Ali Osman ALPARSLAN
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 28 Eylül 2009
- Mesaj
- 499
- Tepki
- 80
- Şehir
- Kayseri / Mersin
İngiltere’de yaşayan, Chesterfield’da bir anestezi uzmanı olan Dr. Jeremy Groves, British Medical Journal'da da yayımlanan çalışmasında karbon kadrolu bisiklet ile çelik alaşımlı bisiklet arasında kayda değer bir fark olmadığını söylüyor. Bilimsel verileri kullanarak yaptığı çalışmasında ulaştığı sonuçlar çok ilginç.
Dr. Groves çalışmasında iki farklı bisiklet kullanmış: Karbon kadrolu bisiklet (9,5 kg) ve çelik alaşımlı bisiklet (13,5 kg). Çalışmasını ise Ocak 2010 ile Temmuz 2010 arasında periyodik olarak gerçekleştirmiş. Dr. Groves’in testinde seçtiği güzergâh toplam 43,5 km. Sheffield’ daki evinden Chesterfield Hastanesi’ne gidiş ve oradan tekrar geriye dönüş. Test boyunca yaptığı toplam mesafe, çelik alaşımlı bisikletinde 1342 km, karbon gövdeli bisikletinde ise 1144 km. Çalışmasının sonucuna göre iki bisiklet arasındaki toplam süre farkı 00:00:32 (saat:dakika:saniye). Dr. Groves testin sonundaki değerlendirmesinde, daha hafif bir bisikletin toplam sürede algılanabilir bir zaman farkı yaratmadığını söylüyor ve “Bisikletçilerin daha hafif bir bisiklet satın almaları yerine, kendi ağırlıklarını azaltmaları daha etkili bir sonuç yaratacaktır’’ diye ekliyor.
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z2.JPG
Dr. Groves çocukluğundan beri bisiklete hevesli olduğunu söylüyor. 70li yıllarda bir çocuk, 80li yıllarda öğrenci, 90larda genç bir doktorken, yerel ulaşımda önceliği hep bisiklet olmuş. Bir kaza sonucu bisikleti hurdaya dönünce, yenisini alamadığından, tekrar mecburi olarak “içten patlamalı” motorları kullanmaya başlamış. Bir kaç yıl sonra, yaşıtlarının baskısı, vücudunu zinde tutma isteği üzerine tekrar selesine dönmeye karar vermiş ve ikinci el çelik alaşımlı bir bisikleti 50 pounda almış, onarmış ve sağlamlaştırmış.
Önceleri, nöbete kalmadığı altı ay boyunca, Sheffield’daki evinden çalıştığı Chesterfield’daki hastanesine 43,5 km’lik güzergâhta bisikletini kullanmaya başlamış. Sonraları, nöbete kalmalar başlayınca, 55 dakikalık evden hastaneye varış süresinin azaltılabilir miyim diye düşünmüş ve yeni bir bisiklet araştırmaya başlamış.
Yeni bisiklet alma sürecinde fark ettiği en önemli husus ise şu olmuş: bisiklet dünyasında bisikletçilerin bilimsel verilere dayanarak çalışmaması. ‘’Öneride bulunanlardan hiç birisi, bir bisikletin diğerine göre nasıl daha etkili olacağını söylemiyor, sadece bir bisikletin diğerinden daha iyi olduğunu söylüyorlardı’’ diye ekliyor Dr. Groves. Satın alacağı bisikletin işine en yarayacak bisiklet olmasını isteyen Groves, İngiliz hükümetinin bisiklet kullanımı için sağladığı kolaylıkları incelemiş, ve iş güzergâhında kullanılan bisikletler için sağlanan, 1560$’a kadar çıkabilen vergi indiriminden yararlanmaya karar vermiş. Bu vergi avantajının hedefinin “temiz ulaşım ve çevre kirliliğini azaltma” olduğunu da belirtmemiz lazım. Fakat popüler basında çıkan habere göre, bu vergi avantajından yararlananların çoğu, bisikletlerini günlük ulaşım yerine hafta sonu boş zamanlarında, özellikle patika sürüşlerinde, kullanmayı tercih ediyorlarmış ve bu vergi avantajı insanları son teknoloji bisiklet almaya yöneltmiş. Dr. Groves araştırmaları sonucunda, önceki bisikletine göre daha hafif olan, tekerlekleri hafif ve ince, karbon kadrolu bir bisikleti 950 pounda almaya karar vermiş.
Yeni bisikletinin eskisine oranla daha az rahat olmasına rağmen çok güzel olduğunu söylüyor Dr. Groves. Sürüş zamanlarında dramatik bir düşüş yaşamamış, fakat güneşli bir günde hastaneye 43 dakikada ulaşarak, en hızlı süresini yapmış. Yeni bisikletini aldıktan sonra çelik alaşımlı bisikletinin garajın tenha bir köşesinde epey beklediğini belirtiyor. Ta ki, yeni bisikletinin lastiği patlayana kadar... Yol saatini eski bisikletine takıp yola çıkan Dr. Groves, iş yerine ne kadar sürede varacağını ölçmüş, çıkan sonuç ise şaşırtıcı: 44 dakika. Dr Groves “ O an bir dakikalık farkın 900 pound edip etmeyeceğini düşündüm’’ diyor, ya da bunun bir şans eseri olduğunu belirtiyor. “Sadece bir seçenek vardı: bilimsel metotlarla test etmek.“ Dr. Groves tek dakikalık farkı görmezlikten gelmek yerine, test etmeye karar vermiş.
Metotlar
İki bisiklet de geleneksel düşük gidonlu yol bisikleti olarak tasarlanmış, birisi çelik alaşımlı kadrodan oluşurken, diğeri karbon kadroya sahip. (Tablo 1) İki bisiklette de eş donanım ve ışıklar kullanılmış. Ocak 2010 – Temmuz 2010 arası yapılan testte, hangi bisiklete bineceğine yazı-tura seçeneği karar vermiş. Gidiş-dönüş toplam 43,5 km’lik güzergâhta ölçümler Sigma BC906 yol bilgisayarı ile yapılmış, giyilen kıyafetler hava durumuna uygun olarak seçilmiş ve sürüş esnasında su taşınmamış.
Güzergahın çoğunluğu şehir içi yollardan oluşuyor, bölünmüş yol mesafesi 1 km, köy yolu mesafesi ise 3 km, 100 metrelik de tarla geçişi bulunuyor. Gidiş - dönüş yolu boyunca toplam tırmanma mesafesi, 843 m. Ulaşım süreleri hesaplanmış ve bilgisayara kaydedilmiş.
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z3.JPG
Değerler
Altı aylık çalışma süresince, çelik alaşımlı bisikletle toplam yapılan seyahat 1302 km ölçülmüş, 30 sürüş yapılmış, karbon kadrolu bisiklet ile yapılan toplam seyahat ise 26 sürüş ile 1144 km. Çelik bisikletle yapılan sürüşte iki kez lastik patlamış, karbon kadrolu’da ise bir sürüş meslektaşının evine daveti yüzünden hesap dışı kalmış. (Tablo 2)
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z4.JPG
İki bisikletle de ulaşılan en hızlı zaman rekoru 58 km/s. En yavaş ulaşım zamanı ise karbon bisiklette, etkili kar yağışı altında alınan süre gidiş dönüş toplam 2:03:20 (saat:dakika:saniye). En hızlı ulaşım süresi ise çelik bisiklette, 1:37:40. Çelik alaşımlı bisikletle ulaşılan ortalama ulaşım süresi 1:47:48, karbon bisiklette ise 1:48:21. İki bisiklet arasındaki ortalama süre farkı sadece 32 saniye.
Bisikletçinin ulaşımını etkileyen faktörler
Yerçekimi
İki bisiklet arasındaki ağırlık farkı 4 kg, bisikletçinin ağırlığı ise 76 kg. (Tablo 3) 843 metrelik tırmanış süresince harcanan enerji çelik alaşımlı bisiklette 740 kilojoule iken, karbon kadro bisiklette 706 kj. Fark, 34 kilojoule, yani % 5 lik bir fark oluşmuş.
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z5.JPG
Dönüş Direnci
İki bisiklet arasındaki dönüş direnci farkı 0.2 Newton. Çelik alaşımlı bisiklette bu farkı kapatmak için 1.2 watt lık bir güç harcamak gerektiği ifade ediliyor.
Hava direnci (rüzgar)
24 km/s hızla giden tur bisikletinde ( karbon ya da çelik kadro farketmez ) bisikleti götürmek için gereken enerji miktarı 170 watt.
Kış ve Yaz Karşılaştırması
Kış dönemi ( 20 Ocak – 19 Nisan ) ve yaz dönemi ( 21 Nisan – 22 Temmuz ) arasındaki ortalama fark 00:06:50 (Tablo 4)
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z6.JPG
Karşılaştırmalar
Sonuçlar gösteriyor ki, 43 km’lik sürüş güzergâhında, karbon kadrolu bisiklet ve çelik alaşımlı bisiklet arasında kayda değer bir zaman farkı çıkmamış. Ne kadar az ağırlık o kadar hızlı sürüş inanışı aslında sezgilere göre varılan bir karar gibi görünüyor. Dr. Groves bu farkın neden ortaya çıktığını araştırmış.
Bisiklet ağırlığında %30luk bir azalma aslında ilk bakışta çok fazla gibi görünebilir, ama toplam değer olarak baktığımızda (bisikletçi + bisiklet) toplamda %4 lük bir azalma anlamına geliyor. Ağırlıktaki azalmanın yerçekimi, sürtünme, rüzgâr direnci ve ivmelenme kuvveti gibi bisikletçiye etki eden kuvvetlere karşı ne kadar işe yaradığını incelemek gerekiyor.
Yerçekimi
Hafif bisikletin en önemli avantajı tırmanış sırasında önemli kolaylık sağlaması. Çelik alaşımlı bisikleti kullanmak, tırmanırken ekstra %5lik bir enerji tüketimi demek, fakat toplamda ise daha az enerji demek, tırmanırken harcanan potansiyel yer çekimi enerjisi, inerken kinetik enerjiye dönüşüyor.
Dönüş Direnci
Asfalt zeminde sürtünmenin etkisi nispeten az, tekerin yüzeyle temas ettiği alana ve yan çeperine bağlı.İmalatçılar, her arka ve ön her iki tekerin de aynı dirence sahip olduğunu ifade ediyorlar.
Direnç
Direnç göz önünde bulundurulması gereken önemli faktörlerden biri. Ağırlıktan bağımsız ve hızın küpüyle orantılı bir değer. Çelik alaşımlı bisiklette sürtünmeyi aşmak için gereken güç sürtünmeyi aşmak için gerekenin tam yedi katı. Hızın artmasıyla üstel olarak artan direnç kuvveti, bisikletin hızını aksi yönde etkileyen önemli bir kuvvet olarak ölçülmüş.
İvmelenme
İvmelenme biraz daha karışık, ölçerken iki faktör ortaya çıkıyor, tekerleri döndürmek için gereken kuvvet ve bisikletin geri kalanı ile bisikletçiyi hızlandırmak için gereken kuvvet. Bunun için wikipedia’da ‘’bisiklet performansı’’ çalışması önemli bir kaynak. İnce kenarlı tekerler önemli bir avantaj sunuyorlar, ama sadece çok hızlanıp yavaşlayacağınız bir güzergahta gidiyorsanız, Dr. Groves’ın kullandığı güzergahta fazla bir etkisi olmamış.
Kış ve Yaz Karşılaştırması
İki mevsim arasında, istatistiki olarak önemli farklılıklar ölçülmüş. Dr. Groves yaz kıyafeti olarak, sıkı tayt kullanmış, kış şartlarında kullandığı bol kıyafet ise direnç kuvvetini %30 artırmış. Kış mevsiminde, sürüş zamanını etkileyen diğer bir faktör ise kaza yapma endişesi olmuş. Dr. Groves yerler buzlu ya da hava yağışlı ise daha ihtiyatlı sürdüğünü belirtiyor.
Trafik
Bisiklet, ister karbon kadrolu, ister çelik alaşımlı olsun kavşaklarda ve ışıklarda durmak ya da yavaşlamak gerekmiş.
Ne Yapmalıyız?
Araştırmaya göre karbon kadro bisiklet sahibi olmak ile çelik alaşım bisiklet sahibi olmak arasında önemli bir fark göze çarpmıyor, bisiklet imalatçıları gerçekten önemli yararlar sağlıyorlar, bunların yadsınamayacağı bir gerçek ama her yeni ürünü satın almak yerine bulgulara dayanarak en iyi seçimi yapmak bizim için daha iyi sonuç verir. Dr. Groves karbon gövdeli bisiklet sahibi olmanın, daha az komforlu olmasına rağmen kendisini daha iyi hissettirdiğini söylüyor, güzel havalarda da karbon gövdeli bisikletini kullandığını söylüyor, ama çelik alaşımlı bisikletinin yerini alamayacağını belirtiyor, çünkü daha konforlu, daha değerli ve daha karakterli.
Eğer karbon bisikletiniz çalınırsa yerine yenisini koymanız zor olabilir, buna harcayacağımız parayı daha iyi ışık ve daha iyi kıyafetlere harcamak daha mantıklı değil mi?
MTBTR'den ALINTIDIR..
Dr. Groves çalışmasında iki farklı bisiklet kullanmış: Karbon kadrolu bisiklet (9,5 kg) ve çelik alaşımlı bisiklet (13,5 kg). Çalışmasını ise Ocak 2010 ile Temmuz 2010 arasında periyodik olarak gerçekleştirmiş. Dr. Groves’in testinde seçtiği güzergâh toplam 43,5 km. Sheffield’ daki evinden Chesterfield Hastanesi’ne gidiş ve oradan tekrar geriye dönüş. Test boyunca yaptığı toplam mesafe, çelik alaşımlı bisikletinde 1342 km, karbon gövdeli bisikletinde ise 1144 km. Çalışmasının sonucuna göre iki bisiklet arasındaki toplam süre farkı 00:00:32 (saat:dakika:saniye). Dr. Groves testin sonundaki değerlendirmesinde, daha hafif bir bisikletin toplam sürede algılanabilir bir zaman farkı yaratmadığını söylüyor ve “Bisikletçilerin daha hafif bir bisiklet satın almaları yerine, kendi ağırlıklarını azaltmaları daha etkili bir sonuç yaratacaktır’’ diye ekliyor.
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z2.JPG
Dr. Groves çocukluğundan beri bisiklete hevesli olduğunu söylüyor. 70li yıllarda bir çocuk, 80li yıllarda öğrenci, 90larda genç bir doktorken, yerel ulaşımda önceliği hep bisiklet olmuş. Bir kaza sonucu bisikleti hurdaya dönünce, yenisini alamadığından, tekrar mecburi olarak “içten patlamalı” motorları kullanmaya başlamış. Bir kaç yıl sonra, yaşıtlarının baskısı, vücudunu zinde tutma isteği üzerine tekrar selesine dönmeye karar vermiş ve ikinci el çelik alaşımlı bir bisikleti 50 pounda almış, onarmış ve sağlamlaştırmış.
Önceleri, nöbete kalmadığı altı ay boyunca, Sheffield’daki evinden çalıştığı Chesterfield’daki hastanesine 43,5 km’lik güzergâhta bisikletini kullanmaya başlamış. Sonraları, nöbete kalmalar başlayınca, 55 dakikalık evden hastaneye varış süresinin azaltılabilir miyim diye düşünmüş ve yeni bir bisiklet araştırmaya başlamış.
Yeni bisiklet alma sürecinde fark ettiği en önemli husus ise şu olmuş: bisiklet dünyasında bisikletçilerin bilimsel verilere dayanarak çalışmaması. ‘’Öneride bulunanlardan hiç birisi, bir bisikletin diğerine göre nasıl daha etkili olacağını söylemiyor, sadece bir bisikletin diğerinden daha iyi olduğunu söylüyorlardı’’ diye ekliyor Dr. Groves. Satın alacağı bisikletin işine en yarayacak bisiklet olmasını isteyen Groves, İngiliz hükümetinin bisiklet kullanımı için sağladığı kolaylıkları incelemiş, ve iş güzergâhında kullanılan bisikletler için sağlanan, 1560$’a kadar çıkabilen vergi indiriminden yararlanmaya karar vermiş. Bu vergi avantajının hedefinin “temiz ulaşım ve çevre kirliliğini azaltma” olduğunu da belirtmemiz lazım. Fakat popüler basında çıkan habere göre, bu vergi avantajından yararlananların çoğu, bisikletlerini günlük ulaşım yerine hafta sonu boş zamanlarında, özellikle patika sürüşlerinde, kullanmayı tercih ediyorlarmış ve bu vergi avantajı insanları son teknoloji bisiklet almaya yöneltmiş. Dr. Groves araştırmaları sonucunda, önceki bisikletine göre daha hafif olan, tekerlekleri hafif ve ince, karbon kadrolu bir bisikleti 950 pounda almaya karar vermiş.
Yeni bisikletinin eskisine oranla daha az rahat olmasına rağmen çok güzel olduğunu söylüyor Dr. Groves. Sürüş zamanlarında dramatik bir düşüş yaşamamış, fakat güneşli bir günde hastaneye 43 dakikada ulaşarak, en hızlı süresini yapmış. Yeni bisikletini aldıktan sonra çelik alaşımlı bisikletinin garajın tenha bir köşesinde epey beklediğini belirtiyor. Ta ki, yeni bisikletinin lastiği patlayana kadar... Yol saatini eski bisikletine takıp yola çıkan Dr. Groves, iş yerine ne kadar sürede varacağını ölçmüş, çıkan sonuç ise şaşırtıcı: 44 dakika. Dr Groves “ O an bir dakikalık farkın 900 pound edip etmeyeceğini düşündüm’’ diyor, ya da bunun bir şans eseri olduğunu belirtiyor. “Sadece bir seçenek vardı: bilimsel metotlarla test etmek.“ Dr. Groves tek dakikalık farkı görmezlikten gelmek yerine, test etmeye karar vermiş.
Metotlar
İki bisiklet de geleneksel düşük gidonlu yol bisikleti olarak tasarlanmış, birisi çelik alaşımlı kadrodan oluşurken, diğeri karbon kadroya sahip. (Tablo 1) İki bisiklette de eş donanım ve ışıklar kullanılmış. Ocak 2010 – Temmuz 2010 arası yapılan testte, hangi bisiklete bineceğine yazı-tura seçeneği karar vermiş. Gidiş-dönüş toplam 43,5 km’lik güzergâhta ölçümler Sigma BC906 yol bilgisayarı ile yapılmış, giyilen kıyafetler hava durumuna uygun olarak seçilmiş ve sürüş esnasında su taşınmamış.
Güzergahın çoğunluğu şehir içi yollardan oluşuyor, bölünmüş yol mesafesi 1 km, köy yolu mesafesi ise 3 km, 100 metrelik de tarla geçişi bulunuyor. Gidiş - dönüş yolu boyunca toplam tırmanma mesafesi, 843 m. Ulaşım süreleri hesaplanmış ve bilgisayara kaydedilmiş.
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z3.JPG
Değerler
Altı aylık çalışma süresince, çelik alaşımlı bisikletle toplam yapılan seyahat 1302 km ölçülmüş, 30 sürüş yapılmış, karbon kadrolu bisiklet ile yapılan toplam seyahat ise 26 sürüş ile 1144 km. Çelik bisikletle yapılan sürüşte iki kez lastik patlamış, karbon kadrolu’da ise bir sürüş meslektaşının evine daveti yüzünden hesap dışı kalmış. (Tablo 2)
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z4.JPG
İki bisikletle de ulaşılan en hızlı zaman rekoru 58 km/s. En yavaş ulaşım zamanı ise karbon bisiklette, etkili kar yağışı altında alınan süre gidiş dönüş toplam 2:03:20 (saat:dakika:saniye). En hızlı ulaşım süresi ise çelik bisiklette, 1:37:40. Çelik alaşımlı bisikletle ulaşılan ortalama ulaşım süresi 1:47:48, karbon bisiklette ise 1:48:21. İki bisiklet arasındaki ortalama süre farkı sadece 32 saniye.
Bisikletçinin ulaşımını etkileyen faktörler
Yerçekimi
İki bisiklet arasındaki ağırlık farkı 4 kg, bisikletçinin ağırlığı ise 76 kg. (Tablo 3) 843 metrelik tırmanış süresince harcanan enerji çelik alaşımlı bisiklette 740 kilojoule iken, karbon kadro bisiklette 706 kj. Fark, 34 kilojoule, yani % 5 lik bir fark oluşmuş.
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z5.JPG
Dönüş Direnci
İki bisiklet arasındaki dönüş direnci farkı 0.2 Newton. Çelik alaşımlı bisiklette bu farkı kapatmak için 1.2 watt lık bir güç harcamak gerektiği ifade ediliyor.
Hava direnci (rüzgar)
24 km/s hızla giden tur bisikletinde ( karbon ya da çelik kadro farketmez ) bisikleti götürmek için gereken enerji miktarı 170 watt.
Kış ve Yaz Karşılaştırması
Kış dönemi ( 20 Ocak – 19 Nisan ) ve yaz dönemi ( 21 Nisan – 22 Temmuz ) arasındaki ortalama fark 00:06:50 (Tablo 4)
http://www.mtbtr.com/uploads/1313Z6.JPG
Karşılaştırmalar
Sonuçlar gösteriyor ki, 43 km’lik sürüş güzergâhında, karbon kadrolu bisiklet ve çelik alaşımlı bisiklet arasında kayda değer bir zaman farkı çıkmamış. Ne kadar az ağırlık o kadar hızlı sürüş inanışı aslında sezgilere göre varılan bir karar gibi görünüyor. Dr. Groves bu farkın neden ortaya çıktığını araştırmış.
Bisiklet ağırlığında %30luk bir azalma aslında ilk bakışta çok fazla gibi görünebilir, ama toplam değer olarak baktığımızda (bisikletçi + bisiklet) toplamda %4 lük bir azalma anlamına geliyor. Ağırlıktaki azalmanın yerçekimi, sürtünme, rüzgâr direnci ve ivmelenme kuvveti gibi bisikletçiye etki eden kuvvetlere karşı ne kadar işe yaradığını incelemek gerekiyor.
Yerçekimi
Hafif bisikletin en önemli avantajı tırmanış sırasında önemli kolaylık sağlaması. Çelik alaşımlı bisikleti kullanmak, tırmanırken ekstra %5lik bir enerji tüketimi demek, fakat toplamda ise daha az enerji demek, tırmanırken harcanan potansiyel yer çekimi enerjisi, inerken kinetik enerjiye dönüşüyor.
Dönüş Direnci
Asfalt zeminde sürtünmenin etkisi nispeten az, tekerin yüzeyle temas ettiği alana ve yan çeperine bağlı.İmalatçılar, her arka ve ön her iki tekerin de aynı dirence sahip olduğunu ifade ediyorlar.
Direnç
Direnç göz önünde bulundurulması gereken önemli faktörlerden biri. Ağırlıktan bağımsız ve hızın küpüyle orantılı bir değer. Çelik alaşımlı bisiklette sürtünmeyi aşmak için gereken güç sürtünmeyi aşmak için gerekenin tam yedi katı. Hızın artmasıyla üstel olarak artan direnç kuvveti, bisikletin hızını aksi yönde etkileyen önemli bir kuvvet olarak ölçülmüş.
İvmelenme
İvmelenme biraz daha karışık, ölçerken iki faktör ortaya çıkıyor, tekerleri döndürmek için gereken kuvvet ve bisikletin geri kalanı ile bisikletçiyi hızlandırmak için gereken kuvvet. Bunun için wikipedia’da ‘’bisiklet performansı’’ çalışması önemli bir kaynak. İnce kenarlı tekerler önemli bir avantaj sunuyorlar, ama sadece çok hızlanıp yavaşlayacağınız bir güzergahta gidiyorsanız, Dr. Groves’ın kullandığı güzergahta fazla bir etkisi olmamış.
Kış ve Yaz Karşılaştırması
İki mevsim arasında, istatistiki olarak önemli farklılıklar ölçülmüş. Dr. Groves yaz kıyafeti olarak, sıkı tayt kullanmış, kış şartlarında kullandığı bol kıyafet ise direnç kuvvetini %30 artırmış. Kış mevsiminde, sürüş zamanını etkileyen diğer bir faktör ise kaza yapma endişesi olmuş. Dr. Groves yerler buzlu ya da hava yağışlı ise daha ihtiyatlı sürdüğünü belirtiyor.
Trafik
Bisiklet, ister karbon kadrolu, ister çelik alaşımlı olsun kavşaklarda ve ışıklarda durmak ya da yavaşlamak gerekmiş.
Ne Yapmalıyız?
Araştırmaya göre karbon kadro bisiklet sahibi olmak ile çelik alaşım bisiklet sahibi olmak arasında önemli bir fark göze çarpmıyor, bisiklet imalatçıları gerçekten önemli yararlar sağlıyorlar, bunların yadsınamayacağı bir gerçek ama her yeni ürünü satın almak yerine bulgulara dayanarak en iyi seçimi yapmak bizim için daha iyi sonuç verir. Dr. Groves karbon gövdeli bisiklet sahibi olmanın, daha az komforlu olmasına rağmen kendisini daha iyi hissettirdiğini söylüyor, güzel havalarda da karbon gövdeli bisikletini kullandığını söylüyor, ama çelik alaşımlı bisikletinin yerini alamayacağını belirtiyor, çünkü daha konforlu, daha değerli ve daha karakterli.
Eğer karbon bisikletiniz çalınırsa yerine yenisini koymanız zor olabilir, buna harcayacağımız parayı daha iyi ışık ve daha iyi kıyafetlere harcamak daha mantıklı değil mi?
MTBTR'den ALINTIDIR..