Necati Bilgen
Daimi Üye
- Kayıt
- 28 Temmuz 2005
- Mesaj
- 337
- Tepki
- 793
- Şehir
- Bakırköy, İstanbul
1. Gün : 3 Eylül 2004
Bakırköy - Üsküdar - Şile - Ağva
İstanbul'dan başlayarak Karadeniz'i sahilden bisikletle gezme düşünceme yeğenim Trakya Üniversitesi Meslek Yüksek Öğretim Görevlisi Cahit Turhan da katılmak istediğini söylemesi üzerine, birlikte yol güzergahımızı, etap km'lerini, kalacağımız yerleri gösteren notlarımızı ve gerekli malzemeleri alarak Bakırköy'den saat 07:05'de pedal basarak Sirkeci'ye, vapur ile Üsküdar'a geçtik... Hava güneşli ve güzel...
Üsküdar'dan ilk tırmanışla yeni Ümraniye yoluna giriyoruz. Yerleşim yerlerinden geçmediğimiz için trafik yoğun, ağır vasıtalar yanımızdan çok yakın geçmekte... Yol tecrübemizden dolayı, bu durumdan etkilenmeden devam ediyorum. Ümraniye'yi geçtikten sonra trafik yoğunluğunu kaybediyor. Yol zemini gayet güzel... Çıkış ve inişlerle Ahmetli - Şile sapağında mola veriyoruz. Sularımızı içerken aşağıdan ön ve arkaları bagaj çantalarıyla yüklü iki bisikletlinin gelmekte olduğunu görünce çok seviniyoruz.
Yaklaşınca orta yaşlı, bir bay ve bayan olduğunu ve Alman olduklarını öğrendik. Tanışma bu kadar sürdü. Onlardan ayrıldıktan sonra fotoğraf çekmediğime çok üzüldüm. Bir sonraki köye Cuma günü olması sebebiyle Cuma namazına yetiştim. Namazdan sonra Cahit, Almanlar'ın geçtiklerini söyledi. Kendilerine yetişmek için hemen hareket ettik. Ama, hemen önümüzde dik bir tırmanış vardı... Yavaş yavaş çıkarken, bir süre sonra da yürümek zorunda kaldım.
Bir süre sonra Alman turistleri de önümüzde yürürken görünce sevindik ve kendilerine yetiştik. Yokuşun ortasında bir ağaç altında fotoğraf çekmeyi başardım. Onların yükü çok fazla ön ve arkada büyükçe dört bagaj çantası, gidonda bir çanta, arkada iki büyük torba, içinde çadır, uyku setleri, yedek dış lastikler, büyükçe özel su torbaları dahil 30 kg yükleri olduğunu öğrendik.
Cahit, bazı kelimeleri unutmasına rağmen İngilizce konuşarak tanışmamızı sağladı. Birçok sponsorlar desteğiyle üç sene sürecek olan dünya seyahatine çıktıklarını İran, Pakistan, Hindistan, Malezya, Avustralya güzergahından gideceklerini, isimlerinin Christa Walschus ve Tomas Schulz olduklarını öğrendik. Erkek uzun boylu, kadın daha kısa 40 yaşlarında hanımefendi görünüşünde, kibar gözlüklü bir bayan.
Tekrar yola çıktık... Tırmanışımız sonunda hızlı beş dakikalık inişle kendimizi Şile Cami Meydanı önünde bulduk. Saatimiz 14:15, 80,49 km yol gelmişiz. Pedal basma süremiz 4:50 dakika... Onlar bankadan para çekmeye, biz de yemeğe oturduk. Programımız Ağva olduğu için, 30 dakika yemek molasından sonra, yine Alman turistlerle birlikte hareket ettik.
Bu defa hızlı bir inişten sonra yeniden tırmandık. Orman içlerinden sakin ve iki araçlık banketi dahi olmayan yollarda, tırmanış ve inişler yaparak, doğayla ve kendimizle başbaşa bisiklet sürdük. Bu arada Cahit de Almanlar'la sohbetine devam ediyor. Yorgun bir halde saat 16:50'de Ağva'ya girdik...
Ağva'da Saygın Pansiyon'da pazarlık yaparak suit bir odada kişi başına 10 milyona kaldık. Duble yataklı odada onlar, diğer iki yataklı odada biz kaldık. Duşlarımızı aldıktan sonra, ben namazlarımı kıldım. Daha sonra çevreyi gezip, fotoğrafladık...
Km saatim, Şile'den Ağva'ya 44 km'yi 2:05 dakikada pedal basarak geldiğimizi gösteriyor... 07:05 - 16:50 arasında 124 km'yi 6 saat 55 dakika bisiklet üzerinde pedal basmışız. Hava sıcaklığı 28°, ortalama hızım 16,55, en yüksek hızım 50 km...
Bakırköy - Üsküdar - Şile - Ağva
İstanbul'dan başlayarak Karadeniz'i sahilden bisikletle gezme düşünceme yeğenim Trakya Üniversitesi Meslek Yüksek Öğretim Görevlisi Cahit Turhan da katılmak istediğini söylemesi üzerine, birlikte yol güzergahımızı, etap km'lerini, kalacağımız yerleri gösteren notlarımızı ve gerekli malzemeleri alarak Bakırköy'den saat 07:05'de pedal basarak Sirkeci'ye, vapur ile Üsküdar'a geçtik... Hava güneşli ve güzel...
Üsküdar'dan ilk tırmanışla yeni Ümraniye yoluna giriyoruz. Yerleşim yerlerinden geçmediğimiz için trafik yoğun, ağır vasıtalar yanımızdan çok yakın geçmekte... Yol tecrübemizden dolayı, bu durumdan etkilenmeden devam ediyorum. Ümraniye'yi geçtikten sonra trafik yoğunluğunu kaybediyor. Yol zemini gayet güzel... Çıkış ve inişlerle Ahmetli - Şile sapağında mola veriyoruz. Sularımızı içerken aşağıdan ön ve arkaları bagaj çantalarıyla yüklü iki bisikletlinin gelmekte olduğunu görünce çok seviniyoruz.
Yaklaşınca orta yaşlı, bir bay ve bayan olduğunu ve Alman olduklarını öğrendik. Tanışma bu kadar sürdü. Onlardan ayrıldıktan sonra fotoğraf çekmediğime çok üzüldüm. Bir sonraki köye Cuma günü olması sebebiyle Cuma namazına yetiştim. Namazdan sonra Cahit, Almanlar'ın geçtiklerini söyledi. Kendilerine yetişmek için hemen hareket ettik. Ama, hemen önümüzde dik bir tırmanış vardı... Yavaş yavaş çıkarken, bir süre sonra da yürümek zorunda kaldım.
Bir süre sonra Alman turistleri de önümüzde yürürken görünce sevindik ve kendilerine yetiştik. Yokuşun ortasında bir ağaç altında fotoğraf çekmeyi başardım. Onların yükü çok fazla ön ve arkada büyükçe dört bagaj çantası, gidonda bir çanta, arkada iki büyük torba, içinde çadır, uyku setleri, yedek dış lastikler, büyükçe özel su torbaları dahil 30 kg yükleri olduğunu öğrendik.
Cahit, bazı kelimeleri unutmasına rağmen İngilizce konuşarak tanışmamızı sağladı. Birçok sponsorlar desteğiyle üç sene sürecek olan dünya seyahatine çıktıklarını İran, Pakistan, Hindistan, Malezya, Avustralya güzergahından gideceklerini, isimlerinin Christa Walschus ve Tomas Schulz olduklarını öğrendik. Erkek uzun boylu, kadın daha kısa 40 yaşlarında hanımefendi görünüşünde, kibar gözlüklü bir bayan.
Tekrar yola çıktık... Tırmanışımız sonunda hızlı beş dakikalık inişle kendimizi Şile Cami Meydanı önünde bulduk. Saatimiz 14:15, 80,49 km yol gelmişiz. Pedal basma süremiz 4:50 dakika... Onlar bankadan para çekmeye, biz de yemeğe oturduk. Programımız Ağva olduğu için, 30 dakika yemek molasından sonra, yine Alman turistlerle birlikte hareket ettik.
Bu defa hızlı bir inişten sonra yeniden tırmandık. Orman içlerinden sakin ve iki araçlık banketi dahi olmayan yollarda, tırmanış ve inişler yaparak, doğayla ve kendimizle başbaşa bisiklet sürdük. Bu arada Cahit de Almanlar'la sohbetine devam ediyor. Yorgun bir halde saat 16:50'de Ağva'ya girdik...
Ağva'da Saygın Pansiyon'da pazarlık yaparak suit bir odada kişi başına 10 milyona kaldık. Duble yataklı odada onlar, diğer iki yataklı odada biz kaldık. Duşlarımızı aldıktan sonra, ben namazlarımı kıldım. Daha sonra çevreyi gezip, fotoğrafladık...
Km saatim, Şile'den Ağva'ya 44 km'yi 2:05 dakikada pedal basarak geldiğimizi gösteriyor... 07:05 - 16:50 arasında 124 km'yi 6 saat 55 dakika bisiklet üzerinde pedal basmışız. Hava sıcaklığı 28°, ortalama hızım 16,55, en yüksek hızım 50 km...