KevSerSeri
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 2 Ağustos 2006
- Mesaj
- 1.351
- Tepki
- 3.345
- Şehir
- Ankara
Dilden dile anlatılır yüzyıllardır Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin aşkları.
Henüz kimsenin bilmediği bir aşk hikayesi vardı başkentte yaşanan. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde kulaktan kulağa yayılarak bir şehir efsanesine dönüşecekti Gelin Oranj ile Damat Tranj’ın aşkları…
Yolda kimseciklere rastlamayan Oranj ayağını arabadan aşağı atar atmaz bir şeyin varlığını hissetti. O da nesi? Hırlayan bir köpek. Anında kapıyı kapattı. Sakin olmalıyım ve dışarı çıkmalıyım. Tranj beni bekliyor diyerek bir cesaretle fırladı dışarı…
http://img180.imageshack.us/img180/7024/dscn6082xh7.jpg
Kendinden uzaklaştırmaya, oyalamaya çalışıyordu. Ancak köpek bir türlü peşini bırakmıyor, söz dinlemiyordu…
http://img174.imageshack.us/img174/8501/dscn6084al1.jpg
Nihayet Oranj, Tranj’ın esaretine son vererek aşkına kavuştu…
http://img329.imageshack.us/img329/1057/dscn6081it7.jpg
Oranj garip bir sesle irkildi. Başta yakalandıklarını düşünerek panik yaptı. Sonradan bu siren seslerinin Türkiye Cumhuriyet’inin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için çaldığını fark ederek saat 9:05’de saygı duruşuna geçti…
http://img244.imageshack.us/img244/1948/dscn6087ts8.jpg
Ne olduğunu anlayamayan Tranj sıkıntıdan patlamıştı. Oranj anında olaya müdahale ederek onu eski haline getirdi…
http://img85.imageshack.us/img85/3328/dscn6089zx7.jpg
Uzun zamandır ayrı kalan aşıklar birbirlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. Oranj Aşkın ateşi, yakarmış ateşi, duydunuz mu aşkın ateşini. Hangi ateşte yanmayı dilerdin? melodisi eşliğinde montunu çıkartıp attı arkaya…
http://img152.imageshack.us/img152/8647/dscn6092ii2.jpg
Baş başa sonbaharın tadını çıkarıyorlardı…
İnişlerde esen rüzgar Oranj’ın koynuna dolunca şok etkisi yarattı. Aklı başına gelmiş olacak ki n’apıyorum ben dedi kendi kendine? Bir erkeğe asla bu kadar güvenmemeliyim. Sonuçta beni her şeyden koruması imkansız diyerek montunu yeniden giyerek oturdu…Bu duruma çok bozulan Tranj kahrından yere attı güçlü bedenini…
http://img247.imageshack.us/img247/7518/dscn6094ro3.jpg
Oranj mantıklı açıklama yapmaya çalışsa da dinlemedi. Küserek çekti gitti bir yamaca…
http://img138.imageshack.us/img138/5691/dscn6099kz0.jpg
Oranj bu duruma çok sinirlenmiş ve Tranj’ın üzerine üzerine yürümeye başlamıştı. Geri geri giderken tekeri kayınca aşağı düşecek gibi oldu. Oranj son anda yetişerek canı pahasına onu kurtardı..
http://img247.imageshack.us/img247/2852/dscn6100nx5.jpg
İşte gerçek aşk böyle bir şeydi. Kendinde bu gücü nasıl bulduğunu anlamayan Oranj taktir-i ilahi diyerek onu kucaklayarak düzlüğe çıkardı…
http://img150.imageshack.us/img150/6395/dscn6101od1.jpg
Uçurumun ucundan dönen genç sevgililer artık birbirlerine daha sıkı bağlıydı. Sevdiğini kaybetmenin korkusunu yaşadıklarından sıkıca sarılıp ağladılar. Bir daha asla aptalca şeyler yüzünden tartışmayacaklarına dair birbirlerine söz verdiler…
Bu olay Tranj’ıı daha da erkek yapmış, iyice cesaretlendirmişti. Sevgilisine ne kadar dayanıklı olduğunu ispatlamak için karların içine girip jest yaptı…
http://img247.imageshack.us/img247/8828/dscn6102le4.jpg
Oranj, onun bu şirinliklerine deli oluyordu. İki sevgili yeniden manzaranın tadını çıkarmak için yola koyuldu…
http://img179.imageshack.us/img179/8257/dscn6103ct4.jpg
Yanak yanağa gölü izlediler dakikalarca…
http://img100.imageshack.us/img100/888/dscn6104sr2.jpg
Çılgınlar gibi gölün etrafında iki tur attıktan sonra gözlerine kestirdikleri yere oturup çay keyfi yapmaya karar verdiler. Tranj’ın meraklı bakışları Oranj’ı tedirgin ettiğinden aniden arkasına döndü. Acaba sinsice yaklaşan kim di?..
http://img100.imageshack.us/img100/7508/dscn6108jx4.jpg
Hahaha diye kahkahayı bastı Oranj. Bu eski dost Co’dan başkası değildi. Anlaşılan çay keyfine o da katılmak istemişti...
http://img242.imageshack.us/img242/3687/dscn6106bb7.jpg
Koyu bir muhabbet başladı aralarında.
http://img244.imageshack.us/img244/4702/dscn6110yc9.jpg
Co o kadar çok şey anlatıyordu ki muhabbet annesinin yokluk yıllarına kadar dayanmıştı… Oranj saygısızlık etmek istemiyor ancak sabah erken kalktığı için gözleri kapanıyordu. Sonunda Güneş’e yenik düşerek içi geçti ve kısa bir uykuya daldı…
http://img148.imageshack.us/img148/1041/dscn6114kv8.jpg
Uyurken Oranj’ı izlemeye bayılan Tranj etrafı kolaçan ediyor, aşkının güvenliğini sağlıyordu. Kazların sesine uyanan Oranj şöyle bir gerilerek kendine geldi…
http://img179.imageshack.us/img179/9742/dscn6118cz0.jpg
Bu arada gündemi yakından takip eden Tranj gazetesini okuyordu. Gözü balıkçılara takılınca dikkati dağıldı ve onları izlemeye başladı…
Tranj gazete okurken rahatsız edilmekten hiç hoşlanmazdı. Oranj da sessiz kalamayacağını bildiği için göl kıyısını incelemeye başlayarak kendine yeni bir uğraş buldu…
http://img152.imageshack.us/img152/2833/dscn6120cg6.jpg
Bu da onu fazla oyalayamadı. Uykusunu bölen kazların peşine düştü. Niyeti kovalamak değil sadece sevmekti. Uykudan kalktığında kaşlarının çatık halini kazlar görmüş olacak ki yanlış anlayıp kaçtılar kızcağızdan…
http://img291.imageshack.us/img291/3759/dscn6122sb3.jpg
Kasımda aşk başkadır denilen şey bu olsa gerek. Kendisine bu imkanları sunan herkese teşekkürü borç biliyordu. Sevdiklerimizin kıymetini onlar hayattayken bilelim ve bunu belli edelim diyerek okkalı biz söz söyleyip oradan ayrıldı…
Tranj ile hasret giderip ayrılacakken bir Amca yoluna çıkarak selam veriyor ‘ trek kaç’ diye? Bu bir alarm mıydı acaba!.. Gerçekten kaçmaya gerek var mıydı? Oysaki adam ‘kaç’ derken modelini sormuştu… Durumun sonradan farkına varan Oranj; ‘trek 6500’ diye cevap verdi.
Dip Notlar :
Derken muhabbet koyulaştı. Ferit Abi Tümay Dersenelerinde Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamnda Fizik Öğretmeni. Yani meslektaşım. Kendisi Odtü’den mezunmuş. Oran’da oturduğu için haftanın birkaç günü buraya gelir gezermiş. Bisikletleri kulübelerin oraya bırakıp, yürümüşler her zamanki balık yediğimiz yere… Bana arabasının bagajını gösterdi. Tulum, mat, çadır ne ararsanız var. Aklına esince her an kampa gidebilecek tiplerden…
http://img293.imageshack.us/img293/2543/dscn6125iu1.jpg
Bizim kulüpten ve netteki ekibimizden bahsettim. Mutlaka bizlere katılmalarını söyledim. Daha sonra beni arkadaşı Türker Bey ile tanıştırdı. O da Göz Doktoru. Aynı semtte oturdukları için sürekli telefonlaşıp zaman ayarlar buraya gelirlermiş.
http://img293.imageshack.us/img293/5756/dscn6126sf4.jpg
Benim gitmem lazım akşama kulüpten arkadaşımız Kenan’ın doğum günü var. Hazırlık yapmamız lazım diyip ayrılmak istedim. Türker Abi gel Allah aşkına biraz otur diyince kıramadım. Çoktan bana da balık ekmek söylemişlerdi. Sabah kahvaltıyı iyi yatığım için çok fazla acıkmamıştım. Gün geçmiyor ki ben Eymir’den balık ekmek yemeden gidiyim…
http://img49.imageshack.us/img49/8160/dscn6127hg5.jpg
Ekibin son üyesi Rıfat Bey de iştirak etti. Onunla da tanışıp gezilerimizden bahsettim. Ben bu Amcaları sadece Eymir içinde gezen bir ekip olmaktan çıkarıp, Ankara caddelerinde, ilçelerinde pedallarken görmek istiyorum…
http://img109.imageshack.us/img109/9209/dscn6128gv3.jpg
Bu arada tüm ısrarlarıma rağmen para almayarak beni utandıran Ferit Abi’ye çok teşekkür ediyorum balık ekmek için. Araya sürekli laf girdi. Ben de konudan konuya atladığım için unuttum sanırım teşekkür etmeyi… Kesene bereket abicim…
Eymir’den ayrılmayı hiç ama hiç istemiyordum. Hava güzel, muhabbet güzel, kafam güzel, ben güzel.. Her şey güzel de güzel. Ancak akşama başka bir organizasyon vardı. O yüzden sohbete doyum olmaz diyip ekiple tokalaşarak ayrıldım…
http://img521.imageshack.us/img521/5317/dscn6129hf5.jpg
Siz şimdi merak ediyorsunuz değil mi Oranj ve Tranja ne olacak diye… Her şey güzel bitmiyor tabi. Her güzel şeyin bir sonu var. Belki de sonunun olması onu o kadar güzel ve özel kılıyordu. Ayrılık vakti gelmişti. Ailenin en küçüğü şımarık Oranj apartmanın üst katlarına doğru yol alırken, Tranj ise boynunu bükerek fakirhanesine dönüyordu. Garaj onu bekliyordu. Bu bekleyiş aşkını daha da kamçılıyor, bir sonraki tur için sabırsızlanıyordu. Oranj ise en yakın zamanda görüşebilmek için dua ediyordu…
http://img62.imageshack.us/img62/2663/dscn6133av4.jpg
Eee ne diyelim. Allah sevenleri ayırmasın…
Henüz kimsenin bilmediği bir aşk hikayesi vardı başkentte yaşanan. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde kulaktan kulağa yayılarak bir şehir efsanesine dönüşecekti Gelin Oranj ile Damat Tranj’ın aşkları…
Yolda kimseciklere rastlamayan Oranj ayağını arabadan aşağı atar atmaz bir şeyin varlığını hissetti. O da nesi? Hırlayan bir köpek. Anında kapıyı kapattı. Sakin olmalıyım ve dışarı çıkmalıyım. Tranj beni bekliyor diyerek bir cesaretle fırladı dışarı…
http://img180.imageshack.us/img180/7024/dscn6082xh7.jpg
Kendinden uzaklaştırmaya, oyalamaya çalışıyordu. Ancak köpek bir türlü peşini bırakmıyor, söz dinlemiyordu…
http://img174.imageshack.us/img174/8501/dscn6084al1.jpg
Nihayet Oranj, Tranj’ın esaretine son vererek aşkına kavuştu…
http://img329.imageshack.us/img329/1057/dscn6081it7.jpg
Oranj garip bir sesle irkildi. Başta yakalandıklarını düşünerek panik yaptı. Sonradan bu siren seslerinin Türkiye Cumhuriyet’inin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için çaldığını fark ederek saat 9:05’de saygı duruşuna geçti…
http://img244.imageshack.us/img244/1948/dscn6087ts8.jpg
Ne olduğunu anlayamayan Tranj sıkıntıdan patlamıştı. Oranj anında olaya müdahale ederek onu eski haline getirdi…
http://img85.imageshack.us/img85/3328/dscn6089zx7.jpg
Uzun zamandır ayrı kalan aşıklar birbirlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. Oranj Aşkın ateşi, yakarmış ateşi, duydunuz mu aşkın ateşini. Hangi ateşte yanmayı dilerdin? melodisi eşliğinde montunu çıkartıp attı arkaya…
http://img152.imageshack.us/img152/8647/dscn6092ii2.jpg
Baş başa sonbaharın tadını çıkarıyorlardı…
İnişlerde esen rüzgar Oranj’ın koynuna dolunca şok etkisi yarattı. Aklı başına gelmiş olacak ki n’apıyorum ben dedi kendi kendine? Bir erkeğe asla bu kadar güvenmemeliyim. Sonuçta beni her şeyden koruması imkansız diyerek montunu yeniden giyerek oturdu…Bu duruma çok bozulan Tranj kahrından yere attı güçlü bedenini…
http://img247.imageshack.us/img247/7518/dscn6094ro3.jpg
Oranj mantıklı açıklama yapmaya çalışsa da dinlemedi. Küserek çekti gitti bir yamaca…
http://img138.imageshack.us/img138/5691/dscn6099kz0.jpg
Oranj bu duruma çok sinirlenmiş ve Tranj’ın üzerine üzerine yürümeye başlamıştı. Geri geri giderken tekeri kayınca aşağı düşecek gibi oldu. Oranj son anda yetişerek canı pahasına onu kurtardı..
http://img247.imageshack.us/img247/2852/dscn6100nx5.jpg
İşte gerçek aşk böyle bir şeydi. Kendinde bu gücü nasıl bulduğunu anlamayan Oranj taktir-i ilahi diyerek onu kucaklayarak düzlüğe çıkardı…
http://img150.imageshack.us/img150/6395/dscn6101od1.jpg
Uçurumun ucundan dönen genç sevgililer artık birbirlerine daha sıkı bağlıydı. Sevdiğini kaybetmenin korkusunu yaşadıklarından sıkıca sarılıp ağladılar. Bir daha asla aptalca şeyler yüzünden tartışmayacaklarına dair birbirlerine söz verdiler…
Bu olay Tranj’ıı daha da erkek yapmış, iyice cesaretlendirmişti. Sevgilisine ne kadar dayanıklı olduğunu ispatlamak için karların içine girip jest yaptı…
http://img247.imageshack.us/img247/8828/dscn6102le4.jpg
Oranj, onun bu şirinliklerine deli oluyordu. İki sevgili yeniden manzaranın tadını çıkarmak için yola koyuldu…
http://img179.imageshack.us/img179/8257/dscn6103ct4.jpg
Yanak yanağa gölü izlediler dakikalarca…
http://img100.imageshack.us/img100/888/dscn6104sr2.jpg
Çılgınlar gibi gölün etrafında iki tur attıktan sonra gözlerine kestirdikleri yere oturup çay keyfi yapmaya karar verdiler. Tranj’ın meraklı bakışları Oranj’ı tedirgin ettiğinden aniden arkasına döndü. Acaba sinsice yaklaşan kim di?..
http://img100.imageshack.us/img100/7508/dscn6108jx4.jpg
Hahaha diye kahkahayı bastı Oranj. Bu eski dost Co’dan başkası değildi. Anlaşılan çay keyfine o da katılmak istemişti...
http://img242.imageshack.us/img242/3687/dscn6106bb7.jpg
Koyu bir muhabbet başladı aralarında.
http://img244.imageshack.us/img244/4702/dscn6110yc9.jpg
Co o kadar çok şey anlatıyordu ki muhabbet annesinin yokluk yıllarına kadar dayanmıştı… Oranj saygısızlık etmek istemiyor ancak sabah erken kalktığı için gözleri kapanıyordu. Sonunda Güneş’e yenik düşerek içi geçti ve kısa bir uykuya daldı…
http://img148.imageshack.us/img148/1041/dscn6114kv8.jpg
Uyurken Oranj’ı izlemeye bayılan Tranj etrafı kolaçan ediyor, aşkının güvenliğini sağlıyordu. Kazların sesine uyanan Oranj şöyle bir gerilerek kendine geldi…
http://img179.imageshack.us/img179/9742/dscn6118cz0.jpg
Bu arada gündemi yakından takip eden Tranj gazetesini okuyordu. Gözü balıkçılara takılınca dikkati dağıldı ve onları izlemeye başladı…
Tranj gazete okurken rahatsız edilmekten hiç hoşlanmazdı. Oranj da sessiz kalamayacağını bildiği için göl kıyısını incelemeye başlayarak kendine yeni bir uğraş buldu…
http://img152.imageshack.us/img152/2833/dscn6120cg6.jpg
Bu da onu fazla oyalayamadı. Uykusunu bölen kazların peşine düştü. Niyeti kovalamak değil sadece sevmekti. Uykudan kalktığında kaşlarının çatık halini kazlar görmüş olacak ki yanlış anlayıp kaçtılar kızcağızdan…
http://img291.imageshack.us/img291/3759/dscn6122sb3.jpg
Kasımda aşk başkadır denilen şey bu olsa gerek. Kendisine bu imkanları sunan herkese teşekkürü borç biliyordu. Sevdiklerimizin kıymetini onlar hayattayken bilelim ve bunu belli edelim diyerek okkalı biz söz söyleyip oradan ayrıldı…
Tranj ile hasret giderip ayrılacakken bir Amca yoluna çıkarak selam veriyor ‘ trek kaç’ diye? Bu bir alarm mıydı acaba!.. Gerçekten kaçmaya gerek var mıydı? Oysaki adam ‘kaç’ derken modelini sormuştu… Durumun sonradan farkına varan Oranj; ‘trek 6500’ diye cevap verdi.
Dip Notlar :
Derken muhabbet koyulaştı. Ferit Abi Tümay Dersenelerinde Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamnda Fizik Öğretmeni. Yani meslektaşım. Kendisi Odtü’den mezunmuş. Oran’da oturduğu için haftanın birkaç günü buraya gelir gezermiş. Bisikletleri kulübelerin oraya bırakıp, yürümüşler her zamanki balık yediğimiz yere… Bana arabasının bagajını gösterdi. Tulum, mat, çadır ne ararsanız var. Aklına esince her an kampa gidebilecek tiplerden…
http://img293.imageshack.us/img293/2543/dscn6125iu1.jpg
Bizim kulüpten ve netteki ekibimizden bahsettim. Mutlaka bizlere katılmalarını söyledim. Daha sonra beni arkadaşı Türker Bey ile tanıştırdı. O da Göz Doktoru. Aynı semtte oturdukları için sürekli telefonlaşıp zaman ayarlar buraya gelirlermiş.
http://img293.imageshack.us/img293/5756/dscn6126sf4.jpg
Benim gitmem lazım akşama kulüpten arkadaşımız Kenan’ın doğum günü var. Hazırlık yapmamız lazım diyip ayrılmak istedim. Türker Abi gel Allah aşkına biraz otur diyince kıramadım. Çoktan bana da balık ekmek söylemişlerdi. Sabah kahvaltıyı iyi yatığım için çok fazla acıkmamıştım. Gün geçmiyor ki ben Eymir’den balık ekmek yemeden gidiyim…
http://img49.imageshack.us/img49/8160/dscn6127hg5.jpg
Ekibin son üyesi Rıfat Bey de iştirak etti. Onunla da tanışıp gezilerimizden bahsettim. Ben bu Amcaları sadece Eymir içinde gezen bir ekip olmaktan çıkarıp, Ankara caddelerinde, ilçelerinde pedallarken görmek istiyorum…
http://img109.imageshack.us/img109/9209/dscn6128gv3.jpg
Bu arada tüm ısrarlarıma rağmen para almayarak beni utandıran Ferit Abi’ye çok teşekkür ediyorum balık ekmek için. Araya sürekli laf girdi. Ben de konudan konuya atladığım için unuttum sanırım teşekkür etmeyi… Kesene bereket abicim…
Eymir’den ayrılmayı hiç ama hiç istemiyordum. Hava güzel, muhabbet güzel, kafam güzel, ben güzel.. Her şey güzel de güzel. Ancak akşama başka bir organizasyon vardı. O yüzden sohbete doyum olmaz diyip ekiple tokalaşarak ayrıldım…
http://img521.imageshack.us/img521/5317/dscn6129hf5.jpg
Siz şimdi merak ediyorsunuz değil mi Oranj ve Tranja ne olacak diye… Her şey güzel bitmiyor tabi. Her güzel şeyin bir sonu var. Belki de sonunun olması onu o kadar güzel ve özel kılıyordu. Ayrılık vakti gelmişti. Ailenin en küçüğü şımarık Oranj apartmanın üst katlarına doğru yol alırken, Tranj ise boynunu bükerek fakirhanesine dönüyordu. Garaj onu bekliyordu. Bu bekleyiş aşkını daha da kamçılıyor, bir sonraki tur için sabırsızlanıyordu. Oranj ise en yakın zamanda görüşebilmek için dua ediyordu…
http://img62.imageshack.us/img62/2663/dscn6133av4.jpg
Eee ne diyelim. Allah sevenleri ayırmasın…