum, Hacılar Köyü ile Burdur arasında yol yapım çalışması var ancak bizim için problem değil sıcak asfalt güvenlik şeridi yeterli, Burdur Barajı etrafında pedallayarak saat 10a doğru Burdur'a geliyoruz
Düz yolda bile dizimin beni zorlaması nedeniyle bir süre Burdur merkezde mola vermeye kararlaştırıyoruz, bu sırada da Burdur'a kadar gelmişken Burdur Şiş yiyoruz
Sol diz yan bağlardaki ağrının şiddetinin artması ve yürürken dahi rahatsız etmesi nedeniyle turu burada sonlandırarak otogara geçip Antalya'ya otobüsle dönmek zorunda kalıyoruz
Burdur-Antalya'nın 1100 rakımdan 0'a iniş olacağı için kolay olcağını düşünüyorduk ancak otobüsle giderken bir yandan yol analizi yapıyoruz, Burdur çıkışı dahil olmak üzerinde sağlam bir kaç rampa var ama bir o kadarda güzel inişler var, keşke sakatlanmasaydım da buralardan katlanır ile inseydim diyorum,
Arkadaşımla en yakın tatilde Antalya Isparta Burdur Antalya yapmanın planı yaparak turumuz sona eriyor ve yine katlanır bisikletle otobüse binmenin rahatlığını yaşayarak Konya'ya dönüyorum
Geçtiğimiz ay içerisinde katlanır bisikletle Konya-Seydişehir ve Alanya-Antalya turundan sonra 4 günlük ramazan bayramında da Konya'dan Antalya'ya giderek oradan arkadaşımla Salda gölüne tur yapmaya karar vermiştik
Cuma gecesi 5-6 saatlik yolculuk sonrası arefe günü sabahı Antalya otogarına iniyorum ve bisikletimi toplayıp hem kahvaltı yapmak için hemde arkadaşımı beklemek için otogar civarında bir simitçiye geçiyorum
Arkadaşımla buluştuktan sonra ilk gün için hedefimiz 70-80 km Korkuteli sonrası kamp yapmak ve saat 7 civarı düşüyoruz yola, Antalya çıkışında kepez rampası ile hızlı bir giriş yapıyoruz
Kepez rampası sonrası petrol istasyonunda ufak bir mola veriyoruz ve saat daha geç olmadan havalar ısınmadan alabildiğimiz kadar yol alma derdindeyiz, Haziran ayı sonu gelmiş ve malum Antalya sıcakları sıkıntıDöşemealtı Düzlerçamı piknik alanı, güveruçurumu ve termessos derken hafiften tırmanışla yolumuza devam ediyoruz ve yüzde eğimi belli olmayan rampalarla karşı karşıyayız
Güneş tepemizde üstüne asfaltın sıcağı derken bizi bunaltıyor ve sık sık gölgelerde mola verip su tüketimi had safhada
Saat 11 gibi Korkuteli yolundaki 970 rakımlı Tahtalı Beli'ne ulaşıyoruz, daha önce buraya geldiğimizde kavun, karpuz vb meyve satanlar vardı ancak bu sefer sadece mısır satan bir arkadaş vardı bizde burada fazla oyalanmadan yola devam ettik ve Söğütcük köyü yolunda kavun satan bir arkadaş görünce hemen yanında duruyoruz, adı Behçet'miş, biraz kavun yiyor kendisiyle muhabbet edip soluklanıyoruz, yol durumu hakkında Behçet beyden bilgi alıyoruz, kendisi konaklama için Sülekler Köy sonrası balıkçı olduğunu oralarda kalabileceğimizi söylüyor ve kendimizi buna göre ayarlayıp yola devam ediyoruz
Gece otobüs yolculuğunda uyuyamadığım için uykusuzlukla beraber yol yorgunluğu var üstüne bir süredir alışık olmadığım sıcaklar beni çarpıyor ve bir an önce Korkuteli'ne gidip birşeyler yedikten sonra uyku molası vermeye kararlaştırıyoruz
Saat 12 civarında Korkuteli tabelasına ulaşıyoruz ve ilçe merkezindeki meşhur Şişçi İbo'ya atıyoruz kendimizi, meşhur Antalya Piyazı ve Korkuteli Şişi ile kendimizi ödüllendiriyoruz
Yemeğimizi yedikten sonra uyumak için etrafta park bakıyoruz ancak müsait bir yer bulamıyoruz ve yolumuzun üzerinde olan Korkuteli Barajına geçiyoruz ancak Korkuteli Barajı bizim için hayal kırıklığı oldu, belediyenin buraları halk için düzenlememesi şaşırtıcı, iyi kötü bir gölge bulup 1-2 saat kadar burada uyku molası verdikten sonra tekrar düşüyoruz yola, baraj sonrası hemen bir rampa ile başlıyoruz,
Benim aklımda bugün Sülekler Köyünde oku veya camide konaklamak,
Sülekler Köyünde bir bakkal bularak soda molası veriyoruz, Korkuteli öncesi kavun satan Behçet beyin tarif ettiği balıkçıyı bakkalcı arkadaşa soruyoruz, gerek yol durumu gerekse konaklama konusunda kendisinden bilgi alıyoruz, balıkçı civarında konaklamanın mümkün olmadığını bahsediyor, yol üzerinde çeşme vs olduğunu müsait bir yer bulabileceğimizi söylüyor ve ekliyor kendisinden sonra petrol market vs olmadığını söylüyor, bizde bu uyarısı üzerine gerek akşam yemeği için gerekse kahvaltı için alışveriş yapıp yolumuza devam ediyoruz
Sülekler köyü sonrasında sağlam bir rampa ile karşı karşıyayız, saatimiz 5i geçiyor ve geç olmadan kamp alanını halletmek istiyoruz, söylenen balıkçıyı ve çeşmeyi buluyoruz ancak bakkalcının uyardığı gibi kamp için müsait değil yola devam ediyoruz kısa bir süre sonra Varsak Yaylası ve Kartal Yaylası yol ayrımında bir cami görüyoruz ve neden camide kalmayalım derken sağdan su akıntı sesi ile ufak bir ırmak ve kenarında piknik alanı görüyoruz, yol kenarındaki boş duvarlara askere gidecekler tarafından spreyle yazılar yazılmış acaba ilerleyen saatlerde gelip rahatsız ederler mi endişesi ile çadırlarımızı kuruyoruz ve Sülekler köyünden aldığımız makarnayı pişirip akşam yemeğini aradan çıkartıyoruz, saat 10a geliyordu ve biz çadırlarımıza çekilip uyumaya çalışacaktık ancak çadırlara girdikten 10 15 dk sonra ülkenin son yıllarındaki genel sorunu egzozu açılmış, yüksek ses müzik dinleyen Şahin/Tofaş iki araç geldi, bizim çadırları fark etmelerine rağmen yüksek ses müzik ve muhabbetlerine devam ettiler bir süre sonra yine etrafta bulunan duvarlara spreyle yazmaya başladılar, arkadaşım ve ben sabırla gitmelerini bekliyorduk ama inatla gitmediler, tatsızlık çıkmaması için çadırdan çıkmayıp uyumayı deniyoruz
Bir süre sonra yorgunluğun etkisi ile ikimizde uyumuşuz ve sabah 5-6 civarı uyanıyorum kalktığımda çadırdan karşılaştığım manzara 10 numara 5 yıldız
Tabi akşamdan dışarıda bıraktığımız kola içilmiş , tuz poşeti açılmış ve ergen arkadaşlar yanlarında getirdikleri erikleri bizim tuzu kullanarak afiyetle yemişler etrafıda hiiiiç toplamaya zahmet etmeden gitmişler
Sabah sabah biraz tadımız kaçsada manzara ve dünkü sıcak havadan sonra yaylada serin havada uyanmak paha biçilmezdi, hemen kahvaltıyı hazırlıyorum ve sucuk yumurtadan sonra yola düşüyoruz
Kamp alanından uzaklaştıktan sonra kısa bir süre sonra camiyi görüyorum ve arka bahçesinin de kamp için çok müsait olduğunu görünce keşke burda mı kalsaydık akşamki gürültüyü çekmezdik diyip cami bahçesinden sularımızı doldurup yolumuza düşüyoruz,
Bugünkü hedefimiz Salda Gölüne ulaşmak ve yol üzerindeki en yüksek rakımlı yer Ali Beli'ni geçeceğiz
Gerek Tahtalı Beli gerekse Korkuteli daha sonrasında Sülekler rampasından sonra zaten yeteri kadar yükselmiştik Ali Beli bizi pek zorlamadan geçiyoruz,
Hava sıcak ancak zaman zaman esen rüzgar var, yüklü bir şekilde olan katlanırla rüzgar beni yoruyor, üstüne yolda sıcak asfalt olmadığı için sık sık uyuşmalardan dolayı mola veriyoruz
Saat 9 civarı Tefenni'ye geliyoruz, Tefenni ilçe merkezine girmeden Yeşilova istikametine dönüyoruz ve nihayet sıcak asfalt yoldayız, yol üzerinde ki ilk petrolde yine bir soda molası veriyoruz ve burada çalışan arkadaşlarla bayramlaşıyoruz, bayramda yolda olacağımız için yanıma şekerde almıştım, petrolde çalışanlar bize şeker ikram ederlerken bende onlara ikram ettim
5-10 Km sonra Karamanlı ilçesinde yemek molası vermeye kararlaştırdığımız için petrolde çok vakit kaybetmeden yola devam ediyoruz, Karamanlı ilçesine girdikten sonra bayramın ilk günü olması nedeniyle açık bulduğumuz ilk yere girmeye karar veriyoruz ve şansımıza Kocapınar Restaurant'ı görüyoruz, bayramlaşma faslından sonra hemen yemek siparişimizi veriyoruz, yorucu 2 günde böyle yemekler bizim için iyi oldu
Karamanlı'dan sonra Burdur göbeğinden Yeşilova istikametine devam ediyoruz ve tatlı inişli çıkışlı yoldan Yeşilova'ya ulaşıyoruz, Yeşilova girişinde güzel bir iniş var (tabi buradan inerken yarın sabah kim çıkacak diyoruz
Yeşilova merkezde vakit kaybetmeden belediyeye ait Salda Gölü kenarındaki kamp alanına pedallıyoruz, Yeşilova ilçe merkezinden kamp alanı ortalama 5-6 km
Nihayet kamp alanındayız, kamp alanında ufak bir tur yapıyoruz, hava çok sıcak ve kamp alanı yoğun, burayıda aile yeri ve diğerleri diye malesef ayrım yapmışlar,diğerleri diye tarif edilen yerden müsait bir ağaç gölgesi bularak çadırımızı hemen kuruyoruz
Çadırları kurduktan sonra kamp alanı içerisinde bulunan restaurantta birşeyler yiyip içiyoruz, sıcak havada gezmek yerine burada dinlenmeyi tercih ediyoruz
Akşam 6-7 civarı hava biraz serinleyince Salda Göl kenarını dolaşıyoruz, malesef su kirli, göle girmek yasak olmasına rağmen girenler var,
Belediyenin kamp alanı olması güzel ancak malesef düzensiz, güvenlik tedbiri vs yok
Plaj kısmında dolaştığımız kısmında içerisinde 4-5 erkeğin olduğu bir aracın bayanların üzerine sürdüğünü fark ediyoruz bayanlarla aralarında tartışma yaşanıyor etraftaki vatandaşlarında araya girmesi ile taraflar ayrılıyor ancak araçta bulunanların alkollü oldukları belli, bende durumu polise bildirip alkollü araç kullanmaktan ve hakaret/tacizden dolayı işlem yapılmasını talep ediyorum bir süre sonra olay yerine gelen polislerle bayanlar konuşmalarında "karakolla, adliyeye uğraşmak istemedikleri için şikayetçi olmadıklarını ancak alkollü araç kullanmak ve halkın güvenliğini tehlikeye soktukları için işlem yapmalarını, araç sürücüsünü uyarmalarını" istiyorlar, aracın kamp alanı içerisinde bulunan restaurant önünde olduğunu söylemem üzerine polis memurları aracın yanına gidiyor ancak araçlarından inmeden işletmeci olduğu söylenen "Ahmet Bey" ile konuşup olay yerinden uzaklaşıyorlar, araçta bulunan 4-5 erkek içeride alkol almaya devam ederken polis memurları hiiç kurcalamadan olayı kapatıyorlar, tabi bende bu durumu BİMER'e bildirdim o ayrı mesele
Akşam yemeğini de bu restaurantta yedikten sonra yarınki rota planı yapıyoruz ve Korkuteline mi dönsek yada Salda Gölü-Denizli mi yoksa Salda Gölü Yeşilova Hacılar Köyü üzerinden Burdur mu yapsak derken restaurantta çalışanlardan da Burdur yolu hakkında bilgi alıyoruz ve Yeşilova'dan Burdur'a gitmeye karar veriyoruz,
Saat 9 gibi çadırlarımıza çekiliyoruz ve yarına kadar dinleniyoruz
(Not:Çadırlarımızın yanında bulunan bisikletçi arkadaşlarında olduğunu görünce sevinmiştik ancak bizim uyumak için çadırlara girdiğimizde ses tonlarını azaltmadan yüksek sesle konuşmalarına -hayran- kaldım)
Sabah yine 5-6 civarı uyanıp yola düşüyoruz, kahvaltı için Yeşilova merkezde gelen sıcak ekmek kokusunu takip ederek bir fırın buluyoruz ve burada hallediyoruz
Akşam indiğimiz rampadan mı çıkacağız derken Burdur tabelasını takip ediyoruz dağlara paralel olarak yolumuza devam ediyoruz
Yollar sakin, araç trafiği çok az, güneş karşımızda ancak henüz çok sıcak değil, güzel manzara eşliğinde 25 km ortalama ile pedallamaya devam ediyoruz,
Malesef dün hafiften ağrımaya başlayan sol yan bağlarda bugün aşırı ağrı var, Hacılar köyünde mola verdiğimiz sırada ağrı kesici krem ve sprey müdahalesi yapıyorum, Hacılar Köyü ile Burdur arasında yol yapım çalışması var ancak bizim için problem değil sıcak asfalt güvenlik şeridi yeterli, Burdur Barajı etrafında pedallayarak saat 10a doğru Burdur'a geliyoruz
Düz yolda bile dizimin beni zorlaması nedeniyle bir süre Burdur merkezde mola vermeye kararlaştırıyoruz, bu sırada da Burdur'a kadar gelmişken Burdur Şiş yiyoruz
Sol diz yan bağlardaki ağrının şiddetinin artması ve yürürken dahi rahatsız etmesi nedeniyle turu burada sonlandırarak otogara geçip Antalya'ya otobüsle dönmek zorunda kalıyoruz
Burdur-Antalya'nın 1100 rakımdan 0'a iniş olacağı için kolay olcağını düşünüyorduk ancak otobüsle giderken bir yandan yol analizi yapıyoruz, Burdur çıkışı dahil olmak üzerinde sağlam bir kaç rampa var ama bir o kadarda güzel inişler var, keşke sakatlanmasaydım da buralardan katlanır ile inseydim diyorum,
Arkadaşımla en yakın tatilde Antalya Isparta Burdur Antalya yapmanın planı yaparak turumuz sona eriyor ve yine katlanır bisikletle otobüse binmenin rahatlığını yaşayarak Konya'ya dönüyorum


