A
Anonim
Silinmiş hesap
İstanbul’un içinde ama bir o kadar da dışında kalan saklı köşelerinden biri Garipçe Köyü. Küçük bir Karadeniz yerleşmesi. Otomobili olmayanlar için tek ulaşım aracı Sarıyer’den kalkan İETT otobüsleri. Neden mi gitmelisiniz Garipçe’ye? Çünkü burada mis gibi iyot kokan temiz havayı doyasıya içinize çekebilir, kaleye çıkıp manzaraya dalabilir ve en önemlisi enfes bir balık ziyafeti çekebilirsiniz
http://www.hurriyetim.com.tr/displayimage/0,,153387,00.jpg
Garipçe Köyü, İstanbul Sarıyer’in dokuz köyünden biri. Muhtarı Ferudun Berber. Osmanlı döneminde köyün saraya sebze, meyve özellikle de üzüm yetiştirdiği rivayet ediliyor. Boğaz’ın Karadeniz girişinde, Rumeli Feneri’nden sonraki ikinci köy olan Garipçe, küçücük bir koyun yamacına kurulmuş. Üç lokanta, bir kahve, bir de bakkalı var. Karşısında Poyrazköy uzanıyor.
Nüfusu 50 yıldır sabit duran köy, SİT alanı aynı zamanda. Yani çivi çakmak yasak. Konaklamak için bir tesis de yok. Burada en büyük ilacınız doğa. Sadece manzarayı seyretmek için bile gidilebilir. Sürekli içildiğinde böbrek taşı ve kumu düşürdüğü iddia edilen, içimi hoş, yumuşak bir su kaynağı var köyde. Hacı Suyu ya da Hacı Süleyman Suyu olarak biliniyor. Bu suyu içmek için Çanakkale’den, Bursa’dan gelenler var.
BALIK LOKANTALARI
Ama Garipçe’ye her şeyden önce balık yemek için gidilmeli. Köyde üç balık lokantası var. Üstelik bu köy taze balığı herhalde en ucuza yiyebileceğiniz adreslerden.
Koyun kıyısındaki Aydın Balık Restoran, yaz ayları ve bayramlarda açık. Izgara balık çeşitleri levrek, lüfer, çipura ve tava balıkları beğeniliyor. Yerli uskumru ve kalamar tavanın tadına bakmalısınız. Balıkların porsiyonu şu anda 7.5-10 milyon lira arasında.
Aydın Balık Restoran’ın tam karşısında, sahilde Garipçe Balık Restoran var. Fiyatlar burada da hemen hemen aynı. Burada manzaraya dalıp gidenlerin arasında Derya Tuna, Ali Kırca ve Erdal Özyağcılar gibi ünlüler varmış. Erdal Özyağcılar’ın köyde bir evi de bulunuyor. Bu iki restoranda alkollü içki yok.
Balıkların tadına deniz kenarı yerine, asma bahçesinde bakmak istiyorsanız o zaman Asmaaltı Restoran’a gideceksiniz. Kış için kapalı bölümü de var. Palamut, etli sarma, hamsili börek, balık köftesi, salata, kola ve ev baklavasından oluşan mönü 15 milyon lira. Şu sıralar palamut yaklaşık 12, lüfer 8-12, etli sarma 7, hamsili börek 3 milyon lira. Bir gün önceden siparişle mısır ekmeği de yapılıyor. Ev baklavasını da tavsiye ediyoruz. Bu lokantada asmadaki üzümlere rahatlıkla göz koyabilir, beğendiğiniz dala isim etiketi asıp zamanı geldiğinde ücret ödemeden üzümleri dalından koparıp yiyebilirsiniz. Zengin bir sabah kahvaltısı da var. Burayı aynı evde yaşayan bir aile işletiyor.
Yemeğinizi yedikten sonra köyün Cenevizlilerden kalma kale ve kulesine çıkmalısınız. Köy meydanından sola yürüdüğünüzde karşınıza sizi kaleye götürecek dik merdivenler çıkıyor. Tepeye vardığınızda muhteşem bir deniz manzarasıyla karşılaşıyorsunuz. Bir gözetleme kulesini de bünyesinde barındıran kale, 550 yıllık. İki tarafı taş duvarlı geçitten ilerleyip, demir kapıdan geçerek açık havaya çıkıyorsunuz. Kale eteklerinde piknik yapılabilir. Tek sorun, kale bakımsız ve pislik içinde. Muhtarı kale ve kulenin yeniden hayata kazandırılması için elinden geleni yapıyor ama henüz bir adım atılmış değil.
Garipçe’de yaz aylarında denize de giriliyor. Kalenin gövdesini verdiği koylarda erkekler ve kadınlar iki ayrı burunda yüzüyorlar. Çok yakında ücretsiz Büyükliman Plajı da var.
NASIL GİDİLİR
Özel araçla Sarıyer’den Rumeli Feneri-Kilyos yönünde ilerlemek gerekiyor. 6 km sonra Garipçe yol ayrımı var. Köye Sarıyer-Rumeli Feneri arasında çalışan otobüslerle gidilebilir. Otobüsler yazın ve haftasonlarında 15 dakikada bir, diğer günler 45 dakikada bir kalkıyor. Sarıyer’den köye son otobüs 21.30’da. Garipçe’den Sarıyer’e son otobüs ise 22.20’de kalkıyor.
Gerekli telefonlar
Muhtarlık: 0212-228 10 41
Aydın Balık Restoran: 0212-228 16 93
Asmaaltı: 0212-228 10 70
Garipçe Balık Restoran: 0212-228 18 01
http://www.hurriyetim.com.tr/displayimage/0,,153387,00.jpg
Garipçe Köyü, İstanbul Sarıyer’in dokuz köyünden biri. Muhtarı Ferudun Berber. Osmanlı döneminde köyün saraya sebze, meyve özellikle de üzüm yetiştirdiği rivayet ediliyor. Boğaz’ın Karadeniz girişinde, Rumeli Feneri’nden sonraki ikinci köy olan Garipçe, küçücük bir koyun yamacına kurulmuş. Üç lokanta, bir kahve, bir de bakkalı var. Karşısında Poyrazköy uzanıyor.
Nüfusu 50 yıldır sabit duran köy, SİT alanı aynı zamanda. Yani çivi çakmak yasak. Konaklamak için bir tesis de yok. Burada en büyük ilacınız doğa. Sadece manzarayı seyretmek için bile gidilebilir. Sürekli içildiğinde böbrek taşı ve kumu düşürdüğü iddia edilen, içimi hoş, yumuşak bir su kaynağı var köyde. Hacı Suyu ya da Hacı Süleyman Suyu olarak biliniyor. Bu suyu içmek için Çanakkale’den, Bursa’dan gelenler var.
BALIK LOKANTALARI
Ama Garipçe’ye her şeyden önce balık yemek için gidilmeli. Köyde üç balık lokantası var. Üstelik bu köy taze balığı herhalde en ucuza yiyebileceğiniz adreslerden.
Koyun kıyısındaki Aydın Balık Restoran, yaz ayları ve bayramlarda açık. Izgara balık çeşitleri levrek, lüfer, çipura ve tava balıkları beğeniliyor. Yerli uskumru ve kalamar tavanın tadına bakmalısınız. Balıkların porsiyonu şu anda 7.5-10 milyon lira arasında.
Aydın Balık Restoran’ın tam karşısında, sahilde Garipçe Balık Restoran var. Fiyatlar burada da hemen hemen aynı. Burada manzaraya dalıp gidenlerin arasında Derya Tuna, Ali Kırca ve Erdal Özyağcılar gibi ünlüler varmış. Erdal Özyağcılar’ın köyde bir evi de bulunuyor. Bu iki restoranda alkollü içki yok.
Balıkların tadına deniz kenarı yerine, asma bahçesinde bakmak istiyorsanız o zaman Asmaaltı Restoran’a gideceksiniz. Kış için kapalı bölümü de var. Palamut, etli sarma, hamsili börek, balık köftesi, salata, kola ve ev baklavasından oluşan mönü 15 milyon lira. Şu sıralar palamut yaklaşık 12, lüfer 8-12, etli sarma 7, hamsili börek 3 milyon lira. Bir gün önceden siparişle mısır ekmeği de yapılıyor. Ev baklavasını da tavsiye ediyoruz. Bu lokantada asmadaki üzümlere rahatlıkla göz koyabilir, beğendiğiniz dala isim etiketi asıp zamanı geldiğinde ücret ödemeden üzümleri dalından koparıp yiyebilirsiniz. Zengin bir sabah kahvaltısı da var. Burayı aynı evde yaşayan bir aile işletiyor.
Yemeğinizi yedikten sonra köyün Cenevizlilerden kalma kale ve kulesine çıkmalısınız. Köy meydanından sola yürüdüğünüzde karşınıza sizi kaleye götürecek dik merdivenler çıkıyor. Tepeye vardığınızda muhteşem bir deniz manzarasıyla karşılaşıyorsunuz. Bir gözetleme kulesini de bünyesinde barındıran kale, 550 yıllık. İki tarafı taş duvarlı geçitten ilerleyip, demir kapıdan geçerek açık havaya çıkıyorsunuz. Kale eteklerinde piknik yapılabilir. Tek sorun, kale bakımsız ve pislik içinde. Muhtarı kale ve kulenin yeniden hayata kazandırılması için elinden geleni yapıyor ama henüz bir adım atılmış değil.
Garipçe’de yaz aylarında denize de giriliyor. Kalenin gövdesini verdiği koylarda erkekler ve kadınlar iki ayrı burunda yüzüyorlar. Çok yakında ücretsiz Büyükliman Plajı da var.
NASIL GİDİLİR
Özel araçla Sarıyer’den Rumeli Feneri-Kilyos yönünde ilerlemek gerekiyor. 6 km sonra Garipçe yol ayrımı var. Köye Sarıyer-Rumeli Feneri arasında çalışan otobüslerle gidilebilir. Otobüsler yazın ve haftasonlarında 15 dakikada bir, diğer günler 45 dakikada bir kalkıyor. Sarıyer’den köye son otobüs 21.30’da. Garipçe’den Sarıyer’e son otobüs ise 22.20’de kalkıyor.
Gerekli telefonlar
Muhtarlık: 0212-228 10 41
Aydın Balık Restoran: 0212-228 16 93
Asmaaltı: 0212-228 10 70
Garipçe Balık Restoran: 0212-228 18 01